Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/896 E. 2019/1086 K. 14.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/896 Esas
KARAR NO : 2019/1086

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı borçlu ….. Güvenlik ve Koruma Hizm. Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davalıların ise bu sözleşmeyi, müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, söz konusu bu sözleşmeye istinaden borçlu şirkete teminat mektubu kullandırılmış olduğunu, borçluların borcunu ödememesi üzerine, borçların ödenmesi için noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olduğunu, söz konusu ihtarnamenin davalıların sözleşmedeki adreslerine gönderilmiş olduğunu, ancak ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödemeyen borçlulara karşı İstanbul Anadolu…. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibine geçilmiş olduğunu, davalıların söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet vermiş olduklarını beyanla; itirazın iptaline, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davacı ile davalılar arasındaki nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi kapsamında davalıların müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarının ne kadar olduğu, bu kapsamda davalıların icra takibinde yaptıkları itirazın haklı olup olmadığına ilişkin İtirazın İptali davasıdır.
İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı banka tarafından, davalı takip borçluları aleyhine 28.888,58 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davacının iddiası, davalıların icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre , davacının imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında davalıların müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarının ne kadar olduğu, bu kapsamda davalıların icra takibinde yapıtkları itirazın haklı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Tablolar Değerleme Uzmanı bilirkişi ….. 24/04/2019 tarihli raporunda özetle; davacı banka tarafından akdedilen sözleşme çerçevesinde davalı …… Güvenlik Ltd. Şti. lehine altı adet teminat mektubu düzenlenmiş olduğunu, diğer davalıların akdedilen sözleşmedeki kefalet imzaları nedeni ile müşterek borçlu vasfında olduklarını, akdedilen sözleşme ve kefalet tutarlarının 1.500.000,00 TL olduğunu, davacı banka tarafından 03.04.2018 tarihinde 6 adet mektup tazmin edilmiş olduğunu, davacının bu mektuplardan sadece 2 adet mektup için takip yaptığını, bu çerçevede 04.04.2018 tarihinde ihtarname keşide edilmiş olduğunu ve ödeme için 3 gün süre verilmiş olduğunu, 13.04.2018 tarihinde icra takibine başlanmış olduğunu, ihtarnamelerin borçluların sözleşmedeki adreslerine çıkartılmış olduğunu, sadece …’a yapılan tebligatın 08.04.2018 tarihinde tebliğ edilebilmiş olduğunu, sözleşme hükümlerine göre nakde dönen teminat mektuplarına uygulanacak en yüksek faiz oranı TCMB’na %35 olarak bildirilmiş olduğunu, banka tarafından temerrüt faizi olarak da %35 oranı talep edildiğinden ve gecikme faizi ile talep edilen temerrüt faizi arasında bir fark bulunmaması nedeni ile nakde dönüş tarihi ile takip tarihi arasında geçen süreye %35 faiz oranı hesap edilmiş olduğunu, (Temerrüdün oluşması veya oluşmaması durumu faiz oranına etki etmemektedir.) bilirkişi incelemesinde tespit edilen alacak tutarı ile takipte talep edilen tutar arasında oluşan fark irdelenmiş ve davacı bankadan açıklama istenmiş olduğunu, mail yoluyla alınan cevap ve evraklar incelenmiş ve farkı oluşturan tutar ile ilgili mahiyet ve tatmin edici bir açıklama yapılmadığı ayırca belge sunulmadığı gerekçesi ile 1.487,23 TL’lik tutarın alacak olarak kabulü mümkün olmamış olduğunu (mailde faiz hesabından ve çıkış tutarı ile ödeme emri arasındaki farktan kaynaklandığının düşünüldüğü belirtilmektedir. Açıklama bu tutarın mahiyetini açıklamamaktadır. Ayrıca 10 günlük sürede bu tutarda faiz hesaplanması mümkün görünmemektedir.), Bu çerçevede; denetime açık olarak yapılan hesaplamalar çerçevesinde davacı Bankanın davalılardan alacağının toplam 27.234,52 TL olduğunu, Anapara tutarı olan 26.982,00 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre ve talebe bağlı kalınarak %35 oranında gecikme faizi hesap edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu dikkate alınarak, bilirkişi raporundaki hususlar ve hesaplamalar dikkate alınarak, davanın, genel kredi sözleşmesine dayalı borcun tahsili maksadıyla müşterek ve müteselsil kefil aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlığın, davacı ile davalı borçlu arasında aktedilen genel kredi ve teminat sözleşmesinde davalının müşterek ve müteselsil kefil olup olmadığı, takibe konu miktar bakımından davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ödenmesi gerekli asıl borç ve faiz tutarları ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı, davacı banka tarafından akdedilen sözleşme çerçevesinde davalı …… Güvenlik Ltd. Şti. lehine altı adet teminat mektubu düzenlenmiş olduğu, diğer davalıların akdedilen sözleşmedeki kefalet imzaları nedeni ile müşterek borçlu vasfında oldukları, kefilin, BK m.589’a göre kefalet limitini aşmamak kaydı ile sorumlu olduğu, Mahkememizce itibar olunan bilirkişi raporuna göre neticeten, Bankanın asıl alacak miktarının 26.982,00 TL olduğu, işlemiş faiz ve BSMV’nin takipte banka tarafından talep edilmediği, belgeli olarak ispat edilen alacak miktarının 26.982,00 TL olup, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün ………. Esas sayılı dosyasındaki takibin 26.982,00 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Asıl alacak olan 26.982,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 1.843,14 TL harçtan peşin alınan 493,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.349,79 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 529,25 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi tebligat ve posta masrafı olan 998,50 TL yargılama giderinin kabul oranı (%93,40) ret oranı (%6,60) dikkate alınarak hesaplanan 932,60 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinden BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince 3.237,84 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2019

Katip …
¸

Hakim ….
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır