Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/39 E. 2019/1070 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/39 Esas
KARAR NO : 2019/1070

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2015
KARAR TARİHİ : 11/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile fatura alacağından kaynaklanan borçlanndan dolayı icra takibi yapıldığını, davalı tarafın borçlu olmadığından bahisle takip dosyasına 24.12.2014 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, dvalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu ve iptalinin gerekmediğini, müvekkilinin 13.122,00 TL, 6.000,00 TL, 6.406,00 TL ve 16.505,26 TL toplamda 42.033,26 TL’lik 4 adet fatura alacağı söz konusu olduğunu, takip talebinde olan takip tarihinden önceki (7.587,88 TL’lik) faizlerin davaya konu edilmediğini, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki var olduğundan davalı tarafın itiraz dilekçesinde belirttiği hususları kabul etmediklerini, müvekkilinin fatura keserek davalı tarafa teslim ettiği ürünlerin ayıplı çıkmamış tam ve sağlam bir şekilde teslim edildiğini, ayrıca söz konusu ürünlerin de davalı tarafça kabul edildiğini, bu yüzden yapılan haksız itirazın reddini, sonuç olarak bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, davalının haksız itirazının reddini ve takibin devamını, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin ihracat yapan bir firma olduğunu, davacıdan dava konusu dantaller alındığını, daha sonra bu dantellerin elbise yapılmak üzere ilgili atölyelere gönderildiğini, gerekli kesimler ve kumaşların üzerine dikimler yapılarak elbise haline getirildiğini, dantellerin kumaşın üzerine dikilerek elbise haline getirildiğini, yapılan kontrollerde dantellerin bir kısmının ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, derhal davacının çağrılıp ayıpların gösterildiğini, davacının ayıpları kabul ettiğini, bu dantellerin ayıplı çıkması nedeni ile 2347 adet elbise eksik yükleme yapıldığını, ayıpların vermiş olduğu zararın hesaplandığını ve karşılıklı olarak anlaşmaya varıldığını, ayıplı dantellerin bedeli olan 40.132,00 TL 15/06/2013 tarihli …. nolu fatura ile davacıya yansıtıldığını, davacının da faturayı imzalayarak teslim aldığını, faturaya hiçbir itirazının da olmadığını, aynı faturanın ayrıca Bakırköy …. Noterliği 20/06/2013 tarihinde …. nolu yevmiye il noter yolu ile de gönderildiğini, daavcının buna itirazının da olmadığını, davacıyla görüşülmüş ürünlerin iadesinin alınmasının istendiğini, kendisinin de bunu almayınca ve ikinci el satışı talep edilince 30/07/2013 tarihinde diğer ayıplı ürünlerle birlikte 2,5 TL’den satıldığını, davacının gelip hesaba oturmadığından karşılıklı olarak ibralaşılmadığını, fakat anlaşmanın sağlandığının en büyük delilinin davacının reklamasyon faturasına davacının hiçbir itiraz ileri sürmeden imzaladığını ve faturada itiraza uğramadığını, yaptıkları araştırmalarda tüm mağazalardan delil olması için ürün sorulduğunu fakat tümünün satılmış olduğunun öğrenildiğini, bundan dolayı numunenin ellerinde olmadığını, sonuç olarak davanın reddi ve lehlerine %20 tazminata hükmedilmesini telep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi istemine ilişkindir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/10/2018 tarih ve …. Esas … Karar numaralı dosyasında verilen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği görüldü.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına göre, davacı tarafından davalı aleyhine 29/03/2013 tarihli 13.122,00 TL bedelli fatura alacağı ve 2.518,97 TL işlemiş faiz(ticari), 09/05/2013 tarihli 6.000,00 TL bedelli fatura alacağı ve 1.059,12 TL işlemiş faiz(ticari), 13/05/2013 tarihli 6.406,00 TL bedelli fatura alacağı ve 1.121,14 TL işlemiş faiz(ticari), 13/05/2013 tarihli 16.505,26 TL bedelli fatura alacağı ve 2.888,65 TL işlemiş faiz(ticari) olmak üzere toplam 49.621,14 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek avans faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas …. karar numaralı dosyasında görevlendirilen mali bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 05/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacının 2013-2014 yılı ve davalının 2013-2014 ticari defterlerinin tasdik bilgilerinin tablo şeklinde sunduğunu, davacı tarafın davalıdan faturaya dayalı alacağını tahsil edemediği gerekçesi ile 29.09.2014 tarihinde İstanbul … icra Müdürlüğünün …. dosya numarası ile 49.621,14,-TL üzerinden davalı aleyhine takibe geçtiğini, davalının icra takibine, takip miktarına, borca, faiz ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine davacının davalı aleyhine yaptığı takibin devamı için iş bu davayı açtığının tespit edildiğini, davacı tarafın 2013 – 2014 yılı ticari defterlerini ve bir kısım belgelerini tarafına ibraz ettiğini, ibraz edilen davacı ticari defterlere göre davalının cari hesabının tablo şeklinde sunduğunu, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde takibe konu faturaların kayıtlı olduğu takip tarihi itibariyle davalıdan 50.693,84.-TL alacağı olduğunun görüldüğünü, davalı tarafın 2013 – 2014 yılı ticari defterlerini ve belgelerini tarafına ibraz ettiğini, ibraz edilen davalı ticari defterlerine göre davacının cari hesabının tablo şeklinde sunulduğunu, davalının ibraz edilen ticari defterlerinde takibe konu faturaların kayıtlı olduğu takip tarihi itibariyle davacıya borçu ve alacağı olmadığının görüldüğünü, öncelikle taraf ticari defterlerinde farklı sonuçlar yer aldığını, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde davalıdan 50.693,84.-TL alacağı olduğunu, davalının ibraz edilen ticari defterlerinde davacıya borcu olmadığını, taraflar arasında ticari ilişkiye neden olan belgeler ve açıklamaların tablo şeklinde sunulduğunu, davalı 29.03.2013 tarih ve … nolu faturayı aldıktan sonra davacıya 20.08.2013 keşide tarih, ….. nolu ve 13.122,00TL çek’i 19.04.2013 tarihinde davacıya vermiş olup keşide tarihi itibariyle davalının bankasından çekildiğini, 20.08.2013 tarih, … nolu ve 13.122,00TL çeki davalıya verildikten sonra davacının davalıdan alacağı tutarın davalı ticari defterlerine göre 113,30.-TL kaldığını, mevcut durumda davacının takibe koyduğu faturaların tekrar düzenleme yapılırsa oluşan mevcut durumu tablo şeklinde sunduğunu ve davacının takibe koyduğu faturalardan dolayı davalıdan 29.024,56.-TL alacağı olduğunu, davalı tarafından davacı adına 15.06.2013 tarih …. nolu ve 40.132.24.-TL tutarında reklamasyon açıklaması fatura tanzim edildiğini, ilgili faturanın davacı ticari defter kayıtlarında olmadığını, ilgili faturanın davalı tarafından Bakırköy …. Noterliğinin 20.06.2014 tarih ve …. nolu ihtarnamesi ile davacıya gönderilmiş olmakla dava dosyasında davacının tebliğ aldığına ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğini, ilgili faturada reklamasyon açıklaması yer almadığını, reklamasyonun satılan bir malın veya hizmetin istenilen kalitede olmaması nedeniyle ortaya çıkan bir uygulama olduğunu, satılan mal veya hizmetin istenilen kalite standartlarına uygun olmaması nedeniyle ortaya çıkan reklamasyonun son yıllarda özellikle tekstil sektörü vc diğer sektörlerde sıkça karşılaşılan bir uygulama olarak ortaya çıktığını, tekstil sektöründe yapılan işin uygun kalitede, standartta veya sözleşme şartlarına uygun olmaması sonucu işi yaptıranlar tarafından işi yapana tanzim edilen reklamasyon bedelinin zarar, tazminat, indirim vb. anlamını taşıdığını, reklamasyon tutarının ortaya çıkabilmesi için işi yapanın uygun kalitede, standartta veya sözleşme şartlarına uygun iş yapmamasından kaynaklandığını, bilindiği üzere ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer tarafın kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu, faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayıldığını, davalı tarafın davacı tarafından tanzim edilen faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediği gibi faturalarda yazılı malları/hizmetleri teslim almadığı yönünde yasal süresinde herhangi bir itirazının da olmadığını, diğer taraftan telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişinin, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunun kabul etmiş sayıldığını, yine malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, davalının davacıdan aldığı malların yaptırdığı hizmetler için yasal süresi içinde kuralına uygun olarak ayıp ihbarından bulunmadığı gibi faturalara da itiraz etmediğini, dava dosyasında da bu yönde herhangi bir bilgi ve belge de ibraz edilmediğini, şu halde davalının davacı adına 15.06.2013 tarih, … nolu ve 40.132,24.-TL tutarında reklamasyon açıklaması ile fatura tanzim ederek davacıya borçu olmadığını iddia ediyorsa reklamasyon faturasının neden, niçin tanzim ettiğini ve reklamasyona neden olan ayıplı malları/hizmetleri yasal süresi içinde neden davacıya ihtar ve ihbar etmediği ispat etmekle yükümlü olduğunu, diğer taraftan davalının 15.06.2013 tarih, …. nolu ve 40.132,24.-TL tutarında reklamasyon faturasının altındaki imzanın davacıya ait olduğunu ifade etmekle birlikte bu konu ispata muhtaç olarak değerlendirildiğini, sonuç olarak dava dosyası, ibraz edilen taraf ticari defterleri faturalar irsaliyeler yardımcı kayıt belgelerin incelenmesi neticesinde; taraflar arasında arası ticari ilişki mevcut olduğunu, ancak ticari ilişkiyi düzenleyen yazılı bir sözleşme ibraz edilmediğini, davacı tarafın 2013-2014 yılı ticari defterlerini ve bir kısım belgelerini ibraz ettiğini, ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğunu, ancak ticari defterlere kayıt edilmesi zorunlu belgelerin kayıt etmediği ( çekler) ilgili belgelerin talep edilmesine rağmen tarafımıza ibraz edilmediğini, bu nedenle davacı ticari defterlerinin kendi lehine delil olması yönünde kanaat oluşmamakla birlikte nihai kararın mahkememize ait olduğunu, davalı tarafın 2013-2014 yılı ticari defterleri ve belgelerini tarafına ibraz ettiğini, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığını ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşımakla birlikte nihai kararın mahkememize ait olduğunu, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 50.693,84.-TL alacağı olduğunu, davalının ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya borçu alacağı olmadığını, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosya numarası ile takibe konu ettiği faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu mevcut faturalara yasal süresinde içinde herhangi bir itiraz gelmediğini, bu hali ile takip konusu faturaların taraflarca kabul edildiğini, davalının davacı adına 15.06.2013 tarih …. nolu ve 40.132,24-TL tutarında reklamasyon açıklaması ile fatura tanzim edip davacıya borçu olmadığını ifade etmesi halinde, reklamasyon faturasının neden, niçin tanzim ettiğini ve reklamasyona neden olan ayıplı malları/hizmetleri yasal süresi içinde neden davacıya ihtar ve ihbar etmediği ispat etmekle yükümlü olduğunu, davalı bu ispatı yapabiliyorsa İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … dosya numarası aleyhine yapılan takibin geçerli olmadığını, davalı bu ispatı yapamıyorsa İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosya numarası yapılan takibin geçerli olduğunu ve davacının alacak takibe konu ettiği faturalardan dolayı davalıdan 29.024,56.-TL alacağı olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … karar numaralı dosyasında görevlendirilen mali bilirkişi …. tarafından hazırlanan 21/05/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı tarafın davalıdan faturaya alacağını tahsil edemediği gerekçesi ile 29.09.2014 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …dosya numarası ile 49.621,14.-TL üzerinden davalı aleyhine takibe geçtiğini, davalının icra takibine, takip miktarına, borca, faiz ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine davacının davalı aleyhine yaptığı takibin devamı için iş bu davayı açtığının tespit edildiğini, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde takibe konu faturaların kayıtlı olduğu takip tarihi itibariyle davalıdan 50.693,84.-TL alacağı olduğunun görüldüğünü, davalının ibraz edilen ticari defterlerinde takibe konu faturaların kayıtlı olduğu takip tarihi itibariyle davacıya borcu ve alacağı olmadığının görüldüğünü, öncelikle taraf ticari defterlerinde farklı sonuçlar yer aldığını, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde davalıdan 50.693,84,-TL alacağı olduğunu, davalının ibraz edilen ticari defterlerinde davacıya borcu olmadığını, taraflar arasında ticari ilişkiye neden olan belgeler ve açıklamaları tablo şeklinde sunduğunu, davacının takibe koyduğu faturaları tablo şeklinde sunduğunu, davalının 29.03.2013 tarih ve …. nolu faturayı aldıktan sonra davacıya 20.08.2013keşide tarih, …. nolu ve 13.122,00TL Çek’i 19.04.2013 tarihinde davacıya vermiş olup keşide tarihi itibariyle davalının bankasından çekildiğini, 20.08.2013 tarih, …. nolu ve 13.122,00TL çekin davalıya verildikten sonra davacının davalıdan alacağı tutar davalı ticari defterlerine göre 113,30-TL kaldığını, mevcut durumda davacının takibe koyduğu faturalar tekrar düzenleme yapılırsa oluşan mevcut durumu tablo şeklinde sunduğunu, şu halde davacının takibe koyduğu faturalardan dolayı davalıdan 29.024,56-TL alacağı olduğunu, davalı tarafından davacı adına 15.06.2013 tarih, …. nolu ve 40.132,24-TL tutarında reklamasyon açıklaması fatura tanzim edildiğini, ilgili faturanın davacı ticari defter kayıtlarında olmadığını, ilgili faturanın davalı tarafından Bakırköy …. Noterliği’nin 20.06.2014 tarih ve …. nolu ihtarnamesi ile davacıya gönderilmiş olmakla dava dosyasında davacının tebliğ aldığına ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğini, ilgili faturada reklamasyon açıklaması yer aldığını, reklamasyonun; satılan bir malın veya hizmetin istenilen kalitede olmaması nedeniyle ortaya çıkan bir uygulama olduğunu, satılan mal veya hizmetin istenilen kalite standartlarına uygun olmaması nedeniyle ortaya çıkan reklamasyonun son yıllarda özellikle tekstil sektörü ve diğer sektörlerde sıkça karşılaşılan bir uygulama olarak ortaya çıktığını, tekstil sektöründe yapılan işin uygun kalite de standartta veya sözleşme şartlarına uygun olmaması sonucu işi yaptıranlar tarafından işi yapana tanzim edilen reklamasyon bedelinin zarar, tazminat, indirim vb. anlamını taşıdığını, reklamasyon tutarının ortaya çıkabilmesi için işi yapanın uygun kalite de standartta veya sözleşme şartlarına uygun iş yapmamasından kaynaklandığını, bilindiği üzere ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden diğer tarafın kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu, faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayıldığını, davalı tarafın davacı tarafından tanzim edilen faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediği gibi faturalarda yazılı malları/hizmetleri teslim almadığı yönünde yasal süresinde herhangi bir itirazının da olmadığını, diğer taraftan telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişinin, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayıldığını, yine malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, davalının tanığın huzurdaki ifadesinde; “Tanık beyanında: Ben davalı şirkette kesimhanede çalışmaktayım, bu nedenle taraflar arasındaki ihtilafa konu olayı biliyorum, davalı taraf davacı taraftan dantel aldı, biz bu dantelleri işleyerek elbise haline getiriyorduk, bu dantellerden bir kısmı defolu çıktı, biz bu durumu davacıya bildirdik, defolu kısımları dikilerek düzeltildi ve tekrar bize verildi Biz bunları işleyerek elbise haline getirdik, müşteriye satacağımız sırada müşteri bunu bu seferde farklı renklerde ipliklerle dikilmiş olması nedeniyle defolu olduğunu fark etmiş ve satılan bu mallan geri iade etmiştir. Benim bildiğim bundan ibarettir dedi. Biz defo durumunu fark ettiğimizde bunu satıcı ……. beye bildirmiştik, kendisi kesimhaneye geldiğinde kendisine defolu malları da gösterdik ve durumu anlattık dedi. …. bey bizim bu durumu kendisine bildirmemiz üzerine defolu olan mallan bana verin, ben onları tamir yapalım dedi ve bu şekilde aldı, tamir ederek geri getirdi, ancak bu mallarda defolu çıktı dedi. Bildiğim kadarıyla da bu husustan kaynaklı zararı … TEKSTİL bir kısmını üzerine almak suretiyle …. beyle paylaştı dedi…” şeklinde olduğunu, diğer taraftan davalı vekili tarafından 12.10.2017 tarihinde mahkememize ibraz edilen davacı tarafından verilmiş tahsilat makbuzlarında yer alan imzaların davacı firma çalışanı ….. kişiye ait olduğunu, …. kişinin de dava ya konu olan 15.06.2013 tarih, 37169 nolu ve 40.132,24.-TL tutarında reklamasyon faturasını davacı adına aldığını ifade ettiğini, öncelikle davalı vekili tarafından ibraz edilen davacıya ait tahsilat makbuzlarında ……. imzası yer aldığını, diğer taraftan ……. imzasına ait tahsilat makbuzları tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğünü, diğer taraftan 15.06.2013 tarih, ….. nolu ve 40.132,24-TL tutarında reklamasyon faturasının biçimsel yapısı incelendiğinde faturanın alt bölümünde …… adı soyadı ve imzasının olduğunun görüldüğünü, …….’nun kural olarak belge almaya vermeye yetkili olduğu yönünde karine oluştuğunu, bu durumda 15.06.2013 tarih, … nolu ve 40.132,24.-TL tutarında reklamasyon faturasının davacıya tebliğ edildiği yönünde karine ortaya çıktığını, ibraz edilen yeni bilgi ve belgelere göre 15.06.2013 tarih, ….. nolu ve 40.132,24-TL tutarında reklamasyon faturasının davacıya tebliğ edildiği yönünde görüş oluştuğu bu durumda İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. dosya numarası aleyhine yapılan takibin ispata muhtaç olduğu yönünde olduğunu, mahkememizin aksi yönde değerlendirmede bulunması halinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. dosya numarası yapılan takibin geçerli olduğunu ve davacının alacak takibe konu ettiği faturalardan dolayı davalıdan 29.024,56.-TL alacağı olduğu…” yönünde mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın yaptırılan bilirkişi incelemesinde 2013-2014 yılı ticari defterlerini ve bir kısım belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu, ancak ticari defterlere kayıt edilmesi zorunlu belgelerin kayıt edilmediği (çekler), ilgili belgelerin talep edilmesine rağmen bilirkişi incelemesine ibraz edilmediği, bu nedenle davacı ticari defterlerinin kendi lehine delil olması yönünde kanaatin oluşmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu, buna göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşıdığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 50.693,84 TL alacaklı olduğu, davalının ibraz edilen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığı, davalı tarafından 15/06/2013 tarihli … nolu 40.132,24 TL tutarında reklamasyon açıklaması ile fatura tanzim edildiği, faturanın davalı tarafından Bakırköy …. Noterliğinin 20/06/2014 tarih ve …. nolu ihtarnamesi ile davacıya gönderildiği ancak davacının tebliğ aldığına ilişkin bir belgenin ibraz edilmediği, davalının reklamasyon faturasına ilişkin ispat külfetini yerine getirmesi halinde aleyhine yürütülen takip sebebiyle borçlu olmadığı, davalının ispat külfetini yerine getirememesi halinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacının takibe konu ettiği faturalardan dolayı davalıdan 29.024,56 TL alacağı olduğu, 15/06/2013 tarihli …. nolu 40.132,24 TL tutarında reklamasyon açıklaması ile tanzim edilen faturada …. adı soyadı ve imzasının olduğu anlaşılmakla Mahkememizce davacı şirket yetkilisinin reklamasyon faturasında ismi geçen ve imzası bulunan ….nun şirket çalışanı olup olmadığı, şirket çalışanı ise yetkisinin ne olduğu ile ilgili isticvap edilmesine karar verilmiş olup davacı şirket yetkilisinin 28/06/2019 tarihli duruşmada beyanında …. isimli kişinin bir müddet şoför olarak şirkette çalıştığını, reklamasyon faturasının alındığı tarihte de yanlarında çalıştığını, görevinin sadece mal bırakmak olduğunu, reklamasyon faturası almak gibi bir görev ve yetkisi olmadığını beyan ettiği, ….’nun imzasının bulunduğu tahsilat makbuzlarının bulunduğu, bunların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirket yetkilisinin yaptığı açıklamalar da dikkate alınarak Esenler Vergi Dairesinin yazı cevabına göre ilgili Sigorta Müdürlüğüne yeniden müzekkere yazılarak davacı şirketin 2013 yılı sigortalı çalışan listesinin istenmesine gerek duyulmamış olup 15/06/2013 tarihli ….. nolu 40.132,24 TL tutarında reklamasyon açıklaması ile tanzim edilen faturanın davacıya tebliğ edildiğinin Mahkememizce kabul görmesi sebebiyle davacı vekili dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olmakla davanın ispatı bakımından karşı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği konusunda beyanda bulunmak üzere kendisine 2 haftalık süre verilmesine, yemin teklif edeceğini belirtilmesi halinde sunulan yemin metninin davalı tarafa tebliğine karar verilmiş ise de davacı vekilinin 04/10/2019 tarihinde sunulan dilekçesinde yemine ilişkin ara karardan rücu edilmesi talebinde bulunduğu, yemin deliline de dayanmayacağı anlaşılan davacının icra takibine konu alacağını ticari defter-kayıtlar ve diğer deliller ile ispatlayamadığı hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak davanın ve takibin kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından bu sebeple koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1- Açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 507,67 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 463,27 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.973,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 175,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır