Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/259 E. 2020/786 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/259
KARAR NO : 2020/786

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı-borçlu şirketten olan faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi ikame edilmiş olduğunu, davalının ödeme emrinde yazılı borç miktarı ve faizin tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiğinden takibin durduğunu, taraflar arasında sipariş üzerine hazırlanıp satılan mallar karşılığı düzenlenmiş olan faturalara istinaden davalı borçlu şirketin, davacı şirkete toplamda 150.511,77 TL cari hesap borcu oluştuğunu, davalı firma ile davacı arasında bahsi geçen satışlarla ilgili olarak “Personel Melbusat Alımı Sözleşmesi” imzalanmış olup iş bu sözleşme gereği verilen siparişler üzerine davacı şirketin davalı firma çalışanları için iş elbiseleri (T-shirt. pantolon, mont vb.) ürettiğini, davalı firmanın, davacı firmanın sipariş edilen malları belirlenen zamanda teslim etmediğini öne sürerek sözleşmenin idari şartnamesinde yer alan cezai şartı uygulamak suretiyle davacı firmaya 149.511,77 TL’lik bir fatura göndermiş olduğunu, davacı şirket tarafından kabul edilmeyerek 04.10.2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname ile iade edilen iş bu faturanın; davalı firma tarafından keşide edilen Bakırköy …. Noterliği’nin 09.10.2018 Tarih ve … Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile davacıya tekrar geri gönderilmiş olduğunu, fakat davacı tarafından yine kabul edilmeyen iş bu cezai şart uygulamasına istinaden düzenlenen faturaya karşılık herhangi bir ödeme yapılmadığından davacı şirketin hak edişlerden bu bedeli kestiğini ve davacıya hak etmiş olduğu ödemeyi yapmamış olduklarını, davalı firma tarafından ilk siparişin 46.372 iş elbisesi üretilmesi için 12/02/2018 tarihinde verilmiş olup iş bu siparişin davacı firma tarafından 75 gün içinde (30/04/2018’e kadar) teslim edilmesi talep edilmiş olduğunu, ne var ki 75 gün gibi kısa bir süre için verilen sipariş sayısının davacı firmanın üretim kapasitesi düşünüldüğünde oldukça fazla olduğunu, ayrıca bu 75 günlük süre içinde davalı tarafça biri 20/04/2018 tarihinde, diğeri ise 25/06/20J8 tarihinde olmak üzere ekstra iki sipariş daha verilmiş ve bu siparişlere ana siparişe nazaran öncelik verilmesi talep edilmiş olduğunu, belirtilen ana siparişten sonra verilmiş olan ekstra iki siparişin, davalı firma tarafından gelen talep üzerine ana sipariş teslimat süresi içerisinde bitirilmiş olmasına rağmen, 12/02/2018 tarihinde verilen ana sipariş vaktinde teslim edilememiş ekte yer alan teslimat tarihlerinden görüleceği üzere parçalar halinde olmak üzere tamamının teslim edilmiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede, ihtirazı kayıt olmaksızın cezai şartın geçerli olacağına dair bir hüküm bulunmadığından TBK md. 179/2 gereği davalı firmanın cezai şart bedeli talep edebilmesi için teslimatlar esnasında ihtirazi kayıt koyması gerekmekte olduğunu, son teslimat gerçekleşene dek cezai şartın uygulanacağı veya uygulanma hakkının saklı tutulduğuna ilişkin bir bildirim olmaksızın ürünleri teslim alan davalı firmanın, davacı firmaya karşı cezai şarttan feragat etmiş olduğu izlenimi vermiş, tüm teslimatlar tamamlandıktan sonra da dürüstlük kuralına aykırı olarak iş bu cezai şartı uygulayarak davacı hak edişlerinden kesmiş olduğunu beyanla, davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz alacağı geciktirmek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığından davalı borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaleti davalı/borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 2018 yaz operasyonunda, 8 şehirde bulunan istasyonlarında çalışan personellerce kullanabilmesi amacıyla sözde davacı ile 02.02.2018 tarihinde Personel Melbusat Alımı sözleşmesi (Bundan sonra sözleşme olarak anılacaktır) ve bunun ayrılmaz bir bütünü olan Personel Melbusat Alımı İdari Şartnamesi imzalanmış olduğunu, sözleşmenin imzalanmasının ardından 12 Şubat 2018 tarih 16:01 saatinde, 2018 yaz ana sipariş, sözleşmenin 2.2. maddesinde yer alan mail adresine gönderilmiş olduğunu, aynı gün ilgili mail adresinden 18:55 saatinde, hiçbir itiraz kaydı ve de menfi bir ima dahi bulunmayan, siparişin ve mailin alındığına dair onay mailinin davalı şirket çalışanı olan …’e gönderilmiş olduğunu, sonrasında ek sipariş de verildiğini ve sözde davacı taraftan onay, siparişlerin alındığına dair mailin ihtirazı kayıtsız, davalı şirkete gönderilmiş olduğunu, basiretli bir tacir olan davalı şirketin, 75 takvim günü içerisinde siparişlerinin teslimini beklediğini, sözde davacının ise; süreçte defalarca sözleşme ve şartnameye aykırı şekilde edimlerini geç, eksik ve de ayıplı şekilde ifa ettiğinden sebep, gerek mail ve telefon, gerek ise toplantı yapılmak suretiyle defaatle kınandığını ve de çekince beyanlarının kendisine iletilmiş olduğunu, en son, cari hesap kapatma aşamasında; yapılan toplantıya müteakip, sözde davacının, cezai şart miktarı olan 149.51 l,77 TL’ye ilişkin e-fatura düzenlenerek gerek sistemden, gerek ise noter kanalıyla kendisine gönderildiğini ve müteakiben kalan alacağının kendisine ödenmiş olduğunu, süreçte davalı tarafından verilen siparişlerin adet ve zamanını olduğu gibi kabul eden, hiçbir itirazda bulunmayan, üstüne yükümlülüklerini hiçbir zaman gereği gibi yerine getirmemiş davacının bunun bir sonucu olarak davalıyı defalarca çok zor duruma soktuğunu, sözde davacının 12.02.2018 tarihli siparişlerin 75 gün içerisinde teslim edilmemesinin kendi üretim kapasitesinin üstünde olduğunu beyan ederek sorumluluktan kaçmaya çalışmasının kabahatin tevilinden başkaca bir şey olmadığını, ayrıca davacının bir başka bahanesinin ise ek siparişlere öncelik istendiği şeklindeki gerçek dışı beyanı olduğunu, davalı şirketin ek siparişlere herhangi bir öncelik istememiş olduğunu, davacının bu beyanı, önceki sezon alt işveren olarak yapmış olduğu ve elinde kalan siparişleri, davalı şirkete yeni üretmiş gibi teslim etmesine, geç, eksik ve ayıplı ifasına kılıf uydurmasından başka bir anlam taşımamakta olduğunu beyanla, davanın reddine, borcu tahsil ettiğinde; herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmediğinin, şayet ileri sürdüğünü iddia ediyor ise; tahsil ettiği meblağa ilişkin yaptığı ihtirazi kayda ilişkin belge sunmasına, konkordato ilam ve devamı süreci hakkında açıklama yaparak dayanak bilgi ve belgelerini sunmasına ve/veya ilgili yerden celbine, belirlenecek nakdi teminatı sayın mahkeme veznesine yatırmasına, delillerinin toplanmasına, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açan davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin de davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davacının edimini sözleşmede belirlenen süre içerisinde yerine getirip getirmediği, davacının edimini süresinde yerine getirmemesi sebebiyle davalının cezai şart talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 150.511,77 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
SMMM bilirkişisi …., SMMM bilirkişisi …. ve sektör bilirkişisi …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22/05/2020 tarihli raporda özetle; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yandan 25.10.2018 tarihi itibariyle 150.511,77 TL alacaklı olduğunu, davalı yan tarafından sunulan hesap ekstresine göre, davacı yana 25.10.2018 takip tarihi itibariyle, ticari cari hesabında bir borç veya alacağının bulunmadığını, ancak davacıdan alınan teminatlar hesabında 1.000,-TL borcu olduğunu, davacı yandan temin edilen 1.000,-TL’lik banka dekontu açıklamasında bu tutarın, kesin teminat mektubu için eksik kalan tutar açıklamasının bulunduğunu, davalı yan tarafından mail ile gönderilmiş olan cari hesap ekstreleri ile davacı yan hesap ekstresi karşılaştırıldığında aradaki farkın 149.511,77 TL olduğunu, bu farkın, davalı yan tarafından davacı yana 12.09.2018 tarihinde düzenlenen …. Numaralı 149.511,77 TL tutarlı Ceza Bedeline ilişkin faturaya, davacı yan tarafından 13.09.2018 tarihinde …. Numaralı fatura ile iade faturası düzenlenmesi üzerine, davalı yan tarafından, davacı yana 28.09.2018 tarihinde düzenlenen …. numaralı 149.511,77 TL tutarlı iade faturasının davacı yan tarafından kabul edilmeyip, ticari defterlerine kayıt etmemesinden kaynaklandığını, taraflar arasında 02.02.2018 tarihinde Personel Melbusat Alımı ile ilgili sözleşme imzalanmış olduğunu, işbu sözleşme ile birlikte düzenlenmiş olan Personel Melbusat Alımı îdari Şartnamesi’nin 15.1.1 maddesinde, davacı yanın ürünlerin ana siparişin verilmesine müteakip 75 Takvim günü içerisinde siparişlerin imalatını tamamlayarak TGS tarafından belirlenen adreslere teslimatını yapması gerektiğinin belirtilmiş olduğunu, ancak sipariş tarihi olan 12.02.2018 tarihinden 75 gün sonraki tarih olan 28.04.2018 tarihine kadar siparişlerin tamamlanmamış olduğunu, siparişe ait teslimatların 27.04.2018 tarihinden itibaren 28.08.2018 tarihine kadar parti parti yapılmış olduğunu. davacı tarafından ilave süre alındığına dair bir belgeye rastlanmamış olduğunu, davacının, geç teslimatlardan dolayı, sözleşme şartlarına uymaması sebebiyle davalı yanın, davacı yana sipariş tutarının %15’i oranında ceza kesebileceğini, buna istinaden davalı tarafından, davacı yana 149.511,77 TL ceza faturası düzenmiş olduğu, davalı yan tarafından, davacı yana 28.09.2018 tarihinde düzenlenen … numaralı 149.511,77 TL tutarlı iade faturasının, davacı yan tarafından kabul edilmesi gerektiğini, davacı yan tarafından işbu faturanın ticari defterlerine alınmış olduğu takdirde, davacı yanın alacağının 12.02.2018 tarihinde Kesin Teminat Mektubu için Eksik Kalan Tutar olarak davalı hesabına yatırılan 1.000,-TL kadar olduğunu, davalı ekstresinde de bu teminat tutarının görüldüğünü, taraflar arasındaki ilişkinin yıllık veya dönemsel tekrarlanan bir ilişki olmadığını, kararlaştırılan cezai şart tazminatının da yine buna bağlı olarak kararlaştırmadığını, taraflar arasındaki mail yazışmaları dikkate alındığında da. davalının düzenli bir şekilde sözleşmenin ihlal edilmiş olduğunu, bir an önce siparişlerin tamamlanarak teslim edilmesini talep ettiğini, bir başka deyişle davalının sözleşmenin ihaliline sessiz kalmak suretiyle muvafakat verdiğinden de söz edilemeyeceğini, bu bakımdan davalının cezai şart tazminatı talep edebileceğini, dolayısıyla da davacının yapmış olduğu takibin haksız olduğunu, davalı lehine kötüniyet tazminatı talep etme şartlarının da doğduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 09/10/2020 tarihli ek raporunda kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde dosya kapsamında yer alan tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
Taraflar arasında davalının apron bölgesinde görevli personellerinin kullanabilmesi amacıyla Personel Melbusat Alımı Sözleşmesinin imzalandığının ve bu sözleşme kapsamında davalı tarafından verilen siparişlerin öngörülen sürede davacı tarafça teslim edilemediği, siparişlerin tamamlanması gereken tarihten sonra parti parti tamamlanarak davacı tarafından, davalıya teslim edildiği hususları ihtilafsız olup, taraflar arasında somut olaydaki uyuşmazlığın davacı tarafından siparişlerin davalı tarafa zamanında teslim edilmemesi sebebiyle Personel Melbusat Alımı İdari Şartnamesi uyarınca cezai şart talep edilip edilemeyeceği hususuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Personel Melbusat Alımı Sözleşmesi uyarınca düzenlenen Personel Melbusat Alımı İdari Şartnamesindeki siparişe konu ürünlerin zamanında teslim edilmemesi haline ilişkin “Cezai Hükümler” başlığı altında 18.4, 18.5, 18.6 maddesinde kararlaştırılan cezai şart, ifaya ekli cezai şart niteliğindedir. İfaya ekli cezai şartın düzenlendiği 6098 sayılı TBK’nın 179/2 maddesinde cezanın, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklının, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebileceği düzenlenmiştir. Buna göre cezai şartın talep edilebilmesi için teslim anında cezayı isteme hakkının saklı tutulması veya sözleşmede ihtirazi kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm bulunması gerekir.
Personel Melbusat Alımı İdari Şartnamesinin 15.1.1 maddesine göre davacının ürünleri ana siparişin verilmesine müteakip 75 takvim günü içerisinde siparişlerin imalatını tamamlayarak TGS tarafından belirlenen adreslere teslim etmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, ancak siparişin 28.04.2018 tarihine kadar tamamlanıp teslim edilmesi gerekirken siparişin parti parti yapılıp tamamlanarak teslimatın 28.08.2018 tarihinde yapıldığı, siparişler kendisine teslim edilirken davalının TBK’nın 179/2. maddesi uyarınca teslim anında cezayı isteme hakkını saklı tuttuğuna ilişkin ihtirazi kayıt koymadığı, bu anlamda dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığı, ayrıca taraflar arasındaki Personel Melbusat Alımı Sözleşmesi ve Personel Melbusat Alımı İdari Şartnamesinde ihtirazi kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm de bulunmadığı, buna göre bu haliyle davalı ifayı çekince ve ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiğinden cezai şart isteyemeyeceği, yani ifaya ekli cezai şartın saklı tutulmadığı ve sözleşmede de aksine hüküm bulunmadığından davalının cezai şart talep etmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, bu nedenle davalı tarafından davacıya teslimatın yapıldığı 28/08/2018 tarihinden sonra düzenlenen 12/09/2018 tarihli 149.511,77 TL tutarlı ceza bedeline ilişkin faturanın davalı tarafın cezai şart talep etmesinin yasal dayanağı bulunmadığından yerinde olmadığı, bu bedel ile davalı tarafından incelemeye sunulan mail ve hesap ekstrelerine göre davacının, davalıdan 1.000,00 TL alacaklı olduğuna ilişkin tespit de dikkate alındığında davacının, davalıdan toplamda 150.511,77 TL alacaklı olduğu, zaten davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 150.511,77 TL alacaklı olduğu hususunun da sabit olduğu, dosya kapsamında yer alan mail dökümlerinin içeriğinin siparişlerdeki eksiklikler ve yaşanan gecikmeler ile siparişlerin zamanında teslim edilmesine (sözleşmede öngörülen teslm tarihinin geçmesinden sonraki mail içeriklerinde ise davalı tarafından siparişlerin en kısa sürede teslim edilmesinin belirtildiği) yönelik olduğu, bu mail içeriklerinin davalıya cezai şart talep etme hakkını veremeyeceği, maillerde cezai şartın talep edileceğine yada saklı tutulduğuna ilişkin bir davalı beyanına rastlanmadığı, kaldı ki davalının zaten siparişler teslim edildiği anda da bir çekince ve ihtirazi kaydının bulunmadığı anlaşılmakla her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda davalının cezai şart talep etme hakkının olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olsa da Mahkememizin hukuki değerlendirmesi kapsamında kalan bu hususta yapılan açıklamalar da dikkate alındığında bilirkişi heyeti raporuna bu yönüyle itibar edilmeyerek açılan davanın kabulü ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 150.511,77 TL üzerinden devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 150.511,77 TL üzerinden devamına,
2- Asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 30.102,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 10.281,45 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.817,81 TL ile icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 752,56 TL’nin toplamından oluşan 2.570,37 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 7.711,08 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 1.817,81 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 752,56 TL peşin harç, 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 165,90 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 6.530,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 18.248,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır