Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/331 E. 2019/1305 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/331
KARAR NO : 2019/1305

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/12/2019

DAVA; Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 1998 yılında kurulan kooperatife ev sapibi olmak için girdiklerini, yönetim kurulundaki kişilerin yetkili olmadıklarını, aldıkları kararların batıl olduğunu, davalı tarafça dayanaksız olarak istenen bedeller olduğunu, binaların imar affından faydalanamayacağının açık olduğunu, binaların yapım bölgesi dışında kalan kısımlarının kullanılamaz hale geleceğini, alınan kararların hatalı olduğunu belirterek 10/04/2019 tarihli genel kurul kararlarının yasaya, sözleşmeye, fiili duruma, iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle butlanına, butlan talebinin uygun olmaması halinde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacılardan bir kısmının kooperatif üyesi olmadıklarını, yönetim kurulu üyelerinin yasal çoğunlukla seçildiğini, alınan kararların geçerli olduğunu, amaçlarının kooperatif işlerini sekteye uğratmak olduğunu, davacılar tarafından muhtemel zararlar için teminat gösterilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davacıların kooperatif üyesi olup olmadıkları, iptali istenen 10/04/2019 tarihli genel kurul kararlarına davacıların muhalefetinin olup olmadığı, muhalefet şerhlerinin tutanağa geçirilip geçirilmediği, genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olup olmadığı, kanuna, esas sözleşmeye, iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Davalı tarafından 14.05.2019 tarihli müzekkere ile istenen 10.05.2019 tarihli Genel kurul toplantı ve tutanakları dosya arasına ibraz edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü, davalı tarafından davanın ilan edildiğine ilişkin gazete ve ilan faturası, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazı cevapları celp ve tetkik olunmuştur.
Genel kurulda alınan kararların yürürlüğünün durdurulması için ihtiyati tedbir talebi ile ilgili kooperatif yönetim kurulu üyelerine davetiye gönderilmiş, usule uygun davetiye tebliğine rağmen yönetim kurulu üyeleri duruşmada hazır bulunmamışlardır.
Davacı vekili tarafından 04/12/2019 tarihli celsede mazeret dilekçesi ibraz edilmiş ise de, vekilin son 3 celseye mazeret dilekçesi göndermiş olmasının yargılamanın sürüncemede kalmasına sebebiyet verdiğinden bahisle mazeret talebinin reddine karar verilmiş, davalı vekili tarafından davanın takip edildiğine yönelik beyanı nazara alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, kooperatif genel kurul kararının butlanının tespiti, talep kabul edilmediği taktirde genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Kooperatifler Kanunun 53. maddesine göre, “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.” Yok hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Sonradan icazetle dahi geçerli hale gelmezler. Yokluk halinde, hukuki işlem bir veya daha fazla unsurunun yokluğu nedeniyle şeklen dahi olsa mevcudiyet (varlık) kazanamamaktadır. Hukuken yok olan bir işleme hiçbir hukuki sonuç bağlanabilmesi mümkün değildir. İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. (Bkz: Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2013/4862 Esas, 2013/6831 Karar sayılı ilamı
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53.maddesinde genel kurul kararlarına karşı 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde iptal davası açılabileceği belirlenmiştir. Yasada dava açma koşulları, dava açabilecek kişiler sayılmıştır. Kural olarak bir ortağın genel kurulda alınan kararın iptalini talep edebilmesi için 1163 sayılı KK yasasının 53/1-1 maddesi hükmü uyarınca karara karşı red oyu kullanıp, muhalefet şerhini tutanağı yazdırması gerekmektedir. Nizalı genel kurul tutanağının tetkikinde; davacıların gündem maddelerine karşı muhalefet şerhlerinin bulunmadığı, alınan kararların butlan ya da yokluk yaptırımına tabi tutulacak nitelikte olmadıkları da anlaşıldığından, davacıların karara muhalif kalmak yolundaki dava şartının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 04/12/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı