Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/890 E. 2019/284 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/890 Esas
KARAR NO : 2019/284

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının kumarhane işletmekte olduğunu bir süredir müvekkili tarafından buraya gidilerek farklı oyunlar oynanılmakta olduğunu, müvekkili davacının süregiden zaman içerisinde, özellikle son zamanlarda sürekli olarak kaybetmeye başlamış olduğunu, kaybetttiği oyunlar nedeniyle davalı tarafa …bank …. Şubesine ait 20/09/2018 keşide tarihli 140.000,00 TL bedelli …. seri numaralı çeki verdiğini, ancak oyun oynadığı sırada bazı tuhaflıklarla karşılaşan müvekkili davacının oyun limitlerinni de artmasıyla bazı oyuncuların sürekli olarak benzer hareketleri yaptığını, kafasını ellediğini, parmak işareti yaptığını, kağıt atma veya atmama şeklinde birbirlerine mesaj verdiğini, oyuncuların birbiriyle anlaşacak vücut dilini kullandığını farkettiğini, bu olaylara ilişkin detaylı olarak soruşturma yapılması amacıyla da B.Çekmece C. Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun özellikle davayla doğrudan ilişkin olmak üzere bu konuya özgü kumar ve bahis başlıklı düzenlemeler yapmış olduğunu, öncelikle doğuştan eksik borçlardan olan kumar borcu hakkında TBK 604.maddesi gereğince kumar ve bahisten doğan alacak hakkında dava açılamaz ve takip yapılamaz. Kumar ve bahis borcu için isteyerek yapılan ödemeler geri alınamaz. Ancak, kumar ve ya bahsin usulüne göre yürütülmesi beklenmedik olayla veya diğer tarafın fiiliyle engellenmişse ya da diğer taraf kumar veya bahse hile karıştırmışsa, isteyerek yapılan ödeme geri alınabilir düzenlemesi getirildiğini belirterek, davalı … lehine düzenlenen …bank …. Şubesi’ne ait 20/09/2018 keşide tarihli 140.000,00 TL bedelli çek hakkında ödemeden men yasağı kararı verilerek ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, söz konusu çek bakımından borçlu olunmadığının ve karşı tarafın kötü niyetli olduğunun tespitine, %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin davalı müvekkiline verilmiş veya ciro sinsilesi yolu ile davalının eline geçmiş olmadığını, yani davaya konu çekin ne lehtarı ne de cirantasının davalı müvekkili olmadığını, dosyaya sunulmuş herhangi bir çek örneği veya çek ekran görüntüsü olmadığını, sunulmuş olsaydı davalının çek ile hiçbir ilgisinin olmadığının anlaşılacağını, davalıya böyle bir çek verilmiş olsa dahi, davalının ne kumarhanesi olduğunu, ne de kumar oynatan bir mekanı olduğunu, davacı kumarda para kaybetmiş ise, kime kaybetti ise kim ile kumar oynadı ise ona karşı dava ikamesi gerektiğini, davacının uydurduğu senaryo ile muhtemelen ödeme günü yaklaşan çekin bedelini ödememeyi amaçladığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, Kambiyo senetlerinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.
Davada, davacının taraf değişikliği talep etteği, iradi taraf değişikliğini düzenleyen HMK m. 124 de, taraf değişikliğinin kural olarak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu; bununla birlikte maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebileceği; yine tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyor olması halinde de hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği öngörülmüştür.
Davalı …, davada tarafın yanlış göstermesinin hataya dayanmadığını ve taraf değişikliğine de muvafakat etmediğini 08/11/2018 tarihli duruşmada beyan dilekçesi ile belirtmiştir.
Davacının, kumar borcu nedeniyle verdiği çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini istediği, davalının çekin lehdarı ya da cirantası olmadığı, davalının taraf gösterilmesi maddi bir hata olmadığı gibi, tarafın yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı, davalı vekilinin de taraf değişikliğine muvafakat etmediği anlaşıldığından davanın pasif husumet yönünden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 2.390,85 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.346,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. Gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır