Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/177 E. 2019/890 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/177
KARAR NO : 2019/890

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:

DAVA; Davacı tarafından Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve verilen görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;…. İlçesine bağlı …. köyü nüfus kayıt olup halen bu köyde babasına ait evde ikamet ettiğini, hiç bir işte çalışmadığını, alacakları ve mal varlığı bütün borçlarını karşılamayacak durumda olduğu, ödeme güçlüğü içinde olduğu bu nedenle borçlarını ödeyecek gücü olmadığı için iflasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Büyükçekmece… Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen …. Esas … Karar sayılı 04/10/2018 tarihli karar ile “İİK 154/3.maddesi gereğince iflas davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Somut olayda dava Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla mahkememize açılmış ise de, Büyükçekmece’nin HSYK’nın …. tarih ve …. sayılı kararı uyarınca Bakırköy Ticaret Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde bulunduğu ve mahkememizin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma yetkisinin bulunmadığı, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine” karar verildiği dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve mahkememiz esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava, TTK’nun 376 ve 377 ile İİK’nun 178. maddesi uyarınca iflasın açılması talebine ilişkindir.
Türk Hukukunda kural olarak yalnız tacirlerin iflasına karar verilebilir. Kimlerin tacir sayılabileceği dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 12., 14., 16. ve 17. (6762 sayılı TTK’nın 14., 16., 18. ve 19.) maddelerinde sayılmıştır. Sermaye şirketlerinin ortakları ve yöneticileri sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamazlar. Bu kişilerin ayrıca tacir olması halinde iflası istenebilir.
İflas davasına bakan ticaret mahkemesi, borçlunun iflasa tabi kişilerden olup olmadığını kendiliğinden araştırmak zorundadır. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara, 2013 sh.1100). (19. HD. 07.11.2006 tarih ve 8508 E., 11660 K., 22.09.2005 tarih ve 7382 E., 8994 K. Dairemizin 04.02.2013 tarih ve 2012/6644 E., 2013/516 K. sayılı ilamlar)
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. Maddesi ise ” Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.” hükmünü içermektedir.
Davacının gerçek kişi tacir kaydının olup olmadığı hususlarının tespiti için müzekkereler yazılmış olup, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği nezdinde gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, …Vergi Dairesi kayıtlarında 14/12/2009 tarihinde işe başladığı, 30/07/2013 tarihi itibariyle resen terk ettiğinden bahisle cevap verildiği görülmüştür.
Davacı tarafça doğrudan iflas istemiyle işbu dava açılmış ise de mahkememizce resen yapılan araştırma ile davacının iflasa tabi şahıslardan olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.11/09/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır