Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/228 E. 2020/792 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/228 Esas
KARAR NO : 2020/792

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 19.12.2008 tarihinde müvekkillerinin desteği müteveffa … idaresindeki davalının trafik sigortacısı olduğu … plaka sayılı otobüsün, karşı yönden gelen …. plakalı araçla çarpışması neticesinde müvekkillerinin desteği müteveffa … kaza sonucu vefat etmiş olduğunu, ve birden fazla kişinin de yaralanmış olduğunu, trafik tespit tutanağında yer alan bilgilere göre müvekkillerinin desteği müteveffa … kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu bulunmuş olduğunu, yine SGK tarafından açılan ve davalının da taraf olduğu, kazada yaralanan … için ödenen PSD,GİG ve Tedavi Giderlerin rücuen tazmini konulu Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı dosyasından alınan kusur raporunda müteveffa …’ın tam kusurlu bulunmuş olduğunu, verilen hükmün kesinleştiğini, müvekkillerinin desteği müteveffa …’ın vefatı ile beraber geride kalan eşi …, çocukları …, …, … ve …’ın müteveffanın desteğinden yoksun kalmış olduğunu, zararın tazmini için davalıya 28.02.2019 tarihinde başvuru yapılmış olduğunu, ancak gelen yazı cevabında “sürücünün kendi kusuru ile sebebiyet vermiş olduğu kazadan dolayı kendisinin yaralanması, sakatlanması veya vefatı nedeniyle kullanmış olduğu aracın trafik poliçesinden faydalanamayacağından, ödeme yapılamayacağı” gerekçesiyle tazminat başvurularının reddedilmiş olduğunu, 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenen poliçelerde sigortacının, tam kusurlu sürücünün vefatı nedeniyle geride kalan hak sahiplerinin zararlarından sorumlu olduğunu, mevcut dava konusu olayın 19.12.2008 tarihinde gerçekleşmiş olduğu ve tazminat talep edilen poliçenin ise 06.10.2008 tarihinde düzenlenmiş olduğu göz önüne alındığında, 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenmiş dava konusu poliçe nedeniyle dava konusu taleplerinin teminat kapsamında kalacağını, cenaze ve defin giderinden sigortacının sorumlu olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı gibi cenaze ve defin giderinden de sigortacının sorumlu olduğunu, kazanın 19.12.2008 yılında meydana gelmesi nedeniyle müvekkillerinin ellerinde defin giderine ilişkin herhangi bir evrak bulunmadığını beyanla; fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 500- TL (her bir davacı için 100-TL olmak üzere) destekten yoksun kalma tazminatı ve 200-TL defin gideri olmak üzere toplamda 700-TL nin davalıdan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizleriyle beraber HMK 107 ve TBK 61 uyarınca tahsiline, her türlü yargılama masrafı ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …. numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 06.10.2008-2009 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda alacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen destekten yoksun kalma zararından müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, somut olayda davacı murisinin kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olması ve TBK 52.maddesi ile sürücünün yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kalmasının dikkate alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, yine aktüerya hesaplamasında dikkat edilmesi gereken hususun ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşı olduğunu, müteveffanın gelir durumunun ispatının ise davacılara ait olduğunu, müteveffanın herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müteveffanın, bir sosyal sigora kurumuna bağlı olması halinde, bu kurum tarafından yapılan ödemlerin şirketlerinden talep edilemeyeceğinden dolayı mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun tespiti gerektiğini, davacı yanın müteveffanın gelir durumunu somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, gelir durumuna ilişkin olarak somut belge ve delil sunulamaması halinde yasal asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacının müvekkili şirketten başvuru tarihinden itibaren faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile mahkemece faize hükmedilecekse dava tarihinin esas alınması gerektiğini beyanla; davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik kazasında ölüm nedeniyle mirasçılar tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Dosya üzerinden GÜNSÜZ bilirkişi incelemesi yapılalarak dosya kapsamı, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dava konusu trafik kazasında davacıların talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatlarının değerlendirilmesi ve hesaplanması için dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi ile rapor hazırlanmasının istenmesine karar verilmiş olup, Tazminat Hesap Uzmanı bilirkişi …. 04/03/2020 tarihli raporunda özetle; 13/02/1959 doğumlu olan müteveffanın 19.12.2008 vefat tarihi itibariyle 49 yıl 10 ay 6 günlük olup, 50 yaşında kabul edilerek P.M.F-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün 22 yıl ve muhtemelen 72 yaşına kadar yaşayacak olduğunu, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edildiğini, bu itibarla müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi aktif çalışmasını 60 yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek kaza ve vefat tarihi itibariyle 50 yaşından itibaren 60 yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresinin 10 yıl olduğunu, müteveffanın 60-72 yaşları arası geçecek olan pasif devresinin 12 yıl olduğunu, ancak davacı eşin bakiye ömrü ile sınırlı olarak toplam 3 yılık pasif devre hesabı yapılacağını, 02/03/2020 tarihli nüfus kayıt örneğinden müteveffanın anne-babasının kaza tarihinden önce vefat ettiği, geride destekten yoksun kalan hak sahibi olarak sadece davacı eş ve çocuklarının olduğunun anlaşılmış olduğunu, Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/06/2012 tarih ve 2012/699 Esas 2012/8158 Karar sayılı kararında ve bu konudaki Yüksek Mahkemenin yerleşmiş içtihatlarında, erkek çocukları bakımından destek görebilme yaşları 18 yaş olarak kabul edilmekte, kız çocukları bakımından ise muhtemel evlenebileceği veya hizmet akdi ile çalışabileceği destek görebilme yaş sınırının 22 olarak kabul edildiğini, müteveffanın kazançlarına ilişkin bordro, SGK hizmet dökümü gibi belgelerin dosyada mevcut olmadığını, bu nedenle evli ve çocuklu çalışanlar için uygulanan asgari ücretlerin hesaba alınacağını, müteveffanın hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 2.103,98 TL olduğuna göre müteveffanın, işleyecek pasif devre başında yıllık net kazancı=2.103,98×12 Ay=25.247,76 TL olduğunu, davacı hak sahiplerinin 10 yılık işlemiş dönem maddi zararları 19/12/2008-19/12/2020 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak geçmiş yıllarda uğranılan işlemiş maddi zararların herhangi bir iskontaya tabi tutulması söz konusu olmadığından davacı hak sahiplerinin 10 yıllık işlemiş dönemdeki maddi zararlarının iskontosuz olarak hesaplanacağını, İBBB Mezarlıklar Müdürlüğü web sitesindeki tarifeleri incelenerek 2008 yılı için yer bedeli tabutlu-lahitli defin ücreti, mezar yapımı ve ruhsat için cenaze-defin giderinin toplam 1.000,00 TL olabileceği kanaatine varıldığını neticeten; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2012 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı araç sürücüsü müteveffa ….’ın %100 kusurlu olsa bile; destekten yoksun kalan davacı hak sahibi eş ve çocuklar zarar gören 3.kişi konumunda olduğu kabul edilerek maddi tazminat hesabının yapıldığını, davacı eş …’ın talep edebileceği maddi zararının 81.339,75 TL olduğunu, davacı çocuk …’ın talep edebileceği maddi zararının 8.185,95 TL olduğunu, davacı anne …’ın talep edebileceği maddi zararının 6.145,89 TL olduğunu, davacı çocuk …’ın talep edebileceği maddi zararının 3.068,26 TL olduğunu, davacı çocuk …’ın talep edebileceği maddi zararının 855,52 TL olduğunu, davacı …’ın cenaze-defin gideri maddi zararının 1.000,00 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 06.03.2019 tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğunu bildirmiştir.
Davacılar vekili 05/03/2020 tarihli Islah Dilekçesi ile; Destekten Yoksun kalma tazminatı yönünden; … yönünden 100-TL olan taleplerini 81.239,75-TL artırarak 81.339,75-TL, … yönünden 100-TL olan taleplerini 8.085,95-TL artırarak 8.185,95-TL, … yönünden 100-TL olan taleplerini 6.045,89-TL artırarak 6.145,89-TL, … yönünden 100-TL olan taleplerini 2.968,26-TL artırarak 3.068,26-TL, … yönünden 100-TL olan taleplerini 755,52-TL artırarak 855,52-TL, Cenaze-Defin gideri tazminatı yönünden; 200-TL olan taleplerini 800-TL artırarak 1.000-TL olarak yükselttiklerini beyanla beraber 700-TL olan taleplerini ‭99.895,37‬-TL artırarak 100.595,37-TL üzerinden 06.03.2019 tarihinden işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirildiğinde, açılan davanın destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu, her ne kadar Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı dosyasında alınan kusur raporunda müteveffa …’ın tam kusurlu olduğunun tespit edildiği ve verilen hükmün kesinleştiği görülmüş ise de, davacıların zarar gören üçüncü kişi konumunda olmaları sebebi ile maddi tazminat talep edebilecekleri, davacıların sosyal ve mali durumlarının tespit edildiği, alınan aktüerya bilirkişisi raporu ile davacı eş …’ın talep edebileceği maddi zararının 81.339,75 TL olduğu, davacı çocuk …’ın talep edebileceği maddi zararının 8.185,95 TL olduğu, davacı anne …’ın talep edebileceği maddi zararının 6.145,89 TL olduğu, davacı çocuk …’ın talep edebileceği maddi zararının 3.068,26 TL olduğu, davacı çocuk …’ın talep edebileceği maddi zararının 855,52 TL olduğu, davacı …’ın cenaze-defin gideri maddi zararının 1.000,00 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 06.03.2019 tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğunun tespit edildiği, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın davalı vekilince verilen bedel artırım dilekçesi ile harcının tamamlandığı, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-81.339,75 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 1.000,00 TL defin giderinin, toplam 82.339,75 TL’nin 06.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
2-8.185,95 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … ‘a VERİLMESİNE,
3-6.145,89 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … ‘a VERİLMESİNE
4-3.068,26 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … ‘a VERİLMESİNE,
5-855,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … ‘a VERİLMESİNE,
6-Alınması gereken 6.871,67 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL peşin harç ile 341,20 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 6.486,07 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

8-Davacılar tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 88,80 TL, ıslah harcı 341,20 TL ve bilirkişi, tebligat, posta masrafı 832,00 TL olmak üzere toplam 1.262,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
9-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 13.506,56 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸