Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/933 Esas
KARAR NO : 2018/1108
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalının …. Mah. … Sok. No:… İç kapı No:…. Küçükçekmece/İstanbul adresindeki ticarethane nedeni ile abone olmaksızın kaçak olarak bir kısım elektrik tüketim bedellerini ödemediğinin tespit edildiğini, davalı hakkında ödenmeyen bu tüketim tutarları ve gecikme zammı ve gecikme zammına ait KDV ile birlikte Bakırköy ….. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, davalı icra takibine ilişkin ödeme emrini tebliğ aldığını ve borcun tamamına itiraz ederek takibin durduğunu, davalının kaçak tutanağı müşteri hizmetleri yönetmeliği, kontrol bülteni, enerji tarifesi zabıt uyarınca ödenmesi gereken elektrik bedeli 5.541,20 TL olduğunu beyanla davanın kabulü ile takibin devamını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa yapılan usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın iptali davasıdır.
TTK’nun 4/1 maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına da bakılmaksızın aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisna hallerin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olduğu hüküm altına alınmıştır. Söz konusu yasa maddesine göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte sayılabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi ya da söz konusu maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda dava, davalının kaçak elektrik kullandığı iddiasına ilişkin, kaçak kullanım bedelinin tahsili istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay ….. HD’nin 30/04/2014 tarih, …. Esas -…. Karar sayılı ve ayrıca 01/12/2014 tarih …. Esas – …. Karar sayılı kararlarında davacı … şirketi tarafından açılan kaçak kullanım bedeline ilişkin itirazın iptali davalarında, davanın ticari dava olmadığını belirterek Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Yargıtay ….. H.D’nin 08/06/2016 tarih,…. Esas – …. Karar sayılı kararında; “… Dosya kapsamına göre, dava mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının esnaf olup tacir sıfatının bulunmadığı, uyuşmazlık konusunun işyerinde kaçak ve abonesiz olarak elektrik kullanıldığı iddiasına karşılık davacı tarafın borçlu olmadığının tespiti isteminden ibaret olup, davacı gerçek kişi ve davalı … şirketi olduğundan mutlak ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir…”.
Yargıtay …. H.D’nin 20/09/2016 tarih,…. Esas – …. Karar sayılı kararında; “… Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı gibi, davacı taraf, adının kullanılmak suretiyle açılıp işletilen işyerinde abonesiz kaçak elektrik kullanıldığının, elektrik borcunun bulunmadığının tespiti istemiyle dava açtığından taraflar arasındaki ilişkinin 6102 ve 6502 sayılı kanunlar kapsamında kaldığı söylenemez. Bu durumda uyuşmazlığın, haksız fiil hükümlerine göre 6100 sayılı HMK’nun 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir (Yargıtay … H.D’nin …. Esas – … Karar sayılı içtihadı vb.)…”
Şeklindeki içtihatlarında, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki görev uyuşmazlıklarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin Yargı Yeri Olarak belirlenmesi karar altına alınmıştır.
Yukarıda yazılı Yargıtay içtihatları dikkate alındığında, söz konusu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu Yargıtay …. H.D , Yargıtay …. H.D. ve Yargıtay…… H.D’nin yerleşmiş ve kökleşmiş içtihatlarıyla artık kesinlik kazanmış olup, görev hususu tereddüde yer vermeyecek kadar açık ve tartışmasızdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabına göre davalının gerçek kişi tacir kaydı bulunmamaktadır. Ümraniye Vergi Dairelerinin yazı cevaplarına göre ise davalının mükellefiyet kaydının bulunmadığı, serbest meslek kazanç defteri tuttuğu, Serbest Meslek Sahipleri Tanımı içerisinde kendi şahıslarına, belli bir kuruluşa bağlı olmadan kendi mesleki yeterliliklerine göre ticari mahiyette olmayan, serbest olarak çalışan kişilere denildiği, bunların, doktor, avukat, eczacı, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ve diş doktorları gibi kişiler olduğu, somut olayda serbest meslek sahibi davalının gerçek kişi tacir olmadığı anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra açılan dava mutlak ticari dava niteliğini de taşımamaktadır. Davanın TTK’nun 4/1 bendinde yazılı davalardan olmadığı gibi aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisnalar kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmekte olup HMK’nun 114/1.(c).b,115. Maddeleri gereğince davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Açılan davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2-Görevsizlik kararının İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
4-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2018
Katip …
¸
Hakim …
¸
İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır