Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/857 E. 2022/962 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/857 Esas
KARAR NO : 2022/962

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Kiralama A.Ş.’nin Almanya’da yerleşik davalı … isimli firmadan satın aldığı ve … San ve Tic. A.Ş. tarafından finansal kiralama yolu ile kullanılan … marka … makinesinin, müvekkili şirketi tarafından …. Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, … San ve Tic. A. Ş.‘nin Sakarya – Serdivan adresindeki fabrikasında kurulu … marka … makinesinin 14.09.2010 tarihinde durarak arızalandığını, makine üzerinde yapılan incelemelerde makinenin burgusunun kırıldığının belirlendiğini, kırılmaya bağlı olarak kovanın bozulduğunun tespit edildiğini, sigortalı şirket yetkilileri tarafından teknik servise haber verilerek yetkili servis iştirakinde makinenin burgusunun çıkarıldığını, kırılmaya sebep olabilecek herhangi bir yabancı maddeye rastlanmadığını, sigortalı tarafından müvekkil sigorta şirketine 15.09.2010 tarihinde hasar bildiriminde bulunulduğunu, teknik servis hizmeti veren yetkili davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından olaya ilişkin hazırlanan Teknik Raporda kırılma sebebi olarak; burgu ve silindir üzerinde sert bir cismin neden olabileceği şekilde derin zedelenmelerin olduğunu, ancak burgu ve kovan içine düşen herhangi bir yabancı maddenin bulunmadığı şeklinde ifade edildiğini, müvekkili şirket tarafından görevlendirilen sigorta eksperinin düzenlediği ön ekspertiz raporunda; sigortalı ekstruder iş makinesinde aynı tür hasar nedeniyle yaklaşık 7 ay önce de hasar ihbarında bulunulduğunun ve 90.347,-TL sigorta teminatı ödenerek hasarlanan burgunun değiştirildiğini, bu defadaki hasarla ilişkin olarak …. Prof. Dr. …. Uygulama Araştırma Merkezinde inceleme yaptırıldığını, 09.12.2010 tarihli bu inceleme raporunda, meydana gelen hasarın hem tasarım hatasından hem de malzeme çeliğin kusurlu yapısından kaynaklandığının belirlendiğini, yine …Ltd. Şti tarafından düzenlenen 20.12.2010 tarihli raporunda; hasarın … raporunda belirtilen iki sebebin müşterek etkisinden kaynaklandığının belirtildiğini, bu nedenlerle meydana gelen hasarın üretici firma …/Almanya ve/veya mümessil …San. Tic. Ltd. Şti firmasına rücu edebileceklerini, hasar miktarının 92.838,98 Tl olduğunu, poliçede bulunan muafiyet tenzili hükümleri uyarınca 9.283,90 TL muafiyet düşüimekle sigorta teminatında kalan hasar miktarının 83.555,08 TL olduğunu, müvekkil … Sigorta A. Ş. tarafından 01.02.2011 tarihinde sigortalısına 83.555,00 TL sigorta tazminatı ödediğini ve zarar sorumlusuna rücu hakkı doğduğunu, zararın tazmin edilmesi için gönderilen rücu ihtarından sonuç alınmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 83.555.000 TL sigorta rücu tazminatının sigortalıya ödeme tarihi olan 01.02.2011 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … Servis Hizmetleri San ve Tic Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davalı …’a izafeten müvekkiline açıldığını, davalıya izafeten müvekkiline dava açılabilmesi için müvekkilinin davalının Türkiyedeki temsilcisi olması gerektiğini, müvekkilinin davalının Türkiye yetkili mümessili olmayıp hiçbir şekilde davalıya izafeten temsilci sıfatı bulunmadığını, keza müvekkilinin davacının sigortalısı olan … San ve Tic. AŞ’nin finansal kiralama yoluyla satın aldığını belirttiği … makinasının imalatçısı- üreticisi , satıcısı, bayisi , acentesi , ithalatçısı veya distrübütörü de olmadığını, müvekkilinin çeşitli marka ve model makinalara teknik servis hizmetleri veren özel bir teknik servis şirketi olduğunu, müvekkilinin yetkili servisii veya temsilcisi olduğu yurtdışı firmaları arasında davalı … firmasının bulunmadığını, davanın esasına ilişkin beyanlarında ise davacının halefiyet ilkesinden yararlanabilmesi için öncelikle sigortalısının bu davayı açma yetkisinin olması gerektiğini, sigortalının dava açma yetkisi olduğuna ilişkin …. AŞ tarafından verilmiş bir muvafakatnamesinin olmadığını, davacının sigortalısı söz konusu makinanın alıcı olmadığını, finansal kiracısı olduğunu, malın alıcısının ise … Kiralama AŞ olduğunu, malın alıcısı durumundaki … Kiralama Aş tarafından ayıba bağlı hakların kullanılabilmesi için finansal kiracı durumundaki sigortalı … Ltd. Şti’ne muvafakat verildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge veya bilgi sunulmadığını, davacının sigortalısının ayıba bağlı dava açma yetkisine sahip olmaması sebebiyle davacının da TTK m. 1301 ‘deki halefiyet ilkesinden yararlanarak ayıba bağlı tekeffülden kaynaklanan rücu davası açma hakkı olmayacağını, davacının bu durumda halefiyet ilkesi gereği ödeme yaptığı sigortalısıyla finansal kiralama sözlemesi yapan …’deken makinayi satın alan … Kiralama AŞ’yi dava edebileceğini, müvekkiline yapılmış bir ayıp ihbarının mevcut olmadığını, davacının aynı arıza sebebiyle yaptırdığı teknik inceleme sonucu 09.12.2010 tarihli … raporu ve 20.12.2010 tarihli özel bir ekspertiz firmasından alınmış raporlarla ayıbı öğrendiğinin kabulü gerektiğini, davanın zamanaşımı süresi içinde de açılmadığını, davacının sigortalısı … Ltd. Şti’nin söz konusu … makinasında üretim yaparken dolgu malzemesi yüksek oranda Kalsit kullanmasının parça ömrüne etkisinin araştırıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen sigorta bedelinin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas, .. Karar sayılı ve 29/12/2015 karar tarihli ilamı ile “…1-Davanın reddine,…” karar verildiği, ilamın temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay .. . Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 28/06/2018 karar tarihli ilamı ile “…Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, poliçeye konu dava konusu … marka …. model … numaralı ekstruderin burgusunun kırıldığı ve bu kırılmaya bağlı olarak kovanının bozulduğu, bu hususta dava dışı … tarafından 15.09.2010 tarihli tutanak, davalı …. tarafından da 14.09.2010 tarihli teknik servis raporu, sonraki aşamalarda da ekspertiz raporları ve …’nün 09.12.2010 tarihli raporunun düzenlendiği, davacının hasar bedelini 01.02.2011 tarihinde dava dışı … Şirketine ödediği, dava konusu ekstruderde meydana gelen kırılmanın kullanım hatasından kaynaklandığı dolasıyla açık ayıplı ya da gizli ayıplı olmadığı, hukuki anlamda herhangi bir ayıp içermediği, davacının davalıdan rücuen tazminat talep edemeyeceği ayrıca, makinanın en geç 25.02.2010 tarihinde teslim edildiği dikkate alındığında olay tarihinde yürürlükte olan TTK’nın 25/b.4 hükmünde belirtilen 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın 02.08.2011 tarihinde açıldığı, 1 yıllık garanti süresinin kabulü halinde dahi 1 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile katılma yolu ile davalı … Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, katılma yolu ile davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Dava, … Sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda dava ve poliçe konusu makinadaki kırılmanın kullanım hatasından kaynaklandığı, hukuki anlamda herhangi bir ayıp içermediği ve ayrıca TTK’nın 25/4 m. uyarınca zamanaşımı süresinin de dolduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre hasarın ayıptan kaynaklı olup olmadığı hususunda çelişki bulunup mahkemece raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde yeni bir bilirkişi heyetinden hasarın sebebi hususunda bir rapor alınmadığından hasarın ayıptan kaynaklı olup olmadığının tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hasarın ayıptan kaynaklanmadığı yönündeki kabul doğru olmadığı gibi; davanın hem zamanaşımından hem de esastan reddi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca, davacı tarafça … ‘ne izafeten … Servis Ltd. Şti’ye husumet yöneltilmek sureti ile işbu dava açılıp davada tek bir davalı bulunduğuna göre, hakkında izafeten dava açılan acente aleyhine hüküm kurulamayacağı gibi, yaptığı masraf yönünden de 2 ayrı davalı varmış gibi davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir….” gerekçesi ile bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dosyanın bir Makine Mühendisi, bir Metalurji Uzmanı ve bir Hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile dosya kapsamı, Yargıtay ilamı ve mahkememizce daha önceden bilirkişi raporları ile dosya içerisinde bulunan deliller nazara alınarak bilirkişi raporu tanzimine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut deliller, bilgi/belge, alınan Kök ve Ek bilirkişi raporları, yerel mahkeme kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından verilen bozma kararı birlikte incelenmiş ve değerlendirilmiş olup, bilirkişi heyetimiz; Bahse konu hasarın oluşmasında; %70 seviyesinde olmak üzere, birincil sebepler olarak, tasarım ve imalat aşamasından kaynaklı geometrik faktörler ve malzemenin sertlik/mikroyapısından kaynaklı olduğu, bunun söz konusu makine açısından ayıplı ve nitelik olarak gizli ayıplı olarak kabul edilmesi gerektiği, %30 seviyesinde olmak üzere, ikincil sebepler olarak ise, vidanın maruz kaldığı dinamik yüklerin artışına sebep olan, ekstrüderde kullanılan karışımın homojen olmayışı, kullanılan kalsit miktarı ve karışımın ısıtma hızının yeterli olmayışı sebebiyle yumuşamaması gibi, kullanıcı batası kaynaklı sebepler olduğu, ancak dava konusu alacağın eTK. m. 25/1-b.4 hükmü uyarınca altı aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu, dava konusu makinanın satın alındığı tarih ile ayıp bildiriminin yapıldığı 14.09.2010 tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında, altı aylık zamanaşımı süresine uyulmadığı bu bakımdan alacağın zamanaşımına uğradığı sonucuna varıldığı kanaati bildirilmiştir.
Tarafların beyanları ve itirazları dikkate alınarak ek rapor alınması için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile davacı sigorta şirketi tarafından hasar için dava dışı sigortalısına ödenen bedelin kadri marufunda olup olmadığının değilse gerçek miktarının ne olduğunun tespiti için ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti 2. ek raporunda özetle; 30.03.2020 tarihli kök rapor ve 07.07.2021 tarihli ek raporda yapılan tespitler ve kanaati aynen geçerli olmak üzere, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısı dava dışı firmaya yapılan toplam 83.555,00-TL’nin dava tarihi olan Ağustos 2011 piyasa rayiçlerinde makul/mantıklı olduğu, kadr-i maruf kabul edilebileceği kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 28/06/2018 karar tarihli kaldırma ilamı hep birlikte değerlendirilmesinde; davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş olup dava dilekçesinin davalıya 17/08/2011 tarihinde tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin 27/09/2011 tarihinde sunulduğu, cevap dilekçesinde bildirilen zamanaşımı defi itirazının süresinde yapılmadığı anlaşılmakla zamanaşımı defi itirazının reddine karar verilmiş olup yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyada alınan bilirkişi raporunda davaya konu hasarın oluşmasında; %70 seviyesinde olmak üzere, birincil sebepler olarak, tasarım ve imalat aşamasından kaynaklı geometrik faktörler ve malzemenin sertlik/mikroyapısından kaynaklı olduğu, bunun söz konusu makine açısından ayıplı ve nitelik olarak gizli ayıplı olarak kabul edilmesi gerektiği, %30 seviyesinde olmak üzere, ikincil sebepler olarak ise, vidanın maruz kaldığı dinamik yüklerin artışına sebep olan, ekstrüderde kullanılan karışımın homojen olmayışı, kullanılan kalsit miktarı ve karışımın ısıtma hızının yeterli olmayışı sebebiyle yumuşamaması gibi, kullanıcı batası kaynaklı sebepler olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısı dava dışı firmaya yapılan toplam 83.555,00-TL’nin dava tarihi olan Ağustos 2011 piyasa rayiçlerinde makul/mantıklı olduğu, kadr-i maruf kabul edilebileceği tespit edilmiş olup davacı sigorta şirketi 01/02/2011 tarihinde davadışı … şirketine ödeme yapmış olup davaya konu hasarın oluşmasında; %70 seviyesinde olmak üzere, birincil sebepler olarak, tasarım ve imalat aşamasından kaynaklı geometrik faktörler ve malzemenin sertlik/mikroyapısından kaynaklı olduğu, bunun söz konusu makine açısından ayıplı ve nitelik olarak gizli ayıplı olduğu bu kapsamda davacı taraf davalı taraftan kusur oranına göre hesaplanan ( 83.555,00 TL’nin %70) =58.488,50 TL rucüen tazminatı talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 58.488,50-TL Rucüen tazminatın ödeme tarihi olan 01/02/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-58.488,50-TL rucüen tazminatın ödeme tarihi olan 01/02/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 3.995,35-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.240,80-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.754,55-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Dava ilk açılış harç gideri olan 1.259,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 3.608,75‬-TL’den kabul oranına göre hesaplanan 2.526,12-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 3.050,00-TL’den red oranına göre hesaplanan 915,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.358,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır