Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/876 E. 2020/147 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/876 Esas
KARAR NO : 2020/147

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile dava şirket arasında çeşitli alım satım faaliyetleri gerçekleştiğini, söz konusu ticari faaliyetlerin cari hesaba kaydedilmiş olduğunu ve davalının borçlu olarak çıktığını, ancak davalının herhangi bir ödemede bulunmamış olduğunu ve toplamda müvekkilinin 5.368,04 TL alacağı doğduğunu, davacı müvekkilinin alacağı ödenmeyince Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 4.409,14 TL cari hesap alacağı, 958,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.368,04 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
…. Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı, … Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı, …. Vergi Dairesi cevabi yazısı, … Vergi Dairesi cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği, davacı ve davalı defterlerinde ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının, var ise yapılmış bir ödeme olup olmadığı, tahsilin yapılmadığının tespiti için ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusu hususların tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 15/04/2019 günü, saat 14:00’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Muhasebe, Finans, Şirketler Hukuku Uzmanı bilirkişi …. 28/05/2019 tarihli raporunda özetle; davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme yönünden; ticari defterlerinin TTK 69.madde ve 213 sayılı vergi usul kanununun 221.maddesi gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, davacının 2015 yılına ait ticari belgeleri üzerinde yapılan incelemede; 2015 yılı başında davalıdan 3.924,18 TL tutarında alacak devir bakiyesinin bulunduğunu, 2015 yılında 6.484,96 TL tutarında 2 adet fatura düzenlendiğini, bu faturanın ticari defterinde kayıtlı olduğunu ve bu tutardaki faturanın davalıya düzenlendiğini, 2015 yılında davalıdan 6.000,00 TL tutarında tahsilat aldığını, 2015 yılı sonu itibariyle (3.924,18+6.484,96 TL-6.000,00 TL) 4.409,14 TL tutarında alacaklı olduğunu, bu alacak tutarının davacının ticari defterinde kayıtlı olduğunu, sonuç olarak; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, lehine delil vasfına haiz olduğunu, icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı şirketin ticari defterlerinde davalının faiz hariç 4.409,14 TL tutarında anapara borçlusu olduğunu, yani davacı şirketin davalıdan faiz hariç 4.409,14 TL tutarında anapara alacaklısı olduğunu, davalının bilirkişi incelemesine ve yerinde inceleme yapılmasına ilişkin herhangi bir talebinin olmadığını, bu nedenle davalının ticari defter ve belgeleri yönünden yapılacak herhangi bir tespit ve değerlendirme imkanı olmadığını, davacının takip talebinde icra dairesinde yıllık %9 faizi oranında faiz isteminde bulunduğundan ve aradaki işlemin ticari iş kapsamında yapıldığından davacının 4.409,14 TL tutarındaki anapara alacağına yıllık %9 oranında faiz hesaplanmasının takip tarihi itibariyle hesaplanan bu faizin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
BA-BS formlarının isteneceği vergi dairelerinin bildirilmesi için davacı vekiline 2 haftalık süre verilmesine, bildirildiğinde 2014- 2015 yılı Ba-Bs formlarının istenilmesi için müzekkere yazılmasına, davacı avcılar, davalının vergi dairesinin ….. ? vergi dairesi olduğu anlaşılmakla müzekkeresinin yazılmasına, Müzekkere cevapları geldikten sonra fatura ve sevk irsaliyelerinin ve BA-BS formlarının ayrıntılı incelenmesi, fatura tebliğine ilişkin incelemenin tekrar yapılması için dosyanın bilirkişiye ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi 08/08/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacının 2014 takvim yılında davalıya KDV hariç 5.000,00 TL ve üzeri olan satışlarını BS formu ile 2 fatura adedi ve 20.396,00 TL tutarı olarak bildirdiğini, KDV hariç 20.396,00 TL (KDV dahil: 24.067,28 TL) tutarındaki satışın cari hesap kayıtlarında 2015 yılı devir bakiyesine yansıdığını, davalının 2014 yılında davacıdan KDV hariç 5.000,00 TL ve üzeri olan alışlarını BA Formu (Mal ve hizmet alışlarına ilişkin bildirim) ile 2 fatura adedi ve 20.396,00 TL tutarı olarak bildirdiğini, davacının 2015 yılında davalıya farklı aylarda düzenlemiş olduğu faturaların her birinin KDV Hariç 5.000,00 TL altında olduğunu, davacının bu satışlarını BS formu (Mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim) ile bildirme yükümlülüğünün bulunmadığını, ancak davacının ticari defter kayıtlarında mevcut olduğunu, davalının da söz konusu mal alışlarını BA Formu ile bildirme yükümlüğünün bulunmadığını, davacının davaya konu cari hesaptan kaynaklı fatura ve sek irsaliyeleri üzerinde yapılan incelemede; fatura içeriği mallar ile sevk irsaliyesi içeriği malların aynı olduğunu, fatura ve sevk irsaliyeleri ile ticari defter kayıtlarının birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85.madde gereğince delil niteliğine haiz olduğu kanaatinin oluştuğunu, sonuç itibariyle icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı şirket ticari defterlerinde davalının faiz hariç 4.409,14 TL tutarında anapara borçlusu olduğunu, yani davacı şirketin davalıdan faiz hariç 4.409,14 TL tutarında anapara alacaklısı olduğunu bildirmiştir.
Tarafların dava konusu döneme ilişkin BA-BS kayıtları celbedilmiş olmakla tetkikinde, BA sınırı üzerinde kalanların davacı tarafça bildirilen mal satışlarının davalı tarafça alım olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın m. 23/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerine dayandıklarını dava dilekçesinde belirttiği ve belirlenen bilirkişi inceleme gününde ise davacının ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür. Uyuşmazlık; davacının icra takibine konu alacağın varlığını kanıtlayıp kanıtlamadığı, tarafların BA-BS kayıtlarına göre değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususlarında toplanmıştır.
Ticari defterlerin delil niteliği yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde;
“(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 4.409,14 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu faturalara konu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce dosyaya celbedilen BA-BS kayıtları ile beyan sınırı üstünde kalan fatura konusu malların teslim edildiği kabul edilmiştir. Davalı tarafça takibe konu miktarın ödendiğine ilişkin belge ve delil ibraz edilmemiştir. Davacı …’ın, davalı …. yönünden açtığı itirazın iptali davasında, davacının 2014 yılı cari devir bakiyesinin 3.924,20 TL olduğu, 2014 yılı devir bikayesinin , 2015 yılında yapılan ilk yapılan ödeme ile kapandığı, 2014 yılı tüm faturaların BA kayıtlarının bulunduğu, 2015 yılında 2 adet fatura düzenlendiği, davalının 2015 yılında ilk faturadan önce 3000,00 TL ödeme yaptığı, 2015 yılı ilk fatura sonrası da 3000,00 TL ödeme yaptığı, 2015 yılında yapılan ikinci ödemenin, 2015 yılı ilk faturasına ilişkin olduğu, çünkü 2014 yılından kalan bakiyenin 3000,00 TL olmadığı, bu nedenle yapılan ikinci 3000,00 TL’lik ödemenin 2015 yılı 29/04/2015 tarihli faturaya ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının davalının yaptığı ödeme nedeniyle bu fatura yönünden davasını ispatladığı, 2014 yılı faturalarının ise BA-BS kayıtlarının birbirini doğruladığı, 09/11/2015 tarihli faturada ise M. Selimoğlu imzasının olduğu, imza inkarının bulunmadığı, imza sahibinin davalı firma yetkilisi olduğu, isticvap davetiyesi çıkartıldığı, davalının isticvaba katılmadığı, davanın asıl alacak yönünden ispatlandığı, temerrüt oluşmadığından faiz istemenin reddinin gerektiği, alacak likit olduğundan icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davnaın KISMEN KABULLÜ İLE,
2-Bakırköy …. İca Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasındaki takibin 4.409,14 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazla ve faize ilişkin istemin REDDİNE,
3-Asıl alacak 4.409,14 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 301,19 TL harçtan peşin alınan 64,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 236,42 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava açılış harç gideri 100,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olan 788,10 TL yargılama giderinin kabul oranı (%82,14) ret oranı (%17,86) dikkate alınarak hesaplanan 647,35-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıyı VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır