Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/926 E. 2019/1366 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/926 Esas
KARAR NO : 2019/1366

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 02/01/2020

DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin yürütmekte olduğu ticari iş gereği, davalının müvekkil şirkete olan borcunun 125.835,27 TL olduğunu, davalı ile defalarca görüşülüp ödemelerin yapılması gerektiği belirtilmesine rağmen hiçbir sonuç alınamadığını ve işbu borcun müvekkil şirkete ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından davalıya çekler verildiğini ancak müvekkil şirkete çekler karşılığı kadar mal gönderilmediği gibi tahsil edilene paraların da iade edilmediğini, bu nedenle önce İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak yetki itirazında bulunulunca Silivri İcra Müdürlüğünde yeniden icra takibine geçildiğini, 17.08.2018 tarihinde, davalı/borçlu tarafından alacağın 4.836,88 TL kısmı haricindeki kalan miktara, faize ve tüm ferilerine karşı haksız şekilde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu beyanla davalıların menkul, gayrimenkul ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, borcun ticari avans faiziyle birlikte ödenmesine, davalılar aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin birçok firmanın yetkilisi bayii olup, inşaat malzemeleri satışı ile iştigal ettiğini, davalı şirkete de müvekkilin o dönem bayii bulunduğu …. Plastik isimli tesisat markasına ait ürünlerin satışının yapıldığını, müvekkili ile davacı şirketin ticari ilişkisinin, bahsi geçen … Plastik Boru ve Profil San. Tic. A.Ş. firmasının müvekkili firma ile ilgilenen yetkilisi olan … tarafından başlatıldığını, üretici firma yetkilisi …’ın davacı şirketin gayri resmi ortağı olduğunu müvekkiline beyan ettiğini, davacı şirketin dava dışı …. Plastik Boru ve Profil San. Tic. A.Ş. tarafından teminat vb. şartları yerine getiremediği için mal alamadığını, müvekkili ile davacı şirket arasındaki ilişkiyi gerek ana üretici firma olan dava dışı şirketin sorumlusu gerekse de davacı şirketi gayri resmi fiili ortağı olarak temsil ile başladığını, taraflar arasında gelişen ticaretin sadece dava dışı şirketine ait mallar üzerinde olduğunu, davaya konu ticari ilişkinin içeriği olan tesisat malzemelerinin piyasasında satışların “bağlantı” olarak tabir edilen avans çekleri ile yapılmakta olduğunu, müvekkilinin davacı şirket ile olan ticaretinde de evvela üretici firma dava dışı şirket yetkilisi ve davacı firmanın gayri resmi fiili ortağı olan …’ın yarattığı güven sebebiyle açık hesap çalışıldığını ancak hesabın kabardığını, müvekkilin zorlanınca ödenme istediğini ve davacıdan bir takım çekler alındığını, söz konusu çeklerin bir kısmı alındıktan kısa bir süre sonra davacı firma ile aradaki ilişkiyi kuran temsilci şahıs olan davacının gayri resmi fiili ortağı …’a iletildiğini ve çek bedellerinin peyderpey müvekkil tarafından nakden iadesinin taraflar arasında kararlaştırıldığını, 30.01.2017 tarihinde ….bank’tan “tessat ödeme” açıklaması ile 49.990,00 TL,30.01.2017 tarihinde Akbank’tan “tessat ödeme” açıklaması ile 10.010,00 TL, 01.02.2017 tarihinde ….bank’tan “tessat için ödeme” açıklaması ile 31.000,00 TL, 21.02.2017 tarihinde …bank’tan “tessata verilmesi için yapılan ödeme” açıklaması ile 30.000,00 TL olmak üzere toplam 121.000,00 TL’nin, davacı firma ile aradaki ilişkiyi kuran temsilci şahıs olan davacının gayri resmi ortağı …’ın şahsi banka hesaplarına gönderildiğini, davacı şirketin müvekkile herhangi bir mal satışının olmadığını, davacı yanın alıcı konumunda iken kendisini alacaklı olarak sınıflandırmakta olduğunu, davacı firma tarafından müvekkile açılan icra takibine ait ödeme emri tebliğ edilene kadar kesinlikle müvekkilden bir talepte bulunulmadığını, davacı tarafça da deliller arasında müvekkile bildirimde bulunulduğuna dair bir delil sunulmadığını beyanla davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının icra takibine konu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, taraflar arsındaki ticari ilişkinin niteliğinin nasıl olduğu, davalının yaptığı bir kısım ödemelerin davalıya yapılan ödemeler sayılıp sayılmayacağı, buna göre sonuç olarak davacının alacaklı olup olmadığı hususlarındadır.
Silivri İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası suretinin tetkikinden davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 125.835,27-TL nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu süresinde 120.998,39 TL lik asıl alacak ve ferileri yönünden itiraz üzerine takibin bu kısım yönünden durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM … tarafından düzenlenen raporda, davacının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 125.836,82 TL alacaklı olduğu, davalının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 4.836,88 TL borcunun bulunduğu, özetle, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 125.836,32 TL olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkına neden olan işlemlerin davalının davacı adına dava dışı …’a yapmış olduğu 121.000,00 TL tutarlı işlemden ve davalının icra dosyasına yatırmış olduğu 4.836,88 TL tutardan kaynaklı olduğu, davalının dava dışı …’a yapılan ödemelerden dolayı dava dışı …’ın davacı şirket tahsilat yetkisinin bulunup bulunmadığı, gayri resmi ortağı olup olmadığı hususu ile ilgili dosyaya mübrez evrak olmadığından davalı ispatına muhtaç olduğu bu itibarla 121.000,00 TL tutarlı işlemin hesaplama dışı bırakılması gerekeceği, neticeten, davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 125.836,32 TL ve takip sonrası yapılan ödeme sonrasında dava tarihi itibari ile 120.998,39 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan 125.835,27-TL alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Davalı taraf ise taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı şirketin gayri resmi fiili ortağı olan ihbar olunan … tarafından kurulduğunu, güven ilişkisi kapsamında bu şekilde çalışıldığını, müvekkili tarafından …’a yapılan toplam 121.000,00-TL’lik ödemelerde ” Tessat ödeme”, “Tessat için ödeme”, ” Tessata verilmesi için yapılan ödeme” şeklinde açıklamalar bulunduğunu, bu ödemelerin esasen davacıya yapıldığını iddia ederek, 4.836,88-TL’lik kısmının dışında davacı tarafça yapılan icra takibine itiraz etmiş ve cevap dilekçesinde bu savunmaları ileri sürmüştür. Bu durumda asıl uyuşmazlık davalı tarafından ihbar olunan …’a yapılan 121.000,00-TL’lik ödemenin davacıya yapılan ödeme sayılıp sayılmayacağı noktasındadır. İhbar olunan …’a söz konusu ödemelerin yapıldığı hususu dosya kapsamında bulunan banka dekontları ile sabittir. İhbar olunan … sunduğu beyan dilekçesinde davacı şirketin gayri resmi ortağı olmadığını, davacıyı ne kadar tanıyorsa davalıyı da o kadar tanıdığını, dava konusu edilen yıllarda dava dışı …. Plastik Boru ve Profil San. Tic. A.Ş’nin sigorta elemanı olarak satış yöneticiliği pozisyonunda çalıştığını, bu şirketle davalı arasındaki ticari münasebeti kendisinin yürüttüğünü, bu münasebet devam ederken davalının davacıya malların pazarlanması konusunda kendisine teklifte bulunduğunu, kendisinin portföyündeki müteahhit firmalar ile davalı arasında bağlantı kurarak malzeme satışına aracılık yaptığını, bu aracılıklar ve gerçekleşen ticaretten dolayı davalının zaman zaman kendisine aracılık hizmeti karşılığında ödemeler yaptığını, söz konusu toplam 121.000,00-TL’lik ödemelerin bu şekilde yapılan ödemeler olduğunu, banka havalelerinde yazılan “tessat ödeme” açıklamalarının yapıldığını bilmediğini, bu duruma anlam veremediğini beyan etmiştir. Mevcut durumda davalı taraf ihbar olunana yaptığı ödemelerin davacıya yapılan ödemeler olduğu hususunu yazılı bir delille ispatlayamamıştır. Havalelerde bulunan ” Tessat ödeme”, “Tessat için ödeme”, ” Tessata verilmesi için yapılan ödeme” şeklindeki açıklamalar davacı açısından bağlayıcı olmadığı gibi ihbar olunan … söz konusu ödemeleri davalıya verdiği aracılık hizmeti karşılığında aldığına ilişkin beyanı da nazara alındığında bu ödemelerin davacıya yapıldığının ispata muhtaç olduğu, diğer taraftan söz konusu ödemelerin ihbar olunana ne amaçla yapıldığı hususunun da davalı ile ihbar olunan arasında uyuşmazlık konusu olabileceği, davalı yönünden bu ödemelerin davacıya yapılan ödeme sayılmayacağı anlaşılmakla davalının ödeme savunmasına itibar edilmemiştir. Buna göre davalının icra takibine kısmi itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kabulüne, takibin devamına, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kabulüne, Silivri İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının 120.998,39 asıl alacak yönünden kısmi itirazının iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında 24.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 8.265,40 TL harçtan peşin alınan 1.437,18 TL ile icra peşin harcı 629,18 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 6.199,04-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri 2.102,26 TL ile davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 895,00 TL olmak üzere toplam 2.997,26 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 12.429,87 TLvekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır