Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/338 E. 2020/392 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/338 Esas
KARAR NO : 2020/392

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 03/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; 2005 senesinde düzenlenen vade tarihi boş düzenleme tarihi 08.07.2005 olan imzası ve yazıları müvekkiline ait bononun 2018 yılında tanzim tarihinde oynama yapılarak icraya konulduğunu, müvekkilinin, davalılara lehtar ve cirantaya ne malen ne madden böyle bir borcu olmadığını, icraya konulan ve dava konusu olan iş bu bononun kambiyo vasfında olmadığı net biçimde kanıtlanacak olan davalıların menfi tespit ve istirdat davasından müteselsil olarak sorumlulukları söz konusu olduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Esas dosyası ile takibe konu edilen bononun cirantası … ve cirantanın babası lehtar Sabahattin Koçak tarafından tanzim tarihinde oynama yapılarak vade tarihinin üzerinde tanı unsurlarında kayba yol açarak bononun kenarları kesilerek davalılardan … tarafından babası olan lehtara karşı işlem başlatmaksızın 44.500 USD üzerinden takip başlatıldığını, davalıların adi vasıflı zamanaşımına uğramış ve bedeli olmayan ve kıymetli evrak vasfını taşımayan keşide yeri olmayan bu bonoya kambiyo niteliği kazandırmaya çalıştığını, bonoda keşide yeri bulunmadığını, senedin aynı zamanda zamanaşımına uğradığını, bononun teminat amaçlı verildiğini belirterek Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Esas dosyası ile takibe konu edilen senedin iptaline, icra dosyasından çekilen 111.103,00 TL’nin istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına istinaden menfi tespit davası açıldığını, davacının iş bu davayı menfi tespit davası olarak açmışsa da İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı tarafın şikayette bulunduğunu ve söz konusu şikayetin içeriğinde borca itiraz etmediğini, davacı tarafın iddiasının senedin teminat senedi olduğu ve düzenlenme tarihi olan 08.07.2008 tarihinin tahrifat yapılmak suretiyle 2005’den 2008’e getirildiğine ilişkin olduğunu, bu sebeple davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit ve icra dosyasından çekilen paranın istirdadı istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, dava konusu edilen senet üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı, senedin davalılara teminat için mi yoksa borç için mi verildiği, Bakırköy … İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında tahsil edilen 111.103,00 TL’nin davalılardan istirdadı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Davacı vekili dava konusu bononun düzenleme yerinin idari bir birim adı olarak yazılmadığından kambiyo vasfında olmadığını, bononun teminat amaçlı verildiğini, düzenleme tarihi üzerinde tahrifat yapıldığını ve zamanaşımına uğradığını belirtmiş olup Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
Dava ve takibe konu bono üzerinde adres olarak “…. Sokak No:… … Mahallesi …” yazdığı, adres olarak yazılan yerin açık, belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri ifade ettiği, bu nedenle davacı tarafın bononun üzerinde düzenleme yerinin idari bir birim adı yazılmadığından kambiyo vasfında olmadığına ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, bononun düzenleme tarihinde tahrifat yapılmasının kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmediği, buna göre dava ve takip konusu bononun düzenleme tarihinin “8.7.2005” iken üzerinde tahrifat yapılarak “8.7.2008” yazıldığına ilişkin davacı iddiası bakımından yapılan değerlendirmede tahrifattan önceki “8.7.2005” olan düzenlenme tarihinin “21.03.2016” olan vade tarihinden önce olması nedeniyle düzenleme tarihinde yapılan tahrifatın da bononun kambiyo vasfına halel getirmeyeceği, bu nedenle davacının bu iddiasının da yerinde olmadığı, davacı tarafın dava ve takip konusu bononun zamanaşımına uğradığı iddiasının değerlendirilmesinde bononun hem 8.7.2005 (davacı tarafın iddiasına göre olması gereken) hem de 8.7.2008 (davacı tarafın iddiasına göre tahrif edildikten sonra olan) olan tanzim tarihi itibariyle 6762 sayılı TTK’nın uygulanması gerektiği, bu durumda anılan kanunun 690. maddesi göndermesiyle 661. maddesinin uygulanması gerektiği, TTK’nın 661/l. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren üç yıl olduğu, dava ve takip konusu bononun vade tarihinin 21.03.2016 olduğu, söz konusu bonoya dayalı olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibin 3 yıl içerisinde başladığı, bu haliyle davacı tarafın zamanaşımı iddialarının da yerinde olmadığı, son olarak davacı tarafın bononun teminat amaçlı olarak verildiğine yönelik iddialarının değerlendirilmesinde kambiyo senetlerinin ödeme aracı olup sebepten mücerret olduğu,, bononun teminat olarak verildiği iddia edilmesine karşın teminat olarak verildiğine dair hiçbir delil ibraz edilmediği, takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği, somut olayda hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerinde yazmadığı gibi senede açıkça atıf yapan yazılı bir belgeye de dosya kapsamında rastlanmadığı, dava ve takip konusu bononun üzerinde “T.Senedi” yazmış olmasının senedin, teminat senedi olarak kabul edilmesi sonucunu doğurmayacağı, çünkü bu ifadenin açık ve net bir biçimde teminat senedi olduğu şeklinde yorumlanamayacağı, öyle olsa bile az öncede ifade edildiği üzere hangi ilişkinin teminatı olduğu hususunun senet üzerine yazılmadığı, böylelikle davacı tarafın takibe konu senedin davalıya teminat olarak verildiğini usulüne uygun yazılı delillerle ispat edemediği, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı ve davasını ispat edemediği anlaşılmakla yapılan açıklamalar uyarınca davanın reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 10,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 27.460,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğerlerinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 03/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır