Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/378 E. 2019/1250 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/378 Esas
KARAR NO : 2019/1250

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin 21.10.2009 tarihinde “Her nevi cam ve cam ürünleri her kalınlıkta ve ebatta düz cam ısı cam telli buzlu renkli cam ….imalatı alım satım ithalatı ve ihracatını yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işleri yapmak amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkilinin ve sahibi bulunduğu şirketin bugüne dek bütün ticari faaliyetlerini TTK hükümlerine ve yasal mevzuata uygun şekilde yerine getirdiğini ve getirmeye de devam ettiğini, taraflar arasında 05.11.2018 tarihinde taşeron sözleşmesi imzalandığını , montaj ve işçilik dahil anahtar teslim pergole kumandalı açılır tavan sistemi ve motorlu cam giyotin sistemi yapım işi üstlenildiğini, …. Mahallesi ….Cad. No:… …. adresinde bulunan ….. GRUP AŞ’ne ait iş yerinde kurulum ve montaj işleri tamamlandığını, müvekkili tarafından; İş süresinde teslim edilmiş ancak müvekkilin yapmış olduğu işin bedeli olarak verilen çekler davalı tarafından ödenmediğini, sözleşmenin 6. Maddesindeki 31.01.2019 keşide tarihli 30.000,00-TL bedelli çek ve 28.02.2019 keşide tarihli 41.000,00-TL bedelli çek hakkında davalının Vize Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…E. Sayılı dosyasından alınan tedbir (ödeme yasağı) nedeniyle çeklerin ödenmediğini, takibe konu olan çeklerin bu işin hakedişi olarak çek ile yapılan ödemeler olduğunu, müvekkil şirketin yapmış olduğu işin bedelini alamadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkil şirket tarafından davalı şirkete 2 adet teminat senedi verildiğini, menfi tespit talebinde bulunduğumuz senetler ise müvekkile verilen bu çeklerin teminatı olarak verilen 05.11.2018 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde sözleşmeye dercedilen teminat senetleri olduğunu, sözleşmenin ödemeler , hakediş raporu düzenlenmesi ve iş programı başlıklı 6. maddesinde “ Ödeme iş başlangıcında 30.000-TL 31.01.2019 vadeli ,41.000-TL 28.02.2019 vadeli önden çekler verilecek karşılığında verilen ödemelere istinaden 31.01.2019 tarihli 31.000 TL ,28.02.2019 tarihli 41.000 TL lık teminat senedi alınacaktır”. Şeklinde düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından davalıya teslim edilen işbu davaya konu 2 adet senet TEMİNAT seneti olduğunu, müvekkile yapmış olduğu işin bedelinin tahsili amacıyla verilen çeklerden 31.01.2019 tarihli 30.000,00-TL bedelli olanı için İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasından ihtiyati haczi tamamlayan merasim ile esasa geçilmiş 26.02.2019 tarihinde Silivri İcra Müdürlüğü ….. Tal. Sayılı dosyasından menkul haczine gidildiğini, diğer çek olan 28.02.2019 keşide tarihli 41.000,00-TL bedelli çek için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D.iş sayılı dosyasından 05.03.2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul … İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası ile ihtiyati haczi tamamlayan merasim ile esasa geçildiğini, müvekkil şirketin ….Group Gıda İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne borcu bulunmadığını beyanla öncelikle müvekkil şirket yönünden gecikmesinde telafisi güç zararların oluşması tehlikesi mevcut olduğundan müvekkil şirket hakkında; 31.01.2019 tarihli 31.000 TLbedelli teminat senedi ve 28.02.2019 tarihli 41.000 TL bedelli teminat senedi hakkında; (2 adet teminat senedinin) senetlerin ödenmemesi ve; yapılan yada yapılacak icra takipleri ile ihtiyati hacizlerin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkil şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, 14/11/2019 tarihli duruşma beyanında davanın arabuluculuğa başvurulmdığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, menfi tespit tazminat davası olup, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvuru zorunluluğuna ilişkin dava şartı, sonradan giderilebilecek dava şartı olarak kabul edlmediğinden; 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.229,59-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.185,18-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır