Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/457 E. 2019/879 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/457 Esas
KARAR NO : 2019/879

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2015
KARAR TARİHİ : 09/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin boya apre sanayinde uzun yıllardır faaliyet göstermekte olduğunu, davalı şirketten 2010 yılı Ocak ayından 2015 yılına kadar elektrik hizmeti satın aldığını, elektrik tüketim dönemlerinde düzenlenen faturalarda Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH Bedeli yansıtılıp tahsil edildiğini, Yargıtay Dairelerinin de tahsil edilen söz konusu tutarların iadesine ilişkin kararlarının olduğunu beyanla yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı taraflara yükletilmesi ile fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak üzere Kayıp Kaçak bedeli için 2.000,00 TL, Perakende Satış Hizmet bedeli için 2.000,00 TL, iletim bedeli için 2 000,00 TL, dağıtım bedeli için 2.000,00 TL olmak üzere toplamda 8.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Enerji Elektrik İthalat İhracat ve Toptan Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarının olduğunu, lisans sahibi tedarikçi firma olan müvekkili ile diğer lisans sahibi tedarikçi firmalar, müşteriye karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmadığını, davacı ile müvekkili arasında 14/09/2012 tarihli “Elektrik Enerjisi Alınıp Satılmasına Dair Sözleşme” bulunmakta olup, davacıya Ekim 2012-Mayıs 2014 dönemlerine ait 20 adet fatura tanzim edildiğini, sözleşme hükmünce “kayıp/kaçak” bedelinin davacı tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkili firma tarafından ilgili kurumlara aktarılmak üzere müşteriden tahsil edilen kayıp/kaçak bedelinin hukuki dayanağının mevcut olduğunu, müvekkil firmanın tüm faaliyetlerini, ilgili kanun ve bu kanun doğrultusunda Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayınlanan ve piyasadaki tüm lisans sahiplerinin hak ve yükümlülüklerini düzenleyen “elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği “çerçevesinde sürdürdüğünden bahisle öncelikle davanın müvekkili firma yönünden tefrikine ve yetkisiz kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, akabinde davanın husumetten ve usul ve yasaya aykır ıtaleplerin esastan reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Elektrik Toptan Satış Dış Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun …. Lisans numarasıyla 11/03/2010 tarihinden itibaren enerji piyasası mevzuatında “serbest Tketici” olarak adlandırılan gerçek/tüzel kişilere elektrik satabilen Tedarik Lisansı sahibi tüzel kişi tacir olduğunu, davacı ile müvekkili arasında ki ilişkinin, 12 Mart 2014 tarihinde imzalamış olduğu sözleşmeye ve bu sözleşmeye göre ilki 17 Temmuz 2014 tarihinde kesilen faturaya dayalı olduğunu, davacı dava dilekçesinde tek bir davalı varmışçasına iddialarını ileri sürmekte olduğunu, bu sebeple davacının husumetini nereye yöneteceğini bilmediğini, belirsiz bir alaak söz konusu olmadığından davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, tacir olan taraflar, aralarında imzaladıkları sözleşme ile İstanbul Mahkemelerini yetkili kıldıklarını, davacı şirketin EPDK tarafından düzenleme altına alınmış tip sözleşme olmayan özgür iradesi ile imzaladığı ikili anlaşma maddelerini reddettiğini, davacı tarafın iadesini talep ettiği bedeller EPDK’nın tebliğleri, yönergeleri ve yasal mevzuatına göre hesaplandığını ve neredeyse tamamının, davalı şirketçe tüketiciden tahsil edilsin ya da tahsil edilmesin dağıtım şirketine ödenmesi zorunlu olan, dağıtım şirketine ödemesinin yapılması konusunda müvekkilin herhangi bir insiyatifinin bulunmadığı bedeller olduğundan bahisle davanın öncelikle dava şartları yokluğu nedeniyle usulden reddine, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmeyecek ise, talep sonucunun dava dilekçesinin açıklattırılmasına, yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı ve husumet itirazının olduğunu, müvekkili şirketin diğer davalıların aksine elektrik satış şirketi olmadığını, elektirik dağıtım şirketi olduğunu, elektrik satışı ve faturalandırma yapma yetkisinin bulunmadığını, davacının da aktif dava ehliyeti bulunmadığını, huzurdaki davanın muhattabının EPDK olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olamısının kabul edilemez olduğunu, davacı tarafın faize ilişkin talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin abonelerle yapmış olduğu sözleşmelerde kararlaştırılan edimlerin kapsamı dışında taleplerinin bulunmadığından beyanla haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … Elektrik Toptan Satış A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya bmkmaya yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, dava bedellerin tahsil edilmesi idari kararlar ile olup bu uyuşmazlıkların çözümünün adli yargının alanı dışında olduğunu, huzurdaki davaya konu taleplerin muhattabının müvekkili olmadığını, müvekkili şirketin tahsil ettiği ve davaya konu edilmiş olan fatura bedelleri EPDK kurul kararları uyarınca tahsil edilmekte olduğunu söz konusu bedellerin müşterilenden tahsil edilmesi mevzuattan doğan bir yükümlülük olduğunu, kayıp-kaçak bedeli dışındaki diğer fatura kalamlerinin tahsil edilmesi de EPDK mevzuatına uygun yapıldığını, davacının kaçak elektrik borcunu öderken herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmediğini, yine davacı şirketin taleplerinin tacir sıfatıyla bağdaşmadığını, davanın EPDK’ya ihbar edilmesi gerektiğini, talepleri içerisinde müvekkili adına talep edilen kısmın zamanaşımına uğradığından bahisle davanın görev yönünden reddine, yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, müvekkili şirket taraf sıfatına haiz olmaması ve müvekkili şirket’e husumet yöneltilemeyeceğinden davanın usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı alacak davasıdır.
Mahkememizin 30/05/2016 tarihli ara kararı gereğince; Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olup zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı sözleşmeye dayalı olarak açılan bu davada davalıların hiçbirinin adresinin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri yetki sınırları içerisinde olmadığı için süresinde yetki itirazında bulunan … elektrik Toptan Satış A.Ş ve … Elektrik Toptan Satış Dış Tic. A.Ş yönünden davanın tefrik karar verilmiş olup, davalı … elektrik Toptan Satış A.Ş’nin … Esasına, diğer davalı .. Elektrik Toptan Satış Dış Tic. A.Ş’nin ise … Esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra tarafların iddia ve savunmaları, borç ve alacak durumununun tespiti için ve tarafların makbuz ve faturalar üzerinde inceleme yapılmak için uzman kişilerden oluşturulan bilirkişi kurulu marifetiyle tarafların rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi ise düzenlemiş olduğu mahkememizce denetime elverişli dosya kapsamına da uygun kabul edilen 02/11/2016 tarihli raporunda özetle, dava konusunun 6719 savılı kanunun düzenlemesi doğrultusunda değerlendirildiğinde; davalı taraflarca düzenlenen faturalarda tahakkuk ettirilen Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH Bedeli birim fiyatları ve tutarları yönünden EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere uygun olduğu tespit edilmiştir.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve …-… Esas … K. Sayılı kararı ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki,17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Mevzuat hükümleri ve değişiklikler ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafça düzenlenen faturalarda tahakkuk ettirilen kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, PSH bedeli birim fiyatları ve tutarları yönünden EPDK’nun onayladığı tarife ve düzenleyici işlemlere uygun olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 15/12/2016 tarih ve … Esas .. Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 02/05/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile ” davacının İstinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde Yargıtay ilgili dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere” karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 02/05/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı Temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay …. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 16/05/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile ” davacının sair temyiz itirazlarının reddine; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine” karar verilmiştir.
Yargıtay ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Dava tarihinden sonra 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ‘un Geçici 19. maddesi ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe giren mevcut yönetmelik , tebliğ ve Kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. ” Geçici 20. Maddesi ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım , sayaç okuma , perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurma hakkında 17. madde hükümleri uygulanır ” hükümleri getirilmiştir.
Söz konusu yasa maddeleri ile, 6719 sayılı yasa yürürlüğe girmeden evvel açılmış olan dağıtım , sayaç okuma , perakende satış hizmeti , iletim ve kayıp kaçak bedellerine ilişkin davalarda 6719 sayılı yasanın 21. Maddesi ile değiştirilen 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin uygulanacağı belirtilmiş olup, 6446 sayılı yasanın değişik 17. Maddesinde ise söz konusu bedellerin tahsil edilmesinin haklı olduğu yasal hale getirilmiştir. Geçici 19 ve 20. Maddeler uyarınca yasanın geçmişe etkili olmak üzere uygulanacağı tartışmasız hale gelmiştir.
6719 sayılı Kanunda yer alan söz konusu düzenlemelerin anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla aynı mahiyetteki davalarda başkaca mahkemelerce Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunulmuş, mahkememizce Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek karar beklenmiş, fakat 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişikliğin anayasaya aykırılığı iddiaasıyla yapılan başvuru da Anayasa Mahkemesi tarafından 15.02.2018 tarihli kararla ilgili hükümlerin iptal talebi reddedilmiştir. Böylece yürürlükte olan, 6719 sayılı yasanın Geçici 20. Maddesine göre dava 6719 sayılı yasa ile değişik 6446 sayılı yasa hükümlerine göre değerlendirilerek sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekilinin dava konusu bedellerin haksız ve hukuka aykırı alındığı iddiasıyla açmış olduğu iş bu davada, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Geçici 19 , 20. Maddeleri ve Geçici 21. Maddesi ile değişik 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesi ile söz konusu bedellerin tahsil edilmesinin haklı olduğu yasal hale geldiğinden ve bu davalarda mahkemelerin yetkisi kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı hale getirildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmek gerekmiştir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 28.06.2017 tarih 2017/887 Esas – 2017/727 Karar ; 16.06.2017 tarih 2017/683 Esas- 2017/670 Karar; 28.06.2017 tarih 2017/687 Esas- 2017/729 Karar ; 23.06.2017 tarih 2017/769 Esas- 2017/712 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır. ) Her ne kadar dava konusu bedeller 6719 sayılı yasa ile yasal hale gelmiş ise de dava tarihinde geçerli olan Yargıtay içtihatlarına göre davacı dava açmakta haklı bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 331. Maddesi ” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmünü taşımaktadır. Yargılama giderlerine ilişkin bu madde 1086 sayılı HUMK’nun 425. Maddesinde sadece iki durum için yani sınırlayıcı şekilde düzenlenmiş iken yeni getirilen 6100 sayılı HMK’nun 331. Maddesi ile davanın konusuz kalmasına yol açan tüm haller için düzenlenmiştir. Keza Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 gün, …-… E., .. K. Sayılı ilamında ” Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine ” hükmedilmesi gerektiği de düzenlenmiştir.
Somut davada; dava açıldığı tarihte davacının, dava açmakta haklı olduğu, HMK’nun 331. Maddesi ve Yargıtay HGK’nin yukarıda yazılı içtihadı dikkate alındığında yargılama harç ve giderinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmolunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 92,22 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 164,32 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 990,40 TL olmak üzere toplam 1.154,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır