Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/343 E. 2019/902 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/343 Esas
KARAR NO : 2019/902

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2019
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
G.KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin “…” markası altında İstanbul ilinin bir çok noktasında kuaförlük salonu bulunan bir firma olarak ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkili şirketin hizmet verdiği sektörde işini titizlikle yapıp müşteri memnuniyetini esas alan bir anlayışla faaliyetlerini icra ettiğini, hizmet kalitesini arttırmak için verdiği hizmetlerde müşetir yorumlarına hassasiyetle yaklaşan müvekkili şirketin bu doğrultuda müşterilerin ıslak imzalarıyla doldurdukları memnuniyet formu uygulamasını tatbik ettiğini, ancak müvekkili şirketin bu konudaki hassas tutumunun “…com” adlı internet sitesi üzerinden suistimal edildiğini, aralarında hiçbir hizmet ilişkisi olmamasına rağmen kimliği belirsiz kişilerce mezkur internet sitesi adresi üzerinden birtakım menfi yorumlar yapılmak suretiyle müvekkili şirketin ticari itibarını zedelendiğini, .bu durum karşısında müvekkili şirketin internet sitesi yetkilileriyle telefon üzerinden irtibat kurduklarını, mesnetsiz yorumların kaldırılması istemini dile getirdiklerini, mukabilinde site yetkilisi tarafından “bu yorumların rakip firmaların kötü niteyitnden dahi hasıl olabileceğini lakin konuya ilişkin herhangi bir düzeltme işleminin yapılamayacağını yalnızca ilgili sitenin sistemine ücrteli üyelik yapıldığı takdirde işbu yorumlara cevap hakkının doğacağını bildirdiklerini, daha sonra ihtarname çekilerek asılsız yorumların kaldırılmasını hukuka aykırı filin devamı halinde Sulh Ceza Hakimliğine başvuruda bulunacağını ihtar edildiğini, davalı kurumca müvekkilinin ticari itibarı, doğrulanmamış bilgi ve belgeler ile marka isim ve logosunun izinsiz olarak kullanılması sebebiyle zedelendiğini, müvekkili firma hakkında çıkan asılsız yorumlar nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı kurum müvekkili firmaya dair asılsız kötüleyici yorumların maddi menfaat elde etmek maksadıyla yayımlanması maddi ve manezi zarara neden olacağını, açılan davanın kabulü ile müvekkili şirket lehine 100.000-TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği tarih olan 03/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, müvekkili şirket lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’u 107. Maddesi gereğince şimdilik 1000-TL maddi tazminatın haksız fiilin işlendiği tarih olan 03/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı şirketten tahsiline, TMK 25/1 ve TTK 56/1/b maddeleri gereğince müvekkilinin kişilik haklarına saldırı ve haksız rekabet teşkil eden internet site adreslerinde gönderilerin erişiminin tedbiren engellenmesine ve dava sonu uile tümden erişiminin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözde müvekkiil firmayla telefon aracılığı ile irtibat kurduğunu ve firma yetkilisi tarafından kendilerine ücretli üyelik teklifinde bulunulduğunu, aksi halde cevap haklarını kullanamayacaklarının söylendiğini iddia ettiğini, bu iddianın gerçek dışı olmanın ötesinde iftira boyutuna ulaştığını, davacı tarafın bu iddialarını ispata davet ettiklerini, … sadece üye olan şirketlere hizmet veren bir platform olmadığını, tüketiciler tarafından yazılan bütün şikâyetlere verilen cevaplar, üye–üye olmayan ayrımı yapılmadan ücretsiz olarak yayınlandığını, hakkında şikâyet yayınlanan kurumlar cevap haklarını kullanabildiklerini, hiçbir firmanın cevap hakkı kısıtlanmadığını, … platformunun üye firmalardan aldığı ücret, kendileri için aylık, dönemlik ve yıllık şikâyet endekslerine ve haklarında yapılan şikayetlerin raporlamasına yönelik verilen hizmetin karşılığı olduğunu, üye olan firmaların, böylelikle belirli bir süre aralığında haklarında ne kadar şikâyet yapıldığını, hangi ürünlerinden ne tür şikayetler aldıklarını grafikler eşliğinde hazırlanan raporlarla birlikte görüp bilgi sahibi olduklarını ve böylece müşterilerine daha kaliteli hizmet sunma imkanına kavuştuklarını, … platformunun, ne haklarında yazılan şikâyete itiraz eden firmalardan, ne şikâyetin kaldırılması talebinde bulunan firmalardan ne de şikâyetin altında cevap metnini yayınlatmak isteyen firmalardan tek kuruş para talebinde bulunmadıklarını, Verilen tüm bu hizmetler üye olsun ya da olmasın, tüm firmalar için ücretsiz ve sınırsız olduğunu, ayrıca firmaların talep etmesi halinde şikâyetçiye ilişkin her türlü iletişim bilgisi yine benzer şekilde hiçbir ücret talebi olmaksızın kendileriyle paylaşıldığını, nitekim davacı firmanın hakkında yazılan şikayetler incelendiğinde, kendileri üye olmadıkları ve bugüne kadar herhangi bir ödeme gerçekleştirmedikleri halde haklarında yazılan onlarca şikayet sürecin memnuniyetle neticelendirilmesi nedeniyle şikayetçiler tarafından kaldırıldığını hatta bir kısmı teşekkür mesajına dönüştürülerek platformumuzda yayınlandığını, bu ve benzeri onlarca beyan tarafımızca müdahale edilmeksizin olduğu gibi yayınlandığını, durum böyleyken, davacının iddiaları, kendileri hakkında sadece olumsuz içeriklere yer verildiği şeklinde algı yaratma çabasından başka bir şey olmadığını, Davacı firmanın bugüne kadar cevap hakkını kullanmamış olması da tümüyle kendi tercihi olduğunu, bilirkişiler tarafından yapılacak inceleme neticesinde üye olmadıkları halde cevap haklarını özgürce kullanabilen yüzlerce firmanın varlığı tespit edilebileceğini, diğer bir önemli konu da ….com platformunda, kozmetik sektöründe faaliyet gösteren firmalardan sanki yalnızca “…” markasının şikâyet ediliyor gibi gösterilmeye çalışıldığını, halbuki yine aynı sektörde faaliyet gösteren ve belki de rakip firma olarak nitelendirilebilecek daha pek çok firmadan da tüketiciler tarafından yakınılmakta, yaşadıkları olumsuz süreçler benzer şekilde dile getirildiğini, bu durum dahi başlı başına, davacı firmanın kararlanmaya çalışıldığı şeklindeki asılsız algıyı ortadan kaldırmaya yettiğini, aynı sektörde faaliyet gösteren her firma hakkında özgürce yazılabildiği bir ortamda haksız rekabetten de söz edilmesi söz konusu olamayacağını,

müvekkili şirket aleyhine açılmış hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı hususuna ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; haksız rekabet nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve haksız rekabet teşkil eden yorumların engellenmesi ve kaldırılması istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının işlettiği internet sitesinde davalıya ilişkin site kullanıcıları tarafından yazılan yazılar ve yapılan yorumlar nedeniyle davacının haksız rekabete uğrayıp uğramadığı, uğramışsa davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, dava tazminat davası olup, 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL harcın, peşin yatırılan 187,86-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 143,46-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 16,20-TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır