Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/293 E. 2020/606 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/293 Esas
KARAR NO : 2020/606

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22.10.2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan; 30.07.2018 tarihli 2.222,54-TL tutarında, 14.01.2019 tarihli146,30-TL tutarında fatura olmak üzere toplamda iki adet fatura bedellerinin ödenmemiş olduğunu, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen yetkiye, borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurmuş olduğunu, müvekkil şirketin davalı yan ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisine istinaden davalı yana yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet vermiş olduğunu ve haklı olarak da verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedelin ödenmesini talep etmiş olduğunu beyanla; takip tarihinden önce talep edilen işlemiş faiz tutarından feragat ederek, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu -2.368,84 TL- tutarındaki asıl alacakla ilgili yetkiye, borca, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin Gaziantep olduğunu, yetkili icra dairelerinin Gaziantep icra daireleri olduğunu, yetkili mahkemelerin ise Gaziantep Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, bu nedenle ilgili dosyanın öncelikle yetki itirazı nedeniyle reddine karar verilerek yetkili yere gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili firmanın taşımacılık hizmeti satın almış olduğunu, söz konusu bu ilişkinin tüketici konumunda olduğunu, açılan davanın ticaret mahkemelerinde değil tüketici mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu nedenle açılan davada görev yönünden de itiraz ettiklerini, dosyanın görevli olan tüketici mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkiline ait 2 adet faturadan bahsetmiş olduğunu, ancak söz konusu faturaların içeriğine dair hiçbir bilgi vermediği gibi fatura örneklerini de kendilerine ne iş bu dava aracılığıyla, ne icra takibi aracılığıyla ne de davadan önce bir ihtarname ile tebliğ etmemiş olduklarını, bu nedenle müvekkili adına icra takibine hiçbir borcu olmadığı yönünde itirazda bulunmuş olduklarını, davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin taşımacılık sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, söz konusu bu durum nedeniyle müvekkilinin davalı ile bağlantısının bu sözleşme üstüne kurulmuş olduğunu, davalı ile müvekkili arasında bir ihtilaf olduğunu, ancak bu ihtilafın sebebinin müvekkili değil davacının olduğunu, müvekkilinin davacı firma ile anlaşma yapmış olduğunu ve taşımacılık yapmasını talep etmiş olduğunu, rutin zamanlarda yapılan siparişler ile ilgili faturalar düzenlenmiş ve müvekkili tarafından faturalara istinaden ödeme yapılmış olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde müvekkili firmaya ihtarname çekildiğini ve bu ihtarname örneğinin delil olarak dosyaya sunulduğunu iddia etmiş ise de müvekkiline ulaşmış olan böyle bir ihtarname bulunmadığını, bu nedenle ilgili alacaktan dolayı müvekkilinin temerrüde düşürüldüğü iddiasını kabul etmediklerini beyanla; davanın reddine, %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklanan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İddia ve savunmalar değerlendirilmek üzere dosya üzerinde tarafların ticari kayıt ve belgeleride incelenerek bir mali müşavir ve bir taşıma bilirkişisinden oluşturulacak bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak taraflar arasında cari hesap alacağından kaynaklanan taşıma hizmetinin verilip verilmediği, verildi ise cari hesap ilişkisinde bakiye bir kısmın kalıp kalmadığı, davalı savunması dikkate alınarak taşıma hizmetinin hangi bedel üzerinden verildiği, taraflara arasında devamlılık gerektirecek bedel üzerinde bir uygulama oluşup oluşmadığı, davacının davalıya bedele ilişkin fiyat listesi bildirimi yapıp yapmadığı, bildirim yapmasını gerektirir bir durul olup olmadığı, bu bağlamda takip talebinde yapılan itirazın yerinde olup olmadığının tespiti için tarafların ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusu hususların tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 28/10/2019 günü, saat 14:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi …. ve Taşıma Uzmanı bilirkişi …. 04/12/2019 tarihli raporlarında özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari faaliyetin aralarında düzenlemiş bulundukları anlaşma “Abone Cari Hesap Anlaşması” ile 2016 takvim yılından itibaren cari hesap şeklinde devam ettiğini, taraflar arasında cari hesap alacağı mesnedi olan taşıma işlerinin yürütüldüğünü, davalı ile davacı arasındaki cari hesap bakiyelerine göre; davacı nezdinde, davalının cari hesap bakiyesinde davacının davalıdan 14.01.2019 tarihi itibariyle kayden 2.368,84 TL alacaklı olduğunu, davalı nezdinde, davacının cari hesap bakiyesinde davacı ve davalının bir birlerinden alacakıl olmadığını, bakiyenin sıfır olduğunu, bunun sebebinin de davacı tarafından davalıya kesilen dava konusu faturaları davalının defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, faturanın davacı ile davalı arasındaki yazılı sözleşme şartlarını değiştirecek içerikli olduğundan, davalının faturayı aldığı tarihten itibaren sekiz gün içerisinde itiraz etmemesi, fatura kapsamını kabul etmiş sayılamayacağını, davacı yanın düzenlediği faturada hatayı kabul ettiğini ve mahsuplaşma için davalı yandan iade faturası düzenlenmesini istediğini, buna cevap alamadığı gibi davalının mevcut iki faturayı da kayıtlarına almadığını, dosya kapsamında davacı yanın görülen taşıma işleri için 1.736,73 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden önce davalı yanın temerrüde düşürüldüğü sabit olmadığı için takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilemeyeceğini bildirmişlerdir.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafın talebinin davalı tarafa vermiş olduğu taşıma hizmeti nedeni ile davalı taraf adına keşide edilen iki adet faturanın bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı ve davalı arasında taşıma işine dayanak cari hesap ilişkisi bulunduğu, bu ilişkiden kaynaklanan ve davalı tarafa tebliğ edilen iki adet faturadan doğan toplam 2.368,84 TL alacağın davacı tarafın defterlerinde yer aldığı, davalı taraf defterlerinde yer almadığı ve tarafların birbirlerinden alacaklı-borçlu olmadığı, davalı defterlerinde dava konusu faturaların kayıtlı olmadığı, her ne kadar davacı tarafından keşide edilen faturalara davalı tarafından itiraz edilmediği ve defterinde kayıtlı olmadığı görülmüş ise de, davacı tarafından keşide edilen 30.07.2018 tarihli faturanın taraflar arasında yer alan yazılı sözleşme şartlarına uygun olmadığı ve davacı tarafından davalı şirkete gönderilen mailde de hatanın davacı tarafından kabul edildiği ve davalı tarafın iade faturası düzenlenmesini istediği, iade edilecek kısmın 632,11 TL olduğunun belirtildiği, davalı tarafından herhangi bir iade faturası düzenlenmediği gibi ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı, böylelikle 30.07.2018 tarihli fatura bedelinin 1.590,43 TL olması gerektiği, 14.01.2019 tarihli fatura bedelinin de yine davalı tarafından ödenmemiş olduğu, tüm bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 1.736,73 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 118,64 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 74,24 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 88,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.269,50 TL yargılama giderinin kabul oranı (%73,32) ret oranı (%26,68) dikkate alınarak hesaplanan 930,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.736,73 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 632,11 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸