Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/123 E. 2020/324 K. 19.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/123 Esas
KARAR NO : 2020/324

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2019
KARAR TARİHİ : 19/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkili şirketin davalı şirket ile 09.08.2017 tarihli anlaşma gereği ‘İskender …. Sokak No:…. …./…’ da yapılan inşaatın ahşap cinsinden mobilya ve kapılarının yapılması hususunda anlaştıklarını, aralarındaki bu anlaşma gereği davacı firma tarafından işlerin eksiksiz olarak yapıldığını, bir kısım noksan ve eksiklikler vakitlice bildirilmiş olduğunu yine eksiksiz olarak yapıldığını, bahsi geçen 35.000,00 TL, 33.000,00 TL ve 5.000,00 TL’lik ödemelerin toplamı 73.000,00 TL’si mahsup edildikten sonra bakiye miktar olan 07.024,70 TL’si takibe konu edildiğini, bu sebeple müvekkilinin talebinde herhangi bir yanlışlık bulunmadığını, ancak davalı tarafın 2.000,00 TL de elden verildiği şeklindeki beyanının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını beyanla Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptalini ve takibin kaldığı yerden devamını alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek dönemsel ve değişen oranlardaki ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötüniyetli olması, uzatmaya yönelik bulunması, davalı borçlunun alacak ve borç miktarını bilmesi sebebi ile %20 oranında icra inkar tazminatınında davalı borçluya tahmilini ve borçludan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy ….icra müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasından 73.160,25 TL tutarından alacaktan bahisle yapılan icra takibine yasal süresi içinde itiraz edildiğini, davacının icra takibine dayanak olarak müvekkili şirket ile aralarında mevcut proforma faturaya değil de, 01.06.2018 tarihli 140.024,70 TL tutarlı faturaya dayanak icra takibi yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme tutarı 115.000,00 TL olup icra takibine dayanak faturayı ve miktarı kabul etmediklerini beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; akdedilen sözleşme uyarınca davacı edimlerinin eksiksiz ve ayıpsız olarak ifa edilip edilmediği, sözleşme konusu işler yapılmış ise bedelinin ödenip ödenmediği, sözleşme konusu işlerden ifa sırasında tarafların sözlü anlaşmasıyla değişiklik yapılarak fazladan maliyet gerektiren iş yapılıp yapılmadığı, sözleşme konusu dışında davacı tarafından fazladan iş yapılıp yapılmadığı, takipte dayanılan 01/06/2018 tarihli fatura uyarınca davacının, davalıdan talep edebileceği bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı, davalının savunmasına göre söz konusu ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği, sözleşme konusu işlerden eksik ve ayıplı ifa ile eksik ve ayıplı ifa var ise bunların giderilmesi için davalı tarafından yapılan harcamanın olup olmadığı, ayıp sebebi ile davacı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davalının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 67.024,70 TL asıl alacak ve 6.135,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 73.160,25 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu sahibi lehine delil teşkil edebileceğini, davalı yan tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğunu, davalı yan ile ilgili bir inceleme imkanı olmadığını, davacı yan tarafından düzenlenmiş olan 09.08.2017 tarihli KDV dahil 115.000,00 TL’lik sözleşme niteliğinde Praforma Fatura düzenlenmiş olduğunu ve davalı yan tarafından imzalanmış olduğunu, davacı yanın kendi ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 05/12/2018 tarihi itibari ile 140.024,70 TL alacaklı olduğunu, 31.12.2018 tarihinde 70.024,70 TL’nin … Ortaklar Hesabına virman yapıldıktan sonra yıl sonunda davacının alacağının 70.000,00 TL kalmış olduğunu, sözleşmeye göre fazla düzenlenmiş olan faturaya göre davacının kalan alacağının 66.374,70 TL ve bu tutar üzerinden işlemiş faiz tutarının 2.569,52 TL toplam alacağının 68.944,22 TL olduğunu, sözleşmeye ve yapılan keşife göre davacının olması gereken alacağının 43.350,00 TL ve bu tutar üzerinden işlemiş faiz tutarının 1.600,75 TL toplam alacağının 42.950,75 TL olması gerektiği, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi takip tarihi olan 05.12.2018 itibaren asıl alacağına ticari temerrüt faizi talep edebileceğini, dublex dairede ki kapı pervazının sökülü olduğunu ve gizli ayıp kapsamında kaldığı, maliyetinin 650,00 TL olduğunu, bunun dışında sözleşmeye aykırı herhangi bir durum bulunmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
HMK 222 madde gereğince; mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir. Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Davalı duruşmada yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacıya ait BS bildirimlerine göre 2018 yılında davacının, davalıya 1 adet fatura karşılığı KDV hariç 118.665,00 TL (140.024,70 TL) tutarında satış yapmış olduğu, davalıya ait BA bildirimlerine göre 2018 yılında davalının, davacıdan 1 adet fatura karşılığı KDV hariç 118.665,00 TL (140.024,70 TL) tutarında alış yaptığı, bu haliyle taraflara ait BA-BS bildirimleri arasında bir fark bulunmadığı, davalı her ne kadar taraflar arasında imzalanan sözleşme tutarının 115.000,00 TL olduğunu, bu nedenle icra takibine dayanak fatura ve miktarını kabul etmediğini beyan etmiş ise de taraflara ait BA-BS bildirimlerinin birbirini doğruladığı, davacıya ait BS bildirimlerinde ve dosya kapsamında davalı tarafından, davacı tarafa düzenlenmiş bir iade faturasına rastlanmadığı, açıklanan nedenlerle davalının bu iddiasına Mahkememizce itibar edilmediği, davalının ayıp iddiası bakımından yapılan değerlendirmede ise dublex dairede ki kapı pervazının sökülü olduğu ve gizli ayıp kapsamında kaldığı, maliyetinin 650,00 TL olduğu, bunun dışında sözleşmeye aykırı herhangi bir durum bulunmadığı anlaşılmakla icra takibine konu asıl alacaktan gizli ayıp kapsamında kaldığı değerlendirilen ürün bedeli olan 650,00 TL’nin mahsup edilmesi neticesinde ortaya çıkan alacağın davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı, davacı her ne icra takibinde 6.135,55 TL işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de Mahkememizce ispatlandığı kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden işlemiş faiz tutarının 2.569,52 TL olması gerektiği, buna göre hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 66.374,70 TL asıl alacak ve 2.569,52 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 66.374,70 TL asıl alacak ve 2.569,52 TL işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 13.274,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.709,57 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 883,60 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.825,97 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama gideri olarak 883,60 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 70,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.998,70 TL’den kabul-red oranına göre(%94.23 kabul, %5,77 red) hesaplanan 2825,67 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.762,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 19/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır