Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/912 E. 2019/968 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/912
KARAR NO : 2019/968

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 25/09/2019

DAVA; Davacı … tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalıya verilen …. Bankası …. Şubesine ait … seri no’lu, 30/01/2018 keşide tarihli, 110.000,00 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait … seri no’lu, 28/02/2018 keşide tarihli, 110.000,00 TL bedelli, ….Bankası …. Şubesine ait … seri no’lu, 30/03/2018 keşide tarihli, 117.000,00 TL bedelli 3 adet çekin avans çeki olarak davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen malların teslim edilmediğini, çeklerin haksız olarak yazdırıldığını belirterek çekler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine, çeklerin istirdatına ve kötüniyetli olması nedeniyle % 20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının mesnedsiz olduğunu, çeklerin muaccel ödemeler için müvekkiline verildiğini, davacının müvekkiline borcunu ödemediğini, çekin ödeme aracı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit ve çeklerin istirdatı istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık dava konusu çeklerin hangi sebeple davalıya verildiği, çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, istirdatının gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Davacı yan, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesini talep etmiş ise de, davanın mahiyeti ve taraf beyanları nazara alındığında bu delilin davanın aydınlatılmasına katkı sağlamayacağı değerlendirilmekle reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olmakla mahkememizin 22/05/2019 tarihli celsesinde bu husus hatırlatılmış, davacı vekilinin yemin teklifinde bulunacakları beyanına istinaden yemin metnini ibraz etmek ve hangi hususlarda yemin teklifinde bulunacağına ilişkin açıklama yapmak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiş, beyanda bulunmadığı taktirde bu delile başvurmaktan vazgeçmiş sayılacağına dair ihtarat yapılmış olmasına rağmen davacı … tarafından süresi içerisinde beyanda bulunulmamış, devam eden 17/07/2019 ve 25/09/2019 tarihli celselere mazeret dilekçesi gönderilmiştir. Mahkememizce 17/07/2019 tarihli mazeret beyanı kabul edilmiş ise de, 25/09/2019 tarihli mazeret dilekçesi önceki celselerde mazeret dilekçesi ibraz edilmesi yargılamayı sürüncemede bıraktığından bahisle reddedilmiş, davalı vekilinin davayı takip ettiğini beyan etmesi ile yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya konu çekler, kıymetli evrak niteliğindedir. Kural olarak, çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Sebepten bağımsız olarak soyut bir hukuki işlem şeklinde olan çekten dolayı borç altına giren kişilerin bu çekin bedelsiz ya da çekten dolayı borçlu bulunmadığı iddiasında ispat külfeti borçluya aittir. Diğer menfi tespit davalarından farklı olarak kıymetli evrak ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit davalarında borç ikrar anlamı taşıyan çekten dolayı alacaklının alacağını ispat etmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Davacı taraf çeklerin avans olarak olarak verildiği ve bedelsiz kaldığı iddiasına dayanmakta ise de bu iddasını aynı kuvvet ve mahiyette yazılı bir belge ya da delille ispatlayamadığından davanın sübut bulmadığından reddine, davalı tarafça kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de şartları oluşmadığından bu talebin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin yatırılan 5.755,12 TL’nin mahsubu sonucu fazla yatırılan 5.710,72 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 26.170,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair,davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.25/09/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı