Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2019/822 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/386
KARAR NO : 2019/822

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/07/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 18/07/2019

DAVA; Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında yapılan Düzenleme Şeklinde…….. Projesi Apart Ünite Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği taşınmaz satışı ve tapuda devri inancı ile davalılara ödenen ve sözleşmenin feshi nedeniyle; uhdelerinde sebepsiz kalan paranın, fazlaya dair tüm alacak hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 170.000 USD’nin davalılar tarafından fiili ödeme günündeki TL karşılığının, ödeme günlürendin itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesi ve öncellikle müvekkili şirket için ileride telafisi imkansız tararlar doğancağından davalı şirketler adına olan tüm taşınır, taşınmaz malları ile şirketler adına olan tüm banka hesaplarına ihtiyati tedbir kararı verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı ….İnşaat AŞ vekili cevap dilekçesi ile, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 17. Maddesi kapsamında ” yetki sözleşmesi “düzenlemesi ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla mahkemece yetkisizlik kararı verilerek davanın usulden reddedilmesini talep ettiğini, ayrıca davacı şirkete eksik yatırılan harcın tamamlattırılmasını talep ettiğini, esasa ilişkin beyanlarında ise sözleşmelerin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin sözleşmeler kapsamında cezai şart bedelinden mahsup edildiğini, diğer davalı … AŞ tarafından müvekkili şirkete taşınmaz satış bedeli ödendiğini, müvekkili şirketin satışa yetkili olmadığı bir projeden taşınmaz sattığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin sözleşmeler ile belirlenen tapu devir şartlarını yerine getirmediğini, müvekkili şirket ile diğer davalı şirket arasında ortaklık ve acenta ilişkisi veya başkaca bir organik bağ bulunmadığını, uyuşmazlığa sebepsiz zenginleşme hükümlerinen uygulanmasının hukuken mümkün olmadığını, beyanla davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … AŞ’nin sicil adresin TK 35 madde ihtarlı dava dilekçesinin usule uygun tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
HMK’nun 17’nci maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekmektedir.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik koşullarının düzenleyen HMK 18.maddesinde (1)tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı ,(2)yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ,uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme ve mahkemelerin gösterilmesinin şart olduğu düzenlenmiştir.
Taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 15. Madde ile İstanbul Çağlayan Merkez Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır.
Somut olayda, davanın tarafları ticaret şirketleri olup adi yazılı şekilde düzenlenen gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine bir hüküm koymak suretiyle yetki sözleşmesi yapmışlardır.Yetki sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik koşuludur.Yetki sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Asıl sözleşme resmi şekle tabi olsa bile ,yetki sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılabilir. Yine asıl sözleşme yazılı şekle tabii olmasa dahi ,yetki sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekir. Davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ,karar kesinleştiğinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne göndrilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:

1-Davanın yetki yönünden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilece
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi 18/07/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı