Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/958 E. 2019/370 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/958 Esas
KARAR NO : 2019/370

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 01/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin ağırlıklı olarak Ortadoğu ve Afrika ülkelerine ithalat ve ihracat yaptığını, bu nedenle müşteri talebi doğrultusunda, proforma konusu muhtelif malların satın alınması hususunda davalı şirket ile anlaştığını, ancak, davalı şirket ile yapılan e-mail yazışmasında, “proforma için size kendi bütçemizden yapacağımız 5.000,00 USD’lik ön ödemenin olur da müşteri siparişten cayar ise ne şekilde tahsil edileceği” sorusuna verilen e-mail cevabında, sipariş iptali olursa yerine ürün alınabileceğinin beyan edildiğini, iş bu yazışma ve beyan üzerine müvekkili davacı şirketin davalıya 02.05.2018 tarihinde 5.000,00 USD ve 19.06.2018 tarihinde 5.000,00 USD olmak üzere toplam 10.000,00 USD ön ödeme gönderdiğini, müvekkili şirket müşterisi tarafından siparişin iptal edilmesi üzerine, yapılan ön ödeme talep edilmiş ve davalı tarafından verilen cevapta 7.000,00 USD karşılığı mal teslim edilebileceği ve kalan bakiyenin iade edilmeyeceğinin beyan edildiğini, yapılan görüşmelerden de netice alınamamış olduğunu, üzerine noter aracılığıyla çekilen ihtarnameyle davalı şirketten 10.000,00 USD’nin iade edilmesinin talep edildiğini, ihtarnameye cevap olarak davalı şirket tarafından noter aracılığıyla cevap verildiğini, verilen cevapta 7.000,00 USD karşılığı mal alınabileceğinin beyan edildiğini, taraflar arasında sipariş iptaline yönelik olarak mutabakata varıldığını ve işbu mutabakatın gereği davalı şirket tarafından ön ödemenin yerine getirilmediğini ve ayrıca sipariş iptalinde müvekkili davacı şirketin kusuru da bulunmadığından davalı borçlu şirketten 10.000,00 USD alacağının bulunduğunu, bu nedenle davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından asıl alacak ve işlemiş faize itiraz edildiğini beyanla; icra takibine davalı borçlu şirketin itirazlarının iptali ile takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, tüm masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; mutabakat sağlanmış malın fatura kesim tarihindeki kur üzerinden 162.133,00 TL bedelinde ithalat malı olduğunu, müvekkili davalı şirketin davacı taraf ile ödeme, malın getirilmesi, saklanması ve teslimi konusunda ayrıntılı şekilde görüşüldüğünü ve ilgili hususların davacı tarafından da kabul edildiğini, söz konusu malın ithal edilecek bir mal olması sebebiyle ön ödeme bedeli olan 10.000,00 USD’nin davacıdan talep edildiğini, davacı tarafından 5.000,00 USD-5.000,00 USD olarak iki taksitte gönderileceğinin ifade edildiğini, davacının kendi beyanı ile de ikrar ettiği üzere sipariş iptali halinde müvekkili davalı şirket tarafından herhangi bir şekilde para iadesinin yapılmayacağı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, bununla birlikte davacının sipariş iptali durumunda geçmişe dayanan ticari ilişkileri, yurtdışı ile olan ticari ilişkilerini ve ilk taksit olan 5.000,00 USD’nin doğrudan kendileri tarafından ödeneceğini gerekçe göstererek farklı bir uygulama talep ettiğini, müvekkili davalı şirketin iyi niyetli bir tutum sergileyerek sipariş iptali halinde ilk taksit olan 5.000,00 USD ön ödeme bedeline karşılık mal alabileceklerini haricen bir para iadesinin mümkün olmayacağının kendilerine bildirdiğini, davacı şirket tarafından da bu hususun kabul edilerek ödeme gerçekleştirildiğini, davacının akabinde ikinci taksit olarak 5.000,00 USD bedelinde ön ödemeyi de gerçekleştirmiş olduğunu, müvekkili davalı şirketin ortak anlaşma uyarınca ilk ödemenin gelişi ile birlikte 162.133,00 TL değerinde malın ithalat işlemlerine başladığını, tüm gümrük, taşıma, ardiye masrafları ile birlikte malın teslime hazır hale gelmesi için kutulama işlemlerini tamamladığını, sözleşmeye konu mala ilişkin her türlü hazırlık işleminin tamamlandığını bunun için işçilik dahil ciddi bir mesai ve para harcandığını, mala ilişkin tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra davacının malı teslim alması ve bakiye ücreti ödemesi için davet edildiğini, bu hususun davacı şirket tarafından keşide edilen noter ihtarnamesine karşı cevap olarak gönderilen noter ihtarnamesi ile de kendilerine bildirildiğini, davacının tüm bunları görmezden gelerek herhangi bir haklı neden göstermeksizin sözleşmeyi feshetmiş olduğunu, davacının sözleşmeden ve kanundan doğan yükümlülüklerine aykırı şekilde hareket ettiğini, alacaklının temerrüdüne sebebiyet vererek müvekkili şirketin zarara uğramasına neden olduğunu, müvekkili davalı şirketin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ticari iş niteliğinde olan malları deposuna tevdi ettiğini bu hususu davacı şirkete de bildirdiğini, davacının tüm bunlara rağmen haksız şekilde müvekkili aleyhine icra takibi başlatarak haksız talepte bulunduğunu belirterek; haksız davanın reddi ile yasaya aykırı takibin iptaline, ilgili takibin kötü niyetle yapılmış olması nedeniyle talep edilen bedelin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile vekalet ücreti ve dava masralarının davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. sas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 10.000,00 USD (67.045,00 TL) üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından icra takibine itiraz edildiği ve takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında davacı vekili tarafından 25/02/2019 tarihinde dosyaya sunulan dilekçe ekinde tarafların birlikte imzalamış olduğu sulh protokolü olduğu görülmüş, davacının masraf ve vekalet ücreti talebi olmadığı görülmüş ve davalı vekilinin de 24/03/2019 tarihli beyan dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı şirket arasında sulh olunduğunu, protokol doğrultusunda tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını, bu sebeple sulh protokolü uyarınca karar verilmesini talep ettiği anlaşıldığından; davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Sulh Nedeniyle Konusuz Kalan Dava Hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 809,74 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 765,34 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
Dair tarafların yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır