Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/296 E. 2019/525 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/296 Esas
KARAR NO : 2019/525

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin paydaşı olduğu …. Sanayi A.Ş. şirketinin altı ortaklı Anonim Şirketi olduğunu, davacının şirkette mevcut beheri 10,00 TL nominal değerli 7.326 adet sermaye payı bulunduğunu, Beyoğlu…. . Noterliğinin…. yevmiye nosu ile tasdiklenmiş üye pay defterinden de anlaşılacağı üzere müvekkili davacının yüe kayıt numarası 3 no ile şirket kayıtlarında gözüktüğünü, müvekkilinin üyeliğe giriş tarihinin 01.02.1984 yılı olduğunu 29.03.2016 yılında yapılan en son sermaye artırımı ile beraber 7.326 adet sermaye payı ile defter kayıtlarında gözüktüğünü, şirket payından hiçbir azalma veya devir olmadığını, davalının, 2.200 paydan oluşan şirketin 14.982 hisse adedine sahip olduğunu aynı zamanda şirketin başından beri Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu ve şirkette 183.326 hisse adedine sahip dava dışı ….ve Yalıtım Ürünleri A.Ş’nin hakim ortağı ve yönetim kurulu başkanı olması sebebi ile her iki şirkette de hakim ortak konumunda olduğunu, davalının hakim ortağı olduğu şirketlerin nesiller boyu ailede kalması için şirket esas sözleşmesinin 9.maddesinde T.T.K. maddeleri gereğince zorunlu olan “Şirketin işleri ve idaresi Genel Kurul tarafından T.T.K. 359 ve 362 maddeleri hükümleri gereğince hissedarlar arasından seçilecek bir yönetim kurulu tarafından yürütülür” değişen T.T.K.nun ilgili maddesi gereğince yönetim kuruluna hissedar olmayanların yönetim kuruluna seçilebilmesine olanak tanıması karşısında esas sözleşme değişikliğine gitmemiş olduğunu böylece aile tarafından yürütülmesini istediği şirketin hissedar ve idare kısmına dışarıdan bir yabancının katılmasını engellediğini, fakat davalının 29/11/2017 tarihinde geçirdiği beyin kanaması nedeni ile beyin ameliyatı olması sonucunda ayırt etme gücünden yoksun olduğunu ve sürekli bakıma muhtaç olduğunu bu nedenle eşi …’in vasi olarak atanmış olduğunu, vasi kararı ile birlikte davalıya ait … Bankası ….. Şubesi nezdindeki kiralık kasanın açıldığını ve içerisinde altı ortaklı ….ve Yalıtım Ürünleri A.Ş. şirketine ve gene altı ortaklı …. Sanayi A.Ş.’ye ait tüm hamiline yazılı hisse senetleri ve henüz yazılmamış hisse senetlerinin bulunduğunun tespit edildiğini gerekirse banka kasasına yapılacak keşif ve bilirkişi vasıtası ile tüm senetlerin incelenmesiyle senetler arkasında ciroların bulunmadığının geçmişte çıkartılan yeni senetlerin basımı ile hükümsüz olan senetlerin kasada bulunup bulunmadığının tespit edilebileceğini, kısıtlı davalının kasasından çıkan …. San. A.Ş.’ye ait hisse senetlerinden 7.326 adedinin müvekkiline ait olduğunu, sermaye artırımı yapıldıkça hisse senetlerine yansıtıldığını fakat şirket yetkililerinin imzası ile basılan hisse senetlerinin hiçbir şekilde ortaklara dağıtılmadığını, şirketlerin hakim ortağı davalı tarafından teslim alındığını gösteren …. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen….. seri K sıra nolu sevk irsaliyesi üzerinde teslim alan kısmında davalının imzasının mevcut olduğunu, davalının bu hisse senetlerini 09/08/2016 tarihinde teslim aldıktan sonra hiçbir ortağa dağıtmadan kendisine ait banka kasasında muhafaza etmek amaçlı olarak saklamış olduğunu, davalı kısıtlının vasisi …’in iki şirkette tek başına karar alabilmek için kasada bulunan hisse senetlerinin eşine ait olduğunu kötü niyetli olarak ileri sürdüğünü beyanla; dava konusu hisse senetleri üzerine ileride telafisi imkansız zararlara yol açmamak için 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için Tedbir Kararı verilmesine, tedbir kararının Büyükçekmece …. . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. E. sayılı vasi dosyasına, …. Sanayi A.Ş. şirketine bildirilmesine, davacı müvekkilinin davalı ….’de 7.326 adet hisseye ve hisse senedine sahip olduğunun tespitine, iş bu tespitle birlikte halen davalı kısıtlı …’e ait şahsi kasa içerisinde tutulan ve 7.326 adet hisse senedinin davıalı … den alınarak müvekkiline teslimine, tüm yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK’nın 14/2. maddesi “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmünü içermektedir.
İş bu dava şirket ortağı tarafından şirkete ve diğer ortağa karşı açılan ve ortaklıktan ilişkisinden kaynaklanan bir dava olup, şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi HMK’nın 14/2 .maddesine göre kesin yetkili olup, kesin yetki kuralı mahkememizce re’sen gözününe alınması gerekmektedir. Davalı şirketin merkezi ” ….. Mah. …. Cad. N:…. ….. /İstanbul” adresinde bulunup, adres itibariyle mahkememizin yetki alanı dışında olduğu anlaşılmakla davanın yetki yönünden usulden reddi ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesinin yetki yönünden USULDEN REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Yetkisizlik kararının İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; Mahkememizin yetkisizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca,karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 16/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır