Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/26 E. 2021/874 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/26 Esas
KARAR NO : 2021/874

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2016
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında 16.01.2015 tarihli satım sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında davalı şirketten 5 parça makine teneke üretim hattı satın almak istediğini, bu kapsamda 09.02.2016 tarihinde 20.000 Amerikan Doları ön ödeme gerçekleştirildiğini, davalı şirket tarafından sözleşmeye uygun makine üretimi ve teslimi yapılmamış olduğu gibi siparişin tesliminde dahi gecikildiğini, makinaların teslim alınması sırasında açıkça ayıplı olduğunun e-posta mesajları ile sabit olduğunu, müvekkili tarafından satım konusu makinalarda yer alan ayıp davalıya bildirildiği halde davalı tarafın söz konusu ayıbı gidermediği gibi anılan satım sözleşmesi kapsamında davacı müvekkili tarafından yapılan ön ödemeyi de iade etmekten imtina ettiğini beyanla davalının Küçükçekmece … icra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının dava açma sıfatı bulunmadığını, sözleşmenin davalı … Makina ile … arasında olduğunu, … adlı kişinin davacı şirketin yetkilisi olmadığını, davacı şirketin sadece satış sözleşmesinin bir kısmını oluşturan ödemeyi yapan 3. kişi olduğunu, sözleşmeden dönmek hakkının bir bozucu yenilik doğuran hak olarak sadece sözleşmenin taraflarınca ve haklı sebep var ise yapılabilir olduğunu, esasa yönelik itirazlarında ise 16.01.2016 tarihli sözleşmeye göre makine teslim şeklinin …. teslimi şeklinde olduğunu, hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte bir an için davacı şirketin dava açma sıfatı kabul edilse bile taraflar arasındaki sözleşmede çok açık olarak makinenin … teslim edileceğine ilişkin kayıt olduğu için makinenin teslim yerinin makinanın üretildiği davalı müvekkilinin fabrikası olduğunu, sözleşmenin tarafı …’un sözleşmeye aykırı olarak teslim öncesinde ödemesi gereken 35.000,00 USD bedeli müvekkiline ödemediğini, taraflar arasında iki farklı sözleşme olmasının ve sözleşmeler arasında 14.000,00 USD farkın sebebinin …un bazı parçlaçar için ikinci el kullanılmasını kabul etmesi olduğunu, müvekkili tarafından üretilen makinede ayıp halinin olmadığını, davacı tarafın makinelerin sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmediği ididasının doğru olmadığını, dava konusu makinenin teslime hazır şekilde müvekkili şirketin deposunda beklediğini, sözleşmeden dönme beyanının hukuken geçerli olmadığını, sözleşmenin tarafı olan dava dışı …’a 04.06.2013 tarihinde satılan ve 45 gün içinde teslim alınması gereken ürünün müvekili şirket tarafından 45 gün içinde teslime hazır hale getirilmesine rağmen 25.11.2015 tarihinde teslim alındığını beyanla davanın reddine, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali davasıdır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 20.015,75 USD üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda davalı, dava konusu sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmenin müvekkili ile dava dışı … arasında yapılıdığını savunmuş, davacı vekili ise cevaba cevap dilekçesinde müvekkili ile dava dışı … arasında adi ortaklık bulunduğunu; adi ortaklıkta aksine bir hüküm yer almadığı sürece idareci ortağın yapacağı işlemlerin diğer ortakları da bağladığını, kaldı ki davacı ile … arasındaki adi ortaklık ilişkisi kapsamında davacı tarafından davalıya ödenen 20.000,00 USD tutarındaki ödemenin iadesi için başvurulacak her türlü yasal yol hakkında … tarafından 01.07.2016 tarihinde muvafakatname verildiğini beyan etmiştir. Yargıtay …. HD’nin 25.05.2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile 27.04.2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararlarında da belirtildiği şekilde; husumet dava şartı olup yargılamanın her aşamasında talep üzerine ya da resen dikkate alınması gerektiğinden; davacının dava dışı … ile aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu yönündeki iddiası karşısında adi ortaklıkta, ortaklar adi ortaklığa ait haklar üzerinde birlikte hak sahibi olduklarından icra takibinin de tüm ortaklar yani davacı şirket ile dava dışı … tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması gerekmektedir. Somut olayda ise icra takibi yalnızca adi ortaklardan davacı şirket tarafından başlatılmış olmakla usule uygun yapılmış bir icra takibinden söz edilemeyeceğinden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine; davanın esastan reddine dair verilmiş bir karar bulunmadığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 11/07/2017 tarih ve … Esas … sayılı kararı istinaf edilmekle, İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin 28.12.2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla istinaf talebinin kabulü ile mahkememiz kararının KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
Mahkememizin 19/09/2019 tarihli celsesinde Davalı Tanığı …’ın beyanında “ben davalı şirketin yetkilisi …’ın oğluuym. Ben de şirket işleriyle ilgileniyourm. Dava konusu teneke kutu ambalaj ürünlerden önce de …’a daha önce de aynı ürünleri vermiştik. Fakat o ürünlerin tesliminde yaklaşık 2 yıl gecikmeyle aldılar. Dava konusu ürünleri de yine … ile anlaşarak ürettik. İlk önce ikinci el ürün kullanılabilecğeini bize söylemişlerdi zira fiyatı ona göer belirlemiştik. Fakat daha sonra itirazlar üzerine sıfır parçalar kullanarak yeniden üretim yaptık. Ona rağmen hala makineleri teslim almadılar. Makineler 4-5 senedir hazır depoda beklemektedir. Makineler özel üretim olduğu için de nbaşkasına satılacak durumda değildir. üretilen malların teslim şekli …. yani depo teslimdir. Bu teslimşekli zaten proformo faturada yazılmaktadır.” dediği anlaşıldı.
Mahkememizin 19/09/2019 tarihli celsesinde Davalı Tanığı …’ın beyanında:” ben … Makinede usta başı olarak çalışıyorum. Uyuşmazlık konusu makinelerin alım satımı konusunda … satış müdürü olarak … ve … anlaştılar…. ile davacı şirket arasındaki ilişkiyi bilmiyorum. … ile … ilk başita 69.500 Usd üzerinden anlaştılar. Daha sonra görüştüler 55.000 USD ye düştü.bunun üzeirne ikinci el parça kullanılması konusunda da anlaşma yaptık. Ürünün üretimi yapıldı. … teslim almaya gelidğinde ürünlerde ikinci el parça kullanıldığını söyleyerek itiraz etti. Bunun üzerine biz yeni parçaları taktık.buna rağmen teslim almak için bir daha gelmediler. Ürünler tam tarihini hatırlamıyorum fakat bir yıldan fazladır depoda beklemektedir. Daha önce de benzer bir anlaşma ile makine teslimi yapmışltık. Onun teslimini de iki yıl geciktirmişlerdi.” dediği anlaşıldı.
Mahkememizin 19/09/2019 tarihli celsesinde Davalı Tanığı …’ın beyanında:”ben davalı şirkette muhasebeci olarak çalışmaktayım. Ben davalı şirket ile … arasındaki anlaşma ile çıkan uyuşmazlığı biliyorum fakat … Tarım Ürünleri ile ilgili bir bilgim yoktur. Benim dava konusu ile ilgili bizzat şahit olduğum bir husus yoktur fakat şirket sahiplerinin ve yetkililerin anlatımından bilgi sahibiyim. Dava konusu makinelerin şu anda firmada olduğunu,… tarafından teslim alınmadığını bizzat biliyorum. Yetkililerden öğrendiğime göre de dava konusun makinelerin bedeli ile ilgili ilk başta 69.500 usd üzerinden anlaşma yapılmış, daha sonra fiyat aşağı düşürülmüş. Makinelerin depoda teslim edileceğini de biliyorum. Bildiğim kadarıyla 20.000 usd ödeme yapmışlar. Fakat tüm ödeme yapılmadığı için makineler de teslim edilmemiştir.” dediği anlaşıldı.
Tanığın beyanında, taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin eline geçen sözleşme nedeniyle bilgi sahibi olduğunu beyan ettiği, diğer tanık …’ın müdahelesi üzerine bu kez sözleşme olmadığını, taraflar arasında sözlü bir anlaşma olduğunu beyan ettiği mahkememizce tespit edilerek tutanak altına alındığı anlaşıldı.
Davalı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya cevaben Davalı Tanığı … beyanında:” ben şirket muhasebecisiyim. Benim elime taraflar arsaındaki ticari ilişki kapsamında fatura gibi herhangi bir yazılı belge de geçmemiştir.” dediği anlaşıldı.
Davalı vekilinin sorusu üzerine tanığın ilk başta davacı tarafın ikinci defa ürünü teslim etmek için geldiğini beyan ettiğini, daha sonra tereddüt ederek bu hususta davalı vekiline gelip gelmediklerinin sorduğu görülerek mahkememizce tespit edildiği anlaşıldı.
Mahkememizin 10/10/2019 tarihli ara kararı ile “Dosya kapsamında ve dava konusu makinelerin uyuşmazlık konusunda (taraflar arasında sözleşme olup olmadığı, makinelerin ayıplı olup olmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu) hususlarında” incelenerek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi heyeti sunmuş olduğu 25/06/2020 tarihli raporda özetle; Taraflar arasında yapılan sözleşmenin açık hükmü uyarınca davalının bütün parçaları yenilemesi gerekirken bir takım parçaları eski olarak kullanması ve makineleri süresinde teslim etmemesi nedenleriyle, makinaların “eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olduğu dolayısıyla davacının “sözleşmeden dönme” hakkını kullanarak ödediği bedelin iadesini isteyebileceği, Dolayısıyla davacının ödemiş olduğu bedelin iade ve tahsiline ilişkin başlatmış olduğu icra takibinin yerinde olduğu, İcra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 21/01/2021 tarihli celsesinde tarafların itiraz ve beyanları göz önünde bulundurularak dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi kurulunun kök rapordaki görüş ve kanaatinde bir değişiklik oluşmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı dinlenen tanık anlatımları, dosyada alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirilmesinde ; Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan ilamsız takibe karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasında makina alım satım sözleşmesi yapıldığı sözleşme uyarınca davacının davalıya dava konusu bedeli ödediği, makinaların zamanında teslim edilmediği davalı tarafça makinalar da bir takım eski parçalar kullanıldığı davacının bu parçalara itiraz ederek parçaların yenilenmesini talep ettiği bu konuda taraflar arasında sözleşime yapıldığı yapılan sözleşmede davalının parçaları yenileceğini taahhüt ettiği ancak buna rağmen parçaların boyanmış parçalar olduğu taraflar arasında yapılan sözleşmenin açık hükmü uyarınca davalının bütün parçaları yenilemesi gerekirken bir takım parçaları eski olarak kullanması ve makineleri süresinde teslim etmemesi nedenleriyle, makinaların eser iş sahibinin kullanamayacağı ve kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı, sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olduğu anlaşılmış olup davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak davalıya ödediği bedelin iadesini davalıdan isteyebileceği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likti olması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takip tarihi itibariyle efektif satış kuru üzerinden hesaplanan asıl alacağın %20’sine tekabül eden 12.162,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere):
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE
1-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takip tarihi itibariyle efektif satış kuru üzerinden hesaplanan asıl alacağın %20’sine tekabül eden 12.162,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.154,05 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 734,46 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.419,60 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 763,66 TL ilk dava açılış harç gideri ile 324,40 TL tebligat ve posta masrafı, 3.600,00 TL bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 4.688,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 8.705,54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/09/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır