Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/341 E. 2021/31 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/341 Esas
KARAR NO : 2021/31

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Restaurant menüleri konusunda sektörün öncü şirketi olup bir çok bölgede şubesi bulunan onlarca kişiye istihdam saylayan bir şirket olduğunu, müvekkili firmanın şirket menü tasarımları konusunda sektörün öncü firması olduğundan marka ve modellerine olan tecavüzün önlenmesi adına bir çok davayı açmış olduğunu, davalı … müvekkili şirketinin çalışanı olup 31.10.2015 tarihinde müvekkili firmada çalışmaya başlamış 30.03.2017 yılında müvekkili şirketten tazminatınıda alarak ayrılmış olduğunu, davalı yanın müvekkili firmada çalıştığı süre içerisinde kademeli olarak önce müşteri ilişkileri, sipariş alma takibi ve teslimi departmanı ve şirketin tüm muhasebe işlemlerini (muhasebeci olarak), muhasebe kayıtları müşteri iletişim bilgilerinin bulunduğu departmanda tek kişi olarak çalışmış olduğunu, dolayısı ile şirketin en önemli departmanlarında sırası ile yer aldığını, şirketten ayrıldıktan sonra şirketin diğer çalışanları olan (üretim departmanında usta … ve …’ında ayrılmış olduğunu, belli bir süre sonra sebepsiz olarak ayrılan çalışanların (ustaların) davalı yanın girişimi ile ayrıldıklarını müvekkili firmanın öğrenmiş olduğunu, müvekkili firmanın ayrıca davalı yanın sektör içerisinde haksız rekabet oluşturabilecek faliyetleri olduğunu haricen duymuş ve öğrenmiş olduğunu, davalı tarafın, müvekkili firmada çalıştığı süre içerisinde bulunmuş olduğu departmanlarda, edinmiş olduğu şirket sırlarını ve müşteri çevresini müvekkili firmadan ayrıldıktan sonra çalışmaya başlamış olduğu yani iş yeri olan … Plastik isimli firma ile paylaşmış ve iş kaybına doğrudan ticari zararına sebebiyet vermiş olduğunu, davalı yan ile yapılmış İşçi Rekabet Etmeme Sözleşmesi olmasına rağmen aynı sektörde faaliyet gösteren … Plastikte çalışmaya başlamış olduğunu ve tüm şirket sırlarını paylaşmış olduğunu, müvekkili şirketin müşteri portföyünü de yeni başladığı firmaya götürmüş olduğunu, müvekkili firma ile davalı yanın aralarında 31.03.2015 tarihinde imzalamış oldukları belirsiz süreli iş sözleşmesinde açıkça belirlemiş oldukları gibi müvekkili firmanın aleyhine haksız rekabet oluşturucak hiç bir eylemin içerisinde yer almayacağını 3 yıl boyunca sözleşmede yazılı olan şartlarda açık bir şekilde belirtmiş olduklarını beyanla; davanın kabulüne ve sözleşme ile belirlenen 50.000-TL cezai şartın ve oluşacak zararların tam ve kesin olarak mahkemece hesaplanması şartıyla şimdilik 1.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesine, sair ve hertürlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; haksız rekabet nedeni ile açılmış olan işbu davada rekabet etmeme yasağı adı altında müvekkiline zorla imzalatılan sözleşmede ve dava dilekçesinde de bahsi geçen maddenin öncelikle hukuken herhangi bir yeri olmadığını, söz konusu dava konusu rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için gerekli koşulları taşımadığını, rekabet yasağının geçerli olabilmesi için kanunda sayılan unsurların hepsinin aynı anda varolması gerektiğini, öncelikle müvekkilinin davacı şirkette dava dilekçesinde de belirtildiği üzere muhasebe elemanı olarak çalışmakta olduğunu, bu nedenle müşterilerle birebir ilişki içerisinde olan bir pozisyonda olmadığını, muhasebe elemanı olarak davacı şirkette olduğu dönemde konumu gereği hiçbir şirket sırrına da sahip olmadığını, zira maaş bordrosu ve iş tanımının da davacı şirketten istenildiğinde müvekkilinin yaptığı işin niteliği ortaya çıkacağını, müvekkiline çalıştığı dönemde dava konusu sözleşmenin imzalatılmış olduğunu, imzalamaması karşılığında işinden kovulma tehdidi altında sözleşmeyi imzalamış olduğunu, müvekkilinin davacı şirkette çalıştığı dönemde eşinin kanser hastası olduğunu ve çalışmaya mecbur olduğunu, imzalatılan sözleşmede koyulan hukuken geçersiz rekabet etmeme yasağı ve cezai şart maddelerinin müvekkilinin hukuki bilgisizliğinden ve sosyal hayattaki zorluklarından faydalanılarak imzalatılan maddeler olduğunu, müvekkiline davacı şirketten ayrıldığında yeryüzünde bir daha çalışmaması çalıştığı durumda da sözleşmede belirtilen cezai şarta dayalı bir sözleşme imzalatılmış olduğunu, bu sözleşmenin tamamen batıl olduğunu, işçinin çalışma özgürlüğünü sınırlayan bir sözleşmenin hukuken geçerli olmadığını, rekabet etmeme yasağı sözleşmesinde öncelikle işçinin işverenin sırlarını biliyor olması, müşterilerini tanıyor olması ve işçinin bildiği bilgilerin işverenin işini etkileyecek nitelikte olması gerektiğini, müvekkilinin bu sayılan şartlarda, iş tanımı sayılan şartlara uygun bir iş yapmamakta olduğunu, davacı şirketin hiçbir ticari sırrını bilmediğini beyanla; davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davalının şirketi zarara uğratacak eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanmış olan rekabet sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, şirket konusu ile ilgili işlem yapmama yasağına hareket ederek rekabet etmeme yükümlülüğünün ihlal ettiğine dair bir uygulamanın bulunup bulunmadığı, yöneticilerin sorumluluğu, haksız rekabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
09/12/2019 tarihli celsede Davalı Tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben, davacı şirkete 2013-2014 yılları arasında önce tmeizlik işçici olarak işe başldaım. Sonra satış elemanı olarak işe devam ettim. İşin yükünün ağır gelmesi nedeniyle işten ayrıldım. Davalı … da muhasebe ve iş takibi bölümünde davacı şirkette çalıştı. Ancak eşi rahatsızlanınca işe ara vermek zrounda kaldı. İşten bu dönemde de çok sık hastaneye gelip gittiği için işten çıkarıldığını söyledi. Daha sonra ben, eşinini rahatsızlığı nedeniyle ilknur ablayla sık görüşmeye başladım. Bu dönemde yeni bir iş bulduğunu, benim de bir süre orada çalışlabilecğeimi, lkendisini idare etmemi söyleid. Ben de …’de işe başladım. Yaklaşık 2 ay kadar bu iş yerinde çalıştım. Sonra …. Abla geld. Ben işten ayrıldım. Benim …’de çalıştğım dönemde … yanında savcılık ekibiyle … iş yerine geldiler. Ve burada benim eski işçim çalışıyor, burada çalışamaz. Daha wsonra bi r araa … abla beni …’in katılacağı fuara yardım etmem için çöağırdı. O fuarda …’in yetkilisi …’a yumruk attı. Bizi de rencide etti, korkuttu. Ben …’un davacı şirketin müşterilerini çalıdğı konusunda şahit olmadım. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
09/12/2019 tarihli celsede Davacı Tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben, tezgah ustası olarak davacı şirkette çalışırım. Bir dönem çalışıpğ ayrılmıştım şimdi tekrar başliadım. Çalıştığım dönemde davalı … da muhasebe satıun alma departmanında çalışıyordu. Benim işten ayrılma nedneim davalılar değildir. Başka bir nedenle işten ayrılmıştım. Ayrıca …run da davacı şirketin müşteirlerini davalı şirkete tahsis ettiğine dair bir bilgim yoktur. Böyle bir bilgiye vakıf değilim dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: şirketten ayrıldıktan sonra ilknur hanımla çalışıldı mı ya da … hanımın bizimle çalışın diye bir telkini oldu mu sorulsun. Dedi. Tanık beyanında devamla; ilk işten ayrıldıktan sonra … Hanımın bulundupğu şirkette 7-8 ay çalıştım. … hanım gel bu şirkette çalış diye bir telkinde bulunmadı. Ben … Plastik’e girdikten 2 hafta sonra … hanım işe girdi. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
09/12/2019 tarihli celsede Davacı Tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben davacı şirkette imalat bölümünde çalıırım. İmalat bölüömünde çalışırken bir süre davacı şirkette çalışmaya ara verdim. Yaklaşık 1 yıl kadar … şirketinde çalıştım. Oradaki … Abi adında beni daha öncedne tanıyan biri benim orada çalışmamı istedi. Ben de bir süre orada çalıştım. Ben …de çalışmauya başladığomda …. de oradaydı ve o da showroomda çalışıyordu. Ben davalının davacıu şirketten müşteri çaldığına tanık olmadım. Davacı şirketten …. Bey bir de …. bey, … firmasıyla benden önce çalışmauya başlamıştı. Ayrıca …. Abi vardı. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
09/12/2019 tarihli celsede Davalı Tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben davacı şirkette bir süre tezgah, usta başı, satış pazarlama v eimalat bölümlerinde çalıştım. Daha sonra işten ayrıldım. Bir süre yardım amaçlı … Plastik Firmasın’de 7 ay kadar çalıştım. Benden sonra … Firmasına .. da başladı. Yaklaşık 3 ay kadar birlikte çalıştık. Bu dönem içerisinde … hanım, yetkili, muhasebe, pazarlama bölümünde çalıştı. Ancak davacı şirketin müşterilerini çalıştığı firmaya sağladığına şahit olmadım. Böyle bir şey yapmadı. Mailler konusunda bir bilgim yoktur. Böyle bir şey yaptığına ihtimal vermiyorum. … ile Davacı şirketin iş kolu aynıdır. Aynı bölgede iş yaparlar. Dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: videodaki olay konusunda çelişki vardır giderils dedi. Tanık beyanında devamla; ben o dönem boştaydım. … firmasına menü siparişi gelmişti. Benden harici olarka … Firmasındaki … Bey boş olduğumu bildiği için yardım istedi. Ben de tamam dedim. Yardıma gittiimde bir telefon geldi. Telefonda benden menü ypmamı istediler. Ben de boşta olduğum için telefonda tamam deidm. Sonra da … beye sordum. … bey de onayladı. Ancak arayan kişinmin kim olduğunu bilmiyorum. Bana sadece müşteriyim dedi. Ben, o telefon konuşmasını yaptığımda herhangi, bir işte çalışmıyordum. Yardım amaçlı … plastikdeydim. Olay bir yanlış anlaşılmadan ibarettri sonradan benim iş yeri açtığım zannedilmiş ancka böyle bir durum söz konusud değildir. Ben şu an başka bir iş kolunda görev yapıyorum. Dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: videoyu çeken kişiyle arayan kişi aynı kişi midir bunu bilir mi Tanık beyanında devamla; ben sonradan bunu anladım. Videoyu çeken kişiyle bana telefon açan kişi aynıydı. Bu da … tarafından yapıldığını düşünüyorum. Öyle olduğundan eminim. …’ın kendi personelidir dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.

Tarafların karşılıklı iddiaları, davalının şirketi zarara uğratacak eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı, şirket konusu ile ilgili işlem yapmama yasağına hareket ederek rekabet etmeme yükümlülüğünün ihlal ettiğine dair bir uygulamanın bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yapılan eylemlerin haksız rekabet teşkil edip etmediği, davalının var ise söz konusu eylemleri nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının oluşup oluşmadığı varsa miktarları, davalı tarafın yaptığı eylemler nedeniyle artış yaşayıp yaşamadığı konusunda haksız rekabet uzmanı Dr…., 1 Sektör Bilirkişisi Prof. Dr. …. ve YMM ..’ye tevdii ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi …., sektör bilirkişi … ve haksız rekabet uzmanı bilirkişi …. 26/11/2020 tarihli raporlarında özetle; davacının, davalıdan Haksız Rekabetten dolayı tazminat alacağına hak kazanamadığını; davacının davalıdan, rekabet yasağının ihlalinden dolayı cezai şart alacağına hak kazandığını, tanık beyanları e dosyadaki vakıalar dikkate alınmak suretiyle cezai şart tutarından yüksek düzeyde bir indirim yapılmasının uygun olacağını yapılacak indirim konusunda takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinini … E.-…. K. sayılı ilamında “Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır. 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı yasa, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. Bu durumda, eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 09.08.2018 tarihinde açılmış olmasına ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre, davaya bakma görevi İş Mahkemelerine ait bulunduğundan, ilk derece mahkemesince, iş mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. HMK 114. maddesinde, görev dava şartları arasında sayılmıştır. HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesine gerek olmaksızın ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile ilk derece Mahkemesinin kararının kaldırıldığı görülmüştür.
Eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 13/05/2019 tarihinde açılmış olmasına ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre davaya, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸