Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/954 E. 2019/633 K. 17.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/954 Esas
KARAR NO : 2019/633

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin vefat eden babasından kalan mirası üç kardeşi ile arasında 22.12.2017 tarihli protokol ile paylaşmış olduğunu, kardeşlerinden … vefat ettiği için yerine kanuni mirasçısı …’ın taraf olduğunu, müvekkilinin bu protokolün teminatı olarak kendisine düşen miras karşılığında kardeşlerinden …’a protokol ile aynı tarihli, teminat niteliğinde 75.000,00 TL lik bonoyu, …’a ise 50.000,00 TL lik bonoyu teslim etmiş olduğunu, bu şekli ile kanuni mirasçılar mirası sulhen paylaştıklarını düşünürken müteveffanın ikinci eşi olan ….’ın kanuni miras payının protokolde yer almadığından bahisle Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde miras payının tenkisi ve tapu iptali/tescili davasını ikame etmiş olduğunu, dava sonrasında mahkemece 07.01.2018 tarihinde gayrimenkuller ile ilgili tedbir kararı verilmiş ve kanuni miras paylaşımı yapılmadan devredilmeleri imkansız hale gelmiş olduğunu bu hali ile 22.12.2017 tarihli miras paylaşımı sözleşmesinin hükümlerinin geçersiz hale gelmiş olduğunu, protokol uygulanamaz olmuş bono da bedelsiz kalmış olduğunu, kanuni miras paylaşımı devam ederken protokol hükümsüz kalmış ve bonoyu müvekkile iade etmesi gerekirken müvekkilin kız kardeşi …’ın açıkça usul, yasa ve hukuka aykırı şekilde kendisine teslim edilen teminat niteliğindeki bonoyu kötü niyetli bir şekilde Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasından takibe koymuş olduğunu belirterek; davalının başlatmış olduğu takibin teminatsız ya da mahkemece uygun görülecek teminat miktarıyla tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline, davalı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmamış olduğunu, davacı yanın dava konusu bono için miras sözleşmesi protokolüne teminat amacıyla verildiğini ve bu doğrultuda senede ilişkin borcun konusuz kaldığını iddia ettiğini, ancak kambiyo senetleri üzerinde açıkça hangi sözleşmeye teminat olarak verildiğine ilişkin açık bir şerh bulunmadıkça yazılacak tüm teminat kayıtlarının hükümsüz/yazılmamış sayılacağını, yargılamaya konu bonoda bu yönde hiçbir hüküm bulunmadığnı, senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılması gerektiğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Menfi Tespit davasıdır.
Davacı tanığı …’ın 17/06/2019 tarihli celsede hazır bulunduğu görülmekle beyanında ” …’ın eşi olurum. Eşim ….ın babası intihar etmitşir. Babasının i,ntihar etmesinin nedeni de ikinci eşiyle yaşadığı sorunlardan kaynaklanmaktadır. İkinci eşiyle boşanma davası devam ederken intihar etmitşir. İntihar ettikten sonra kardeşler arasında mal paylaşımı sözleşmesi yapıldı ve tapuların devrini garanti etmek adına …’a 75.000,00 TL’lik eşim tarafından teminat bonosu verildi. Daha sonra boşanma davası ölüm nedneiyle iptal oldu. ikinci eş tarafından miras paylaşım davası açıldı dava açıldığı zaman kardeşler arasıdnaki tapu devirleri de geçersiz olması nedeniyle eşim teminat bonosunun iadesini talep etti. Ancak eşim teminat bonosunun iadesini talep etmesine rağmen teminat bonosu iade edilmedi. İcra takibi başlatıldı. Benim bilgim bundan ibarettir. Dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: tapu devirleri yapılıp masraflar karşılanmış mıdır dedi.Tanık beyanında devamla; tapu devirleri yapıldı. Eşim tarafından tüm masraflar karşılanmıştır. dedi.Davalı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: bononun teminat olarak verildiğine dair üzerinde bir ibare var mıdır dedi.Tanık beyanında devamla: bu konuda bir bilgim yoktur. ” belirtmiştir.
Davacı tanığı …’ın 17/06/2019 tarihli celsede hazır bulunduğu görülmekle beyanında “; ben …’ın oğlu olurum. Dedem ikinci eşiyle yaşaldığı sorunlar nedeniyle intihar etmiştir. Vefatından snoradedemin çocukları ikinci eşten kkendilerini korumak için mal paylaşımı yapmak üzere bir 27/12/2012 protokol imzaladılar. bu prokotol imzalanırken ben de yanlarındaydım. Babam kardeşlerden …’a tapu devri yapılana kadar 75.000,00 TL’lik teminat bonosu verdi. Bu bono da aynı tarihlidir. Tapu devri yapıldıktan sonra bu teminat bonosu geçersiz kalacaktı. Ancak dedem vefat ettikten sonra ikinci eşle süren boşanma davaları da sonuçsuz kaldı ve ikinci eş tarafından bu sefer miras paylalşım davası açıldı. Miras paylaşım davası açıldıktan sonra kardeşler arasında imzalanan bu protokol de hükümsüz kaldı. Hükümsüz kalması nedeniyle verilmiş olan teminat senedinin iade edilmesi gerekirken iade edilmedi ve icra takibi başlatıldı” belirtmiştir.
Dava; taraflar arasındaki miras paylaşım sözleşmesi ve protokoyü kapsamında davalıya verilen bonolar dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacının somut olayda tüketici ve tacir sıfatlarının bulunmadığı sabittir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık bono kaynaklı olmayıp, miras paylaşım sözleşmesinden kaynaklanan , teminat olarak verilen “Menfi Tespit Davası” dır. Menfi Tespit davalarında genel hükümlere tabi yargılama usulü uygulanarak özel yasal düzenlemeler dışında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşme ticari satım sözleşmesi değildir. Ayrıca taraflar arasında düzenlenen 22/12/2017 tarihli miras paylaşım sözleşmesi ve 22/12/2017 tarihli bononun aynı tarihlerde düzenlendiği, tarafların akraba ve kardeş olmaları nedeniyle bedele bakılmaksızın tanık delili ile ispatının mümkün olduğu, Bu surette Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunundan kaynaklanan miras sözleşmesine dayanılarak açılan Menfi Tespit davasında (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/02/2016 tarih 2014/17-2389 Esas, 2016/129 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği üzere) Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.nın 114/1-c maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Görevsizlik kararının İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkiliBakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır