Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/986 E. 2019/432 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/986 Esas
KARAR NO : 2019/432

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/04/2019
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı borçlu şirketten aşağıda dökümü yapılan faturalardan kaynaklanan alacağı mevcut olduğunu, davalı borçlu şirket borcunu ödemeyince borçlu hakkında ilamsız icra marifetiyle tahsil yoluna başvurulduğunu, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü…. E sayılı dosyası ile davalı borçlu şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu şirket, davacıya herhangi bir borcu olmadığından bahisle vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiğini ve takip durduğunu, davacı davalı borçlu şirketten Ek-te bir nüshaları sunduğu faturalardan kaynaklı bakiye alacak ile dökümü yapılan faturalara istinaden davacı alacaklı şirketin alacağı bulunduğunu, alacak bu zamana kadar davalı borçlu şirket tarafından ödenmediğini, yapılacak inceleme ile de gerçek durumu ortaya çıkacağını, takip konusu yapılan alacak, fatura ve belgelere müstenit olup borçlu açısından likit ve muayyen bir borçlu olduğunu, davalı borçlunun itirazı sırf davacı alacaklı alacağını tahsil etmesini engellemeye yönelik olduğunu, İcra inkâr tazminatı şartlan oluştuğunu, beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu şirketin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında bir takım ticari ilişki söz konusu olduğunu, bu kapsamda davacı davalıya bir miktar gıda maddesi satıp teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davalının satın aldığı ürünlerin faturaları davalıya teslim edildiğini, davacı salmayı taahhüt elliği ürünlerin bir kısım önceleri davalıya teslim ettiğini, davalının teslim aldığı ürünlerin bedelini davacı tarafa ödediğini, fakat davaya konu ürünleri davalıya teslim etmediğini, davalı satın aldığı ürünlerin sonraki kısımları davalıya teslim edilmediği için de davalının haklı olarak kendisine teslim edilmeyen ürünler için davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, davacı düzenlemiş olduğu bu faturalarla bir takım haksız kazançlar temin edebilmek adına davalı aleyhine icra takibi başlattığını iş bu davasını açtığını, takibe konu mallar ve bunlara ait irsaliyeler hiçbir şekilde davalıya teslim edilmediğini, dosya alacaklısının herhangi bir irsaliyeden bahsetmemiş olması böyle bir irsaliyenin düzenlenmediğinin açık kanıtı olduğunu, görüldüğü üzere davacı taraf davalıya satıp teslim etmeyi taahhüt ettiğini ve fakat teslim etmediği malların bedelinin tahsilini talep ettiğini, elinde hiçbir yasal delili bulunmayan davacı taraf dava dilekçesinde tanık deliline dayandığını, derdest dava tanıkla ispatı mümkün olmayan bir dava olduğunu, alacak davaları ve mal teslimi hususlarının tanıkla ispatı mümkün olmadığını, bu hususlar ancak yazılı delille ispatlanabileceğini, bu nedenle de davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafakati olmadığını, davacı taraf hiçbir delil ve gerekçe göstermeksizin ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, bu durum ise davacı tarafın kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu, davalı haricen yapmış olduğu araştırmalardan öğrendiği kadarıyla davacı taraf bir takım ekonomik sıkıntılar yaşadığını, bu nedenle de ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, davalı taraf bu tedbir talebiyle davalının güç durumda bırakarak ondan bir takım haksız çıkarlar elde etmeyi amaçladığını, davalının ekonomik durumunun çok iyi olduğunu ve bu nedenle de herhangi bir şekilde tedbire gerek bulunmadığını, davalı önde gelen kamu kurumlarına yemek hizmeti verdiğini, bu kurumlardan her ay çok sayıda ve yüklü miktarlarda hakkediş aldığını, davacı taraf da bu durumu bildiğini, hatta davalı her ay hakkediş yaptığı bu kamu kumrularının adlarını da dilekçesinde zikrettiğini, davacı tarafın bu ikrarı, dahi ihtiyati tedbir taleplerinin tamamen haksız olduğunu ortaya koymaya yeterli olduğunu, yine davacı taraf, cari hesaptan alacaklı olduğunu iddia ettiğini, fakat bu güne kadar davalıya herhangi bir hesap kat ihtarnamesi de göndermediğini, yine bu durum da davalıya karşı tarafa herhangi bir borcu olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, takip konusu borca bu nedenle de itiraz ettiğini, gerçekte var olmayan ve kat edilmemiş bir alacak iddiasından dolayı icra inkar tazminatı talep edilmesi ise davanın kötü niyet mahsulü olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu beyanla esas ve usulden hukuka aykırı bulunan derdest davanın öncelikle usulden akabinde ise esastan reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini. talep etmiştir.
DAVA ;davalının Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında icra takibine konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 39.847,37 TL asıl alacak ve 555,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.402,97 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM…. tarafından düzenlenen raporda, dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 39.847,37 TL bedelli fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; davacının takip dayanağı yapmış olduğu faturaların tamamının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi (28.09.2018) ] itibariyle davacının davalı yandan 39.847,57 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; davacının takip dayanağı yapmış olduğu faturaların tamamının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi (28.09.2018)itibariyle davalının davacı yana borcunun bulunmadığı, bu durumun davalının 01.10.2018 tarihli “01/09/2018-1 – Teslim Alınmayan Ürün. Muh. Kaydı” açıklamalı 39.847,57 TL tutarlı kaydından kaynaklandığı, davacının takip dayanağı yapmış olduğu toplam 39.837,13 TL tutarlı 50 adet faturanın toplam 32.023,59 TL tutarlı 44 tanesinde teslim alan kısmında imza bulunduğu, toplam 7.081,91 TL tutarlı 5 tanesinde imzanın bulunmadığı 09.08.2018 tarihli 731, 63 TL tutarlı faturanın ise sevk irsaliyesinin bulunmadığı, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması veya faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına ifasının/tesliminin yapılmadığını ispatlamalıdır. Davacının düzenlemiş olduğu faturalara ilişkin sevk irsaliylerinin bir kısmında imza bulunmamasına rağmen, mezkur faturaların tamamının davalı ticari defterlerine kayıtlı olduğu, irsaliyelerde malları teslim alan kişilerden “….” ve” ….’ın davalı yanın çalışanı olduğu davalı yanın SGK Hizmet listesinden anlaşıldığı, davalının 8 gün içerisinde mezkur faturalara ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı da göz önünde bulundurulduğunda davacının takip dayanağı faturaların içeriklerini davalı yana teslim etmiş olduğu kanaatine varıldığı, neticeten; davacının takip tarihi (28.09.2018) itibariyle davalıdan 39.837,13 TL asıl alacaklı olduğu, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi (28.09.2018) itibariyle davacının 555,60 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği, mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 39.837,13 TL asıl alacağına takip tarihinden (28.09.2018) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça 39.847,37 TL bedelli fatura alacağının tahsili amacıyla yürütülen takibe davalının itirazı üzerini iş bu davanın açıldığı, icra takibine konu faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arsındaki uyuşmazlığın davalının defterlerinde 01.10.2018 tarihli “01/09/2018-1 – Teslim Alınmayan Ürün. Muh. Kaydı” açıklamalı 39.847,57 TL tutarlı kaydından kaynaklandığı, buna göre davalı tarafça takip konusu faturalar defterlerine kaydedilmiş ve söz konusu faturalara günlük süre içerisinde itiraz edilmemiş ise de, daha sonra yukarıdaki kayıtla fatura içeriklerini teslim edilmediği iddiasında bulunulmuştur. Bu durumda kendi defterlerinin aksini ispatlama yükümlülüğü davalıdadır. Kaldı ki toplam 50 adet irsaliyeli faturanın 44 adetinde teslim alan olarak davalı çalışanlarının isim ve imzası bulunmaktadır. Buna göre davalının savunmasının ispatlanamadığı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, asıl alacak yönünden ispatlanan davanın kabulüne, işlemiş faize ilişkin talebin davalının takipten önce temerrüte düşürülmediği anlaşılmakla alacakla reddine, alacak faturaya dayalı olup likit olmakla davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kısmen kabulüne, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında 7.969,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar ve ilam harcının 2.721,27 TL’ye ikmali ile bakiye 2.031,28 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılmış olan 487,98 TL peşin harç ve 202,01 TL icra peşin harcının mahsubuna,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL BVH, 487,98 TL PH ve 202,01 TL icra peşin harcı olmak üzere toplam 725,89 davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 833,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 821,33TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı kendini kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 4.732,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendini kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 555,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avanslarının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 18/04/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı