Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/93 E. 2019/280 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/93 Esas
KARAR NO : 2019/280

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ….Plakalı …. marka …model araç … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı … şirketince sigortalandığını, müvekkiline ait aracın 20.01.2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışdığını, trafik kaza tutanaklarına göre havanın yağışlı ve karlı olmasından dolayı aracın kayması sonucunda söz konusu kaza meydana geldiğini, kazadan sonra davalı şirkete zararın tazmini için hasar ihbarı bildiriminde bulunulmuş olmasına rağmen talebinin reddedildiğini ve poliçenin feshedildiğini beyanla müvekkiline ait aracın …. numaralı kasko poliçesinin sigortacı tarafından feshinin geçersizliğine, şimdilik 20.000,00 TL’nin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile tanzim edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin sürücünün kaza yerini terk etmesinden dolayı mevzuat gereği teminat dışı kaldığını, dava konusu araç hasarı bedelinden ve değer kaybından müvekkili sigorta şirketinin özel ve genel şartlar gereği poliçe kapsamında sorumluluğu bulunmadığından açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının olay mahallini terk etmesinin poliçenin ihlali olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, ispat külfetinin yer değiştirip değiştirmediği, davalının sözleşmeyi haklı olarak feshedip feshetmediği, araçta meydana gelen zararın ne kadar olduğu ve davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle; davacınını ve davacı tanığı arasındaki çelişkili beyanlarının yanı sıra, bu beyanların jandarma tarafından düzenlenmiş tutanaktaki açıklamalar ile de çelişkili olması, olaya ilişkin ilgili trafik zabıtasına bir ihbarda bulunulmamış olması, zorunlu bir durum olmamasına karşın olay yerinin terk edilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde, davacının olaya ilişkin gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyici, yanıltıcı ve şüphe yaratıcı nitelikte görüldüğünden, 6102 sayılı TTK m. 1444-1445 hükümleri uyarınca, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği kanaatinin oluştuğunu bildirmiştir.
01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının ”Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı A.5.10. maddesinde zorunlu haller (tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeni ile uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerindeki ihlaller nedeni ile sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılmasının teminat dışı hal olarak düzenlendiği, somut olayda davacı araç sürücüsü olayla ilgili olarak 08/02/2017 tarihinde verdiği beyanına göre olayın şoku ve panikle hiçbir sağlık kuruluşu, polis ve jandarmaya haber vermeden olay yerinden korku ve panikle ayrılmak zorunda kaldığını ileri sürmüş olup, davacı ile birlikte kaza anında aynı araçta bulunan….nun 15/02/2017 tarihli beyanları ile davacının 08/02/2017 tarihli beyanları arasında kısmi çelişkilerin mevcut olduğu, aracı kullanan davacı tarafından olay yerinin zaruretten terk edildiğinin geçerli deliller ile ispat edilemediği anlaşılmakla Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının ”Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı A.5.10. maddesi uyarınca talebin teminat dışında kaldığından davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır