Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/264 E. 2019/623 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/264 Esas
KARAR NO : 2019/623

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı arasında 10.06.2011 tarihli Elektrik Dağıtım Şebekeleri YG(OG) Dağıtım Hatları ve Kilometrik Bedelli YG(OG) Dağıtım Hatları Yapım Sözleşmesi imzalanmış olup davalı bu sözleşme ile …yapımı işini üstlendiğini, ancak davalı yüklenici sözleşme konusu işleri yaparken bünyesinde çalıştırdığı personellerinin fazla mesai, kıdem tazminatı gibi işçilik alacaklarını ödememiş olduğunu bunun üzerine davalının çalışanları tarafından işçilik alacaklarının ödenmesi talepleri davalar ikame edildiğini, söz konusu davalarda müvekkil şirketin davalı çalışanlarına karşı kanundan doğan müşterek ve müteselsil sorumluluğu nedeniyle müvekkilinin kesinleşmiş mahkeme kararları dolayısıyla ödemeleri yapmak zorunda kaldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca işin yapımında çalıştırılan personele ait işçilik alacaklarında davalının sorumlu olduğunu, davalının kendi personelinin işçilik alacaklarını ödemediği gibi bu ödemeyi kanundan doan işçiye karşılık sorumluluk nedeni ile ödeyen müvekkiline de ödediğini beyanla ödeme tutarı olan 83.150,23 TL’nin davalıdan rücuen tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye uygun yer teslimi yapılmadığını ve yer kamulaştırma işlemlerinde gecikmeler yaşandığını, kamulaştırılma yapılmadığı için köy güzergahındaki birçok taşınmazın sahibi ile karşı karşıya gelindiğini, köylülerin çalışmaların devamına engel olmak istediğini, birçok direk inşasında vatandaşların engellemeleri ve baskıları ile karşılaşmış işin yapımı sürekli olarak aksamaya gecikmeye başladığını, bu sebeple iş sahası olan Yağlıdere ilçe köylerinde mevsim ve hava koşulları gereğince Aralık 15- Mart 15 tarihleri arasında çalışmayacak dönem olmasına rağmen müvekkilinin çalışmalarını sürdürdüğünü, söz konusu projede çalışan işçilerin sigorta primleri tutarının yaklaşık 28.000,00 TL olması gerekirken kamulaştırma işlemlerinin gecikmesi iş sürekliliğinin sağlanmaması gibi nedenlerle iş yapım süresinin uzadığını, işin hızlanması için fazla işçi çalıştırıldığını, hem işçi sayılarının artması hem de işçilerin müvekkilinin bünyesindeki çalışma sürelerinin uzaması nedeniyle işçilerin sigorta primlerinin toplamı olan 63.552,50 TL’ye yükseldiğini ve müvekkile ek maliyet doğurduğunu, dolayısıyla davacının oluşan bu fark tutardan dolayı müvekkiline karşı sorumlu olduğun beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA ;Davalı çalışanlarınca açılan işçilik alacağı talepli davalarda davacı tarafından ödenen işçilik alacağına ilişkin bedellerin tahsili istemine ilişkin olup, bedellerin davacı tarafa ödenmesi konusunda davalının bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumluluğu bulunduğu taktirde davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken alacak miktarı, davalı vekilinin savunmasına göre takas mahsup şartlarının mevcut olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 166/1 inci maddesi “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”, aynı maddenin dördüncü fıkrasında “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklindedir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının işbu davanın davalısı, davalının ise işbu davanın davacısı olduğu, taraflar arasında “…” projesi kapsamında 10/06/2011 tarihli yapım sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye uygun yer teslimi yapılmadığı ve kamulaştırma işleminde gecikmeler yaşandığı, işçilerin sigorta primlerinin 28.000 TL olarak ödenmesi gerekirken işin uzaması sebebiyle 63.552,50 TL olarak ödendiği ve ek maliyet doğduğu, hakediş tahakkuklarında haksızlık yapıldığı ve davacı aleyhine haksız faturalar düzenlendiği, iş bitiminde iade edilmeyen malzeme bedeli adı altında davalı tarafından haksız faturalar düzenlenerek davacının 96.976,81 TL borçlandırıldığı iddiasında bulunularak davacı tarafından 189.931,03 TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizin işbu dava dosyası ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla mahkememiz dosyasının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-İş bu dava ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası arasında bulunan hukuki ve fiili irtibat nedeniyle iş bu dava dosyasının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosya ile HMK nın 166. maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın birleştirilen dosya üzerinden yürütülmesine,

2-Esasın birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılama gideri , harç vekalet ücreti , vs hususların birleşen dosyada ele alınmasına ,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, birleştirme kararının nihai hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 14/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır