Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/895 E. 2018/1063 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/895
KARAR NO : 2018/1063

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2018

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının … Ltd. Şti ünvanlı şirketini beraber kurduğunu, davalının şirketin hiçbir işiyle ilgilenmediği gibi …. numaralı telefon hattını kasten şirket sipariş alamasın diye kapattığını, mevzuatın kendisine verdiği yetkileri kasten ortaklık ve müvekkili aleyhine kullanmaya başladığını, davalının bu tutum ve davranışlarının ortaklık ilişkisinde müvekkili için çekilmez bir hal aldığını, davalının 6102 Sayılı TTK’nın müdürlüklerin görevini ifa ederkenriayet etmesi gereken yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının kötü niyetli olduğundan bahisle yönetim yetkisini kasten kötüye kullanan ve ortaklık/ortak aleyhine hareket eden davalının ihtiyati tedbir kararıyla müdürlük görevinden uzaklaştırılmasına, yerine kayyım atanmasına ve neticeten müdürlük görevinden azledilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların ortak olduğu şirketin yönetimi ve temsilinin fiilen davacının elinde ve kontrolünde olduğunu, davacının TMK.m.6 ve HMK m. 190 hükümlerine göre ispatla yükümlü olduğu maddi gerçeklikten yoksun bütün iddilarının aksine, müdürlük görevini ifada bilgilendirme, özen ve sadakat veya başkaca yükümlülüklerini ihlal eden, davacı ortağı ve/veya şirketi zarara uğratan ezcümle, TTK m. 630/2 hükmü kapsamında yönetim ve temsil hakkının kaldırılmasını veya kısıtlanmasını gerektiren hiçbir işlem ve eylem gerçekleşmediğini, bu sebeple haksız ve hukuksal mesnetten yoksun huzurdaki davanın en başından beri müvekkili saffetinden ve hüsnüniyetinden istifade ile kendisine maddi menfaat sağlanan davacının artık ihtiyacının kalmadığını ve kendisine engel oluşturduğunu düşündüğü davalı müvekkilinin şirketten ve şirket vasıtasıyla elde edeceği gelirden mahrum etmek amacıyla tamamen kötüniyetle açılmış olduğundan reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirket müdürünün azli ve tedbiren müdürlük görevinden uzaklaştırılarak kayyım atanmasına ilişkindir.
Davacı vekili 22/11/2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. HMK’nun 307.maddesine göre feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK m.311) Vekilin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen 28/11/2018 tarihli dilekçesinde davadan feragat edilmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı beyanı nazara alınarak bu hususta hüküm kurulmamıştır.
H Ü K Ü M:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya tarafa iadesine,
3-Davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı yönündeki beyanı nazara alınarak bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.30/11/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır