Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/424 E. 2019/1427 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/424
KARAR NO : 2019/1427

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/07/2012
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 03/01/2020

DAVA; Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan (bozma öncesi … Esas … karar) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında harici araç alım satım ilişkisinin bulunduğunu, bu kapsamda …, …, … ve … plakalı araçların alım satımı için anlaştıklarını, bu araçların bedellerini ödediğini, ancak devir işleminin yapılmadığını, akabinde bakiye borcun tahsili ve satılan araçların devrini sağlamak için bu kez …. model …. ve …. model ….aracın alım satımı için anlaştıklarını, 30/06/2010 tarihli çekin davalıya teslim ettiklerini, satın alınan araçların devrinin davalı tarafça gerçekleştirilmediğini, Şişli Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğunu Şişli Cumhuriyet Savcılığının … sor. Numarasında takibat yürütüldüğünü, uyuşmazlığın hukuki mahiyette olduğundan bahisle koğuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, bu dosya soruşturması esnasında davalı …’ün ve ortağı ….’in aradaki ilişkiyi açıkça ifadelerinde beyan ettiğini, çek bedelini tahsil etmeden devirleri yapamayacaklarını belirttiklerini, çeklerin bedelsiz olduğunu, borçlu bulunmadıklarının tespitini, takibin iptalini ve çek aslının kendilerine iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, sattığı arabalara ilişkin bedelleri alamadığını, diğer araçlara ilişkin satışında gerçek dışı olduğunu, söz konusu araçların bedellerine ilişkin çekler tahsil edildiğinde devrin sağlanacağını, davacının kötü niyetli olduğunu, karşılığını almadan kimseye çek verebilecek bir kişi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava , İİK’nun 72. Maddesine istinaden açılmış Menfi Tespit davasıdır.
Mahkememize ait bozma öncesi …. Esas … karar sayılı 29/03/2011 tarihli karar ile ” Şişli Cumhuriyet Başsavacılığının … esas sayılı sor. Dosyası bu dosya içerisine alınmış bu dosya içerisinde bulunan davalının 03/07/2010 tarihli ifadesinde açıklıkla davacı ile aralarında araç satım ilişkisinin geçmişte de olduğunu vermiş olduğu çek bedellerinin davacı tarafından ödenmesi halinde araçların devrini vereceğini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde ve özellikle davalının hazırlık soruşturması sırasında vermiş olduğu beyanları ve cevap dilekçesi dikkate alındığında uyuşmazlığa esas çekin araç alım satımına ilişkin olarak verildiği, araçların devrinin sağlanmadığı, motorlu araçların devrinin noterlikçe düzenlenecek resmi şekilde yapılması gerektiği, bu şekle uyulmaması halinde sözleşmenin geçersiz olacağı ve tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olacakları dikkate alınarak aşağıdaki şekilde araç satımına ilişkin olarak verilen ve resmi şekilde devir gerçekleşmeyen sözleşme kapsamındaki çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine” karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası taraflarca temyiz edilmiş olup, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 15.02.2012 tarih …. E- …. Karar sayılı ilamı ile ” 1- Davacı vekili, davalı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçenin HUMK’un 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde verilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz istemine gelince;
a) Mahkemece davalının Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğu ifadesi ile cevap dilekçesinde çekin, noterden resmi şekilde alım-satım işlemi yapılamayan araçlar karşılığında alındığına ilişkin beyanı olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da söz konusu Cumhuriyet Başsavcılığındaki hangi beyanların ve cevap dilekçesindeki hangi ifadelerin böyle bir kabul tarzını gerekli kıldığı Yargıtay denetimine elverişli şekilde açıklanmadan yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
b)Davacı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasında bir takip bulunmamasına rağmen, bu takibin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru değildir.
c)Mahkemece harici motorlu araç satımı sözleşmesinin geçersiz olduğu ve tarafların aldıklarını iade etmekle yükümlü oldukları belirtilerek çekin davacıya iadesi hakkında hüküm kurulmuşsa da bu çek karşılığında davacının zilyetliğinde olan araçların davalıya iadesine hükmedilmemiş olması doğru değildir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemece yapılacak iş; tarafların gösterdikleri delilleri toplayarak iddia ve savunmalarını bu kapsamda değerlendirmekten ibaret olup, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süresinde olmaması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ” karar verilerek mahkememizin …. Esasında yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 24/06/2014 tarih …. Esas- … Karar sayılı kararı ile ” Bozma sonrasında alım satım ilişkisine konu edilen araçların trafik kayıtları araştırılmış, bunların dava dışı 3.şahıslara devredildiği tespit olunmuştur.
Davacı taraf isticvap amacıyla meşruhatlı davetiye ile yargılamaya davet edilmiş ancak yargılamaya katılmamıştır.
Davaya konu çekin keşidecisi dava dışı … isimli şahıs olup, bu borçlu hakkında İzmir … icra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takip yürütülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafça davalıya ciro yoluyla intikal ettirdiği 500.000 TL bedelli çekin verilmesine ilişkin yazılı bir belge dosya içerisine sunulmamıştır. Davacı taraf yine isticvap davetine icabet etmemiştir. Taraflar arasında araç alım satım ilişkisi olduğu taraflar arasında kabul görmüş, bu kapsamda araçların dava dışı 3.şahıslar adına kaydedildiği, bozma sonrasında tespit olunmuştur.
Davanın kabulü yönünde kurulan hüküm araçların teslimi yönünde karar verilmesi yönünden bozulmuş, bozma sonrasındaki süreçte davalıya davanın kabulü halinde teslimine karar verebilecek araç bulunmadığı tespit olunmuştur.
Davacının isticvapdan kaçınması, taraflar arasında davacı iddilarını doğrular yazılı belge olmayışı ve fiilen araçların dava dışı şahıslara devredilmiş olması karşısındaki fiili imkansızlık nedeniyle subut bulmayan davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası davacı vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 17.03.2015 tarih … E- …. Karar sayılı ilamı ile ” Hükmüne uyulan bozma ilamında taraflar arasındaki araç alım satımına ilişkin sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu ve herkesin aldığını iade ile yükümlü olduğu belirtilerek, hüküm bu hususlara değinilerek karar verilmek üzere bozulmuştur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacı elinde bulunan aracın iadesi koşuluna bağlı olarak çekin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, davacıya usulsüz olarak çıkartılan isticvab davetiyesine bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,” karar verilerek mahkememizin …. Esasında yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 16/12/2015 tarih …. Esas- … Karar sayılı kararı ile ” Birinci bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılamada, alım satım ilişkisine konu edilen araçların trafik kayıtları araştırılmış ve bunların dava dışı üçüncü şahıslara devredildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafın isticvabı cihetine gidilmiş bu kapsamda meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı yargılamaya katılmamıştır.
Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı … isimli şahıs olup bu borçlu hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yürütülmektedir.
Birinci bozma sonrası yapılan yargılamada, davacı tarafça davalıya ciro yoluyla intikal ettirilen 500.000,00-TL bedelli çekin verilmesi ile ilgili yazılı bir belge dosyaya sunulmamıştır. Davacı taraf yine isticvap davetine icabet etmemiştir. Taraflar arasında araç alım-satım ilişkisi olduğu taraflar arasında kabul görmüş, bu kapsamda araçların dava dışı üçüncü şahıslar adına kaydedildiği tespit edilmiştir. Yine bozma sonrası süreçte davanın kabulü halinde davalıya tesciline karar verilebilecek araç bulunmadığı tespit edilmiştir.
İkinci bozmadan önceki mahkememizin kararı, birinci bozmadan sonra yapılan yargılama da tespit edilen hususlar ile yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtayın ikinci bozma ilamı, Yargıtay …. Hukuk Dairesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ikinci bozma ilamında, uyulan bozma ilamında taraflar arasındaki araç alım-satımına ilişkin sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu ve herkesin aldığını iadeyle yükümlü olduğunu belirtilerek, hüküm bu hususlara değinilerek karar verilmek üzere bozulduğundan mahkemece yapılacak işin davacı elinde bulunan aracın iadesi koşuluna bağlı olarak çekin davalıdan alınarak davacıya verilmesi şeklinde karar verilmesi gerekirken, davacıya usulsüz olarak çıkartılan isticvap davetiyesine bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek mahkememizden verilen ikinci hükmü davacı yararına bozmuştur.
İkinci bozmadan sonraki mahkememizin kararı, bozma ilamı duruşma gün ve saatiyle birlikte taraf vekillerine tebliğ edilip bozma ilamına karşı beyanları alındıktan sonra, bozma ilamında belirtilen bozma nedeninin usul ve yasaya uygun olduğu mahkememizce kabul ve takdir edilerek bozma ilamına uyulmuştur.
İkinci bozmaya uyulduktan sonra dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, taraflar arasında harici yapılan araç alım-satım sözleşmesi kapsamında ki satım konusu araçların bedeline karşılık davacı, keşidecisi dava dışı …. olan …. Bank …. Şubesi’ne ait …. seri nolu 30/06/2014 keşide tarihli 500.000,00-TL bedelli lehtarı olduğu dava konusu çeki ciro etmek suretiyle davalıya vermiştir.
Belirtildiği üzere taraflar arasında yapılan araç alım-satım sözleşmesi noterlikçe düzenlenmemiş olup harici yapılmıştır. Oysa motorlu araçların alım-satım sözleşmelerinin geçerlilik kazanması noterlikçe yapılmasına bağlıdır (2918 sayılı Kanun madde 20/4). Zira anılan hükme göre noterce yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.
Taraflar arasındaki araç alım-satım sözleşmesi şekle uyulmaması nedeniyle geçersiz olduğundan hüküm doğurmaz(TBK m. 12/2:eBK m. 11/2). Bu nedenle, bozma ilamında da belirtildiği üzere, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan her biri aldığını iade etmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, ispatlanan davanın kabulü ile araçların iadesi şartına bağlı olmak üzere araçların bedeline karşılık verilen çekin iadesine ” karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası davacı vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 03/04/2019 tarih …. E- …. Karar sayılı ilamı ile ” Mahkemece verilen hükümde hüküm fıkrası “1-İspatlanan davanın kabulü ile araçların iadesi şartına bağlı olarak dava konusu …. Bank … Şubesine ait … seri nolu …. keşide tarihli ve 500.000 TL tutarlı çeke dayalı başlatılan takipte davacının borçlu olmadığının tespiti ile çekin davacıya iadesine,” şeklinde kurulmuştur. Bu hüküm fıkrasında davalının davacıya iade edeceği araçların plakaları belli olmadığı gibi davacının borçlu olmadığı tespit edilen icra takibinin hangi icra dosyası olduğu da belirsizdir. Hükmün bu şekilde infazı mümkün olmadığından mahkeme kararının davacının temyizi üzerine bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının kaldırılarak mahkeme kararı, hüküm fıkrasında iade edilecek araçların plakaları ve davacının borçlu olduğu takip dosyasının icra müdürlüğünün ve numarasının belirtilerek infaza uygun şekilde karar verilmesini teminen bozulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 09.06.2017 gün ve … E. – …K. sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün belirtilen nedenlerle BOZULMASINA” karar verilerek mahkememizin … Esasında yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, harici oto satış sözleşmesi uyarınca verilen ve icra takibine konu edilen 500.000 TL bedelli çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların noter dışında satış ve devirleri geçersizdir. Geçersiz satışlarda herkes aldığını aynen iade ile yükümlüdür. Taraflar arasındaki oto satım sözleşmeleri harici olarak yapılması nedeniyle geçersiz olup, esasen bu husus uyuşmazlık konusu değildir. Dosyada mevcut Yargıtay ilamları ile de bu husus sabit olup, bu aşamada uyuşmazlık konusu iade edilecek araç bulunup bulunmadığı, iade edilmesi gerekli araç mevcut ise plakaları ve davacının borçlu olmadığının tespit edilmesi gerekli icra dosyasıdır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile davalı … tarafından davacı … ve dava dışı … aleyhine davaya konu … bank 30/06/2010 keşide tarihli, …. no’lu çeke istinaden kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılmış, borçlu … tarafından 09/08/2010 tarihinde yetki itirazında bulunulmuş, bu borçlu yönünden yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İzmir İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmiş ve … yönünden İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden takip yapılmıştır. Davacı … yönünden yetki itirazı bulunmamakta olup, davacı bakımından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. esas sayılı dosyası üzerinden takip devam etmiş olmakla, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasına konu ….bank …. Şubesi, 30/06/2010 keşide tarihli …. nolu 500.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, çek aslının davacıya iadesine, yargılama aşamasında celbedilen trafik kayıtları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının zilyetliğinde ya da mülkiyetinde olan, davacıya teslim edildiği araç bulunmadığı anlaşılmakla bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş olup aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu ….bank … Şubesi, 30/06/2010 keşide tarihli …. nolu 500.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, çek aslının davacıya iadesine,
2-Davacıya teslim edildiği ispatlanmış araç bulunmadığı anlaşılmakla bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Alınması gereken 34.155,00-TL harçtan, peşin alınan 7.425,00 -TL nin mahsubu ile bakiye 26.730-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 7.442,15-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 326 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 33.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 25/12/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı