Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/858 E. 2018/1113 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/858 Esas
KARAR NO : 2018/1113

.
DAVA : Menfi Tespit, İstirdat
DAVA TARİHİ : 21.04.2014
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
Mahkememizin ….Esasında görülmekte olan menfi tespit davasında yapılan yargılama sonucu verilen 21.04.2016 tarihli ve …. karar sayılı kararının Yargıtay …. HD’nin 07.05.2018 tarih …. Esas, …. Karar sayılı sayılı bozma ilamı ile bozulması üzerine, mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasındaki Fason Yıkama Sözleşmesi uyarınca müvekkili tarafından davalıya avans olarak….Bankası A.Ş… Şubesine ait … numaralı 30.000 TL bedelli ,…. numaralı 50.000 TL bedelli ,…. numaralı 50.000 TL bedelli,…. numaralı 50.000 TL bedelli olmak üzere toplam 180.000,00 TL tutarlı 4 adet çeki teslim ettiğini, ancak davalı şirketin adresini terketmesi nedeniyle Fason Sözlemesinin 15.01.2014 itibariyle hükümsüz kaldığını, avans olarak verilen çeklerin bedelsiz kalması nedeniyle hükümsüz olduğunu beyanla davacının dava konusu Fason Yıkama Sözleşmesi uyarınca davalıya borçlu olmadığının tespitine, 4 adet çekin bedelsiz kaldığının tespitine, çeklerin aynen iadesine , aynen iade edilemeyecek ise çek bedellerinin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davalının ikametgahının Büyükçekmece olduğunu, taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmadığı gibi herhangi bir mahkemenin de yetkilendirilmediğini, dolayısıyla davanın davalının ikametgahı olan Büyükçekmece Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş; davanın esasına ilişkin cevaplarında ise çeklerin avans olarak verildiği iddiasının doğru olmadığını, çeklerin kambiyo senetleri olması nedeniyle sebepten mücerret olduğunu, davacının çeklerin avans olarak verildiği ve kendisine mal teslim edilmediğini iddia ediyor ise bunu ispatlaması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Birleşen İstanbul ….ATM’nin …. E sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile İstanbul….ATM’nin ….D. İş sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından alınan ihtiyati haciz kararının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasında infaz edilerek ….. İcra Müdürlüğünün …. Tal. Sayılı dosyasında müvekkiline ait iş yerinde haciz yapıldığını, takibe konusu çekin….Bankası …. Şubesine ait …. hesap nolu ….çek nolu , 31.03.2014 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çek olduğunu , müvekkili tarafından borç- alacak ilişkisine istinaden ileride alınması muhtemel hizmet karşılığında ön ödeme yani avans kapsamında ve hiçbir şekilde 3. kişilere ciro edilemez şekilde dava dışı …. Tek… Şirketine verildiğini, ancak dava dışı şirket ile davacı şirket arasında ihtilaf nedeniyle davalının kötü niyetli olarak dava konusu çeki davalıya ciro ederek teslim ettiğini, davalının bu çekin avans olduğunu bildiğini, müvekkilinin çeke bağlı herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflarca bilinmesine rağmen davalının 3. kişi ile haksız ve mesnetsiz olarak çekin tahsilat yoluna gidildiğini beyanla dava konusu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Asıl ve birleşen dava, İİK’nun 72. maddesine istinaden açılmış Menfi Tespit ve İstirdat davasıdır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası, bankaların yazı cevapları, ihtarnameler, mutabakat belgesi, sözleşme v.s. deliller celp ve tetkik olunmuştur.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasının tetkikinden birleşen davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında….Bankasına ait … çek numaralı 31.03.2014 tarihli 50.000 TL tutarlı çek nedeni ile 50.000 TL asıl alacak, işlemiş faiz ve masraflar olmak üzere toplam 55.483,77 TL üzerinden takip yapıldığı, yargılama sırasında takip borcunun ödenerek icra dosyasının infaz edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili müvekkilinin adresi itibariyle Büyükçekmece adliyelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ve ardından yetki itirazından feragat etmiş olmakla gerek davanın ticari dava olması ve Büyükçekemece adresinin …. Ticaret Mahkemelerinin yetkisi dahilinde bulunması ve İİK 72/ son maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili mahkemesi olması , gerekse davalı vekilinin yetki itirazından feragat etmesi karşısında yetki itirazının reddine karar verilmiştir.

Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı defterleri ibraz edilmediğinden sadece davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiler SMMM …. ile hukuk bilirkişisi ….tarafından düzenlenen raporda, davacının 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfı taşıdığı belirtilmiştir. Raporda, davacı defterlerindeki kayda göre dava konusu toplam 180.000 TL tutarındaki çeklerin ilgili firmanın cari hesabına avans olarak kaydedildiği, dava konusu…. numarlı çekin davacının ticari defterlerini doğruladığı, davacının ticari defter kayıtları ve ibraz edilen mutabakat metni kapsamında dava tarihi itibariyle dravacının davalıdan 159.993,23 TL avans iadesi niteliğinde alacaklı olduğu, davalı şirketin edimlerini yerine getirip getirmediğinin dosya içeriğinden anlaşılmasının mümkün olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı şirket açısından bağlayıcı olup olmadığının dava dosyası içeriğinden tespit edilmediği belirtilmiştir.
Davalı vekilinin rapora itiraz ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmesi üzerine mahkememizce yeni bir bilirkişi heyettinden rapor alınmasına karar verilmiş ancak davalı vekili mahkememizce verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmadığından yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınamamıştır.
Bozma öncesi; mahkememizin ….Esas Esasında yapılan yargılamada 21.04.2016 tarihli ve …. karar sayılı kararı ile ;
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile asıl davalı arasında Fason Yıkama Sözlemesi imzalanmış, sözleşmenin 5. maddesinde dava konusu çeklerin davacı tarafından davalıya avans-ön ödeme kapsamında verildiği, 3. kişilere ciro edilemeyeceğinin düzenlendiği, dava konusu çeklerden….Bankasına ait … çek numaralı 31.03.2014 tarihli 50.000 TL tutarlı çekin birleşen davalı …’e ciro edilmesi ve birleşen davalı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı dosyasında icra takibi başlatılması üzerine İstanbul … ATM’nin … E sayılı dosyasında Menfi Tespit davası açıldığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının ticari defterlerindeki kayda göre dava konusu çeklerin avans olarak kaydedildiği, mutabakat metni kapsamında davacının 31.12.2013 tarihi itibari ile davalıdan 159.993,23 TL avans iadesi niteliğinde alacaklı olduğunun anlaşıldığı, dosyaya sunulan 10.01.2014 tarihli mutabakat mektubunda davacının davalıdan 31.12.2013 tarihi itibari ile 159.993,23 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, dava konusu çeklerden…. çek numaralı 30.04.2014 keşide tarihli 50.000 TL bedelli olanın yargılama sırasında 05.05.2014 tarihinde ödendiği muhatap bankaların yazı cevaplarından anlaşıldığı, davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirdiği ispatlanmadığından ve ayrıca mutabakat metnine göre davacı 159.993,23 TL alacaklı göründüğünden sözleşme gereğince avans olarak verilen dava konusu toplam 180.000 TL tutarlı çeklerden dolayı davacının 159.993,23 TL borçlu olmadığı anlaşılmakla asıl davada….Bankası …. Şubesine ait … çek numaralı 28.02.2014 keşide tarihli 30.000 TL bedelli , ….çek numaralı 31.03.2014 keşide tarihli 50.000 TL bedelli, …. çek numaralı 30.04.2014 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çeklerden dolayı davacının asıl davalıya toplam 109.993,93 TL borçlu olmadığının tespitine; yine davacının asıl davalıya borçlu olmadığı anlaşılan….Bankası …. Şubesine ait…. çek numaralı 30.04.2014 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çek yargılama sırasında ödendiğinden çek bedeli 50.000 TL’nin asıl davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleşen davada ise davacının….Bankası …. Şubesine ait ….çek numaralı 31.03.2014 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığı sabit olmakla söz konusu çek nedeni ile yapılan icra takibinde davacı borçlunun icra dosyasına ödeme yapmış olması karşısında ve birleşen davanın 51.109,00 TL üzerinden açıldığı dikkate alınarak taleple bağlılık ilkesi gereğince birleşen davanın kabulüne; koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Birleşen davalı vekilinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay …HD’nin 07.05.2018 tarih … E- …Karar sayılı bozma ilamı ile ” Davalı … vekilinin temyiz istemi birleşen davaya ilişkin olup, davaya konu çek de davalı hamil konumundadır. 6102 sayılı yasanın 687. maddesi hükmü gereğince poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez. Meğer ki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Somut olayda davalı iyi niyetli 3. kişi olup senedi iktisap ederken kötü niyetli olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir delil bulunmamaktadır. Mahkemece söz konusu madde hükmü değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. … ” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Mahkememizin ….Esas Esasında yapılan yargılamada 21.04.2016 tarihli ve … karar sayılı kararı ile her ne kadar birleşen davaya konu çekten dolayı davacının birleşen davalı …’e borçlu olmadığının tespitine karar verilmişse de, mahkememizce uyulan Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere, birleşen dosyada davalı iyi niyetli 3. kişi olup senedi iktisap ederken kötü niyetli olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir delil bulunmadığından birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekelde karar verilmiştir. Ayrıca Asıl dava ile ilgili mahkememizin ….esas sayılı dosyasında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, infazla tereddüt olmaması için asıl dava ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Asıl dava ile ilgili mahkememizin ….esas sayılı dosyasında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, infazla tereddüt olmaması için asıl dava ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına
2-Birleşen davanın reddine,
3-Birleşen davada karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin yatırılan 872,85 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 836,95 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
4-Birleşen davada davalı tarafından yapılan 139,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Birleşen davada davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 5.971,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Asıl ve birleşen davada 6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 ve 1086 sayılı kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5230 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki 427-454 madde hükümleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 06/12/2018

Katip … Hakim …
E-imzalı E-imzalı