Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/984 E. 2019/7 K. 03.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/984 Esas
KARAR NO : 2019/7

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/01/2019
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı … şirketine …. poliçe numarası ile kasko sigortasıyla sigortalandığını, müvekkiline ait …. plakalı aracın 03.07.2018 tarihinde 3. Şahıs İsmail İnan’a ait …. plaka araç ile çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen hasar onarım bedelinin araç sahibi … tarafından müvekkili şirkete temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, söz konusu hasar onarım bedeli bağımsız sigorta eksperi tarafından 9.312,48 TL olarak tespit edildiğini, bu hasar onarım bedelinin tespitinin sağlanabilmesi için … SİGORTA EKSPERTİZ HİZMETLERİ LTD. ŞTİ tarafından eksperlik hizmeti alındığını, bu hizmet için 236,000 TL ödendiğini beyanla kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik 7.000 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 236,00 TL’nin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın iş bu davada taraf ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde ancak sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında müvekkili şirketin sorumluluğunun söz konusu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yargılama sonunda hüküm altına alınacak muhtemel tazminat bakımından dava tarihinden itibaren yasal faiz isteminin kabul edileceğini, aynı zamanda tümerrüde düşülmediği ve davanın açılması sebebiyet verilmemiş bulunması nedeniyle müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretinin de hüküm olanmayacağını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte hasar tespit hesabı yapacak olan bilirkişi raporunun Yargıtayın değişen içtihatları neticesinde yetersiz kalmadığını beyanla öncelikle davacının taraf ehliyeti yokluğundan davanın dava şartı yokluğundan reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasında hasar gördüğü iddia edilen araç hasar bedelinin kendi kasko poliçesi kapsamında sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arsında öncelikle davacının temlik alan sıfatıyla taraf ehliyetinin bulunup bulunup bulunmadığı, davacının aracında meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı, davacının bu kapsamda davalılardan talep edebileceği hasar bedeli ne kadar olduğu, kasko poliçesi kapsamında davalının hasar bedelinden sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, bu sorumluluğunun sigortalının kusuruna bağlı olup olmadığı hususlarındadır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1. Maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde ” Bu kanun , her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmü düzenlenmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: alış verişe konu olan taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılı, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayrimaddi malları; Satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Hizmet:bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, Sağlayıcı: kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan veya hizmet sunanın adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi : mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser , taşıma , simsarlık , sigorta , vekalet , bankacılık vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan davalı araçla ilgili Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi nitelik itibariyle 6502 sayılı yasanın 3. maddesinde yazılı hizmet ilişkisi ve tüketici işlemi kapsamında bulunduğundan aynı yasanın 73. Maddesi uyarınca davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Bu nedenle HMK’nun 114/1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 03/01/2019
Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı