Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 E. 2023/20 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/943 Esas
KARAR NO : 2023/20

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı (borçlu) …. Yatırımlar AŞ.’nin pay sahibi olup, ilgili şirketin çağrısı üzerine 08/10/2013 tarihinde yapılan ve “önemli nitelikli işlemlerin görüşüldüğü Olağanüstü Genel Kurul toplantısına katılmış, kurul toplantısında görüşülen ve önemli nitelikli işlemlerden biri olan toplantı gündeminin 12. Maddesine karşı oy kullanmış ve SPK/TTK yasaları gereğince “ayrılma hakkı” elde etmiş olduğunu, yasal mevzuat gereği sahip olduğu payları şirketin belirlediği süre içerisinde ve belirtilen aracı kuruma göndermiş, ancak ilgili şirket yönetimi yasal olarak ödemesi gereken bedeli ödememiş ve payları davalının hesabına geri iade etmiş olduğunu, SPK’nın tüm ısrarlı açıklamalarına karşın bu ödeme ve işlemi bugüne kadar gerçekleştirmemiş olduğunu beyanla; taleplerinin kabulü ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi raporundan sonra arttırılmak üzere, müvekkilinin şu anda harç ödeme gücü olmadığı için HMK 109’a göre, şimdilik 500 TL ayrılma hakkı bedelinin davalı … Yatırımlar AŞ.’den yasal faizleri ile birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde, müvekkili şirketin 08.10.2013 tarihli genel kurul kararında “önemli nitelikli” olduğunu iddia ettiği …. AŞ.’nin (… ) paylarının iktisap edilmesine ilişkin karara atıf yaparak, müvekkilinin bu nedenle ayrılma hakkını kullandığını ve fakat alacağının ödenmediğini iddia etmekte olduğunu, davacının da malumu olduğu üzere, bahis konusu genel kurul toplantısında alınan kararların iptali için bir kısım pay sahipleri tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası altında iptal davası ikame olunmuş, yapılan yargılama neticesinde … Karar sayılı ilam ile …’nin alımına ilişkin karar hakkındaki iptal istemi reddedilmiş, ancak Yargıtay …. Hukuk Dairesi … Esas .. Karar sayılı ilamı ile eksik inceleme gerekçesiyle Bakırköy Mahkemesi’nin kararını bu yönden bozmuş olduğunu, davanın halen derdest olduğunu, bu itibarla, iptal davası derdest olan genel kurul kararı bakımından huzurdaki davanın dinlenmesi imkanı bulunmadığını, …’nin alımına ilişkin ayrılma hakkı alacağı talebinde bulunabilmek için kararın kesinleşmiş olması gerektiğini, davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin, mali imkanlar doğrultusunda ayrılma hakkı kullananlar ile uzlaşma ve bedel ödenmesi yolunu seçmiş olduğunu, ancak yaşanan süreç içinde idari tasarruflar ve Bakırköy … . Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki hukuki süreç nedeniyle ayrılma hakkı kullananların ödemelerinin yapılmamış olduğunu, davacı ise, her ne kadar genel kurul toplantı tutanağında ayrılma hakkı kullanımı için şerh koyanlar arasında görülse de, Kanun ve Tebliğ’de öngörülen şekil şartını yerine getirmemiş, müvekkili şirket ile dahi iletişim kurmamış, aradan yıllar geçtikten sonra huzurdaki davayı ikame etmiş olduğunu, davacıya ulaşılamaması üzerine müvekkili şirketin aralarında davacının da bulunduğu bazı pay sahiplerine ulaşabilmek maksadıyla 19.12.2013 tarihinde bir Özel Durum Açıklaması yayınlamış ve davacıyı davet etmiş olduğunu, görüldüğü gibi, ayrılma hakkı hususunda pay teslimi, aracı kuruma başvuru gibi külfetleri yerine getirmeyen davacının iddialarının haksız olduğunu, davanın bu itibarla da reddini talep ettiklerini, davacının ayrılma hakkı kullanımına ilişkin işlemin “Önemlilik” kriterine uyumunun araştırılması gerektiğini, …’nin müvekkili ….’nın toplam aktif varlık değerine oranı veya yönetim kurulu kararından önceki altı aylık günlük düzeltilmiş ağırlıklı ortalama esasına göre bulunan ortaklık değerine oranının bulunması gerektiğini, zira tebliğ’de gösterilen oranların altında kalan işlemler bakımından, tutanağa geçirilen ayrılma hakkı talebinin de hükmü olmayacağını, davacının belirsiz alacak davası ikame etmesinin mümkün olmadığını, davacının, ayrılma hakkının konusunu oluşturduğunu iddia ettiği hisse sayısı ile bunların değerini bilmekte veya ilgili mevzuat uyarınca bilmekle yükümlü olduğunu, kaldı ki, ayrılma hakkını tüm payları bakamından talep etmiş olduğunu, dava konusunun bölünmesinin de söz konusu olamayacağını, davacının 6100 sayılı kanun uyarınca kısmi dava ikame etme hakkı bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmil ettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tazminat ayrılma hakkı kaynaklı alacak davası hususlarındadır.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2)
Davacı vekili uyap sistemi üzerinden mahkememize ibraz ettiği 10/01/2023 tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini, feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş olmakla, davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde de davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE;
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-Davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸