Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/167 Esas
KARAR NO : 2019/1288
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/03/2019
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin uluslararası taşımacılıkla iştigal ettiğini, davalı ait 16 parça 1.472 kg iplik emtianın Almanya Frankfurt’tan İstanbul’a havayolu ile taşınması işlerini üstlendiğini, davalı şirketin müvekkili şirketin üstlendiği taşımadan kaynaklanan navlun bedelinin 1.491,51-Euroluk kısmını ödemediğini, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinden doğan 16.11.2017 tarih, … numaralı ve 2.206,50-Euro bedelli navlun faturasının davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirketin faturaya kısmi olarak itiraz ettiğini ve 173,74 Euro karşılığı 812,27-TL bedelli 23.11.2017 tarih … numaralı iade faturasını düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini ve iade faturasının müvekkili şirketçe kabul edildiğini, davalı şirketin 16.01.2018 tarihinde müvekkili şirkete 541,25-Euro’nun ödendiğini, ancak başkaca bir ödemenin yapılmadığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine taşımaya ilişkin navlun bedelinin ödenmemesi üzerine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirket ile icra takibinden evvel yapılan müzakerelerde davalı şirketin gönderici tarafından düzenlenmesi ve gönderilmesi gereken ATR belgesinin gönderilmemesi sebebiyle vergi muafiyetinden faydalanamadığını, vakit kaybetmemek için vergi bedelini peşin ödediği gerekçesiyle navlun bedeli ödemekten kaçındığını bildirmiş ise de bunun geçerli bir gerekçe olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ATR belgesinin müvekkili şirket tarafından değil dava dışı gönderici şirket tarafından hazırlandığını, söz konusu belgenin gönderici tarafından gönderilmemesinin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, davalı şirket dava dışı gönderi şirket tarafından gönderilmeyen ATR belgesini sonradan tamamlayacağını söyleyerek vergi muafiyetinden yararlanabileceği gibi peşin ödemeyi tercih ettiği takdirde de sonrada ATR belgesini tamamlayıp ödediği verginin iadesini alınabileceğini, ancak davalının bu yola gitmek yerine müvekkilinin zamanında ve hasarsız olarak taşımasını yaptığı ve teslim ettiği emtianın navlun bedelini ödemekten kaçınmak için bir bahane olarak kullandığını, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Almanya’daki fabrikasından teslim aldığı yükü ilgili evrakı ile birlikte Türk Gümrük mevzuatına uygun olarak Türkiye’de müvekkili şirkete teslim etme yükümlülüğünde iken yük ile birlikte teslim edilmesi gereken ATR belgesini kaybettiğinden bahisle müvekkili şirkete teslim edemediğini, bu sebeple müvekkili şirketin KDV+Damga Vergisi+KKDF+Gümrük vergisi dahil Gümrük Müdürlüğüne 25.813,87-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, söz konusu ATR belgesinin eksikliği sebebiyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, ATR belgesinin olmaması sebebiyle Gümrük muafiyetinden yararlanamadığından Gümrük Müdürlüğüne ilaveten 6.888,00-TL ödemek zorunda kaldığını, davacı tarafın malları getirdiğini, ancak sorumluluğunda olan evrakları teslim etmediğini, müvekkili şirketin daha fazla zarara uğramamak adına Gümrük’ten malları teslim aldığını, ödemeyi yaptığını ve davalı şirkete bildirildiğini, davacı tarafın her ne kadar ATR belgesine ulaştıkları zaman müvekkili şirkete göndereceğini belirtmiş ise de yasal süre olan 4 ay içinde müvekkili şirkete ulaştırılmadığından fazla ödenen bedelinin dava tarihine kadar iadesinin söz konusu olmadığını, müvekkili şirkete ibraz edilmemesi sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararın taşıyıcı tarafından karşılanmasının gerektiğinin tartışmasız olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davaya konu ihtilafın davacı tarafın kanuni yükümlülüğü olan ATR belgesini kaybetmesi sebebiyle süresi içerisinde müvekkili şirkete ibraz etmemesinden kaynaklandığını, sonuç ve istemle; davanın reddine, takas ve mahsup talebinin kabulüne, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacıya takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taşıma hizmeti bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıya verdiğini iddia ettiği taşıma hizmeti nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu, davalının savunmasına göre; davacının taşıyıcı olarak davalıya teslim etme yükümlülüğü bulunan ATR belgesini kaybetmesi ve süresi içerisinde davalı şirkete teslim etmemesi sonucu davalının gümrüğe ATR belgesini ibraz edememesi nedeniyle gümrük muafiyetinden yararlanamaması sonucu fazladan 6.888,00TL ödeme yaparak zarara uğrayıp uğramadığı, buna göre, davalının takas ve mahsup savunmasının yerinde olup olmadığı, davacının ATR belgesinin davalıya teslimi yönünde yükümlülüğü ve sorumluluğu bulunup bulunmadığı, somut olayda davacının bu sorumluluğunun doğup doğmadığı, sonuç itibariyle icra takibine itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 1.491,51 Euro’nun tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında SMMM bilirkişisi …. ve taşıma uzmanı …’tan alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın takip tarihi itibariyle sunulan ticari defterlerine göre davalıdan 1.491,51 Euro karşılığı 6.935,66-TL alacaklı durumda olduğu, davalı yanın ise takip tarihi itibariyle sunulan ticari defterlerine göre davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı; taraf defterlerinin karşılaştırılması sonucunda, taraflar arasında 1.491,51 Euro karşılığı 6.935,66-TL tutarında farkın mevcut olduğu ve bu farkın davalı tarafından 28.11.2017 tarihinde yapmış olduğu 6.888,56 TL tutarındaki virman kaydının davacı defterlerinde, davacı tarafından yapılan 47,10-TL tutarındaki kur değerlemesinin davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, ATR Dolaşım Belgesinin taşıma konusu eşyaya refakat eden belgelerden olduğu, uygulamada taşıma gerçekleşmeden önce gönderen tarafından düzenlenip taşıyıcıya teslim edildiği ve taşıyıcının da taşıma süresince belgeyi saklayıp taşıma sonunda gönderilene teslim etmekle yükümlü olduğu, Somut uyuşmazlıkta ATR Dolaşım Belgesinin 09/11/2017 tarihinde düzenlendiği, taşıma konusu eşyanın 12/11/2017 tarihinde Almanya Frankfurt’tan İstanbul’a havayolu ile taşındığını, gümrük işlemlerinin ATR Dolaşım Belgesi olmaksızın eşyanın faturasının kopyasıyla 16/11/2017 tarihinde gerçekleştirildiğini, bu kapsamda 6.888,56TL gümrük vergisi ve bu miktara tekabül eden KDV’nin davalıca ödendiğini, 09/11/2017 düzenleme tarihli ATR Dolaşım Belgesinin 09/11/2017 tarihinden başlayan 4 aylık gecikmiş ibraz süresi sona erdikten sonra 19/04/2018 tarihinde davacı taşıyıcı tarafından davalıya kargo ile gönderildiğini, Davacı taşıyıcının, dava dışı gönderen tarafından 09/11/2017 tarihinde düzenlenen ATR Dolaşım Belgesini taşıma konusu eşyayı teslim alırken almadığını ve / veya 4 aylık gecikmiş ibraz süresi sona ermeden davalıya teslim ettiği yönündeki iddiasını ispatlaması gerektiği, refakat belgelerinden olan ATR Dolaşım Belgesinin, davacı taşıyıcı tarafından, kaybedilmesi ve/veya 4 aylık gecikmiş ibraz süresi dolmadan davalıya teslim edilmemesi nedeniyle davalı tarafından fazla ödenen 6.888,56-TL gümrük vergisi ve bu miktara tekabül eden KDV’den sorumlu olduğu, davalı gönderilenin bu miktarı davacı taşıyıcıya olan borcundan takas / mahsup edebileceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı davalıya verdiği uluslararası taşıma hizmeti karşılığında düzenlediği faturaların karşılığı düzenlediği fatura bedellerinde ödenmeyen kısmının tahsilini talep etmiş, davalı ise taşımaya refakat belgelerinden olan ATR Dolaşım Belgesinin davacı tarafından süresinde sunulmaması nedeniyle Gümrük Müdürlüğüne yaptığı fazla ödemeler sonucu uğradığı zararı mahsup ve takas ettiği iddiasıyla borçlu olmadığını savunmuştur. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere ATR Dolaşım Belgesi taşıma konusu eşyaya refakat eden belgelerden olup, taşıma gerçekleşmeden önce gönderen tarafından düzenlenip taşıyıcıya teslim edilerek, taşıyıcının da taşıma süresince belgeyi saklayıp taşıma sonunda gönderilene teslim etmekle yükümlü olduğu, davacının söz konusu belgeyi davalı gönderilene teslim etmediği, bu nedenle davalı gönderilen tarafından Gümrük Müdürlüğüne fazla ödeme yapıldığı, fazla ödeme yapıldıktan sonra, 4 ay içinde ATR belgesinin sunulması halinde fazla ödeme geri alınabilir ise de, belgenin 4 aylık süreden sonra sona erdikten sonra 19/04/2018 tarihinde davacı taşıyıcı tarafından davalıya kargo ile gönderildiği, buna göre davacı tarafça davalının 6.888,56-TL zararına sebebiyet verildiği anlaşılmakla, davacı tarafından yapılan 47,10-TL tutarındaki kur değerlemesinin davalı defterlerinde kayıtlı olmaması da nazara alındığında davacının 1.491,51 Euro karşılığı 6.935,66-TL tutarındaki alacağından bu tutarların mahsubu sonucu davalının alacağının kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 156,34-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 111,94-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/11/2019
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır