Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/820 E. 2019/1162 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/820 Esas
KARAR NO : 2019/1162

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2019(Karar yazım tarihinin son günü hafta sonu tatiline denk gelmesi sebebiyle 02/12/2019 tarihinde onaylanmıştır.)

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili …. Sigorta A.Ş. tarafından ……. numaralı ZMSS poliçesi ile sigortalanmış bulunan davalının malik/işleten olduğu ……. plakalı aracın, 22/10/2016 tarihinde …….’de kaza akabinde alkol raporu ve ehliyet konrolü yapılmaksızın olay yerini terk ettiği için kimliği tespit olunamayan sürücüsünün sevk ve idaresinde iken kontrolsüz bir şekilde …… plakalı araca çarparak hasara uğramasına neden olduğunu, yargılamaya konu kaza akabinde kaza mahalline gelen Başakşehir Trafik Denetleme Büro Amirliği yetkililerince düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanğaında olayın meydana geliş şeklinin düzenlendiği, olayın tutanağa göre ……. plakalı araç sürücüsünün Ispartakule istikateminden gelip, …. Caddesini takebine … istikametine seyir halindeyken ….. köprü kavşağına geldiği sırada aracının sağ yan kısımlarına …. köprüden …. istikametine ters yönde seyir eden ….. plakalı araç sürücüsünün sağ ön köşe kısımlarıyla çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sürücü beyanı ve kaza yeri tetkikinden analşıldığı, bu kazanın oluşumunda sürücüsü kaza yerinden ayrılan ….. plakalı aracın KTK’nın 47/1-C maddesini ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığı, ekspertiz raporunda … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, ……. plakalı aracın kusurlu olduğu, hasar miktarının kdv dahil 21.154,10-TL olduğunu kanaatine varıldığı, dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybının 7.705,41-TL olduğu, müvekkili sigorta şirketi davaya konu kazada hasara uğrayan …. plaka sayılı aracın Kasko sigortacısı olan dava dışı …. Sigorta A.Ş.’ye 26/05/2017 tarihinde 21.154,00-TL ve mağdur araç malik/işleteni vekiline araçta oluşan değer kaybı için 20/10/2017 tarihinde 7.705,41-TL olmak üzere toplamda 28.859,41-TL sigorta tazminatı ödediğini, olayda zarar görenlerin zararları limit çerçevesinde sigortacı tarafından karşılandıktan sonra kendi akidi olan sigorta ettirene rücu edebilme hakkın tanınmış olduğundan, müvekkili şirket tarafından zarar gören ve sigortacısına yapmış olduğu dava konusu tazminattan davalının sorumlu olup tazminle mükellef olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 22/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkili şirket tarafından mağdur araç için ödenen toplam 28.859,41-TL sigorta tazminatının 21.154,00-TL’sinin ödeme tarihi olan 26/05/2017 tarihinden 7.705,41-TL’sinin ise ödeme tarihi olan 20/10/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın kazaya ilişkin iddialarının somut gerçeklerle örtüşmediğini, müvekkilinin aracının sürücüsü … kaza mahallini zorunlu bir şekilde terk ettiğini, aynı kaza nedeniyel müvekkili kendi aracındaki maddi zararların karşılanması için kasko şirketine dava açmış bulunduğunu, her iki davanın birbiri ile bağlı olduğunu, davacının hukuki dayanaktan yoksun dava taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan incelemede davalının cevap dilekçesinin süresinde olmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigortacı tarafından trafik sigorta poliçesi nedeniyle ödenen tazminatın, kendi sigortalısından rücuen tahsiline ilişkin olup, uyuşmazlığın tazmine neden olan olayda dava dışı sürücünün alkol raporu ve sürücü kontrolü yapılmaksızın olay yerini terk edip etmediği, bu durumde davacının davalıdan ödenen tazminat bedelini rücuen tazmin edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı hususlarındadır.
B.Çekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; takip alacaklısı …… Sigorta A.Ş. Tarafından takip borçlusu …’na karşı 21.759,06-TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
……. A.Ş.’den ….. plakalı araca ait sigorta poliçesi ve hasar dosyası celbedilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde bildirdiği tanıkların dinlenmesini talep etmiş, davacı vekili ise cevap dilekçesinin süresinde olmadığından davalının delil ve tanıklarına muvafakat etmediğini beyan etmiştir. Mahkememizce bu hususta yapılan değerlendirmede, dava konusu uyuşmazlığın niteliği, ispat yükü nazara alınarak kaza mahalinde olduğundan bahsedilen … ve ……’ın tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiştir. Fakat tanık …’a ulaşılamaması nedeniyle dinlenememiştir. Bunun yanında …’ın tedavi evrakları …… Hastanesi’nden celbedilmiştir. Gelen kayıtların incelenmesinde …’ın kaza günü hastaneye başvurusunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Esasen … aynı zamanda dava konusu kaza ile ilgili tutulan kaza tespit tutanağına göre karşı araç maliki olduğu için tutanak tanığı olarak mahkemece dinlenilmesinde de bir engel bulunmamaktadır.
Tanık … mahkemecemiz alınan beyanında; kendisine anlatılan dava konusu trafik kazasını bildiğini, karşı araç sürücüsünün kendisi olduğunu, davalı …’nun sürdüğü aracın, ters yönden geldiğini, bu nedenle çarpıştıklarını, kazanın bu şekilde olduğunu, davacının yanında zayıf, 20 yaş civarı bir bayan olduğunu, ismini bilmediğini, kaza sonrasında ….’ın yanına gittiğini, kendisine bir şeylerin olup olmadığını sorduğunu, bir şey olmadığını söylediklerini, bu arada emniyeti aradığını, fakat polislerin olaydan 40-45 sonra geldiklerini, polisler gelmeden önce bir ara….ın yanında bayanın kolunu tuttuğunu gördüğünü, yanına gidip sorduğunda kolunun ağrıdığını söylediğini, bayana ve ….. taksi durdurarak bindirip hastaneye gönderdiğini, …….’ın alkollü olduğu yönünde bir emare görmediğini, bilgilerinin bu yönde olduğunu beyan etmiş, davacı vekilinin beyanı üzerine sorulan soruya tanık; eski soyadının …. olduğunu, fakat 7-8 yıldır …… soyadını kullandığını beyan etmiş, davalı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; kendisinin araç sürücüsü … olduğu hususunda kayıtlardaki bilgilerden dolayı söylediğini, yoksa kendisini şahsen tanımadığını beyan etmiş;
Davalı vekili beyanında; araç sürücüsü esasen … olduğunu, … yatak olduğu için araç kullanma durumunun olmadığını, …’nun duruşma dışında hazır olduğunu, gerekirse tanığa gösterilmesini talep etmiş, kimlik tespiti yapılarak … huzur alınmış, tanığa gösterilmiş, beyanına devamla; yukarıda bahsettiği kazaya karışan araç sürücüsünün kendisine gösterilen şahıs olduğunu beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.5.5 maddesinde; taşıtın KTK uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların, kasko poliçe teminatı dışında olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gereklidir. Sürücünün alkollü olması, tek başına kazanın teminat dışı kalmasını gerektirmez. TTK.’nın 1281 maddesi gereğince hasarın teminat dışı kaldığının ispatı da sigorta şirketine düşmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/12/2014 tarih ve 2013/17-1199 esas 2014/1018 karar sayılı içtihadında da belirtildiği gibi 2918 sayılı KTK’nın 48. Maddesine göre alkollü araç kullanma halinde alınan alkolün güvenli araç sürme yeteneğini engellemesi halinde, sigortacıya, kendi sigortalısına rücu hakkı tanımaktadır.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacının ididası ve davalının savunması, celp olunan sözleşme örneği, masraflara ilişkin belgeler, Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi, Trafik Tespit Tutanağı, Hasara ilişkin Hasar dosyası örneği, dosya kapsamına alınmıştır. Sigortacının sigortalısına gerçekleşen zarardan dolayı rücu edebilmesi için zararın sigorta teminatı kapsamında olması, zararın sigortalının kasdi ya da ağır kusurlu hareketi neticesinde doğmuş olması gerekmektedir. Sigortanın kapsamı başlığı altında düzenlenen TTK m 1409 (1) Sigortacı , sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. (2) sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazıların sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu’ düzenlenmiştir.
Karşı araç sürücüsü … ( …….)’nun ; davalıya ait araç sürücüsünün davalının oğlu … olduğu, kaza sırasında …’nun yanında zayıf, 20 yaş civarı bir bayan olduğu, polislerin olaydan 40-45 sonra geldikleri, polisler gelmeden önce bir ara …..’ın yanında bayanın kolunu tuttuğunu gördüğü, yanına gidip sorduğunda kolunun ağrıdığını söylediği, bayana ve …’a taksi durdurarak bindirip hastaneye gönderdiği, ……’ın alkollü olduğu yönünde bir emare görmediği yönündeki beyanları ve …’ın hastane kayıtları nazara alındığında, sırf sürücünün olay yerini terk etmesi sebebiyle alkol ve ehliyet tespiti yapılamaması, davalının kazanın alkolün etkisinde meydana geldiğini ispata yeterli olmayacağından, davacının rücu hakkının gerçekleştiği söylenemez. Dava konusu kazada sürücünün kusurlu olduğu anlaşılmakta ise de, sürücünün aldığı alkole bağlı olarak trafik kazasının meydana geldiği ispatlanamamış, bunun yanında sürücünün kaza mahallini yanında bulunan arkadaşını hastaneye götürmek amacıyla kaza mahallinden ayrıldığı anlaşılmış, buna göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 492,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 448,45-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.463,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 44,40-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır