Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/124 E. 2020/732 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/124 Esas
KARAR NO : 2020/732

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2019
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketi ile bir süredir cari usulde çalıştığını, aralarındaki ticaret gereği muhtelif miktar ve tarihlerde davalıya fason olarak kumaş üretildiğini, davacı ve davalı taraf arasındaki ticari ilişkiye konu kumaşların müvekkili tarafından davalıya teslim edildiğini ancak kumaşların teslimi karşılığında müvekkilinin düzenlediği fatura ve irsaliyeler ile sabit olan 11.423,41 TL borcun ödenmediğini, taraflara ait ticari defterlerin incelenmesiyle alacağının sübut bulacağını, müvekkili şirketin davalı şirket hakkında cari hesap alacağının ödenmesi amacıyla Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, borçlu vekilinin süresi içinde itiraz dilekçesi vermek suretiyle icra takibini durdurduğunu, davalı vekilinin itiraz dilekçesinde borcun tamamını da itiraz ettiklerini, müvekkiline borçlarının olmadığını ileri sürmekte ise de Büyükçekmece ……. İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası ile ticari defter ve belgelerin, faturaların ve irsaliyelerin incelenmesi halinde davacının alacağının mevcudiyeti noktasında açık ve net olduğunu, borcun cari hesap alacağından kaynaklandığını, resmi belgeleri ile birlikte icra doyasında mevcut olduğunu, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacı tarafa fason kumaş üretimi yaptırıldığını, ancak müvekkili firmaya teslim edilen fason kumaşların bozuk olduğundan hiçbir şekilde kullanılmamış olup müvekkilinin deposunda bulunduğunu, söz konusu kumaşların kullanılmaz durumda olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin zararı mevcut olup davacıdan alacaklı konumunda olduğunu beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre söz konusu ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği ayrıca ayıp sebebi ile davacı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davalının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının TTK. M. 64,65 VUK. M. 229,230,232,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiğini, HMK. M. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığını, davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının TTK. M 64,65 VUK. M. 229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığını, davacı şirketin defterlerine göre 24.09.2018 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.423,41 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafın fason örme işlemi yapılıp davalıya teslim edilen 262,2 kg 30/1 raporlu likralı kaşkorse kumaş ve 210,6 kg 28/1 likralı 2*1 kaşkorse kumaşın davacının yaptığı örme işleminden kaynaklanan boyuna çizgi hatası nedeniyle ayıplı olduğunu, kumaşlarda bulanan boyuna çizgi hatasının çıplak gözle incelemeyle anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, davalının ayıplı kumaşlar nedeniyle 8.256,50 TL zararının oluştuğunu, buna göre 25.09.2018 takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 3.166,91 TL asıl alacak ve 148,04 faiz alacağı olduğunu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 avans faizi işletilebilineceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığını bildirilmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulmuş olması sebebiyle lehlerine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafından davalıya kesilen takip ve dava konusu 5 adet faturanın miktarının 34.676,41 TL olduğu, davalı tarafından davacıya 3.253,00 TL ve 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 23.253,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre davacının, davalıdan 11.423,41 TL alacağının kaldığı, davalı şirket tarafından davacıya kesilen ve BS formu kayıtlarına göre ilgili vergi dairesine yasal süresi içerisinde beyan edilen “sakat kumaş bedeli” açıklamalı 20.204,10 TL tutarındaki reklamasyon faturasının davacı şirketin ticari defter ve belgelerinde de kayıt altına alındığı, bu durumda davacının söz konusu reklamasyon faturasını kayıt altına alması sebebiyle herhangi bir itirazının bulunmadığının anlaşıldığı, bu şartlar altında ise davacının, davalı tarafından yapılan ödemelerden sonra 11.423,41 TL alacağı kalmış olsa da davalı tarafından düzenlenen 20.204,10 TL tutarlı reklamasyon faturası dikkate alındığında davacının, davalıdan talep edebileceği bir alacağı bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 135,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 80,93 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır