Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1016 E. 2021/254 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1016 Esas
KARAR NO : 2021/254

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;19.09.2018 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … istikametinden … istikametine seyir halindeyken emniyet şeridinde beklemekte olan yaya müvekkili …’a yüksek hızda çarptığını, çarpışmanın etkisi ile müvekkilinin iki bariyer arasına fırladığını ve kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü …’in tam ve asli kusurlu olduğunu, trafik kazası sonrası tutulan trafik kazası tespit tutanağında bahse konu kazaya ilişkin kusur dağılımı yapılamadığını, söz konusu kaza ile ilgili olarak Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü ancak davalı sürücü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketi tarafından zorunlu mali sigorta güvencesi altında olduğunu, davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri dahilinde maddi tazminattan sorumlu olduğunu, müvekkilinin kaza öncesi …Ayakkabı isimli iş yerinde çalışarak geçimini sağladığını, ancak halihazırda yatalak olması nedeniyle kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayamadığını ve sürekli bakıma muhtaç şekilde yaşamına devam ettiğini, ayrıca müvekkili için 15.10.2019 tarihli ihtarname ile davalı … şirketine maddi tazminatların taraflarına ödenmesi için ihtarda bulunulduğunu, ancak ihtarname davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı yanca taraflarına dönüş yapılmadığını beyanla müvekkilinin kaza nedeniyle uğramış olduğu geçici, kalıcı hasar ve tedavi giderleri mukabilinde 30.000,00 TL maddi tazminatın, HMK m. 107 uyarınca belirsiz alacağın kaza tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, müvekkili için 30.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’den kaza tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan …
plaka sayılı aracın müvekkili … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 30.12.2017- 30.12.2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, sigortacının ise KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralamasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitine kadar temin edeceğini, böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında, sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararların, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işleteninin sorumlu bulunması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanununun 85/1. ve trafik poliçesi genel şartlarının 1. maddesi gereğince sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun net ve kesin olarak tespitinin gerektiğini, davacının sakatlığının tespiti bakımından özürlülük oranının dikkate alınmasını, poliçe genel şartları gereğince davacının talep ettiği geçici iş göremezlik, tedavi ve tedaviye bağlı sair giderlerden (ulaşım, ilaç, refakatçi vb.) ve geçici iş göremezlik döneminde ortaya çıkan bakıcı giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, zira bu hususta sorumluluğun sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve ZMMS sigorta şirketine karşı geçici ve kalıcı işgörmezlik tazminatı, tedavi masrafı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık tarafların kusur durumu, davacının geçici ve kalıcı maluliyetinin bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise oranı, tedavi gideri talep edilip edilmeyeceği, miktarı, tazminatın davalılardan talep edilip edilmeyeceği, talep edilen miktarların teminat kapsamında kalıp kalmadığına ilişkindir.
Meydana gelen kazada tarafların oransal olarak kusurlarının tespiti amacıyla dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup tanzim edilen 18/12/2020 tarihli raporda özetle;Mevcut verilere göre kazanın, davalı sürücü idaresindeki aracın banket alanı içerisinde bulunan davacı yayaya çarpması sonucu gerçekleşmesi halinde; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki minibüs ile seyri sırasında gereken dikkatini yola vermesi, seyrini taşıt trafiğine ayrılan seyir şeridi içerisinde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, nizamlara aykırı bir şekilde banket içerisinde seyrini sürdürerek bu alan içerisinde bulunan davacı yayaya tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ın gündüz vakti, görüşe açık yolda banket alanı içerisinde bulunduğu sırada nizamlara aykırı bir şekilde banket üzerinde seyrederek kendisine çarpan minibüs nedeniyle gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru bulunmadığını, kazanın, davalı sürücü idaresindeki aracın demir bariyerlerle bölünmüş yol üzerinden karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yayaya çarpması sonucu gerçekleşmesi halinde; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki minibüs ile seyri sırasında demir bariyerlerle yayaların geçişinin engellendiği yolda beklenmedik bir şekilde hareket alanına giren davalı yayaya çarpması sonucu gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru bulunmadığını, davacı yaya …’ın yaya geçişinin demir bariyerle engellendiği taşıt yoluna girerek kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve gerekli-yeterli kontrolü yapmadan karşıdan karşıya geçişi sırasında davalı sürücü idaresindeki minibüsün çarpmasına maruz kaldığı olayda mahal şartları itibariyle kusurlu olduğunu 1. durumda davalı sürücü …’in %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya …’ın kusursuz olduğu, 2. durumda davalı sürücü …’in kusursuz olduğu, davacı yaya …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma … karar sayılı dosyasında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan davacı ile davacının kızı …’ın davalı …’den şikayetçi olduğu, dosya kapsamında aldırılan Trafik Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 19/12/2018 tarihli raporda müşteki yaya …’ın 2918 Sayılı Kanunun 68/1-A, 68/1-B ve Yönetmeliğin 138/B maddelerine aykırı davranışı sebebiyle tamamen kusurlu olduğunun, şüpheli sürücü …’in ise kusursuz olduğunun belirtildiği, 27/12/2018 tarihinde müşteki …’ın yayaların girmesine yasak olan … bağlantı yolu içine girdiği, sırtı trafik akımına dönük vaziyette durduğu esnada karşıdan karşıya geçmeye başlamadan önce cadde üzerinden gelen araç trafiğini kontrol etmeden dikkatsiz ve tedbirsizce yola çıktığından tamamen kusurlu olduğu, şüpheli …’in ise meskun mahal içinde araç ve yaya trafiğine açık yolda gündüz vakti ve görüşe açık zamanda … Caddesi üzerinden gelip kanun ve nizamlara uygun bir şekilde seyir ettiği esnada önündeki aracın önünden karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayanın gelişini öngöremediği ve kazanın oluşumunda tamamen kusursuz olduğu gerekçelerine istinaden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, karara müşteki tarafından itiraz edilmesi üzerine Bakırköy … Sulh Ceza Hakimliğinin 13/02/2019 tarih ve .. D. İş sayılı kararı ile itirazın reddine dair kesin olmak üzere karar verildiği ve kararın bu şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı şüpheli … hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2018 tarih ve …. soruşturma … karar sayılı kararı ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, karara müşteki tarafından itiraz edilmesi üzerine Bakırköy …. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/02/2019 tarih ve … D. İş sayılı kararı ile itirazın reddine dair kesin olmak üzere karar verildiği ve kararın bu şekilde kesinleştiği, ovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararda müşteki …’ın yayaların girmesine yasak olan … bağlantı yolu içine girdiği, sırtı trafik akımına dönük vaziyette durduğu esnada karşıdan karşıya geçmeye başlamadan önce cadde üzerinden gelen araç trafiğini kontrol etmeden dikkatsiz ve tedbirsizce yola çıktığından tamamen kusurlu olduğu, şüpheli …’in ise meskun mahal içinde araç ve yaya trafiğine açık yolda gündüz vakti ve görüşe açık zamanda …Caddesi üzerinden gelip kanun ve nizamlara uygun bir şekilde seyir ettiği esnada önündeki aracın önünden karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayanın gelişini öngöremediği ve kazanın oluşumunda tamamen kusursuz olduğu tespitlerine yer verilerek maddi olayın bu şekilde gerçekleştiğinin belirlendiği, hukuk hakimi kural olarak ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de kesinleşen maddi olgu ile bağlı olduğu (H.G.K. 06.02.2002 gün 2002/19-16, 2002/47 sayılı kararı), buna göre belirlenen ve neticede kesinleşen maddi olguların yer verildiği Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2018 tarih ve … soruşturma …karar sayılı kararında davacı müşteki …’ın kazanın oluşumunda tamamen kusurlu, davalı sürücü …’in ise tamamen kusursuz olduğu, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 18/12/2020 tarihli raporunun 2 ihtimal üzerinden düzenlendiği, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında belirlenen ve kesinleşen maddi olgunun da ihtimallerden birisi olarak değerlendirildiği, bu ihtimale göre ise davalı sürücü …’in kusursuz olduğu, davacı yaya …’ın %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, yapılan açıklamalar uyarınca meydana gelen kazada davacının tamamen kusurlu, davalının ise tamamen kusursuz olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2- Maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı olarak alınması gereken 59,30 TL’nin toplamından oluşan 118,60 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 102,57 TL harcın mahsubu ile 16.03 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3- Davalı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı olarak karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 10/3, 10/4, 13/4 maddeleri gereğince hesaplanan 8.160,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….’ye verilmesine,
4- Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davactıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı asil ve davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 12/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır