Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/129 E. 2019/373 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/129 Esas
KARAR NO : 2019/373

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalılar vekili 22.03.2013 tarihli dava dilekçesinde; müvekkillerinden ……. Sistemleri şirketi ile davalı arasında 31.05.2012 tarihli jeneratörün 19.500,00 TL satımı konusunda anlaşıldığını, emtianın çalışır, eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edildiğini, davalının malı kullanım amacına aykırı olarak çalıştırması sonucu arızalar olduğunu, jeneratörün genel müdürlükte tamiri yapılması gerektiğinden …… Müdürlüğü’ne gönderildiğini, davalının bu jeneratörü teslim almadığını, alıcının temerrüdü olduğunu, ayrıca davalının isteği üzerine mağdur olmaması için davacı ……….. şirketinden geçici olarak jeneratörün dava dışı …….. şirketinden kiralandığını, davalının bu jeneratörün kira bedellerini ödemediğini, bu jeneratörün daha sonra 14.750,00 TL ile satın alınmak zorunda kalındığını, davalının bu kez ……… marka jeneratör talep ettiğini, bunun satın alınıp kurulma aşamasında iken davalının bu kez ilk jeneratörün kendilerine tesliminin istendiğini yazarak TTK’nın 25/2.maddesi uyarınca davacıda bulunan jeneratörün satışına izin verilmesini ve davalının kusuru ile arızalanan jeneratörün yerine satın alınmakla zarara uğranıldığını, 21.729,81 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı ……. ile jeneratör için sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre bedelinin ödendiğini, 31.05.2012 çalışır olarak teslim ettiklerini, 05.06.2012 tarihinde ise arızalandığını, davacı yetkili …… tarafından kendi kusurlarını yazarak çalıştırıp teslim ettiğini, iki kez bakım yapıldığını, 04.07.2012 tarihinde arızalandığını, servis ……’ın aranıp tamir edildiğini, 05.07.2012 tarihinde ise bozulduğunu, jeneratörün servise götürüldüğünü, arızaların devamlı tekrar ettiğini, davacıların arızaların motordan kaynaklandığını, ellerinde motor olmadığından stokta bekleyen başka bir jeneratörü satın almalarının daha iyi olacağını söylendiğini, kendilerinin jeneratörü 2 yıl ve 1000 saat çalışma garantisi ile satın aldıklarını, malın ayıplı olduğundan bahisle Bakırköy ……Noterliği’nin 14.08.2012 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmenin feshedilip ödenen paranın iadesinin istendiğini, sözleşmeyi feshetmelerine rağmen bedelinin ödenmediğini, ödenen 19.500,25 TL’nin tahsili ile arıza nedeniyle müvekkilin işçileri çalışamadıkları halde ücretlerinin ödendiğini, çalışmamadan doğan zarar içinse 1.000,00 TL’nin tahsilini karşı dava olarak talep etmiştir. Cevap olarak da, jeneratörün 2 yıl 1000 saat garantili olarak alındığını, ancak 90 saat kadar çalışıp 10 defa servis çağrıldığını, kendilerinin …… ile hukuki ilişkisinin olmadığını, bu şirketin sadece yetkili servis olduğunu, ……. sistemleri şirketi adına kendilerine hizmet verdiğini, en son arızanın 28 günde giderilememesi üzerine satış sözleşmesinin noter ihtarı ile feshedildiğini yazarak istemin reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe:
Davacı ……. Sistemleri ile davalı arasında imzalanan 31.05.2012 tarihli satış protokolü başlıklı belgede bir adet jeneratörün 19.500,00 TL’ye satılacağı kararlaştırılmıştır. Davalı tarafından ayrıca servis fişleri eklenmiştir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan davacı …… tarafından davalıya gönderilen e-posta da davacının ellerinde motor olmadığını, stokta bekleyen başka bir jeneratörün verileceğini, bunun 1 hafta içinde teslim edilebileceğini, aksaklıkların kendilerini rahatsız ettiği yazılmıştır.
Davalı tarafından davacı ……. Sistemleri şirketine gönderilen Bakırköy ….. Noterliği’nin 14.08.2012 tarih ve ……. yevmiye no’lu ihtarnamesinde kendilerinin tüm edimlerini yerine getirdiklerini, jeneratörün arızalandığını, 28 gündür yetkili serviste olduğunu, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini, ödedikleri bedellerin kendi hesaplarına yatırılmasını 7 gün içinde talep ettikleri yazılmıştır. İhtarname 22.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 17.03.2014 tarihli raporunda, davaya konu jeneratörün çok sık arızalandığı, 2 yıl garanti şartı ile alınan ürünün davalı tarafından hizmet alamadığını, davalının jeneratör ihtiyacının karşılanmadığından mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini, davalının herhangi bir kusuru veya ihmali olmadığı, yanlış kullanıma ilişkin dosyada bir belgenin olmadığını yazılmıştır.
Tarafların itirazı üzerine alının ek raporda da, kök rapordan dönülmesini gerektiren bir durumun olmadığını, ayıbın gizli olarak nitelenebileceğini yazılmıştır.
Bilirkişi kurulunun raporunun yeterli olmaması ve tarafların itirazı üzerine bu kez İTÜ 2 bilirkişi görevlendirilmiştir. Alınan 04.04.2016 havale tarihli raporda kurulan jeneratörün elektriksel korumasının yeterli olduğunu, yaşanan sorunun salt olarak senkron generatör kaynaklı olmadığını, zararın aşırı yüklenme ile kol çıkarmasının beklenmeyeceğini, aşırı yük kaldırılamayacaksa bile koruyucu sistemin dizel motor durdurması gerektiği yazılmıştır.
Yapılan inceleme sonunda asıl davanın davacı ……. Sistemleri şirketi ile davalı arasında imzalanan 31.05.2012 tarihli jeneratör satım sözleşmesine göre alınan emtianın sürekli arızalanması nedeniyle davacı olan ……’ın servis hizmeti verdiğini, tutulan tutunaklar sonucu jeneratörün kol çıkarması tabir edilen arızasının olduğunun anlaşıldığı, jeneratörün sökülüp servise götürüldüğünü, 28 gün içinde teslim edilmemesi üzerine davalının Bakırköy …. Noterliği’nin 14.08.2012 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmenin feshini isteyip ödediği bedelinde iadesini talep ettiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı ……. Sistemleri iddiasında sözleşmeye konu jeneratörün davalı tarafından teslim alınmadığından TTK’nın 25/2.maddesi uyarınca satışının talep edildiği, diğer davacı şirket ise sözleşmeye konu jeneratörün yerine başka şirketten alınan ve davalının kabul etmediğinden uğranılan zararın tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır. Karşı davada ise davalı şirket sözleşmenin Bakırköy …. Noterliği’nin 14.08.2012 tarihli ihtarnamesiyle feshedildiğini, buna göre ödediği bedelin iadesini ve jeneratörün çalışmamasına rağmen işçilerine ücret ödediğinden bahisle zararının tazminini talep ettiği görülmüştür.
Öncelikle çözülmesi gereken husus, sözleşmeye konu jeneratördeki arızanın kullanım hatası mı, yoksa ayıp nedeniyle mi olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Yaptırılan her iki bilirkişi incelemesinde jeneratörün arızalı olduğu, davalı alıcının kullanım kusurunun olmadığı görülmüştür. Yani jeneratörde ayıp olduğu, bilirkişi raporlarına göre de bunun gizli ayıp olduğu anlaşılmıştır. Jeneratör en son 17.07.2012 tarihinde arızalanması üzerine sökülüp tekrar servise götürülmüş, bunun üzerine tamir olmaması üzerine davalı karşı davacı tarafından Bakırköy …… .Noterliği’nin 14.08.2012 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmenin feshi tek taraflı olarak davacı ……. sistemleri şirketine bildirilmiştir. Bu durumda jeneratördeki arızanın davalıdan kaynaklanmadığı, davalının da BK’nındaki hükümler uyarınca sözleşmenin feshini BK’nın 227.maddesine göre 1.bendindeki seçimlik hakkını kullanmış olup sözleşmeden dönmüştür. Bu durumda jeneratör zaten davacıda olup davalıda değildir. Söz konusu jeneratör davacı yetkili servis olan …… tarafından sökülüp götürülmüştür. Bu durumda davalı-karşı davacının ürünü teslim etmesine gerek bulunmamaktadır. Buna göre sözleşme feshedilmiş olup davacının TTK’nın 23/2.maddesine göre mahkemeden istemeyemez. Somut olayda alıcı olan davalı-karşı davacı temerrüde düşmüş değildir. Davalı-karşı davacı yukarıda açıklandığı üzere ürünün tamir edilmemesi üzerine BK’nındaki seçimlik haklarından olan sözleşmeden dönme hakkını 14.08.2012 tarihli noter ihtarnamesiyle kullanmıştır. Buna göre asıl davada istenilen ürünün satışına izin verilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere davalı-karşı davacı karşı davasında sözleşmeden döndüğünden ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Sözleşmeye göre 19.500,25 TL ödenmiştir. Bu konuda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı-karşı davacı sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiğinden ödediği bedelin de iadesini talep edebilir. Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre jeneratördeki arızanın kullanım değil, ayıp nedeniyle kaynaklandığı, alımından itibaren birden çok kez tamire gittiği, buna göre en son 28 gün tamirde kalmasına rağmen çalışır vaziyette davalı-karşı davacıya teslim edilmediğinden davalı-karşı davalının karşı davasının ödenen bedel yönünden kabulü gerekmiştir. Noter ihtarnamesine göre de verilen süre sonunda ödenmediğinden davacı-karşı davalı ……. Sistemleri şirketi 30.08.2012 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünden bu tarihten itibaren bedelin tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davalı-karşı davacı ayrıca 1.000,00 TL işçilerine ücret ödemesine rağmen jeneratörün çalışmadığını iddia ederek zararını talep etmişse de bunun ispatına yönelik herhangi bir delil sunmadığından bu talebi hakkında da reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada davacı …… ise davalı-karşı davacıya başka bir şirketten jeneratör aldıklarını iddia ederek bunun davalı tarafından kabul edilmemesi üzerine uğradığı zararı talep etmiştir. Ancak davacı …… ile davalı arasında bir sözleşme bulunmamaktadır. Jeneratör satış sözleşmesi ……. Sistemleri şirketi ile davalı arasında yapılmış olup dosyadaki belgelere göre ……’ın sadece ……. Sistemleri şirketinin yetkili servisi olup davalıya yetkili servis olarak gelip bakım, tamir işlerini yaptığı görülmüştür. Yani davalı ile davacı …… arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Ayrıca davacı ……’ın dava dışı …….. şirketinden aldığını iddia ettiği jeneratörün davalı için alındığını ispatlayamadığı gibi bu satışa ilişkinde de bir sözleşme sunmamıştır. Bu nedenlerle asıl davadaki …… şirketi yönündeki talebin de reddine karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2018 tarih ve …… Esas, ……. Karar sayılı ilamı ile ” Davacı-karşı davalı vekili, 22.09.2016 tarihli dilekçesi ile,davalı-karşı davacı vekili de 22.09.2016 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, vekaletnâmelerinde feragata yetkileri de bulunduğundan vaki feragatlar nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir” bu nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş olmakla; 01/04/2019 tarihli celsede davacı karşı davalı vekili ve davalı karşı davacı vekili söz alarak; “bozmaya uyulsun, feragat talebimiz geçerlidir. Yargılama harç ve gideri talebimiz yoktur” dediler.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2)
Davacılar vekili 22/09/2016 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediğini talep etmiş, davalı karşı davacı vekili 22/09/2016 tarihli dilekçesi ile karşı davadan feragat ettiklerini ettiklerini, davacının davasından feragat etmesi halinde vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirtmiş olmakla, asıl davacı vekilinin ve karşı davacı vekillerinin ayrı ayrı feragat yetkisinin bulunduğu, feragatın 6100 Sayılı HMK 307-309 devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemi olarak düzenlediği, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve şekli anlamda kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan, HMK’nun 307. maddesi de göz önüne alınarak davacı ve karşı davacı tarafın vaki feragatı nedeniyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Asıl dava ve karşı dava yönünden davaların AYRI AYRI FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden Harçlar Kanunu Madde 22 gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 371,10 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 326,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karşı dava yönünden Harçlar Kanunu Madde 22 gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 358,00 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 313,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya İADESİNE,
4-Asıl ve karşı davada, davacı-karşı davalı ve karşı davacı-davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Asıl ve karşı davada talep edilmediğinden davacı-karşı davalı ve karşı davacı-davalı lehine vekalet ve yargılama gideri takdirine YER OLMADIĞINA,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı-karşı davalı ve karşı davacı-davalı tarafından yatırılmış olan gider avanslarıının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan KARŞILANMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır