Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/194 E. 2020/628 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/194 Esas
KARAR NO : 2020/628

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin turizm ile iştigal edip, yurtiçi ve yurt dışı turlar düzenleyerek ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkili şirketinin düzenlediği turun satışı-pazarlamasını davalı şirketin gerçekleştirdiğini, tur satışından elden edilen belgeleri müvekkili şirkete ödemediğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla öncelikle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının malları üzerine borç miktarı kadar ihtiyati haciz konulduğunu, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu borç tutarını kabul etmemekle birlikte borcun likit – belirlenebilir olmadığını, müvekkili şirketinin dava dilekçesinde bahsi geçen faturalara ilişkin hizmeti almadığını, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da fatura tanzimi hizmetin verildiği anlamına gelmemekle tek başına ispat aracının olamayacağını, işbu itirazın iptali davasının dayanağının olmadığını, davacının kötü niyetle davayı açtığını beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra kötü niyet tazminatına, %10’dan az olmamak üzere idari para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında ticari ilişkisi bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, faturalara konu hizmeti davalıya verip vermediği, bu hizmetler nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında, davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarına ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 115.815,80 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişkisi bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığının tespiti için dosya bilirkişi …’a tevdi edilmiş olup, bilirkişi 20/01/2020 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin 2018-2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı tarafın 25/11/2019 tarihli defter inceleme günü gelmediğini, yerinde inceleme talebinin olduğunu, davalı vekili Av. … ile iletişime geçildiğini, mali verilerin öncelikle mail ortamında talep edildiği akabinde şirket merkezinde yerinde inceleme için şirket ile irtibata geçilip gün verilmesinin istendiğini fakat defalarca aranmasına ve ısrarla talep edilmesine rağmen davalı vekili Av. …’un sürekli “şirkete mail attım, ilettim haber bekliyorum” şeklinde cevap verdiğini, bu sebeple davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığını, bu hususta değerlendirmenin mahkememizin takdirinde olduğunu, davacı şirketin, davalı şirkete düzenlediği takibe konu olan cari hesap ekstresine ait faturaların davacı şirketin yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini, davalı şirketin defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediğini, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu 9 adet faturanın açıklama kısmında tur bedeli yazıldığını, faturaların döviz karşılıklarının ve kur bedellerinin belirtildiğini, faturaların teslim alan ve teslim eden kısımlarının olmadığını, isim soyisim yazılıp imza ile teslim edilmediğini, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanunu’nun Madde 21 – (2) bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” ifadesinin yer aldığı, fatura içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerinin doğru olduğu karinesi doğabileceğini, bu durumdan faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabul edildiğinin anlaşılamayacağını, uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerektiğini, faturaların tebliğ edilmiş olsa dahi içeriğinin kesinleşmesinin söz konusu olmadığını, faturanın deftere kaydının yapılmasının yalnızca karine teşkil ettiğini, bu karinenin aksinin ispatının her zaman olanaklı olduğunu, işin ya da hizmetin yapılıp yapılmadığının ispatının davacının uhdesinde olduğu göz önüne alındığında bu husustaki nihai takdirin mahkememize bırakıldığını, davacı şirketin Ağustos ve Eylül 2019 aylarına BS formlarında takibe konu olan faturaları beyan ettiği, davacı şirketin dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2018 yılı; davalı şirket ile cari hesap ilişkisinin 01/01/2018 tarihli açılış fişi ve 6.880,11 TL (B) tutar ile 2017 yılından devir ile geldiğini, davaya ve takibe konu 9 adet, toplam 111.196,13 TL tutarlı faturanın 08/09/2018 aylarında düzenlendiğini ve davacının ticari defterlerine kayıt edildiğini, davacı şirketin davalı şirketten 31/12/2018 tarihi itibariyle 90.999,24 TL alacaklı olduğunu, 2019 yılı; 01/01/2019 tarihli açılış fişi ile davacı şirketin davalı taraftan alacağı olan 90.999,24 TL tutarın 2019 yılına devrettiğini, 2019 yılında herhangi bir ödeme gözükmediğini, davacı şirketin, davalı şirketten 90.999,24 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin dosya muhteviyatında yasal defterlerini, kayıt ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten takdiri mahkememize bırakılmak üzere 90.999,24 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
HMK 222 madde gereğince ;mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir.Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Davalı usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş olup sadece davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin incelenebildiği, incelenen ticari defter ve belgelere göre davacı taraf her ne kadar davalı taraftan 90.999,24 TL alacaklı görünse de davalı tarafın davaya konu borç tutarını kabul etmediği, dava dilekçesinde bahsi geçen faturalara ilişkin hizmeti almadığı ve faturaların usulüne uygun tebliğ edilmediği yönündeki itirazları dikkate alındığında dava ve takip konusu faturaların teslim alan ve teslim eden kısımlarının boş olduğu ve isim-soyisim yazılıp imza ile teslim edilmediği, faturaların davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, bu durumda faturanın içeriğine konu işin yapıldığının veya hizmetin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, dosya kapsamına sunulan davacı şirketin Ağustos ve Eylül 2019 aylarına BS formlarında takibe konu olan faturaları beyan ettiği görünse de davalıya ait BA formlarında dava ve takip konusu faturaların beyan edildiği kaydına rastlanmadığı, bu haliyle davacının dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre iddiasını ispatlayamadığı ve dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1398,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.344,44 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 14.952,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 09/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır