Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/370 E. 2022/1091 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/370 Esas
KARAR NO : 2022/1091

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 01/07/2017 tarihinde müvekkilleri ….. ve …..’ye ait …. plakalı araç ile seyir halinde oldukları esnada müvekkili …..’ın eski erkek arkadaşı olan …..’un, kullanmakta olduğu aracıyla müvekkillerini takip etmeye başlamış ve yol boyunca birkaç kez aracı önlerine kırarak durdurmaya çalışmış, ancak müvekkillerinin durmayarak devam etmiş olduklarını, bunun üzerine …. yakınlarında müvekkillerinin bulunduğu araca …..’un kasten arkadan çarpmış, çarpma neticesinde müvekkillerinin aracında hasar ve müvekkillerinde yaralanma meydana gelmiş olduğunu, bu nedenle …..’un kullandığı araç olan …. plakalı aracın sigorta şirketine müvekkillerinin uğramış olduğu zararları zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi teminatı kapsamında her ne kadar sigorta şirketine müracaat edilmişse de bugüne kadar bir sonuç alınamamış olduğunu, müvekkillerinin işbu kaza nedeni ile ağır yaralanmış olduğunu, müvekkilinin iş bu kaza nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşamış olduğunu beyanla; fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, (Yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde arttırılmak üzere) 1000 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2017 den itibaren işleyecek avans faizi ile (sigorta şirketi yönünden limitleri ve teminatları ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalıdan tahsiline, davacılardan …. için 10.000 TL, ….. için ise TL olmak üzere toplam 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2017 den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kabul manasında olmamak üzere, dava dilekçesinde yer alan anlatımlardan dava konusu olayın, sigortalı aracın kaza tarihindeki sürücüsü …..’un kasti hareketlerinden kaynaklandığı görülmekle, dava sonucunda aleyhlerine tazminata hükmedilmesi halinde sigortalıya rücu hakları doğacak olduğunu, bu nedenle davanın sigortalıya ihbarını talep ettiklerini, davacı taraf Karayolları Trafik Kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin müvekkili şirkete başvurulmuş olmakla birlikte; Erişkinler İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporunun taraflarına iletilmemiş olduğunu, ayrıca yine kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve kazanması halinde uzman aktüer aracılığıyla tazminat hesaplamasının yaptırılması açısından davacının kişisel verilerinin medikal firma ve aktüer ile paylaşılması hususunda da açık rıza beyanının iletilmesi talep edilmiş olmakla, davacı tarafça söz konusu hususlara ilişkin rıza beyanının da iletilmemiş olduğunu, kişisel verilerin izinsiz paylaşımı kanunen yasak olduğundan müvekkili şirketin konu rıza beyanı olmaksızın dosyada inceleme yapmasının da beklenemeyecek olduğunu, davacı taraf başvuru yaptığını iddia etmişse de, söz konusu başvuruda neredeyse gerekli hiçbir evrakın iletilmemiş olup, yalnızca usulü yükümlülüğünü yerine getirmiş olmak amacıyla kötüniyetli bir başvuru yapılmış olduğunu, davacı taraflarca işbu başvuru ile tüm maddi zararları için 1.000,00 TL talep edilmişse de, kabul manasında olmamak üzere dava konusu kaza nedeniyle uğradığı zararların ne olduğuna ilişkin net bir açıklama yapmamış, ayrıca hangi davacının ne kadar talepte bulunduğunun da belirtilmemiş olduğunu, bununla birlikte müvekkili şirketin kabul anlamına gelmemekle yalnızca poliçe teminatı kapsamında olan zararlardan sorumlu olabileceği sabit olmakla, bu nedenle davaya cevap verebilmeleri için davacı tarafın taleplerini açık ve net olarak belirtmesi gerektiğini, dava dilekçesindeki anlatımlardan dava konusu olayın kasıtlı hareketle ortaya çıktığı görülmekle, işbu halde söz konusu olayı trafik kazası olarak addedilemeyeceğinden zorunlu trafik mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamında olmadığını, davacı tarafın anlatımlarına göre söz konusu olay trafik kazası olmayıp, kasıtlı olarak işlenmiş bir yaralama olduğunu, işbu sebeple dava konusu kazanın ZMMS poliçesi kapsamına girmediğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacıların maluliyet oranının ve kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp …. İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, manevi tazminat talepleri Karayoları Trafik Kanunu ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince teminat dışı kalan hallerden olduğundan davacıların manevi tazminat taleplerinin tümden reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacıların talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ve diğer tüm giderler tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında sgk tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, tedavi süresince gereken bakıcı giderinin tedavi gideri kapsamında olduğunun Yargıtay içtihatları ile de kabul edilmekte olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri de tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, davacı tarafın talebine konu tedavi teminatı kapsamında yer alan geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve sair tedavi masraflarından da SGK’nın sorumlu olduğunu, işbu nedenle bu taleplerin reddi gerektiğini, davacıların sürekli bakıcı ihtiyacı bulunduğunu gösterir hiçbir delil bulunmadığından bakıcı gideri taleplerinin reddi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere sürekli bakıcı giderinin sürekli sakatlık teminatı içerisinde olduğu gözetilerek hem sürekli sakatlık hem de sürekli bakıcı giderleri bakımından hesaplanacak tazminattan müvekkili şirketin yalnızca kaza tarihindeki teminat limiti olan 310.000,00 TL’ye kadar sorumlu olacağının da göz önünde bulundurulması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılarak, öncelikle söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının, davacı tarafa peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığının, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması, ödeme yapılması durumunda ödenen miktarın tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüt tarihinin KTK hükümleri doğrultusunda belirlenmesi gerekmekle; işbu dava tarihi öncesinde müvekkili şirkete yapılan başvuru usulsuz olup geçersiz olduğundan, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması, aksi halde dahi başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması, ayrıca talebin haksız fiile dayanması sebebiyle faiz türünün yasal faiz olması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, söz konusu davanın haksız fiile dayanması sebebiyle uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini beyanla; davanın esastan ve usulden reddine, davanın sigortalı şirkete ihbarına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 01/07/2017 tarihinde müvekkili ….. ve …..’ye eait … plakalı araç ile seyir halindeyken, müvekkili …..’ın eski erkek arkadaşı olan …..’ müvekkellerini takip etmeye başladığını ve yol boyunca birkaç kez aracı önlerine kırarak durdurmaya çalıştığını, ancak müvekkillerinin durmadığını, bunun üzerine …..’un kulladığı araç ile müvekkillerine arkadan çarptığını, çarpma neticesinde müvekkillerinin aracında hasar meydana geldiğini ve müvekkillerinin ağır yaralandığını, gerçekleşen bu kaza sonucunda müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradığı gerekçesiyle bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, açtığı bu davanın Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasının 14/10/2019 tarihli 1. Celsenin 10 ve 11 nolu ara karar gereği bu nedenle konusu tarafları ve birinin sonucu diğerini etkileyen davalar olduğundan, bu nedenle konusu tarafları ve birinin sonucu diğerini etkileyen davalar olduğundan işbu davanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak üzere (yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde artırılmak üzere) 1000 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2017 den itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline, davacılardan … için TL ….. için ise 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2017 den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davalı ….. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ölümlü veya yaralamalı trafik kazaları nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkemenin kural olarak Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu sebeple, müvekkili aleyhine Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada “görevsizlik” kararı verilmesi gerekirken; mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, davacıların, davacıların dava dilekçelerinde maddi zararlar için şimdilik 1.000,00 TL talepte bulunmuş olup; bu taleplerinin dayanaklarının neler olduğunun yanı sıra kalemlere ayrıştırarak belirtmeleri gerektiğini, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmadığından, hangi davacı için ne kadar tazminat istenmiş olduklarının da açıklığa kavuşturulması gerektiğini, davacı tarafın, maddi zararın neye ilişkin olduğuna dair, bu zararların kaynağının ne olduğuna dair somut belge sunmamış olduğunu, tazminat talebinin neye ilişkin olduğu somut delillerle ispatlanmamış olduğundan belgelendirme şartını yerine getirmemiş olan davacının taleplerinin reddini talep ettiklerini, maddi tazminat talebi için haksız fiil nedeniyle yapılan her türlü masrafın ve varsa tedavi giderlerinin somut olarak dosyaya ibrazı gerektiğini, davacının talepleri hakkında hüküm kurulurken manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, maddi olayda, öncelikle davacı tarafın manevi olarak zarara uğradığının somut delillerle ispatlaması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacıların maluliyet oranının ve kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespiti ile maddi gerçeğe ulaşılması gerektiğini, davacıların, dava dilekçelerinde hiçbir gerekçe göstermeksizin müvekkiline kusur atfında bulunarak kendisinden maddi ve manevi tazminat talep etmekte olduklarını, öncelikle maddi gerçeğe ulaşılmalı, olay ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki nedensellik bağının olup olmadığı; müvekkilinin kusuru olup olmadığı ve bir zarar mevcut ise sebeplerinin araştırılarak buna göre karar verilmesi gerektiğini, bu aşamada, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından tazminat taleplerinin muhatabının müvekkili olmadığını beyanla; davacıların haksız davalarının reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Kusur ve maluliyet yönünden dosyanın ATK’ye gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK Trafik İhtisas Dairesi 17/02/2020 tarih ve … sayılı raporda özetle; OLAYIN : 01/07/2017 günü saat 04:30 sıralarında, davacı sürücü ….. sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı otomobil ile yanında yolcu olarak bulunan davacı …. ile birlikte D.100-04 karayolunu takiben Beylikdüzü istikametinden Büyükçekmece yönüne doğru sağ şerit üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde aracının sol arka kısımlarına, sol gerisinden gelip aynı yöne doğru seyir halinde olan davalı sürücü …..’un sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı otomobilin sağ-yan kısımlarıyla çarpışması neticesi dava konusu trafik kazasının meydana gelmiş olduğu, olay mahalli yolun; bölünmüş, zemin asfalt-kuru, hava açık, vakit gece, aydınlatma mevcut, azami hız limiti 80 km/h ve meskun mahal dışı olduğunun tespit edilmiş olduğu, kaza tespit tutanağında; kazanın oluşumunda sürücü …..’un şerit izleme ve değiştirme kuralını ihlal ettiği, davalı sürücü …..’un 1,33 promil alkollü olduğunun belirtilmiş olduğu, mevcut verilere göre; davalı sürücü …..’un sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalline seyrini; seyir halinde olan araçların hızını ve konumunu dikkate alarak ve yola gereken dikkatini vererek kontrollü bir şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmeyip, sağ şerit üzerinde seyir halinde olan davacı sürücü idaresindeki otomobilin sol arka kısımlarına önlemsizce çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …..’nin sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahallinde nizami olarak sağ şerit üzerinde seyrini sürdürdüğü sırada, diğer sürücünün sol gerisinden gelerek kontrolsüzce aracının sol arka kısımlarına çarptığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı SONUÇ OLARAK : olayda; davalı sürücü …..’un, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı sürücü …..’nin kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizin 13/09/2022 tarihli celsesine davacı taraflar mazeretsiz olarak duruşmaya katılmamış, davalı vekili de aynı duruşmada davayı takip etmediğini beyan etmekle, taraflarca takip edilmeyen davanın HMK’ nun 150. maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 150. maddesinde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı 13/09/2022 tarihinden itibaren yasal süre olan 3 ay içerisinde yenilenmediğinden 13/12/2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:
1-Asıl ve Birleşen davanın H.M.K’nun 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca 13/12/2022 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davacılardan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
6-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davacılardan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-Davacı taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 28/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸