Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/327 E. 2019/797 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/327 Esas
KARAR NO : 2019/797

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin …Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti’nde pazarlama müdürü olarak çalışmakta iken şirket merkezi … ‘da bulunan ve … markasının sahibi …. şirketine fason üretim yapabilmek amacıyla sözleşme yapmak üzere davalı … ile … arasındaki işbirliği sözleşmesi gereği aktarmalı olarak …’ın …. sayılı uçuşu ile …. ‘ya gittiğini, ancak bavulunun kendisine teslim edilmediğini, iş giysileri, sunum notları ve numuneleri olmaksızın iş görüşmesine gidemeyeceğinden ve çantanın ertesi gün kendisine teslim edileceği söylendiğinden…adlı şirketle olan randevusunu ertesi güne ertelettiğini, ancak ertesi gün de bavulu teslim edilmeyince şirketten bir daha randevunun ertelenmesini isteyemediğinden müvekkilinin Türkiye’ye dönmek zorunda kaldığını, valizin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle giysileri ve günlük kişisel bakım malzemelerini satın almak zorunda kaldığını, boşuna otel ücreti ödediğini, Türkiye’ye döndükten sonra 21 Kg olan bavulun 19 Kg olarak ve içinde müvekkiline ait spor ayakkabıları olmadan müvekkiline iade edildiğini, davalının olayda ağır kusurlu olduğunu, bavulun kendisine zamanında teslim edilememiş olması nedeniyle…adlı şirketle sözleşme yapmak şansını kaybederek amirlerinin gözünde beceriksiz bir yönetici olarak algılanmasına neden olunduğunu beyanla 20.000 TL manevi tazminat ile 5.000 Poingcare Frank karşılığı Türk Lirası maddi tazminatın 23.10.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili tarafından yapılan değerlendirme sonucunda 294,92 Euro tutarındaki ulaşım ve konaklama harcamaları düşülerek geriye kalan 483,25 Euro karşılığı 1.122 TL tutarında ödemenin davacıya teklif edildiğini, ancak davacının bunu kabul etmeyip iş bu davayı açtığını, bagajın geç teslimi nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olup olayda Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağını, ayrıca geç teslim nedeniyle davacının kişilik haklarına yöneltilmiş bir saldırının varlığından söz edilmeyeceğinden manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hava taşımasından kaynaklanan bagajın geç ve eksik teslim edildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin …. Esas …. Karar sayılı ve 24/03/2015 kara tarihli ilamıyla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.540,89-TL’nin 23/10/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ile manevi tazminat talebinin manevi tazminat koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …. Esas… Karar sayılı ve 16/03/2016 Karar tarihli ilamında “….Davacının pazarlama müdürü olarak çalıştığı şirket için, yurtdışında bulunan başka bir şirket ile fason üretim yapabilmek amacıyla sözleşme yapmak üzere gerçekleştirdiği seyehat sonunda davacının İspanya’ya ulaşmasından sonra içerisinde iş giysileri, sunum notları ve kumaş numunelerinin bulunduğu bavulunun kaybolduğu anlaşılmış, bavulun kendisine ertesi gün teslim edileceğinin söylenmesi üzerine davacı randevusunu ertelemiş, ertesi gün de bavul teslim edilmediği için, iş görüşmesi için gereken eşyaları bulunmadığından Türkiye’ye geri dönmek zorunda kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmış ise de, yapılan seyahatin özelliği dikkat alındığında, davacının beraberinde götürmekte olduğu eşyalar olmaksızın iş görüşmesine gidememesi ve yurtdışında bulunan şirket ile sözleşme yapma şansını kaybetmesi nedeniyle iş yerinde beceriksiz bir yönetici olarak algılanması ve seyehatin amacına ulaşamaması durumları, davalı taşıyıcının akde aykırılık oluşturan davranışı nedeniyle meydana gelmiş olup, bu durumda dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesine göre manevi tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir….” nedeniyle manevi tazminat yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş olup, Mahkememizin … Esas …. Karar sayılı ve 29/11/2016 karar tarihli ilamıyla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile maddi tazminat davasına ilişkin mahkemimizce verilen 24/03/2015 tarih …. Esas …. Karar sayılı kararın Yargıtay tarafından bozma konusu yapılmadığından maddi tazminat ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, manevi tazminat davasının reddine karar verilerek kararda direnilmesine karar verildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun… Esas … Karar numaralı ve 07/02/2019 tarihli ilamında “…Gerçekten de davacı önemli bir iş görüşmesi gerçekleştirmek amacıyla gittiği İspanya’dan, randevusunu bir gün sonraya erteletmesine rağmen, içinde iş görüşmesinde giyeceği giysilerin de yer aldığı şahsî eşyaları, sunum notları ve kumaş numunelerinin bulunduğu bavulunun bu sürede teslim edilmemesi nedeniyle, toplantıyı yapamadan Türkiye’ye dönmek zorunda kalmış, bavulu ancak Türkiye’ye döndükten sonra gecikmeli olarak teslim edilmiştir. Davacının kendi meslekî kariyeri ve pazarlama müdürü olduğu şirket için önem arz eden seyahati amacına ulaşmadığı gibi İspanya’daki aynı şirketten yeniden randevu alıp iş anlaşması yapması ihtimali belirsizleşmiştir. Bu durum davacının meslekî itibarını ve kariyerini de olumsuz bir şekilde etkileyebileceği gibi, moral ve motivasyonunu da düşürmüş, davacının elem ve ızdırap duymasına neden olmuştur. Yukarıda açıklanan Montreal Konvansiyonu’nun 19’uncu maddesi ve BK’nın 98’inci maddesi hükmü delaletiyle aynı BK’nın 49’uncu maddesi hükmüne göre manevi tazminat şartlarının oluştuğu kabul edilip, davacının üzüntüsünü hafifletmeye yeter miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.
Nitekim Özel Daire de bozma kararında aynı hususa işaret etmiştir.
Bu durumda direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıdaki belirtilen bu ilave gerekçe ve nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir…” hükmün manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, toplanan deliller ve Yargıtay bozma ilamları hep birlikte değerlendirildiğinde
Davacının pazarlama müdürü olarak çalıştığı şirket için, yurtdışında bulunan başka bir şirket ile fason üretim yapabilmek amacıyla sözleşme yapmak üzere gittiği İspanya’dan, randevusunu bir gün sonraya erteletmesine rağmen, içinde iş görüşmesinde giyeceği giysilerin de yer aldığı şahsî eşyaları, sunum notları ve kumaş numunelerinin bulunduğu bavulunun bu sürede teslim edilmemesi nedeniyle, toplantıyı yapamadan Türkiye’ye dönmek zorunda kalmış, bavulu ancak Türkiye’ye döndükten sonra gecikmeli olarak teslim edilmiştir. Davacının kendi meslekî kariyeri ve pazarlama müdürü olduğu şirket için önem arz eden seyahati amacına ulaşmadığı gibi İspanya’daki aynı şirketten yeniden randevu alıp iş anlaşması yapması ihtimali belirsizleşmiştir. Bu durum davacının meslekî itibarını ve kariyerini de olumsuz bir şekilde etkileyebileceği gibi, moral ve motivasyonunu da düşürmüş, davacının elem ve ızdırap duymasına neden olmuştur. Yukarıda açıklanan Montreal Konvansiyonu’nun 19’uncu maddesi ve BK’nın 98’inci maddesi hükmü delaletiyle aynı BK’nın 49’uncu maddesi hükmüne göre manevi tazminat şartlarının oluştuğu kabul edilip, davacının üzüntüsünü hafifletmeye yeter miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla yukarıda belirtilen olayın oluşu davacının iş yerindeki pozisyonu, ekonomik ve sosyal durumu ve davalı şirketin yaptığı iş ve ekonomik durumu nazara alınarak 10.000,00-TL manevi tazminatın 23/10/2011 tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A-Maddi tazminat davasına ilişkin mahkememizce verilen karar Yargıtay tarafından bozma konusu yapılmadığından maddi tazminat ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına.
B-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00-TL manevi tazminatın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1-Alınması gereken 683,10-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından …..Esas sayılı dosyasından verilen kararın bozulmasından sonra yapılan yargılama gideri olan 111,30-TL’den kabul-red oranına göre 55,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 11/07/2019
Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır