Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1048 E. 2021/1210 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1048 Esas
KARAR NO : 2021/1210

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekstil alanında faaliyet göstermekte olduğunu aralarında ticari ilişki bulunan dava dışı … Tekstil Ürün Ltd. Şti.’ye sattığı mallara karşılık olarak 28.02.2019 ileri keşide tarihli davaya konu çeki almış bulunduğunu, müvekkili şirketin uhdesinde bulunan ve ileri keşide tarihli olduğu için henüz işlem yapılamayan işbu çekin, müvekkili şirketin uhdesindeki başkaca 7 çek ile birlikte müvekkili şirketin bilgisi dışında ve rızası hilafına kaybolmuş olduğunu, çeklerin iptali için Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından çek iptali davası açılmış bulunduğunu, çeklerin iptalini beklerken çek iptal dosyası kapsamında …. Bankası’ndan gelen müzekkere cevabında çeklerden 1 tanesinin … tarafından bankaya ibraz edildiğinin görülmüş ve akabinde … tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile çekin kötüniyetli olarak takibe konulduğunun öğrenilmiş olduğunu beyanla; davanın kabulü ile, meşru hamili müvekkili şirket tarafından kaybedilen … Bankası A.Ş. … Şubesi’nden verilme, keşide yeri İstanbul, keşidecisi …. Mah. …. Cad. … Sok. … Han No:… Merter İstanbul adresinde …. Tic. A.Ş. olan …. nolu 28.02.2019 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çeki haksız olarak uhdesinde bulunduran davalıdan istirdatına, müvekkili şirketin meşru hamil olduğunun tespitine ve çekin müvekkili şirkete iadesine, davalı tarafından dava konusu çeke dayanılarak icra takibinde bulunulması ve çek bedelinin tahsili durumunda müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından davanın devamı süresince ödeme yasağı kararının devamına, davaya konu çekin haksız olarak uhdesinde bulunduran davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibine konu edilmesi kuvvetle muhtemel olup sonrasına müvekkili şirketin telafisi güç zararlara uğrayacağından çek hakkında İhtiyati Tedbir Kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin keşidecisi olan …. şirketi ile lehdarı olan … Tekstil şirketinin çekten dolayı borçlu olmadıklarını iddia ederek Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile Menfi Tespit davası açmış bulunduklarını, bu davanın halen daha derdest olup duruşmasının 24.02.2020 ye bırakılmış olduğunu, keşideci ve lehtarın açmış olduğu bu davanın dilekçesinin 3. Sayfa 10. Maddesine bakıldığında “Müvekkil şirket ciro silsilesinde borçlu olarak göründüğü … firmasına borcunu ödemiştir” şeklinde işbu davanın davacısı konumunda olan … TEKSTİL İTHALAT VE İHRACAT LTD.ŞTİ.’nin çekin bedelini tahsil ettiğini açıkça beyan ettiklerinin görülmekte olduğunu, yine aynı dilekçenin 3. Sayfa 15. Maddesine bakıldığında da “Müvekkil şirket …, takibe konu çek ile ilgili … firmasına borçlu değildir. Müvekkil şirketin … firmasına yapmış olduğu ödeme sonucunda çek … firmasında kalmıştır.” şeklinde işbu davanın davacısı konumunda olan … TEKSTİL İTHALAT VE İHRACAT LTD.ŞTİ.’nin çekin bedelini tahsil ettiğini ikinci kez tekrarladığının görülmekte olduğunu, aynı dilekçenin 3. Sayfa 16. Maddesinde de yine “Bu çekten dolayı müvekkil şirketin … firmasına borcunun olmadığı hususu daha sonradan sunacağımız delillerle ispatlanacaktır. Borç müvekkil şirketler tarafından itfa edilmiş, dolayısıyla ortadan kalkmıştır.” şeklindeki işbu davanın davacısı konumunda olan … TEKSTİL İTHALAT VE İHRACAT LTD.ŞTİ.’nin çekin bedelini tahsil ettiğini üçüncü kez tekrarladığının görülmekte olduğunu, gelinen noktada yetkili hamil olduğunu ileri süren davacı şirketin; davaya konu çekin bizzat keşidecisi ve lehtarının beyanlarına göre çekin bedelini tahsil etmiş olup davacı şirketin işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, dolayısıyla davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, yine bahsi geçen davada Dr.Öğr.Üyesi …. tarafından tanzim olunan 16.12.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre “müvekkili tarafından çekin tahsil edilmesi için icra takibi açılmasının mevzuata uygun olduğu, tedbir kararı alınmış olması halinde dahi bu tedbirin iyi niyetli hamil durumundaki üçüncü kişileri bağlamayacağı, bu durumun tek istisnasının hamilin kötü niyetli olduğunun davacı tarafından ispatlandığı halde mümkün olduğunu ve davacıların müvekkilinin kötü niyetle hareket ettiğini ispat külfeti içinde oldukları, müvekkilinin istediği borçluya müracaat edebileceği, davacıların aksi yöndeki hukuka aykırılık iddiasının dinlemez olduğu, keşidecinin onayı olmadan keşide tarihi olan 29.02.2019 un 28.02.2019 olarak değiştirilmesinin çekin kambiyo vasfını ortadan kaldırmadığı ve önceki tarihin geçerli olduğu, keşideci ve lehtar konumunda olan davacıların çeki cirolayıp verdikleri şirket olan … ile aralarındaki doğrudan doğruya olan ilişkiye dayalı defileri müvekkiline karşı ileri süremeyecekleri” hususlarının mevzuat ve yargıtay kararları örnekleri de verilerek tespit edilmiş bulunduğunu, keşideci … ve lehtar …’in aynı adreste faaliyet yürütmekte olup çek bedelini ödediklerini iddia ettkleri … şirketi ile de aralarında organik bağlantı bulunduğunun bilinen bir gerçek olduğunu, davacıların aralarında bağ bulunan … şirketine ödeme yaptıklarını iddia etmelerinin, … şirketinin ise tahsil etmesine rağmen çek iptali davası ile huzurda görülen istirdat davasını ikame etmekle işbu davanın davacısı … şirketi ile davaya konu çekin keşidecisi … ve lehtarı … şirketlerinin ortaklaşa hareket ederek hamil müvekkiline karşı Kambiyo Hukukundan kaynaklanan çek sorumluluklarını ortadan kaldırmaya çalıştıklarının görülmekte olduğunu, yine davacı … şirketi tarafından açılan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile çek keşidecisi … ve çek lehtarı … tarafından açılan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyalarının açılma tarihleri ile dava dilekçelerinde bulunan iddialar incelendiğinde çek keşidecisi … ve çek lehtarı ….in kaybolduğu iddia edilen ve ortada olmayan ve aynı zamanda henüz bankaya ibraz edilmeyen bir çek için … şirketine ödeme yaptıkları iddiası, bu üç şirketin şaibeli bir biçimde birlikte hareket ettikleri kanısını uyandırmakta olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinin 1. maddesinde geçen iddiasının işbu davaya konu çek ile birlikte toplamda 8 adet çekin kaybolduğu yönünde olduğunu, dilekçe ekinde sundukları bizzat davacı … şirketinin muhasebecisi tarafından imza altına alınmış çek teslim belgesi incelenecek olduğunda çeklerin hiç de davacının iddia ettiği gibi rızası dışında elinden çıkmadığının ve bizzat muhasebecisi eliyle çekleri elinden çıkarmış olduğunun anlaşılacak olduğunu beyanla; davanın reddine, davacının icra inkar ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; dava konusu çekin lehdar ve cirantası olduğunu belirten davacıların çekin çalınmak suretiyle davalıların yedinde bulunduğundan bahisle borçlu olmadığının tespitini talep ettikleri, uyuşmazlığın çekin çalıntı olup olmadığı, davalıların yetkili hamil olup olmadığı, çekin iktisabında kötüniyetli ve ağır kusurlu olup olmadıkları, davacıların çek nedeniyle borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin olduğu hususundadır.
Mahkememizin14/09/2021 tarihli celsesine davacı taraf mazeretsiz olarak duruşmaya katılmamış, davalı vekili de aynı duruşmada davayı takip etmediğini beyan etmekle, taraflarca takip edilmeyen davanın HMK’ nun 150. maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 150.maddesinde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı 14/09/2021 tarihinden itibaren yasal süre olan 3 ay içerisinde yenilenmediğinden 14/12/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:
1-Davanın H.M.K’nun 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca 14/12/2021 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 794,58 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 17/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸