Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2020/447 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/475 Esas
KARAR NO : 2020/447

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/10/2015
KARAR TARİHİ : 17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili, müvekkili davacının “Müvekkil 2000 yılında ….. Gümrük şirketinde işe başladığı, bu şirket 2014 yılında unvan değiştirerek …. Ltd Şti unvanını aldığı, ….. davalı şirkete ait 10.03.2015 tarihli hesap ekstresini sunduklarım, bu belge incelendiğinde müvekkilin maaşlarının aylar itibariyle düzenli olarak ödenmediğinin görüldüğü, 1.01.2014 tarihine göre devir eden maaş alacağının 31.425,00 TL olduğunu, bu şirkette 11.06.2014 tarihine kadar çalıştığını, 2014 yılında aralarında fiili ve organik bağ bulunan …. Gümrük Müşavirliği …A.Ş.nin kurulduğunu, müvekkilin kurulmayı müteakip bu şirkette çalışmaya başladığını, yine müvekkilin bakiye maaş hesapları tüm aktif ve pasifleri ile bu şirkete aktarıldığını, buna ilişkin 28.08.2015 tarihli maaş hesap ekstresini sunduklarını, her İki davalı şirketin defterleri incelendiğinde 01.01.2015 tarihi itibariyle 2014 yılından hesap devrine göre müvekkilin 39.675,00TL alacaklı göründüğünü, 31.03.2015 tarihi itibariyle alacağın 48.675,00 TL, Nisan-Ağustos 2015 ayları ilavesi ile 28.08.2015 tarihi itibariyle alacağı toplam 63.675,00 TL müvekkil 28.08.2015 tarihine kadar davalı ….. A.Ş.de bilfiil çalıştığını, daha sonra işten çıkarıldığını, işten çıkarıldığında davalı şirketlerce herhangi bir kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenmediğini, belirtilen nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 63.675,00 TL maaş alacağının, eksik ödenen aylar itibariyle işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile şimdilik 5.000 TL kıdem tazminatının ve 1.325,00 TL ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılara TK 35 madde gereğince tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bakırköy ….. İş Mahkemesinin 10/07/2018 tarih ve ….. Esas ….. Karar sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, karara karşı yasal süresinde davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 30/04/2019 tarih ve ….. Esas …… Karar sayılı kararı ile “…davacının SGK’ya kayıtlı çalışmasının olmadığı, davacının şirkette pay sahibi ve ortak olduğu, davacı vekili tarafından 22/11/2016 tarihinde verilen dilekçede davacının şirketin işçisi değil ortağı olduğunu belirttiği, davacının sunduğu bir tek sözleşme olup önceki dönemlere ilişkin bir bilgi bulunmadığı, ilgili sözleşmenin içeriğine göre de taraflar arasında iş sözleşmesi olduğunun belirli olmadığı, yapılan ödemelerin kiminin maaş ,kiminin herhangi bir açıklama olmadan yapıldığı, davacıya yapılan ödemenin belirli bir hizmet karşılığı yapıldığı, ödemelerin sonraki dönemde de devam ettiği, bağımlı çalışma ilişkisinin ispatlanmadığı, davacı tarafından aksi yönü ispatlar şekilde tanık da dinlettirilmediği, bu şekilde taraflar arasındaki ilişkinin iş hukukundan kaynaklanmadığı, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu…” gerekçelerine istinaden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup dosyanın Mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esas numarasını aldığı anlaşılmıştır.
Dava, maaş ile kıdem ve ihbar tazminatı alacağı istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davacının, davalılardan söz konusu kalemler ile ilgili talepte bulunup bulunamayacağı, bulunabilecekse miktarı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Davalı …..Gümrük vekili 31/12/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin diğer davalıdan bağımsız farklı bir anonim şirket olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalı şirket arasında organik bağ olmadığını, müvekkili şirketin AŞ, diğer davalı şirketin ise ….. ŞTİ olduğunu, her iki şirketin adreslerinin farklı olduğunu, müvekkili şirketten talepte bulunulamayacağını, eskiye dair taleplerinin zaten zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirketin işçisi olmadığını, bu nedenle işçiler için söz konusu olan maaş alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğinden davanın esastan reddi gerektiğini, sonradan davacı vekili tarafından da müvekkili davacının şirket ortağı olduğunun açıkça bildirildiğini, müvekkili ile davacı arasında olduğu belirtilen 22/04/2014 tarihli sözleşmenin o tarihte ve hiçbir zaman şirketi temsile ve ilzama yetkili kişi tarafından imzalanmadığından şirket açısından geçersiz olduğunu, davacının o tarihte şirket ortağı olduğunu, sözleşmenin aslında eski yönetim kurulu üyesi ….. ile davacı arasında olduğundan varsa bir alacağın ancak adı geçen kişiden istenebileceğini, müvekkili şirketin davacıya verdiği bir ödeme taahhüdü veya borç doğurucu sözleşmenin olmadığını, davacının müvekkili şirketin 10/04/2014 tarihinde 2.500 TL (%5), 07/05/2014 tarihinde 50.000 TL (%100), 03/12/2014 tarihinde 49.500 TL (%99) olmak üzere 25/05/2015 tarihine kadar hissedarı ve sahibi olduğunu, bu nedenle açılan davanın usulen de esasen de haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili müvekkilinin 2000-11/06/2014 yılları arasında …. Lojistik Tic Ltd Şti’de çalıştığını, 2014 yılında bu şirketin ünvan değiştirerek …..Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Tic AŞ olduğunu, müvekkilin bu şirkette işten çıkarıldığı 28/08/2015 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirketlerin arasında fiili ve organik bağ bulunduğunu belirterek maaş alacağı ile kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesini talep ettiği, …..Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Tic AŞ’nin 11/11/2015 tarihli yazısı ile davacının 10/04/2014-25/08/2015 tarihleri arasında şirket ortağı olduğunu bildirdiği, …. Lojistik Tic Ltd Şti’nin 17/12/2015 tarihli yazı ile 11/11/2015 tarihli yazı ile beyan edilen tarihlerin yanlış olduğunu, davacının 08/02/2000-06/05/2014 tarihleri arasında şirket ortağı olduğunu bildirdiği, davacı vekilinin 22/11/2016 havale tarihli dilekçesinde müvekkilinin şirket ortağı olduğunun beyan edildiği, davacı ile …..Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Tic AŞ arasında imzalanan 22/04/2014 tarihli sözleşmede de davacının şirket ortağı olduğunun, gümrük müşavirliği görevini yürüteceğinin ve karşılığında şirket yönetim kurulu üyesi ….. tarafından aylık 4.500 TL ödeme yapılacağının belirtildiği, yapılan açıklamalara göre davacı her ne kadar dava dilekçesi ile birlikte davalı şirketlerde işçi olarak çalıştığını ve işten çıkarıldığını belirterek maaş alacağı ile kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesini talep etmiş ise de dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile taraf beyanları dikkate alındığında davacının davalı şirketlerde ortak olduğunun ve davalı şirketlerde işçi olarak çalıştırılmadığının anlaşıldığı, davacının bu şartlar altında davaya konu alacak kalemleri ile ilgili davalılardan bir talepte bulunmasının mümkün olmadığı, bu açıdan açılan davada hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceği, şirket ortağı olduğu anlaşılan davacının ancak belirli kanuni şartların varlığı halinde belirli alacak kalemleri bakımından talepte bulunabileceği, bu kapsamda olmadığı anlaşılan talepler bakımından davacının davasında haklı olmadığı ve hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.195,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.141,03 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı vekili ile Davalı ….. Gümrük vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 17/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır