Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/367 E. 2023/674 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/367
KARAR NO : 2023/674

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS- … KARAR SAYILI DOSYA

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 05/07/2023

ASIL DAVA; Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında yapılan anlaşma ile müvekkili şirketin … projesinin izolasyon işlerinin yapımını üstlendiğini, işin sözleşme şartlarına uygun olarak yapılıp teslim edildiğini, yapılan iş karşılığı 30/03/2017 tarihli 207.973,47 TL bedelli e fatura düzenlendiğini, itiraz olmamasına ve taraflar arasında mutabakat bulunmasına rağmen bu güne kadar ödenmediğini, sözleşme gereği verilen 332.469,20 TL nakti teminatın iadesinin yapılmadığını, fatura alacağı ve nakdi teminat iade alacağı toplam 540.442,65 TL’nin tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esasına kayıtlı olarak icra takibi başlattıklarını, davalıların takibe itiraz ederek durdurduğunu, bunun dışında sözleşme gereği verilen 26/09/2011 tarihli ve 250.000 TL bedelli, 05/12/2012 tarihli 118.713,00 TL bedelli 2 adet teminat mektubunun halen müvekkiline iade edilmediğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, teminat mektuplarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … İnşaat AŞ vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; … projesinin mali yapısına ilişkin olarak yüklenici adi ortaklık ile müvekkili arasında Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına kayıtlı olarak tazminat ve adi ortaklığın feshine ilişkin dava bulunduğunu, müvekkilinin o davada davacı konumunda olduğunu, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir irtibat bulunmadığını, müvekkili şirketin onayı olmadan diğer davalı şirketler ile sözleşme imzalayan davacı şirketin kabul edilebilir haklılığının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı …. İnşaat ve …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; TMSF’nin müvekkili şirkete kayyım olarak atandığını, adi ortaklık ile davacı arasında …’nın izolasyon işlerinin tamamlanması amacıyla 07/09/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, davacı tarafça icra takibinin iptali ve devamı ile birlikte talebine konu teminat mektuplarının iadesi yönünden de harcı ikmal etmesinin gerektiğini, geçici ve kesin kabul yapılmadan fatura düzenlenmesinin mümkün olmadığını, sözleşme konusu edimlerin tam ve eksiksiz yapılmaması nedeniyle fatura düzenlenmesinin ve teminat mektuplarının iadesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında sözleşmeye aykırı olarak fatura düzenlendiğini ve takip başlatıldığını, müvekkili şirket yönünden KHK’nun 37.maddesi uyarınca doğrudan takibe geçilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Yapı AŞ vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, takibe konu faturanın muhatabı adi ortaklık olup adi ortaklığın yöneticisi … İnşaat Turizm AŞ olduğunu, müvekkili şirketin bilgisi dahilinde olmayan faturayı kabul etmediklerini, davaya dayanak edilen faturaların hiçbirisinde müvekkili şirketin kaşe ve imzasının bulunmadığını, hakediş onayı olmaksızın fatura düzenlendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça hakedişin kötüniyetli şekilde onaylanmadığını, 30/03/2017 tarihli 207.973,47 TL bedelli faturaya itiraz edilmediğini, hesap mutabakatı yapıldığını, yapılan işin ayıplı olduğundan bahisle ödeme yapılmamış ise de, sözleşmeye konu işin tam ve eksiksiz yerine getirildiğini, davalı …. İnşaat aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığına yönelik itirazların doğru olmadığını, sözleşmenin adi ortaklığı temsilen yönetici ortak tarafından imzalandığını, faturaların adi ortaklık vergi numarası adına düzenlendiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında yapılan anlaşma ile müvekkili şirketin … projesinin izolasyon işlerinin yapımını üstlendiğini, işin sözleşme şartlarına uygun olarak yapılıp teslim edildiğini, yapılan iş karşılığı 1.119.102,76 TL bedelli, 14/08/2018 tarihli e fatura düzenlendiğini, fatura kesinleşmesine rağmen ödemesinin yapılmadığını, ödenmeyen alacağın tahsili istemiyle Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … esasına kayıtlı olarak icra takibi başlatıldığını, davalıların itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın ve birleşen dosyanın ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı şirket ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında yapılan anlaşma ile … projesinin izolasyon işlerinin yapımının üstlenildiği konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın davacı tarafça sözleşme şartlarına göre edimlerin ifa edilip edilmediği, dava ve birleşen dosyaya dayanak icra takipleri nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, talebe konu teminat mektuplarının iadesinin gerekip gerekmediği, harcın ikmalinin gerekip gerekmediği, davalıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defterleri, dosya kapsamı ve mahallinde inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığa konu hususlarda bilirkişi raporu tanziminine karar verilmiştir.
SMM …, İnşaat Müh. Prof. Dr. … ve borçlar hukukçusu Prof. Dr. … tarafından düzenlenen kök raporda, Asıl Dava Konusu Uyuşmazlığın Değerlendirilmesi sonucu, dava dosyası içeriğine göre, davacı ( yüklenici/ taşeron) ile davalıların ortağı olduğu Adi Ortaklık ( işveren) arasında 07/09/2011 tarihli Eser Sözleşmesi akdedilmiş olup, bu sözleşmeyle davacı, davalıların yükümlülüğünde olan inşaat projesinin İzolasyon İşlerini yapmayı borçlandığı, davalıların da sözleşmede belirlenmiş olan iş bedelini ödemeyi borçlandığı, davacı/yüklenici 07/08/2018 tarihinde davalılar aleyhine icra takibi başlatmış ve 30/03/2017 tarihli KDV dahil 207.973,47 TL bedelli “…. nolu hakediş bedeli” açıklamalı “fatura bedeli tutarının ve daalıların uhdesinde bulunan 332.469,20 TL tutarlı teminat kesintisi tutarının ve bu tutarları işlemiş 30.560,92 TL’lik temerrüt faizi tutarının tahsilini talep ettiği, davalıların itirazı üzerine takip durunca da işbu itirazın iptali davası açtığı, şu halde asıl dava konusu uyuşmazlık, ” taraflar arasında akdedilmiş eser sözleşmesine istinaden yapılmış olan işlerden dolayı davacının davalılardan 30/03/2017 tarihli KDV dahil 207.973,47 TL bedelli “… nolu hakediş bedeli” açıklamalı fatura bedeli tutarının ve davalının uhdesinde bulunan 332.469,20 TL tutarlı teminat kesintisi tutarının ve bu tutarları işlemiş 30.560,92 TL’lik temerrüt faizi tutarının tahsilini talebe hak kazanıp kazanmadığı” noktasında olduğu, ancak bu uyuşmazlığın çözümü için, öncelikle Teknik Kısımda belirtilen Teknik Belgelerin dosyaya sunulması ve Teknik kısımda belirtilen bilirkişilerin atanması gerektiği, belgelerin sunulmasından ve Bilirkişiler atanmasından sonra yapılacak tekmik incelemeler ile, davacının sözleşmeye istinaden yapmış olduğu işlere istinaden ne miktarda hakediş alacağına hak kazandığı ve takip konusu faturada sözü edilen hak edişten dolayı davalıdan iddia ettiği tutarda alacağı bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Mali İncelemeler ile de, davalı adi ortaklığın davacıya ne miktarda hakediş ödemesi yaptığı değerlendirileceği, Birleşen Dava Konusu Uyuşmazlığın Değerlendirilmesi, dava dosyası içeriğine göre, “davacı (yüklenici/ftaşeron) ile davalıların ortağı olduğu Adi Ortaklık (işveren) arasında 07.09.2011 tarihli Eser Sözleşmesi akdedilmiş olup, bu sözleşmeyle davacı, davalıların yükümlülüğünde olan inşaat projesinin İzolasyon İşlerini yapmayı borçlandığı, davalıların da, sözleşmede belirlenmiş olan iş bedelini ödemeyi borçlandığı, davacı/yüklenici, 05.09.2018 tarihinde davalılar aleyhine icra takibi başlatmış ve 14.08.2018 tarihli, KDV dabil 1.119.102,76 TL bedelli, “…. kesin hakediş bedeli” açıklamalı fatura bedeli tutarının ve bu tutara işlemiş 4.284,78 TL’lik temerrüt faizi tutarının tahsilini talep ettiği, davalıların itirazı üzerine takip durunca da işbu itirazın iptali davası açtığı, şu halde birleşen dava konusu uyuşmazlık, “taraflar arasında akdedilmiş olan eser sözleşmesine istinaden yapılmış olan işlerden dolayı davacının davalılardan, 14.08.2018 tarihli, KDV dahil 1.119.102,76 TL bedelli, “…. kesin hakediş bedeli” açıklamalı fatura bedeli tutarının ve bu tutara işlemiş 30.560,92 TL’lik temerrüt faizi tutarının tahsilini talebe hak kazanıp kazanmadığı” noktasında olduğu, ancak bu uyuşmazlığın çözümü için de, öncelikle Teknik Kısında belirtilen Teknik Belgelerin dosyaya sunulması ve Teknik Kısımda belirtilen bilirkişileri atanması gerektiği, bu belgelerin sunulmasından sonra yapılacak teknik incelemeler ile, davacının sözleşmeye istinaden yapmış olduğu işlere istinaden ne miktarda hakediş alacağına hak kazandığı ve takip konusu faturada sözü edilen hak edişten dolayı davalıdan iddia ettiği tutarda alacağı bulunup bulunmadığının değerlendirileceği, Mali İncelemeler ile de, davalı adi ortaklığın davacıya ne miktarda hakediş ödemesi yaptığının değerlendirileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetine inşaat mühendisi ve mimar bilirkişi dahil edilerek dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile asıl ve birleşen dosyalar bakımından taraf itirazlarının irdelenmesi ve taraflarca ibraz edilmiş ise belgelerin tetkiki ile ek rapor tanziminine karar verilmiştir.
SMM …., İnşaat Müh. Prof. Dr. … , borçlar hukukçusu Prof. Dr. … Mimar … ve İnşaat Müh. …. tarafından düzenlenen ek raporda, davacı ve davalı tarafından ibraz
edilen ticari defter, belgeler ve dosya münderecatının incelenmesi neticesinde;
… tarafından ibraz edilen 2017-2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir
şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder
şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin … lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, Mali Tespit ve değerlendirmeler sonucunda;
Bakırköy .. İcra Müd. …. E.sayılı icra takibine konu 30.03.2017-
…. tarih ve sayılı ödenmeyen 207.973,47 TL fatura ve 332.469,18 TL
Teminat kaynaklı olmak üzere 540.442,65 TL asıl alacak + 30.560,92 TL işlemiş faiz
olmak üzere toplam 571.003,57 TL Alacak talebi incelendiğinde; 30.03.2017 itibarı ile
tarafların ticari kayıtlarının mutabık olduğu ve İcra takip tarihinde Davacının 540.442,65 TL
davalıdan Alacaklı olduğu, davacı tarafından icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz olarak 30.560,92 TL talep
edildiği, dosya münderecatında davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüde
düşürdüğüne ilişkin herhangi bir ispat vasıtası görülmemekle, davacının takip öncesi işlemiş
faiz talep edemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı taraf, müvekkili şirket ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında yapılan anlaşma ile müvekkilinin davalıların yapımını üstlendiği … Projesinin izolasyon işlerinin yapımını üstlendiğini, sözleşme şartlarına uygun olarak yapılarak teslim edildiğini, yapılan iş karşılığında hakkediş bedelinin 30/03/2017 tarihli 207.973,47 TL bedelli e-fatura düzenlendiğini, faturaya itiraz olmamasına ve taraflar arasında hesap mutabakatı olmasına rağmen bugüne kadar ödemenin yapılmadığını, sözleşme gereğince verilen 332.469,20 TL tutarındaki nakti teminatın iadesinin de iş teslimine rağmen yapılmadığını, fatura alacağı ve nakti teminatın iadesi için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esasına kayıtlı olarak icra takibi başlattıklarını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, sözleşme gereğince müvekkili tarafından verilmiş 2 adet 26/09/2011 tarihli 250.000 TL, 05/12/2012 tarihli 118.713 TL bedelli teminat mektuplarının da iade edilmediğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, teminat mektuplarının müvekkiline iadesine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı …. İnşaat, taraflar arasında herhangi bir fiili ya da hukuki irtibat bulunmadığını, sorumluluklarının bulunmadığını, davalılar … İnşaat ve …. ise davacının yüklendiği işi tam ve eksiksiz olarak ifa etmediğini, sözleşme konusu alandaki problemlerin izolasyon yapılamaması nedeniyle devam etmesinden dolayı teminat mektubunun iadesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiş, birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ise izolasyon uygulama bedeli olarak kesilen fatura bedelinin tahsili talep edilmiştir.
Davalı şirketler arasında … projesinin inşaatını gerçekleştirmek amacıyla …. ortaklığı kurulduğu ve adi ortaklık ile davacı arasında … Projesinin izolasyon işlerinin tamamlanması amacıyla 09/09/2011 tarihinde sözleşme imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı … İnşaat sözleşme nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirtmektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dava ehliyeti bulunmamakta, adi ortaklık adına açılacak davanın tüm ortaklarca birlikte açılması, adi ortaklığa karşı ise, menkul ve gayrimenkulden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yine tüm ortaklara karşı birlikte dava açılması gerektiği, bu açıdan adi ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu açıktır. Fakat dava konusu para alacağı ise, ortaklardan her biri borçtan müteselsil olarak sorumlu olduğundan, dava tek başına bir ortağa dahi açılabilecektir. Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre, medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620) ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı), davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları ya da tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir. (Yargıtay 15.HD. 2016/4445 E- 2017/1302 K. 23.03.2017 T.)
Yine Yargıtay 23 HD. “… Adi ortaklığın davacı olduğu hallerde adi ortaklığı oluşturan ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, davanın ortaklar tarafından birlikte açılması, sadece biri tarafından açılan davanın hemen reddedilmemesi, diğer ortağın HMK’nın 59. ve 60. madde hükümleri gözetilerek, davaya dahil edilmesi için davacı … önel verilerek taraf teşkili sağlanması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davaların konusunu taşınır ve taşınmaz malların oluşturması halinde, BK’nın 534. ( TBK 638.) madde hükmü nedeniyle davanın, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunan tüm ortaklara karşı açılması gerekir ise de, davanın konusu para alacağı ise, ortaklardan her biri borçtan müteselsil sorumlu olduklarından, alacaklı müteselsil borçlulardan birini dahi tercih edebilir…” şeklinde karar vermiştir. (Yargıtay 23.HD. 2014/8414 E- 2015/3906 K. 26.05.2015 T.)Davalı şirketler arasında adi ortaklık kurulduğu, adi ortaklık ile davacı arasında sözleşme imzalandığı, davacı tarafın, sözleşmeden kaynaklanan para borcu nedeniyle tüm adi ortaklığı oluşturan şirketlerden bir kısmını dava edebileceği gibi, tamamından da tahsilini isteyebileceği değerlendirilmiştir.
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser sözleşmesinin varlığı halinde, yüklenici işi sözleşme, fen ve sanat kurallarıyla iş sahibinin beklediği yararı gözeterek imal edip teslim ettiğini, iş sahibi ise iş bedelini ödediğini ispat etmek zorundadır. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2021/3130 Esas, 2021/2836 Karar)
Mahkememiz asıl dava dosyasına konu talepler bakımından bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede, dosyaya sunulan kesin hakedişin kontrolünün mümkün olmadığı, yapılan imalatların kısmen yerinde, kısmen proje üzerinde ölçümünün yapıldığı, hakedişlerinin incelendiği, davacının dava konusu yapı projesinde izolasyon işlerini yüklendiği, 21 no’lu hakediş dahil olmak üzere yapılan imalat ve alınan bedellerde tarafların mutabık kaldığı, 22 no’lu hakediş ve kesin hakedişin proje kontrol firması ve davalılar tarafından onaylanmamış olduğu ve tünel kısmında bir takım izolasyon problemlerinin olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça işin ve tam ve eksiksiz yapılmadığı iddia edilmiş olmakla birlikte yapının izolasyon işlerinin tamamlanmış ve kullanılabilir halde olduğu, dava konusu edilen imalatların büyük kısmının zemin altında veya kaplamalar altında kalmasına rağmen imalatların yapılmış olduğu ve kısmi izlerinin tespit edildiği, ayıplı olduğu iddia edilen işlerin başka yüklenici izolasyon şirketi tarafından tamamlandığı iddia edilmiş ise de, bu hususu ispata yarar belge ya da delilin dosyaya ibraz edilmemiş olması nedeniyle imalatların sözleşmenin akidi davacı tarafından yapıldığının kabulünün gerektiği açıktır. Tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmiş olmakla, davacının ticari defter ve belgelerine göre icra takip tarihinde davacının davalıdan 1.659.545,48 TL alacaklı, davalının ticari defterlerine göre ise davacının davalıdan 524.592,95 TL alacaklı göründüğü, asıl dava konusu icra takibine konu edilen 207.973,47 TL bedelli faturanın davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve faturaya süresi içerisinde itiraz edilmediği tespit edilmiştir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2).Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp sözleşmenin ifası safhasıyla ilgili olduğundan, faturanın sözleşmeyi değiştirir nitelikte olmaması ve sözleşmeye uygun biçimde düzenlenmesi gerekir. Bu nedenle, sözleşmeye aykırı düzenlenmiş faturaya itiraz edilmemesi aleyhe sonuç doğurmaz. Ancak fatura kabul edilerek ticari defterlere işlenmiş ise, faturadaki miktar kadar iş bedeli bulunduğunu iş sahibi kabul etmiş sayılacağından ticari defterlere itibar edilerek iş bedeli miktarı belirlenir. Ticari defterlerin kesin delil olması da bu sonucu gerektirir. Zira, faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa dahi, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. Bu sebeple asıl dava dosyasına konu 207.973,47 TL bedelli fatura nedeniyle davacının alacaklı olduğu, nakdi teminat kesintilerinin iade edilmesine engel bir hususun bulunmadığı değerlendirilmekle mahkememiz asıl dava dosyasının kısmen kabul kısmen reddi ile Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalıların 540.442,65-TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin 540.442,65-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranında 108.088,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Davacı taraf teminat mektuplarının iadesini talep etmiştir. Dava konusu projenin niteliği itibariyle tespitlerin bilirkişi heyeti tarafından tam olarak yapılması mümkün olmamıştır. Zira, mahallinde yapılan tespitlerde imalatların toprak ve beton altında, üzeri sıva, boya, plastik kaplama vs ile kapatılmış halde olduğu, -5 Bodrum katının otopark olarak kullanıldığı, bodrum katında enjeksiyon imalatının yapıldığı kısmi izlerinin bulunduğu, zeminde d-100 Metrobüs tüneli kısmında bazı bölgelerde izolasyon sorunlarının bulunduğu, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere projenin ve imalatın niteliği gereği bu aşamada kullanılan malzemenin miktarının ve izolasyon sorunlarının nedeninin tam olarak tespitinin mümkün olmadığı belirlenmiştir. Bu sebeplerle bu aşamada mahkememizce asıl dava dosyasında nakdi teminat kesintilerinin iadesine karar verilmiş olmakla birlikte, bazı eksikliklerin tespit edildiği, miktar ve sebepleri sağlıklı olarak belirlenememiş ise de hakkaniyet gereği teminat mektuplarının iadesinin kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Bir başka deyişle bilirkişi heyeti tarafından mahallinde yapılan tespitlerde davacının edimini ifa ettiğinin, imalatların kullanılabilir nitelikte olduğunun, faturanın davalı … ticari defterlerine kaydedildiğinin tespit edildiği, öte yandan projenin niteliği, kullanım alanı, gelinen aşama, kullanılan malzeme gereği izolasyon sorunlarının sebebinin tespit edilemediği, ancak varsayımsal olarak sebepler ileri sürülebileceği, bu sebeplerle teminat mektuplarının iadesinin yerinde görülmediği değerlendirilmiştir.
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra takibine konu fatura 14/08/2018 tarihli ve 1.119.102,76 TL bedelli faturadır. Davacı tarafından düzenlenen fatura davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafça süresinde itiraz edilmemiştir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2) Bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Bilirkişi raporu ile kesin hakedişin onaylanmadığı da tespit edilmiştir. Bununla birlikte mahallinde yapılan inceleme ve tespitler, bir önceki paragrafta belirttiğimiz hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının edimini ifa ettiği, bir takım izolasyon sorunları bulunduğu ancak bunun sebebine ilişkin olarak ancak varsayımsal değerlendirmelerde bulunulabileceği, davalı tarafça dava dışı kişiler tarafından tamamlandığı belirtilen işlere ilişkin delil ve belge ibraz edilmemiş olması karşısında bu işlerin davacı tarafından tamamlandığının kabulünün gerekeceği değerlendirilmekle Birleşen Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının kısmen kabul kısmen reddine, 1.119.102,76-TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin 1.119.102,76-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranın 223.820,55-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
MAHKEMEMİZ ASIL DOSYASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalıların 540.442,65-TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin 540.442,65-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranında 108.088,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın teminat mektuplarının iadesine ilişkin talebinin reddine,
BİRLEŞEN BAKIRKÖY …. ATM’NİN…ESAS SAYILI DOSYASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalıların 1.119.102,76-TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin 1.119.102,76-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranın 223.820,55-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
MAHKEMEMİZ ASIL DOSYASINDA;
1-Alınması gereken karar ve ilam harcı 20.704,35 TL’nin davacı tarafından yatırılan 6.896,30 TL peşin harçtan mahsubu sonucu eksik bakiye 13.808,05 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yatırılan dava ilk açılış gideri 6.940,70 TL’nin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan davetiye, müzekkere , bilirkişi gideri olmak üzere toplam 16.122,30 TL’nin kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 15.259,41 TL ‘nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 77.448,69 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olanan 9.200,00 TL ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.476,50 TL’sinin davalılardan , 83,50 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
1-Alınması gereken karar ve ilam harcı 76.445,90 TL’nin davacı tarafından yatırılan 13.567,72 TL peşin harçtan mahsubu sonucu eksik bakiye 62.878,18 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yatırılan dava ilk açılış gideri 13.612,12 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 137.528,22 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olanan 4.284,78 TL ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.554,04 TL’sinin davalılardan , 5,94 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Asıl ve birleşen davada, 6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılmış ancak kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.
21/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır