Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/852 E. 2019/1410 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/852 Esas
KARAR NO : 2019/1410

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında kurulan ticari iş ilişkisi sonucunda müvekkili şirketin davalı şirketten TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında 06.03.2012 tarihinde Proje Hizmetleri Sözleşmesi imza edilmiş olduğunu, sözleşme ile müvekkili şirketin …. İli … İlçesi …. Pafta …. ve …. sayılı parsellerde vereceği mimari hizmetler karşılığında davalı şirketin müvekkiline KDV hariç 120.000,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırılmış olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirerek projeyi hazırlayarak teslim etmiş olduğunu, buna istinaden KDV tutarı ile birlikte 141.600,00 TL üzerinden fatura kesilmiş olduğunu, davalı şirkete faturanın posta yolu ile gönderilmiş olduğunu, davalı şirketin faturayı 20.09.2013 tarihinde teslim almış olduğunu ve TTK 21/2 uyarınca faturaya itiraz edilmediğinden faturanın kesinleşmiş olduğunu, davalı şirket tarafından faturaya istinaden farklı tarihlerde ödemeler yapılmış olduğunu, ancak yapılan ödemelerin borcun tamamını karşılamamakta olduğunu, davalı şirket tarafından 28.05.2012 tarihinde 20.000,00 TL, 05.11.2012 tarihinde 50.000,00 TL ödeme yapılmış olduğunu, bakiye tutar olan 71.600,00 TL’nin ödemesinin ise yapılmamış olduğunu, takibe geçerken sehven 71.600,00 TL yerine 70.000,00 TL alacak olarak talep edilmiş olduğunu, müvekkilinin gerçekte davalıdan alacağının 71.600,00 TL olduğunu, 1.600,00 TL alacağına ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, takip yönünden itirazın iptali davası açılması nedeniyle şimdilik davada alacaklarını 70.000,00 TL olarak talep ettiklerini, müvekkili şirket tarafından borçlu şirket aleyhine 70.000,00 TL asıl alacak, 31.12.2012 tarihinden itibaren işlemiş faiz 40.214,52 TL tutaında ticari faizin ödenmesi için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, borçlunun borca itirazı neticesinde takibin durduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkiline %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin takibe konu borcu davacıya ödemiş olduğunu, davacının da bu ödemeyi kabul etmiş ve ödeme emri ekinde borcun dayanağı olarak gösterdiği muavin defter kayıtlarına da geçmiş olduğunu, davacı tarafından ödeme emri ekine konulmamış ve borca dayanak gösterilmemiş ancak dava dilekçesinde borca dayanak gösterilen faturanın müvekkili şirket tarafından davacıya iade edilmiş olduğunu, davacı tarafın verdiği hizmetlerin sözleşmeye uygun olmadığını eksik ve ayıplı yapıldığı için müvekkili şirketin süresi içerisinde faturayı davacıya iade etmiş olduğunu, eksik kalan işlerle ilgili fatura kesmemesi gerektiğinin de müvekkili şirket muhasebe departmanı tarafından davacı şirket yetkilisine iletilmiş olduğunu, takip dayanağı borcun tamamının davacıya ödenmiş olduğunu ve dava dilekçesinde dayanak gösterilen faturanın da müvekkili şirketçe iade edilmiş olduğundan müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığını belirterek; davanın reddine, borcun %20 sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 70.000,00 TL asıl alacak, 40.214,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 110.214,52 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ve yerinde yapılacak inceleme ile taraflar arasında kurulan sözleşme gereğince davacı tarafından davacının üstlendiği mimarlık işinde taahhüt edilen işlerin tamamen yerine getirip getirilmediği, teslim yapılıp yapılmadığı, işlerin yapılmasında gecikme yaşanıp yaşanmadığı, eksik bırakılan işler olup olmadığı,eser sözleşmesi uyarınca davacının yaptığı işleri eksik – ayıplı olup olmadığı,süresinde ve usule uygun ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı ayıp var ise gizli – açık ayıp olduğu, ayıbın giderin bedelinin ne kadar olduğu, eksik iş bulunup bulunmadığı varsa eksik iş bedelinin ne kadar olduğu bu kapsamda davacının davalıdan alacak talep edip edemeyeceği edebilecekse miktarının ne kadar olduğu, ayıplı ifa nedeniyle semende indirim gerekip gerekmeyeceği, eksik işlerin tamamlanması için davalının dosyadaki delillere göre harcama yapıp yapmadığı, yapmış ise eksik ve ayıplı işler için yapılması gereken toplam tazminatın ne olduğu, davalının kendisinin onarım için yaptırılan giderlerin mevcut zarara uygun olup olmadığı, bedellerinin kadri marufunda olup olmadığı, davacının hak ettiğinin üzerinde haksız yere fatura düzenleyip düzenlemediği, mevcut fatura tutarlarının uygun olup olmadığı, fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, faturanın usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanziminin istenmesine, tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 16/04/2019 günü, saat 14:00 da Mahkememiz duruşma salonunda SMMM vasıtasıyla inceleme yapımasına saat 14:30 itibariyle mahallinde teknik bilirkişiler vasıtasıyla HMK nun 278/ son maddesi uyarınca mahkeme heyetine katılım olmaksızın keşfen inceleme yapılmasına karar verilmiş olup; Mimar bilirkişi … ve Mali Müşavir bilirkişi … 13/06/2019 tarihli raporunda özetle; davalı şirketin …. İli …. İlçesi …. pafta …. ve …. sayılı parsellerde, inşa ettiği proje için 06.03.2012 tarihinde davacı şirket ile yapmış oldukları Proje Hizmetleri Sözleşmesi neticesinde dava konusu olan ve davalı şirketin, proje hizmetlerinin sözleşmeye uygun olmadığını, eksik ve ayıplı olarak gerçekleştirdiği iddialarının ispata muhtaç olduğunu, davacının 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, 2017 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin ibraz edilmediğinden dolayı lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığını, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 14.02.2018 itibariyle davacının davalıdan 71.600,00 TL alacağının bulunduğunu, davalının ticari defter ve belgeleri müteakip kez istenmiş olmasına rağmen herhangi bir evrak sunulmadığını, 2012 -2018 yılları ticari defterlerinin ibraz edilmediğinden dolayı lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığını, davacının davalıya düzenlediği takip dayanağı 12.09.2013 tarihli 141.600 TL tutarındaki faturanın PTT yoluyla davalıya 12.09.2013 tarihinde gönderildiğini dosyaya mübrez …. nolu PTT alındısında 20.09.2013 tarihi itibariyle davalı adına … isimli çalışanına teslim edilmiş olduğunu, ancak davalının cevap dilekçesinde fatura içeriğindeki hizmeti eksik ve ayıplı hizmet üretimi olduğundan faturayı iade edildiğinin iddia edildiğini, davacının davalıya düzenlediği takip konusu faturaya karşılık olarak davalının davacıya 25.05.2012 tarihinde 20.000,00 TL ve 05.11.2012 tarihinde 50.000,00 TL olmak üzere 2 adet toplamda 70.000,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğunu ve davacının kendi ticari defterlerinde davalının alacağına kaydetmiş olduğunu, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığını, taraflar arasında yazılı olan 06.03.2012 tarihli sözleşmenin 7.maddesinde İşin Bedeli ve Ödemeler bölümünde “sözleşmenin imzalanmasını takiben Mimari Proje Bedeli’nin %25i avans olarak, avans projelerin tesliminde %25, uygulama projelerinin tesliminde %25 detay projelerin ve ihale dosyalarının tesliminde ise %25 ödeme yapılır” ifadesi yer almakla birlikte, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde yer alan ödeme koşullarının oluşması için taraflar arasında sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin veyahut ilgli yükümlülüklerinin ne kadarlık kısmının hangi tarihler itibariyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilemediğinden takip tarihine kadar olan işlemiş faize ilişkin değerlendirme yapılamadığını, özetle; takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu takip konusu 12.09.2013 tarihli 141.600,00 TL tutarındaki faturadan kaynaklı olduğunu, davalının mezkur faturaya karşılık olarak davacıya 2 adet toplamda 70.000,00 TL ödeme yapmış olduğunu ve bu ödemelerinde davacının ticari defterlerine kayıtlı ve kabulünde olduğunu, ancak kalan bakiyenin ödenmeme sebebinin ise davacının mezkur fatura içeriğindeki hizmeti davalıya eksik ve ayıplı yapmış oduğunu davalının cevap dilekçesinde iddia ettiği tespit edilmekle birlikte, yapılan teknik değerlemede ” davalı şirketin, proje hizmetlerinin sözleşmeye uygun olmadığını, eksik ve ayıplı olarak gerçekleştirdiği iddialarının ispata muhtaçtır” şeklinde görüş bildirildiğinden davalının iddialarının ispata muhtaç olduğu görüşüne varılmış olduğunu, neticeten, davacının davalıdan 71.600,00 TL alacaklı olduğunu, ancak takiple bağlılık ilkesi gereği 70.000,00 TL alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Dosyada teknik değerlendirmenin bulunmadığı, teknik değerlendirmenin bilirkişi sorunu nedeniyle yapılamadığının ve mahkememize de rapordan önce ve sonra yaşanan sıkıntı ile ilgili hiç bir bilginin bilirkişi tarafından da verilmediği, olayın çözümünün, ayıp i ddiası ve ayıp ihbarının süresinede yapılıp yapılmadğına bağlı olduğu, bu şekilde hüke elverişli rapor olmadan karar verelimeyeceği anlaşılmakla teknik yönden mahkeminin tayin edeceği günde yeni heyet ile yeniden keşif yapılmasına karar verilmiş olup; Mimar bilirkişi …. ve İnş. Y. Müh. Bilirkişi … 19/11/2019 tarihli raporlarında özetle; davacı tarafından üstlenilen proje işinde davacı tarafın taahhütlerini tamamen yerine getirmiş olduğunu, davacı tarafın proje teslimini zamanında yapmış olduğunu, davalı tarafın, hem ayıplı iş hem eksik iş olduğu yönünde bir iddiasının bulunduğunu fakat, teslim edilen projelerde bir eksiklik olmadığına dair e-posta yazışmalarının dosyada bulunduğunu, bununla birlikte davaya konu proje üzerinden yapılan incelemelerde de davacı tarafın taahhütlerini yerine getirmiş olduğu kanatine varılmış olduğunu, ayıplı iş olarak değerlendirilebilecek olan havuz projesinin statik proje ile uyumsuzluğu hususunda da davacı tarafın bir kusurunun olmadığını, davalı tarafından bu hususu ispat edecek yeterlilikte belge sunulmadığını öte yandan sözleşmenin 6.maddesinde de bu hususta işverene yani davalıya sorumluluk yüklenmiş olduğu kanaatine varılmış olduğunu, davalı tarafın eksik ya da ayıplı iş nedeniyle davacıdan alacak talep edemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığını, davalı tarafın eksik ya da ayıplı işin giderimi için dosyaya sunmuş olduğu herhangi bir harcama olmadığını, davacının kesmiş olduğu 141.600,00 TL tutarındaki faturanın sözleşmeye uygun olduğunu, zamanında ve usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğunu, fatura bedeline istinaden, davalı tarafça 25.05.2012 tarihinde 20.000,00 TL ve 05.11.2012 tarihinde 50.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL nakit ödeme yapılmış olduğunu, davacı tarafın 71.600,00 TL alacağı olduğu görüş ve kanaatine varılmış olduğunu bildirmişlerdir.
Dava konusu uyuşmazlık 6098 sayılı TBK 470 vd. maddelerde düzenlenen eser sözleşmesinden doğmaktadır. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise, teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Sözleşmede bedel TBK 480. maddede düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırılmıştır. Götürü bedelli işlerde iş bedelinin tamamen ödenmemesi halinde iş sahibinin eksik işlerin tamamlanması bedelini talep etmesi mümkün olmayıp yüklenicinin hakettiği iş bedelinin eksiklikler de dikkate alınarak gerçekleştirdiği imalâtın işin tamamına göre oranı belirlenip bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması ve yapılan ödeme de düşülerek eksik iş bedeli ya da fazla ödeme olup olmadığının belirlenmesi gerekir.(15.H.D.2015/4152015/4962)
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Eksik iş ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır. Eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümler uygulanmaz.
Öncelikle belirlenmesi gereken husus, işin sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun olarak inşa edilip edilmediğidir. Davacı tarafından üstlenilen proje işinde davacı tarafın taahhütlerini tamamen yerine getirmiş olduğu, davacı tarafın proje teslimini zamanında yapmış olduğu, davalı tarafın, hem ayıplı iş hem eksik iş olduğu yönünde bir iddiasının bulunduğu fakat, teslim edilen projelerde bir eksiklik olmadığına dair e-posta yazışmalarının dosyada bulunduğu, bununla birlikte davaya konu proje üzerinden yapılan incelemelerde de davacı tarafın taahhütlerini yerine getirmiş olduğu, havuz projesinin statik proje ile uyumsuzluğu hususunda da davacı tarafın bir kusurunun olmadığı, davalı tarafından bu hususu ispat edecek yeterlilikte belge sunulmadığı ayrıca sözleşmenin 6.maddesinde de bu hususta işverene yani davalıya sorumluluk yüklenmiş olduğu, TMK’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlü olup, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kök raporunda ve ek raporlarda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere, davacının kesmiş olduğu 141.600,00 TL tutarındaki faturanın sözleşmeye uygun olduğu, davalı tarafça 25.05.2012 tarihinde 20.000,00 TL ve 05.11.2012 tarihinde 50.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL nakit ödeme yapılmış olduğu, davacı tarafın 71.600,00 TL alacağı olduğunun sabit olduğu ancak takibin 70.000,00 TL asıl alacak başlatıldığı, bu miktarla bağlı kalınarak faiz talebinin yerinde olmadığı, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Bakırköy …. İcra dairesi’nin … esas sayılı dosyasındaki takibin 70.000,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, faize ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 4.781,70 TL harçtan peşin alınan 644,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.137,34 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 680,26 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafında yapılan bilirkişi, tebligat, posta masrafı ve keşif masrafı olmak üzere toplam 4.480,00 TL yargılama giderinin kabul oranı (%63,51) ret oranı (%36,49) dikkate alınarak hesaplanan 2.845,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 8.050,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.773,60 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır