Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/301 E. 2019/1401 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/301 Esas
KARAR NO : 2019/1401

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2019
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin alacağının tahsili amacıyla Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden … Sağlık Hizmetleri A.Ş. hakkında cari hesaba dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu, 27.02.2019 tarihinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, işbu itiraz sadece takibi sürüncemede bırakarak davacının haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapılmış olup, haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı yanın haksız ve mesnetsiz itirazının kaldırılması amacıyla işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, işbu davaya ve icra takibine konu alacak likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Neticeten; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakkı saklı kalma kaydı ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin 8.192,88-TL üzerinden devamına, ayrıca bu bedel üzerinden takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP;Davalı vekili cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; alacak taleplerini kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte dava hukuka uygun ikame edilmediğini yetki ve göreve ilişkin ilk itirazlarımızla birlikte kanuni sürelere riayet edilmeyen işbu davaya ilişkin zamanaşımı defi ileri sürme zaruriyet hasıl olduğunu, itirazlar doğrultusunda mezkur davanın usulden reddi gerektiğini, davacı şirket davalı şirkete 24.033,18-TL’lik takip başlatmasına rağmen iş bu davayı 8.192,88-TL’lik kısmı için açtığını, davacının bu davayı kısmı olarak açmasında herhangi bir hukuki yararı bulunmadığını, nitekim bu anlamda bakiye kısım için davalı şirketin borçlu olmadığı konusunda işbu cevap dilekçe ile karşı dava açma zaruretinin hasıl olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığını, nitekim davacı iddia ettiği mal satım ilişkisine dair herhangi bir belge de sunamadığını, herhangi bir fatura, irsaliye belgesi, teslim tutanakları dosyaya sunamayan davalının alacak iddiaları gerçek dışı olduğunu, ayrıca faturaların davalı şirket kayıtlarında olduğu iddiasına ise itibar edilmemesi gerektiğini, davacının taraflarına haksız ve hukuksuz alacak iddialarıyla Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatması kötü niyetli ve haksız olduğunu, işbu sebeple mezkur icra takibine taraflarınca itiraz edildiğini, akabinde davacı yan haksız ve mesnetsiz bir şekilde işbu davayı ikame ettiğini, Neticeten; Davacı karşı davalının açtığı davanın yetki, görev itirazı, zamanaşımı defi, hukuki yarar bulunmaması yönünden usulden reddine, davacı karşı davalının haksız ve mesnetsiz açtığı davanın esastan reddine, haklı karşı davanın kabulüne ve dava açılmayan bakiye kısım için takibin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine, haksız ve mesnetsiz bir şekilde icra takibi başlatan davacı karşı davalı yan aleyhine, İİK md 67 gereği takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline, karar verilmesini karşı dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl dava, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali istemine ilişkin olup, karşı dava, asıl davada itirazın iptali talebine konu edilmeyen alacak kısımı için davalı tarafın menfi tespit talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl davada, davacının taraflar arsındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu, karşı dava yönünden, icra takibine konu edilip asıl davada itirazın iptali talebine konu edilmeyen alacak kısımı için davalı tarafın menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı, davacı karşı davalının cevap dilekçesindeki beyanları ve arabuluculuk tutanağındaki tespitler nazara alındığında menfi tespit davası açmakta davalı karşı davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP sisteminden celbedilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte 24.033,18-TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, takip dayanağının, 14.555,06-TL’lik ve 31.10.2018 tarihli cari hesap alacağı ve 8.192,06-TL’lik ve 04.12.2018 tarihli cari hesap alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının 2018 – 2019 yılları ticari defterinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı yan vekili 10.07.2019 havale tarihli dilekçesi ile “davalı şirketin ticari defterlerinin kapsamlı olması sebebiyle yerinde inceleme yetkisi verilmesini” talep etmiş olup Sayın Mahkemeniz tarafından tarafıma verilen Mahallinde inceleme yetkisine istinaden davalı şirket vekiline gerek mail yolu ile gerekse telefon ile aranarak ticari defterlerin incelenmesi gerektiği yönünde bilgilendirmeler yapılmış olmasına rağmen davalı yan vekili tarafından bu zamana (17.10.2019 tarihine kadar) kadar ticari defterlerin hazır olduğu ile ilgili tarafımıza bilgi verilmediğinden davalı yana ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (26.02.2019) itibariyle kendi ticari defterlerinde davalı yandan 8.192,88-TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, cari hesaba konu irsaliyeli faturalar incelendiğinde: faturaların muhteviyatının tıbbi ürünler olduğu, irsaliyeler üzerinde malları teslim kısımlarının, …., …., …., …, … imzalarına müteakip teslim edildiği, davalıya ait 2018 yılı BA formundan davacının takip dayanağı yapmış olduğu 27 adet faturaların tamamının davalı yan tarafından alım olarak bildirilmiş olduğu, bu itibarla davacının davalıya takip dayanağı faturaların içeriğindeki mal/hizmeti teslim/ifa etmiş olduğu kanaatine varıldığı, neticeten, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi takip tarihi (26.02.2019) itibariyle davalı yandan 8.192,88-TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 1.285,24-TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği kanaatine varıldığı, mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 8.192,88-TL asıl alacağına takip tarihinden (26.02.2019) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte 24.033,18-TL’nin tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalının borca itirazı üzerine bu kez 8.192,88-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ve takibin devamı için iş bu davayı açmıştır. Davalı taraf 8.192,88-TL yönünden davanın reddini talep ederek aynı zamanda icra takibine konu edilip asıl davaya konu edilmeyen bakiye asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden menfi tespit talebine ilişkin karşı dava açmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesinde 8.192,88-TL bedelli irsaliyeli faturaların davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça BA formlarında vergi dairesine bildirildiği, irsaliyeli faturalarda teslim alan kişiler ve imzalarının bulunduğu anlaşılmakla, bu alacak miktarı yönünden davanın ispat edildiği anlaşılmıştır. Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede, davacı karşı davalı, arabuluculuk görüşmelerindeki beyanında 24.033,18-TL’lik kısım üzerinden takip başlatmışsa da, 8.192,88-TL yönünden arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını, oradaki beyanında her ne kadar 14.555,06 TL ve 8.192,88 TL cari hesap alacağı olarak talepte bulunmuşsa da, cari hesaptan kaynaklı anapara alacaklarının 8.192,88 TL olduğunu, 14.555,06 TL bedelli alacak kaleminin sehven yazıldığını, müzakereleri sadece 8.192,88 TL ve ferileri kapsamında yürütmek istediklerini beyan ettiğini, karşı davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunmuşsa da,, davacı karşı davalının başlattığı icra takibi karşı dava tarihi itibariyle mevcut olup takipten feragat vb, davalının takip tehdidi altında bulunmasını ortadan kaldıran bir durum mevcut değildir. Davacı karşı davalının arabuluculuk görüşmelerindeki beyanı 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince bu görüşmeler sırasında ileri sürülen ve ortaya konulan beyan ve belgeler mahkemece nazara alınamayacağından, tarafları da bağlayıcı olmayacağından hükme esas alınamaz. Buna göre davalı karşı davacı Büyükçekmece …. İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu 14.922,73 TL asıl alacak, 917,57 TL işlemiş faiz yönünden takip tehdidi altında olduğundan ve yapılan bilirkişi incelemesinde tespit edilen alacak miktarına göre davalı karşı davacının davacı karşı davalıya bu miktar yönünden borçlu bulunmadığı, davalı karşı davacının bu yönde kabul bayanınında bulunduğu anlaşılmakla, karşı davanın bu miktar üzerinden kısman kabulüne, karşı davacının kötüniyet tazminatı talebi bulunsa da, davacının kötü niyetli takip başlattığı ispatlanamadığından reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A)ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Asıl davanın kabulüne,
1-Büyükçekmece … İcra müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında 1.638,57 TL icra inkar tazminatınn davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 559,66-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 139,92-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 419,74-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 184,32-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 741,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
Karşı davanın kısmen kabulü ile
1-Büyükçekmece …. İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu 14.922,73 TL asıl alacak, 917,57 TL işlemiş faiz yönünden karşı davacının karşı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 1.082,06-TL harçtan davalı karşı davacı tarafından yatırılan 271,00-TL karşı dava harcının mahsubu ile eksik kalan 811,06-TL’nin davacı karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı karşı davacı tarafından sarf edilen harç gideri olan 271,00-TL ‘nin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
4-Davalı karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 19/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır