Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/258 E. 2021/552 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/258 Esas
KARAR NO : 2021/552

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davacı müvekkili şirketin 2018 yılı içerisinde, davalı borçluya Ocak 2018 döneminden başlayarak Kasım 2018 dönemi dahil olmak üzere aylık 1.022,00 TL tutarı üzerinden iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermiş olduğunu, davalı borçlunun işbu ticari ilişkiyi kabul eder şekilde 06/03/2018 tarihinde Ocak ve Şubat aylarına ilişkin 2 aylık hizmet bedeli karşılığı olarak 2.044,00 TL ödeme gerçekleştirmiş olduğunu, işbu durumun cari hesap kaydında görülmekte olduğunu, ancak davalı borçlu şirketin davacı alacaklı müvekkili şirkete, Şubat 2018 dönemi bedelini ödedikten sonra herhangi bir ödeme yapmamış olduğunu, davacı müvekkili şirketin alacağına istinaden 27/11/2018 tarihinde cari hesaba istinaden ödeme yapması için bir ödeme ihtarı göndermiş olduğunu, ancak davalı borçlunun işbu ihtara rağmen herhangi bir ödeme gerçekleştirmemiş olduğunu, davacı müvekkili şirket tarafından Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı icra dosyası kapsamında davalı borçlu aleyhinde cari hesaptan kaynaklanan ilamsız icra takibi başlatılmış ve davalı borçluya ödeme emri gönderilmiş olduğunu, ödeme emrinin davalı borçluya 10/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davalı borçlu şirketin, 17/12/2018 tarihinde ödeme emrine, takibe, borca, takibe dayanak belgeye, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilerine haksız olarak itiraz etmiş olduğunu, davalı borçlunun 06/03/2018 tarihinde 2 aylık hizmet bedeli karşılığı ödeme yapmasının taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ispat etmekte olduğunu, bu durumun dahi davalı borçlunun itirazının haksız olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini gösterdiğini, davalı borçlunun, davacı alacaklı müvekkili şirkete Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım 2018 dönemlerine ilişkin aylık 1.022,00 TL tutarı üzerinden toplam 9 aylık 9.198,00 TL borcu bulunduğunu, davalı tarafla olan anlaşmazlığın çözülmesi için dava şartı olarak arabuluculuk yoluna başvurulmuş olduğunu, ancak davalı – borçlu tarafla yapılan görüşme neticesinde bir anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; davalı borçlu tarafından Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın 9.198,00 TL bedel üzerinden iptali ile icra takibinin devamına, borçlunun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı şirket tarafından davalı takip borçlusu şirket aleyhine 9.198,00 TL asıl alacak, 936,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.134,12 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu şirketin vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında sözleşmenin bulunup bulunmadığı, yazılı sözleşme yoksa daha önce davalı firmaca davacıdan alınan hizmet bulunup bulunmadığı, sözleşmenin varlığı kabul edilir ise, sözleşme kapsamında davacının davalıya iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı ile iş yeri hekimliği hizmeti verip vermediği, verdi ise ne şekilde, ne kadar süre ile verdiği, bu kapsamda davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 14/10/2019 günü, saat 15:00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı bilirkişi … ve SMMM bilirkişi … 19/03/2020 tarihli raporlarında özetle; davacı tarafından inceleme esnasında sunulan ve usulüne uygun tutulan 2018 yılı ticari defterler incelendiğinde; davalı ile olan ticari münasebetini 120.02.0088 numaralı cari hesap kodu altında takip etmekte olduğunu, davalıya düzenlenen 11 adette toplam 11.242,00 TL tutarlı faturaları bu hesabın borcuna davalıyı alacaklandıracak şekilde defterlerine kaydetmiş olduğunu, bu faturalara karşılık 06.03.2018 tarihinde yapılan 2.044,00 TL tutarında ödemeyi bu hesabın alacağına davalıyı alacaklandıracak şekilde defterlerine kaydettiğini, bu hesabın 06.12.2018 takip tarihi itibariyle 9.198,00 TL BORÇ bakiyesi verdiğinin tespit edilmiş olduğunu, buna göre davacı yanın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerine göre 06.12.2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 9.198,00 TL ALACAKLI durumda olduğunu neticeten; dosya kapsamında taraflar arasında akdedilen yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, takibe ve davaya konu edilen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu ve davacının 06.12.2018 tarihi itibariyle davalıdan 9.198,00 TL ALACAKLI durumda olduğunu, davalı yanın incelemeye katılmamış ve defter ibrazında bulunmamış olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki borç/alacak ilişkisini tespit etmenin mümkün olmadığını, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturanın ve faturaya konu hizmetin davalıya tesliminin bu aşamada ispata muhtaç olduğunun değerlendirilmiş olup, davalının teslim edimini yerine getirip/getirmediği hususunun takdirinin ve hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğunu, şartları oluşmadığından davacının faiz talebinin bu aşamada ispata muhtaç olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı vekili tarafından; Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ilişkin fatura teslim tutanağı sunulmuş, incelenmesinde fatura numarası ve teslim alan isimlerinin yer aldığı görülmüştür. Davacı tarafça sunulan faturalardaki teslim alan imzası olarak gözüken kişilerin şirket çalışanı olup olmadığı veya yetkilisi olup olmadığının tespiti için davalı şirketin yetkili temsilcisi adına isticvap davetiyesi tebliğine karar verilmiş ve isticvap davetiyesine davacı tarafından ibraz edilen fatura teslim tutanakları da eklenerek imza sahiplerinin davalı çalışanı olup olmadığına ilişkin beyanın alınacağı, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı takdirde belirtilen imzaların sahiplerinin davalı çalışanı olduklarının kabul edileceğini ihtarı şerh düşülmüştür. Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı şirket temsilcisinin duruşmaya katılmadığı veya herhangi bir mazeret sunmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan fatura teslim tutanaklarında Mart ayına ilişkin faturanın yer almadığının görülmesi ve davacı vekili tarafından yemin teklifinde bulunulmuş olması nedeni ile davalı şirket yetkilisi adına mazeretsiz olarak duruşmaya gelinmediği veya gelip de yemini iade etmediği veya yemini eda etmekten kaçındığı takdirde yemin konusu vakaları ikrar etmiş sayılacağı ihtarını içerir davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket temsilcisi duruşmaya katılmadığı veya herhangi bir mazeret sunmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacının talebinin cari hesap alacağı nedeni ile davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, borcun sebebinin davacının, davalıya vermiş olduğu iş sağlığı ve güvenliği hizmetine ilişkin olduğu, davacı taraf defterlerinde davalıdan olan 9.198,00 TL alacağın mevcut olduğu, bu alacağın dokuz aylık iş sağlığı ve güvenliği eğitime ilişkin olduğu, davalı şirket yetkilisinini usulüne uygun isticvap ve yemin davetiyesi tebliğe rağmen duruşmaya katılmadığı veya herhangi bir mazeret sunmadığı, bu halde TTK m.21/2 gereği fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı, aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ne var ki davalı tarafından herhangi bir delilin sunulmadığı görülmüştür. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile likit olan alacak yönünden icra inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına davalı tarafın yapmış olduğu itirazın REDDİNE, takibin 9.198,00 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi İŞLETİLMESİNE,
2-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.839,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 628,32 TL harçtan peşin alınan 106,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 521,91 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 150,81 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 2.030,70 TL olmak üzere toplam 2.181,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸