Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/250 E. 2020/905 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/250
KARAR NO : 2020/905

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/12/2020

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kumaş alımına ilişkin olarak uzun yıllardır ticari ilişki bulunduğunu, davalıdan alacağına ilişkin olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, davanın reddine karar verildiğini, dosya temyiz aşamasında iken davalı ile 14/12/2017 tarihli “davadan feragat ve sulh protokolü” imzalandığını, bu protokole göre belirlenen ürünlerin davalıya sipariş formunun iletilmesinden itibaren 20 ila 30 gün sonra teslim edileceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, ürünlerde ayıp tespit edilmesi üzerinde yeniden üretilmesinin talep edildiğini, davalı tarafın ayıpsız teslimat yapmayarak müvekkilini oyaladığını, Beşiktaş … Noterliği’nin 29/03/2019 tarihli ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile şirkete taraflar arasındaki sözleşme uyarınca gönderilen malların ayıplı olduğu, ayıpsiz ürünlerin gönderilmesine dair ihtarnamenin muhatabın adresine gönderildiğini, bu adresten taşınması nedeniyle protokol hükümleri gereğince şirket vekiline tebliğ edildiğini, davalı tarafa son olarak gönderilen Beşiktaş … Noterliği’nin 23/11/2018 tarih, …. yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalıya gönderilen tüm ihtarnamelere rağmen süresi içerisinde protokol gereği doğan yükümlülüklerini yerine getirmesinin talep edildiğini, davalı tarafça yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, ayıpsız ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle cari hesap alacağının devam ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; protokolde belirtilen kumaşların belirtilen özelliklerde üretilerek davalıya teslim edildiğini, davacının hiçbir haklı gerekçe olmaksızın kumaşları ve faturaları iade ettiğini, davacı tarafça teslimden kaçındıktan 6 ay sonra kumaşlar teslim edilmemiş gibi ihtarname ile kumaşların teslimini talep ettiklerini, kumaşların 3 kere baştan üretilerek teslime hazır hale getirilmesine rağmen teslim alınmadığını, davacı yanın yapılan testlerde ürünlerde ayıp olduğunu belirterek siparişlerin tamamının 12.250 kg.30/1 … 190-200 m2 ağırlığında, koyu siyah renginde çekmezliği, dönmesi, boya haslığı olacak şekilde tesliminin talep edildiğini, sözleşmede kararlaştırılmamış kumaş özelliklerini yerine getirme yükümlülüğünün bulunmadığının, protokolde belirlenen kumaşları teslime hazır olduğumuzun bildirildiğini, davacı yanın feragat ettiği miktarı tahsil etmeye çalıştığını, davanın haksız olduğunu belirterek reddini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının sulh protokolü gereği edimlerini ifa etmediğini, tarafların sözleşme gereği ibralaşmadıklarını, cari hesap alacağının devam ettiğini, alacaklının temerrüdünün oluşabilmesi için davalı tarafından teslime hazır olunduğunun bildirilmesi ve tevdii mahalli tayini yolu ile yükümlülüklerin yerine getirilmesinin gerektiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının daha öncesinde hiç aramadığı çekmezlik, boya haslığı, dönme gibi niteliklere ilişkin olarak ayıp iddiasında bulunduğunu, müvekkilinin sözleşme ile kararlaştırılmayan nitelikte ürün üretme yükümlülüğünün bulunmadığını, alacaklının temerrüdü koşullarının oluştuğunun açık olduğunu, müvekkilinin haklı olduğu hususunun yargı kararı ile sabit olduğunu, buna rağmen bedel talep etmeden kumaş teslimi yükümlülüğü altına girdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosyanın üniversitelerin Tekstil Bölümünden 2 öğretim görevlisi bilirkişi ile 1 SMM uzmanı bilirkişiden oluşan heyete tevdii ile davaya konu kumaşlar üzerinde mahallinde inceleme yapılarak davacıya teslim edilen kumaşların ayıplı olup olmadığı, davalı tarafın ayıp iddiasına konu hususların sözleşme ile belirlenip belirlenmediği, belirlenmemiş olsa dahi talep edilmesi gereken kumaş özelliklerinden olup olmadığı, davacı tarafından talep edilebilecek alacak bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise miktarı hususlarında rapor tanziminin istenmesine karar verilmiştir.
SMMM …, Tekstil Mühendisi Prof. Dr…., Tekstil Mühendisi Dr. Öğr. Üyesi …. tarafından düzenlenen kök raporda, tarafların ticari defterleri, belge, bilgi, takip dosyası, mübrez belgeler ile sınırlı olarak yapılan tespit inceleme ve değerlendirmeler, teknik inceleme ve kumaşlara yapılan testler neticesinde; dava konusunun; ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında 14.12.2017 tarihli davadan feragat ve sulh protokolü imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın protokol gereğince davacıya bedelsiz olarak teslim edileceği kararlaştırılan kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıba konu nitelikleri sözleşme ile belirlenip belirlenmediği, sözleşme ile belirlenmemizse bu niteliklerin kumaşlarda aranıp aranmayacağı, davacının ayıplı olduğu iddiasıyla iadesinin haklı olup olmadığı, alacaklının temerrüdü koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davacının icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarından ibaret olduğu, davalıya ait depoda bulunan kumaşların hem protokol ve hem de piyasa vc ihracatta kabul gören kalite değerlendirmeleri dikkate alındığında, ayıplı kumaşlar olmadığı, davacı: defterlerini 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK, M. 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2017- 2018 yıllarında e-Defter sistemine tabi olduğu, e-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davacının 2017 – 2018 yıllarında envanter deften açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 m d. ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davacının 2017 – 2018 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı; defterlerini 6102 »ayılı TTK.m.64/3, VUK. M.182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2017 -2018 yıllarında E-Defter sistemine tabi olduğu, E-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davalının 2017 – 2018 yıllarında envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6İ02 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davalının 2017 -2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin mevcut olduğunun her iki tarafında kabulünde olduğu, dosya kapsamında, 14.12.2017 tarihinde düzenlenen taraflar arasında yapılmış 3 sayfadan ibaret her sayfada davalı tarafın vekili Av. … ‘un imzasının mevcut olduğu ancak davacı tarafın ve/veya vekilinin imzasının mevcut olmadığı “DAVANIN FERAGAT VE SULH PROTOKOLÜ ” adı altında yazılı bir sözleşmenin mevcut olduğu, Dosya münderecatmda tarafların karşılıklı olarak bîr birlerine gönderdikleri ihtarnamelerin mevcut olduğu, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (09.01.2019) itibariyle, davacının davalıdan 406.663,18 TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takıp tarihi (09,01.2019) itibariyle, davalının davacıya 143.198,38 TL borçlu olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu, tarafların yasal defter kayıtları örtüşmemekte olup, taraflar arasında 263.464,80 TL cari hesap farkı bulunduğu, ancak; taraflar arasında yapılan 14.12.2017 tarihinde düzenlenen DAVADAN FERAGAT VE SULH PROTOKOLU’nün 4.İbra maddesinin “4.1 İş bu sözleşmeden doğan yükümlülükler yerine getirildikten sonra, taraflar birbirlerinden hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, birbirlerine en geniş anlamda ibra ettiğini gayri kabili rücu kabul beyan ve taahhüt ederler” şeklinde olduğundan, protokolün ibra kısmı dikkate alınarak bu bağlamda tarafların 2017 yılı itibari ile cari hesap bakiyelerinin mevcut olmadığı, sonuç olarak; Esas İtirazın İptali dosyası yönünden; davacı yanın davalı yandan Ticari Mal (Kumaş) aldığı, Teknik ve Mali inceleme tespitler neticesinde; takdiri mahkemeye ait olmak üzere; dava konusu ve depoda bulunan kumaşlar miktar açısından protokole göre, 200 gr/m2’lik siyah, beyaz, ve şeker kasar kumaşların uygun olduğunu, 250 gr/m2’lik siyah kumaşın eksik olduğunu, protokole uygun olmadığını, 250 gr/m2’lik şeker kasar kumaşın depoda bulunmadığını, bu kapsamda protokole uygun olmaması açısından; eksikliklerin tamamlanabilecek eksiklikler olduğu kanaatine varılarak, eksik kumaş bakımından 1.700 Kg X 8,15 USD – 13.855,00 USD olduğu. dava konusu ve depoda bulunan kumarlar miktar açısından protokole göre, depoda bulunan kumaşların; hem protokol ve hem de piyasa ve ihracatta kabul gören kalite değerlendirmeleri dikkate alınarak yapılan teknik değerleme sonucunda; depoda hazır bulunan kumaş bakımından 10.550 Kg x 8.15 USD = 85.982,50 USD olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile taraf itirazları irdelenmek suretiyle ek rapor tanziminin istenmesine karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, teknik olarak davacı tarafından yapılan itirazlar değerlendirildiğinde. KÖK raporda da belirtildiği gibi, davalı işyerinde İncelenen malların etiketlerinde üretim tarihlerinin 2019 yılına ait olduğu, taraflar arasında yapılan protokol sonrası davalı tarafından davacıya teslim edilen ve davacının ayıplı olduğunu iddia eniği kumaşlar ile İlgili dosyada ayıplı olduklarına dair laboratuvar raporlarının bulunmadığını, davacı tarafından davalıya İade edilen bu malların davalı işyerinde görülemediği, bu nedenle bıı malların ayıplı olup olmadığının tespiti yönünde bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, alacaklının temerrüde düşüp düşmediği durumu uzmanlık alanımız dışında olduğundan bu konuda değerlendirme yapılamadığı, davalının taraflar aracında akdedilen protokole uygun olarak ürün teslim etmediğinin kabul edilmesi halinde davacının davalıdan dava konusu protokolde belirtildiği üzere 100.000,00 USD alacağının bulunduğu, davalının taraflar arasında akdedilen protokole uygun olarak ürünleri (eslini için hazır ettiğinin ve fakaı davacının ürünleri teslim almaktan imtinasınjn haksız olduğunun kabul edilmesi halinde davacının davalıdan 100.000,00 USD alacak talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir.
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında 14/12/2017 tarihli davadan feragat ve sulh protokolü imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın protokol gereğince davacıya bedelsiz olarak teslim edileceği kararlaştırılan kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıba konu niteliklerin sözleşme ile belirlenip belirlenmediği, sözleşme ile belirlenmemişse bu niteliklerin kumaşlarda aranıp aranmayacağı, davacının ayıplı olduğu iddiasıyla iadesinin haklı olup olmadığı, alacaklının temerrüdü koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davacının icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında aktedilen 14/02/2017 tarihli “davadan feragat ve sulh protokolü” ile davacının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı dosyasında verilen kararı temyiz etmekten feragat edeceği, feragat gerekleri yerine getirilerek ibrazı ile birlikte nevi, tür ve miktarı belirlenmiş kumaşların davacı tarafça sipariş teklif formu davalıya iletildikten sonra 20 ile 30 gün içerisinde teslim edileceği kararlaştırılmıştır.
Davacı taraf, verilen süre içerisinde ayıpsız teslimin yapılmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise kumaşların üretilerek davacıya teslim edilmesine rağmen davacı tarafça teslim alınmadığını belirterek alacaklının temerrüdü koşulları oluştuğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Alacaklının temerrüdü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 106. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Öğretide alacaklının temerrüdü, borca uygun şekilde borçlu tarafından teklif edilen edimin haklı bir nedene dayanmaksızın alacaklı tarafından kabul edilmemesi olarak, bir başka anlatımla; yapılacak veya verilecek şey usulüne uygun kendisine arzedildiği halde alacaklının haklı bir nedeni olmaksızın onu reddetmesi veya borçlunun borcunu ifa edebilmesinin daha önce alacaklı tarafından yapılması gereken işlemlere bağlı olması halinde, alacaklının gereken işlemleri yapmaktan kaçınması olarak tanımlanmakta, koşulları; a)Borç muaccel olmalı, b)Borçlu ifayı borca uygun şekilde teklif etmiş olmalı, c)Alacaklının ifayı haklı bir nedene dayanmaksızın reddetmiş olmalı, şeklinde sayılmaktadır.
Somut olayda, davalı yüklenici, protokol hükümlerine göre edimlerini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı taraf, verilen süre içerisinde ayıpsız teslimin yapılmadığını, davalı taraf ise kumaşların üretilerek davacıya teslim edilmesine rağmen davacı tarafça teslim alınmadığını iddia etmiştir. Davacı tarafça davalıya gönderilen 06/09/2018 tarihli ihtarname ile protokole göre belirlenmiş süre içerisinde kumaşların ayıpsız ve eksiksiz teslim edilmediği, teslim gerçekleşmediği taktirde protokolün ihlal edilmiş sayılacağı ihtar edilmiş, davalı tarafça gönderilen 12/09/2018 tarihli ihtarnameye cevapta ise sözleşmeye konu kumaşların talep üzerine 3 kere baştan hazırlanarak teslim edildiğini, buna rağmen her teslim sonrası iade edildiğini, haklı sebep olmaksızın teslimden kaçınma nedeniyle alacaklının temerrüdünün oluştuğunu belirtmiştir. Davacı tarafa teslim edilen ürünler üzerinde yapılan testlerde kumaşların çekme testinin bozuk olduğundan bahisle iade faturası düzenlenerek malların iade edildiği hususu tarafların kabulündedir. Davalı taraf, yapılan protokollerde çekmezlik, dönme yahut boya haslığı koşulları bulunmadığından teslim edilen ürünlerin protokole uygun olduğu iddiasında olup, davalı tarafça edimin gereği gibi ifa edilip edilmediği, ayıpsız ve eksiksiz teslim olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti gerekmektedir. Davalının uhdesinde bulunan kumaşlar üzerinde mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 250 gr/m2 siyah kumaşın eksik olduğu, 200 gr/m2’lik siyah, beyaz ve şeker kasar kumaşların piyasa ve ihracattta kabul gören kalite değerlendirmeleri dikkate alındığında ayıplı kumaşlar olmadığı, bununla birlikte kumaşların üretim tarihlerinin 2019 yılı olduğu tespiti yapılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından davalının uhdesinde bulunan malların 85.982,50 USD’lık kısmının ayıpsız olduğu tespit edilmiş ise de, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesinin gerektiği, davalının protokol hükümlerinde belirtilen süreler içerisinde tam ve ayıpsız ifa ettiği iddiasını ispatlayamadığı, mahkememiz incelemesine sunulan ürünlerin üretim tarihi 2017 yılı olup, teslim tarihinde geçerli ifa olarak kabul edilemeyeceği, protokol hükümlerinin yerine getirilmediği kabul edilmiş olup, açılan davanın kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasında davalının İTİRAZININ İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacak likit olmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 38.327,37 -TL karar harcından peşin alınan 6.716,40 TL ve icra peşin harcı 2.646,00 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 28.964,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 9.406,80 TL, tebligat ve müzekkere gideri 11.514,20 TL olmak üzere toplam 20.921,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 45.104,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 23/12/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı