Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/898 E. 2021/407 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/898 Esas
KARAR NO : 2021/407

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ayakkabı tabanı üretimi yapmakta olduğunu, tabanlarda vardola da olması sipariş veren tarafından talep edilecek olur ise bunu dışarıda yaptırmakta olduğunu, …. Ayakkabı San. ve Tic. A.Ş. firmasının müvekkilinden bot tabanı olarak kullanılmak üzere vardolalı 3639 çift taban siparişi vermiş olduğunu, müvekkilinin bu tabanları üretirken tabanlarda kullanılacak vardolanın yapımı için … İle anlaşmış ve sipariş vermiş olduğunu, daha sonra bu şirket tarafından sipariş verilen 7000 metre vardola üretilerek müvekkiline gönderilmiş olduğunu, müvekkili şirketin de üretilen bu vardolayı taban üretiminde kullanılarak 3634 çift vardolalı taban üretilmiş ve bu tabanların …. Ayakkabı San. Ve Tic. A.Ş. firmasına teslim edilmiş olduğunu, …. Ayakkabı firmasının bu tabanlarla bot üretimi yaparak mağazalarında satışa sunduğunun öğrenilmiş olduğunu, botlar giyilmeye başladıktan kısa bir süre sonra vardolaların açıldığı şikayeti ile botların iade edilmeye başlandığının …. Ayakkabı firması tarafından müvekkiline ifade edilmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin …. Ayakkabı firmasından iade edilen bu botlardan numune istemiş olduğunu, bu arada …. Ayakkabı tarafından üretimi kusurlu olduğu belirtilerek 92 çift botun iade edilmiş olduğunu, müvekkilinin 92 çift bot için 13.525,00 TL bu firmaya ayıplı üretim nedeniyle ödeme yapmak zorunda kalmış olduğunu, müvekkili şirketin gelen numune botları ayakkabı konusunda mahkemelerde bilirkişilik yapan ….’e teslim edilerek botlardaki vardolaların açılmasındaki kusurun neden kaynaklandığının tespitinin istenmiş olduğunu, bilirkişinin hazırladığı raporda; kusurun taban üretiminde kullanılan vardolaların üzerinde hazır bulunan yapıştırıcıdan kaynaklandığının tespit edilmiş olduğunu, müvekkilinin iade aldığı bot örnekleri ve uzman görüş raporu ile birlikte … Deri…San. Tic. Ltd. Şti.’ye başvurmuş ve durumu izah ederek ayıplı üretim nedeniyle …. Ayakkabı’ya 13.525,00 TL ödemek zorunda kaldığını bu miktarda zarara uğradığının belirterek bu zararların karşılanmasını istemiş olduğunu, ancak …’nin vardola üretimindeki kusuru kabul etmemiş, müvekkilinin uğradığı zararı karşılamayacağını beyan etmiş olduğunu, müvekkili şirketin kendisine sipariş edilen tabanları üretebilmek için öncelikle taban kalıbı yaptırmak zorunda olduğunu, nitekim bu olayda da …. Ayakkabı tarafından bot üretiminde kullanılacak tabanlar sipariş edilince bu tabanları üretmek için …. Ayakkabı Kalıp firmasından toplamda 10.500,00 TL bedelli kalıpları yaptırmış olduğunu, …. Ayakkabının taban üretimindeki vardola hatası nedeniyle ürettiği botlar iade edilmeye başlayınca müvekkili şirkete ürettireceği taban siparişlerini durdurmuş olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin üretimini yeterince yapamadığı taban için kalıp bedeli olarak 10.500,00 TL ödemek zorunda kalmış olduğunu, müvekkili şirketin ayrıca bu taban üretiminin durması, siparişlerin iptal edilmesi nedeniyle elde edeceği kazancı da elde edemediğinden bu yönden de zarara uğramış olduğunu beyanla; bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere şimdilik 1000 TL maddi zararın davalıdan alınarak davacı müvekkili şirkete ödenmesine, bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere şimdilik 1000 TL maddi zararın davalıdan alınarak davacı müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketin ayrıca ayıplı vardola yüzünden taban üretiminin durması, siparişlerin iptal edilmesi nedeniyle de elde edebileceği kazancı da elde edemeyerek zarara uğramış olması nedeniyle uğradığı bu zararın ne kadarlık bölümünün davalının ayıplı üretiminden kaynaklandığı ancak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebilir olacağından bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere şimdilik 1000 TL maddi zararın davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkilinin uğramış olduğu prestij kaybına binaen manevi zarar olarak 5.000 TL’nin davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının dava dilekçesindee zararının ne kadar olduğunu belirtmiş olduğunu, bu nedenle ortada belirlenemeyen bir zarar bulunmadığını, davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının ıslah talebini de şimdiden kabul etmediklerini, davacının taleplerinin mesnetsiz olup, davacının iddia olunan zararı ile müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet arasında hiçbir bağ ve nedensellik ilişkisi kurulamadığını, müvekkilinin vardolayı üretip davacıya teslim etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin kalıp hazırlanmasında ve vardolanın tabana yapıştırılması aşamasında görev almadığını, sadece şerit halinde vardola üretip teslim etmekte olduğunu, müvekkilinin vardola üzerine yapıştırıcı sürmediği gibi taraflar arasında yapıştırıcı sürülmesine dair de tarafları bağlayıcı herhangi bir sözleşme bulunmadığını, bu durumun davacının da kabulününde olduğunu, vardola üzerinde ki yapıştırıcıdan kaynaklanan bir ayıp olması halinde davacı tarafından üretilen tüm ürünlerin ayıplı olması gerektiğini, ürünlerin bir kısmının ayıplı olması davacı tarafından kullanılan yapıştırıcı da bir sorun olmadığını gösterebileceğini, dava dışı …. tarafından tüm ürünlerin iade edilmemiş bir kısım ürünlerin iade edilmiş olduğunu, bu durumda davacının taban üretiminde bir kısım ürünlere hatalı uygulamalar yaparak ürünlerin ayıplı üretilmesini sağladıklarını göstermekte olduğunu, yapıştırma işinin iyi yapılmamış, ya yeterli baskı ve ısı uygulanmamış ya da gerekenden fazla ısı uygulanmış olduğunu, bu nedenle üretilen ayakkabılarda hata meydana gelmiş olduğunu, yapıştırma işini de müvekkilinin değil davacının yapmakta olduğunu, yapmış oldukları araştırmalarda da; …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin üretmiş olduğu kalıplarda davacının işyerinde oynama yaptığından dolayı üretim hatasının meydana geldiğini tespit ettiklerini, davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının, müvekkilinden vardola satın alırken herhangi bir şartname düzenlememiş olduğunu, kullanılması gereken malzemelerin taraflar arasında üretim öncesinde belirlenmemiş olduğunu, bu gibi durumda TTK gereği davacının satın aldığı ürünleri inceletmek ve buna göre malları kabul etmediğini müvekkiline bildirmekle yükümlü olduğunu, faturalar kesilmiş, ürünler teslim edilmiş ancak davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmamış olduğunu, ancak davacı tarafın olayın ortaya çıkmasından çok sonra dava açmış bu konuda müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunmamış olduğunu, davacı vekili tarafından iddia edilen …. tarafından …’ye kesilen faturaların hepsinin incelenmiş olduğunu, iade kesilen faturalardan davacının ayıba 08.01.2018 tarihinde muttali olduğunun görülecek olduğunu, davacının kendi belirlediği bir bilirkişiye rapor hazırlatmış olduğunu, söz konusu raporu kesinlikle kabul etmediklerini beyanla; davacının alacak hakkı belirlenebilir olduğundan ve dava dilekçesinin içeriğinde net bir şekilde zarar belirtildiğinden dolayı açılan belirsiz alacak davasının hukuki yarar yokluğundan reddine, bu talepleri kabul edilmemesi halinde; davacının var olduğunu iddia ettiği ayıbı 08.01.2018 tarihinde öğrenmesine rağmen davalıya yazılı olarak ihtar etmediğinden dolayı, davalı tarafından teslim edilen ürünlerin davacı tarafından kabul edildiğinden bu nedenle açılan davanın reddine, bu talepleri de kabul edilmemesi halinde, davacının iddia olunan zararı ile müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet arasında hiçbir bağ ve nedensellik ilişkisi kurulamadığından dolayı açılan davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davacının davalıya sipariş üzerine ürettirdiği ve teslim aldığı ayakkabı tabanlarının vardolasının ayıplı olup olmadığının tespiti, ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğunun belirlenmesi, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, zararın oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, buna göre ödenen bedelin davalı tarafından iadesinin gerekip gerekmediği hususunda alacak davasıdır.
09/09/2019 tarihli celsede davacı tanığı … hazır:Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben davacı şirkette muhasebe müdürü olarak çalışırım. Siparişlerin yoğunluğu nedneiyle daha önce ayakkabı vardolası için başka bir ifrma ile çalışırkendavalı firmauya ayakkabı vardolası yaptırmak üzere ustabaşımla beraber gittim. Numune kalıplarını … beye sunduk. Toplamda 15.000-20.000 m. Civarında bir sipariş gerçekleştirdik. Davalı firma siparişleri teslim ettti. Biz … ayakkabı tabanlarını yaparak sunduk. … önce bir iki çift ayakkabı sonrasında ise 50-60 çift ayakkabı toplu olarak bize ayakkabıu vardolasındaki açılma nedneiyle ürünleri iade etti. Daha sonra telefonla yetkili kişi … b4eyle görüştü ancak uzalaşma sağlanamadı. Ayakkabı iadesinden sonra davalı firmaya bilgi verildi. Hemen telefon yoluyla bilgi verildi. İade edilen ayakkabıların heosi depomuzdadır. Dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: greydere ödenen bir fatura var mıdır sorulsun dedi. Tanık beyanında devamla; … bu nedenle bir ödeme yapılmıştır. Borcun mahsup olarak düşülmüştür dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: vardola nedir sadece süs müdür, ayakkabılara adım testi yapılmış mıdır, ayrıca enjeksiyon makineisnden kaynaklı bir hata var mıdır sorulsun dedi. Tanık beyanında devamla; vardola ayakkabı tabanı ile ayakkabı arasındaki süstür. Bizim fabrikamız tarafından adım testi yapılmıyor. … kendi adım testlerini yapıyor. Bizim firmamız tarafından enjeksiyonmakinesinden çıkan ayakkabı kırlıma olmadığı yönünde test ediliyor sonrasında buzdolabına koıunluyor.bizim testimizde böyle bir sorun yaşanmadı. Enjeksiyon makinesinden kaynaklı bir hata yoktur. Vardolalar altı ilaçlı bir şekilde firmamıza gelir. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
09/09/2019 tarihli celsede davacı tanığı … hazır:Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben davacı firmada makine operatörü olarak çalışıyorum. Enjeksiyon makineisnde çalışırım. Bize vardolalar ilaçlı olarak gelir. Biz bunu yakkabı tabanına uygularız. Tabana uyguladığımızda da bunun sonrasında kırlıma oılup olmadığını tespit ederiz. Davalı firmadan ayakkabı vardolaları geldiğinde ilaçlı olarak gelmiştir. Uygulamaısnı yaptık. Kırılma olmamıştı. Sonrasında iadeler döndüğünde olayla ilgili bilgi sahibi olduk ve biz kendi ilgili birimlerimize durumu ilettik. Biz enjeksiyon makinemizde herhangi bir sorun yaşamadık. Enjeksiyon makinesinden kaynaklı bir hata olamaz. Çünkü enjeksiyon makinesindeki üretim standarttır. Bu olaya kadar bir sorun yaşanmamıştır. Makine çalışanların hepsi 10 yıllık tecrübeye sahiptir. Erken kaldırıp geç bekletmeyle alakalı bir sorun oluşmayacaktır. Dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: enjeksiyon makinesinin kullanılmasından kaynaklı bir hata bulunabilir mi sorulsun dedi. Tanık beyanına devamla; enjeksiyon makinesinin kullanılması yetkili kişiler tarafından yapılıyor. Bundan kaynaklı bir hata olamaz çünkü kullanım süreleri bellidir. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
Davacının iddiası, davalının savunması, toplanılan deliller dikkate alınmak suretiyle dava konusu ayakkabı tabanları nedeniyle davalı tarafa yüklenebilecek ayıpla ilgili herhangi bir kusurun bulunup bulunmadığı, ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp nedeni ile davacı tarafça ayıplı haliyle kabulünün mümkün olup olmadığı veya bedelde indirim gerekip gerekmediği, ayıp kayıbıyla ilgili muayene ve bildirimlerin süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, davacının davalıdan söz konusu ürünler nedeniyle tazminat talep edip edemeyeceği, ürünlerin ayıplı hali ile piyasade ne kadar fiyata satılabileceği, ve davacının talep edebileceği tazminat var ise ne kadarlık kısmın tenzili gerektiği, davacının, davalıya sipariş üzerine ürettirdiği ve teslim aldığı ayakkabı tabanlarının vardolasının ayıplı olup olmadığının tespiti, ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğunun belirlenmesi, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, zararın oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, buna göre ödenen bedelin davalı tarafından iadesinin gerekip gerekmediği hususlarının tespiti için dava konusu ürünlerin bulunduğu davacı iş yerinde seçilecek bilirkişiler ile incelemenin 07/10/2019 günü saat 15:00’da yapılmasına, (ayıplı ürünlerin taşınabiliyor olması halinde mahkeme duruşma salonunda hazır edilerek inceleme yapılmasına) karar verilmiş olup, Teknik Öğretmen bilirkişi …, Deri Mühendisi bilirkişi …. ve SMMM bilirkişi …10/12/2019 tarihli raporlarında özetle; keşif esnasında dava konusu olan botların görüldüğünü, vardolalarında oluşmuş olan tabandan ayrılma ve çatlaklar oluşmasının görüldüğünü, … Ayakkabı Taban San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmasının üretim fabrikasının görüldüğünü, taban imalat aşamalarının ve vardolayı tabana monte aşamasının görüldüğünü, tüm bu bilgi ve belgeler ışığında tabanda meydana gelen vardola açılmasının birden fazla sebebinin olabileceği kanaatinin oluştuğunu, vardola üzerindeki yapıştırıcının üretilen taban malzemesine uyumsuz olması ya da yapıştırıcı malzemenin kalitesi olabileceğini, vardolanın üretim tarihinin eski olması ve üretiminin önceden yapılmış olması nedeni ile vardolanın depolanma şartlarından kaynaklanan olumsuzluklar nedeni ile üzerindeki yapıştırıcının özelliğini kaybetmiş olabileceğini, taban üretimi esnasında vardola taban kalıbına yerleştirildikten sonra kapağın kapatılacağını, metal kalıp içerisine taban malzemesi enjekte edileceğini, bu işlem esnasında Taban malzemesinin sıvı olması nedeni ile sıcaklık değerleri belirli bir sıcaklığa ayarlı olması gerektiğini, vardolanın tabana yapışması için ısının belirli sıcaklıkta ve belirli bir sürede tutulması gerektiğini, vardola enjeksiyon makinası kalıbına önce yerleştirilmek suretiyle 140-150 °C derece de kalıba enjekte edilen taban malzemesiyle birlikte birleştirilmek suretiyle vardolalı tabanın üretildiğini, çünkü vardolanın üzerindeki yapıştırıcı belirli bir sıcaklıkta ve belirli bir süre bekletilirse aktive olacağını, eğer makinenin başındaki operatör belirtilen ısı ve süre ile ilgili şartlara uymazsa vardolanın açılmasına belirtilen bu sıcaklık ve süre şartları da sebep olmuş olabileceğini, fakat bu yapışmama sayısı makine ısınana kadar da olsa pratikte 20-30 adedi geçmeyeceğini, taban ve vardola doğru bir şekilde birbirine kaynamamış olabileceğini, tabanın adı geçen firmaya teslim edilmiş olabileceğini, firmada ayakkabının üste atma aşamasında, silme suyu denilen termoplastik tabanlarda kullanılan primer ile tabanın silineceğini, daha sonra silikon beyaz yapıştırıcı sürüleceğini, bu silikon beyaz yapıştırıcının ısı vasıtası ile aktive edileceğini, bu ısıtma esnasında sıcaklık değeri yanlışlıkla yüksek bir sıcaklığa ayarlanmış ise bu nedenle de vardolanın tabandan ayrılmış olabileceğini, taban malzemesindeki kauçuk malzemenin karışım oranlarının, taban malzemesindeki yüzde oranlar da yapışma üstünde etkili olduğunu, mesela tabanda kauçuk oranı yüksek ise yapışmanın daha iyi ve kaliteli gerçekleşeceğini, vardola bot ve ayakkabının her tarafında dönen materyal olduğundan ve ayakkabının hareketli kısımlarında bulunduğundan tüketici kullanımı da göz önünde bulundurulması gerektiğini neticeten; incelenen davacı şirkete ait 2017 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğunu ve davacı şirkete ait 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğunu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığını ve davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, incelenen davalı şirkete ait 2017 ve 2018 yılları Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğunu ve davalı şirketin 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davalı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, söz konusu vardola malzemesinin kalıp ve yapıştırma işleminin … Ayakkabı Taban San. ve Tic. Ltd.Şti tarafından yapıldığını, üretimin farklı aşamalarında, malzeme cinsinde, depo şartlarının uygunsuzluğunda ya da tüketici tarafından kullanımında da bu durumun oluşmuş olabileceğini bu nedenle sadece vardolanın hatalı ürün olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı ve davacı arasında sadece ticari bir anlaşma olduğunu, herhangi bir yazılı şartname ya da sözleşme olmadığını, bu nedenle herhangi bir muayene işlemi yapılmadığını, davacı şirketin söz konusu ürünler nedeniyle davalı yandan tazminat talebinde bulunamayacağını bildirmişlerdir.
Dosyanın dava dilekçesi ekinde yer alan uzman görüş raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin giderilmek ve farklı tespitlerin neden kaynaklandığın tespit edilmek üzere ek bilirkişi raporu alınmak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 08/02/2021 tarihli ek raporlarında özetle; taban malzemesi tayini TSE 4739 standardı, Fıtır Cihazı veya belirtmek koşuluyla literatürdeki diğer metodlarla malzeme cinsi belirlenebileceğini, ancak aseton ile taban malzemesi tayini yapılamayacağını, yapılsa bile hangi yöntemle nasıl yapıldığının belirtilmesi gerektiğini, vardolayı oluşturan malzeme cinsinin belirlemede kül yakma fırını testi doğru bir sonuç veremeyeceğini, bu testte de malzemenin kaç derecede yakılmış belirtilmemiş olduğunu, çünkü kül fırınında yakma sonucu sadece metaller kaldığını, çeşitli deneyler yapmak suretiyle bu metallerin hangi metallerden oluştuğunun tespit edilebileceğini, eğer malzeme karışım ise kül fırınından bir sonuç alınamayacağını, vardola çatlama açısı tayininin kösele ya da türevi olan salpadan yapılmış vardola için uygulanabileceğini, fakat burada da TSE 236 standardından yararlanmak gerektiğini, ayrıca kösele tozu ve ve deri tozu karışımının ise TS 4126’ya göre krom oksit içerip içermediğine bakılmış olsaydı, bununla birlikte protein tahlili testi ile deri ve kösele tozu içerip içermediğinin anlaşılabilecek olduğunu, eğer malzeme polimer ise çatlama testine gerek olmadığını, bunun yerine vardola esneme ölçümü için bir tayin düşünülebileceğini, ayrıca tespit raporunda belirtilen vardola-saya kopma mukavemeti testi standartlarda olan bir test olmadığını, vardola (sayanın taban ile birleşen kenarlarına çekilen dar şerit) malzemesinin ayakkabının taban-saya kopma mukavemetine herhangi bir etkisinin olamadığını, günümüzde sadece bir aksesuar şeklinde kullanıldığının teknik olarak bilinmekte olduğunu, buradan anlaşılacağı gibi vardola-saya kopma mukavemeti testi taban ile vardola arasındaki ayrılmayı tespit edebilecek bir test olmadığı gibi böyle bir testin standartlarda bulunmadığını, söz konusu testin taban-saya ayrılma testi olduğunu ve TSE standartlarına göre yapılmakta olduğu vardolanın tabandan ayrılmasını ölçebilecek bir test olmadığının değerlendirilmiş olduğunu, yani bilimsel olarak alındığı söylenen raporun aslında hiçbir şekilde bilimsel bir dayanağı bulunmadığını, piyasada ithal olmayan yerli ve ucuz yapıştırıcıların vardola üretiminde çokça kullanılmakta olduğunu, bu piyasa bilgisinin çoğu üretici firma tarafından bilindiği için üretici firmanın bu tür yarı mamul ürünler alırken sözleşme yaparak ya da test yaptırarak alması gerektiğini, ayrıca piyasada birçok firmanın pratikte bu riske karşı vardolaya tekrar yapıştırıcı sürmek suretiyle tabanla birleştirip üretim yapmakta olduğunu, üretici firmanın vardolanın üretim esnasında sıcaktan etkilenip etkilenmediğine de bakması gerektiğini, taban enjeksiyonu sırasında tabana sürülen taban silme suyunun yapıştırıcıyı bozmuş olabileceğini, vardolanın tabana geldiği yüzeyin silikonlamakta olduğnu ve bu yüzey silme suyuyla silindiği için yapıştırıcının tam anlamıyla görev yapamayacağını, üretici firmanın malzeme seçiminde birbirine uyumlu malzemeler seçmeli gerektiğini ve bunu bilmek zorunda olduğunu, örneğin kösele taban, ya da japon kösele gibi sert esnemeyen tabanlar için salpadan üretilmiş vardola kullanılabileceğini, Termopoliüretan, Poliüretan vb. tabanlar gibi polimer ya da kopolimer içerikli tabanlar kullanılırsa kösele ya da benzeri vardola kullanılmaması gerektiğini, daha önceki raporda da belirtmiş oldukları gibi taban ile uyumlu hareket edebilen vardola malzemesinin seçilmesi gerektiğini, vardola malzemesinin depolama yerinin incelenmesi ve üretim tarihinin tespit edilmesi nihai özelliğini etkileyen faktörlerden görüldüğü için önceki raporlarında bu durumun belirtilmesi amacıyla yazılmış olduğunu, burada yine firmanın üretimden önce bu hususları kontrol etmesi gerekirdi. Çünkü firmanın fatura tarihine bakarak eğer vardolanın depo ömrü, üretim tarihi gibi unsurlar önemli ise ona göre öncelik verip üretime almalı ya da ona göre tedbir alması gerekir olduğunu, yani ürün alındıktan sonra depo ömrüne göre üretici firmanın gerekli şartları sağlaması gerektiğini, tüm bu değerlendirmeler neticesinde önceki kök raporlarında da belirttikleri gibi kusurun vardola üreticisinde olamayacağını, asıl kusurun taban vardola yapıştırma işlemini yapan taban üreticisi firma da olduğunu, tespit raporunun gerçekleri yansıtmadığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacının davalı şirketten temin etmiş olduğu vardola olarak tabir edilen ayakkabı taban süsünün üzerinde yer alan yapıştırıcıdan kaynaklı davalı tarafından ayıplı üretilmesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini talep etmektedir. Duruşma sırasında dinlenilen tanık beyanlarında kullanılan vardolaların ilaçlanmış halde davacı firmaya teslim edildiği ve üretim sırasında herhangi bir sorun ile karşılaşılmadığı hususu ile üretim süreci ile ilgili ifadelerine yer verildiği görülmüştür. Dava konusu uyuşmazlığın teknik mahiyette olması hasebi ile alınan bilirkişi raporunda; söz konusu vardola malzemesinin kalıp ve yapıştırma işleminin … Ayakkabı Taban San. ve Tic. Ltd.Şti tarafından yapıldığı, üretimin farklı aşamalarında, malzeme cinsinde, depo şartlarının uygunsuzluğunda ya da tüketici tarafından kullanımında da bu durumun oluşmuş olabileceği, bu nedenle sadece vardolanın hatalı ürün olarak değerlendirilemeyeceği, davalı ve davacı arasında sadece ticari bir anlaşma olduğu, herhangi bir yazılı şartname ya da sözleşme olmadığı, bu nedenle herhangi bir muayene işlemi yapılmadığı tespit edilmiştir. Dava açılmadan önce davacı tarafından alınan uzman kişi raporu bilirkişi heyeti tarafından irdelendiği, ek rapor da aynı mahiyette tespitlere yer verildiği görülmüştür. Açıklanan bu nedenlerle davacı tarafın beyan etmiş olduğu zararların davalı taraftan kaynaklandığı ispat edilebilmiş değildir. Söz konusu maddi zararların davalıdan kaynaklandığı tespit edilmediğinden davacının talep etmiş olduğu manevi zararından da davalının sorumlu olması düşülemeyeceğinden maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN AYRI AYRI AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 136,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 77,32 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸