Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/776 Esas
KARAR NO : 2021/982
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline davalı sigortalı şirketin sigortalısı ….. yönetimindeki ….. plakalı aracın ters yola girmek suretiyle çarpması neticesinde müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmış olduğunu, olayın 02/08/2016 tarihinde gerçekleşmiş olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin yakınlarının kendi çabaları neticesinde elde ettikleri kaza anına ilişkin kamera görüntülerinde davalı şirket sigortalısının ters istikamete girmek suretiyle karşıdan karşıya geçen müvekkiline çarptığının açıkça görüldüğünü, müvekkilinin kazadan sonra önce …. Devlet Hastanesine sevk edilmiş, akabinde ….. Hastanesine kaldırılmış olduğunu, tedavi sonucunda ortopedik olarak müvekkilinin malul kalmış olduğunu, ayrıca kazadan sonra uykusuzluk çekmekte ve zaman zaman çift görmekte olduğunu, kazadan sonra müvekkilinin 7 ay boyunca hiçbir şekilde çalışamamış akabinde askerliğe gitmiş ancak askerlik boyunca da birçok defa hava değişimine çıkmak zorunda kalmış olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde inşaat işinde çalışmakta olup, aylık 3.000 TL maaş almakta olduğunu, taraflarınca 27/04/2018 ve 25/05/2018 tarihinde davalı şirkete müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için başvurulmuş olduğunu, davalı şirket tarafından eksik ödeme teklifinde bulunulmuş olduğunu, müvekkilinin kusursuz olmasına rağmen hesaplama sigortalının kusurunun %20 olduğu ihtimaline göre hesaplama yapılmış olduğunu, bakıcı giderleri, müvekkilinin çalışmadığı 9 aylık süre içerisinde %100 malul kalması nedeniyle yapılan harcamalar ve tedavisi sürecinde yaptığı makbuzlu ve makbuzsuz harcamalar, tedavi için gidip gelme süresince yaptığı harcamalar, hastanede bulunduğu süre içerisinde kendisinin ve yakınlarının yaptığı harcamaların göz önünde bulundurulmamış olduğunu beyanla; kaza neticesinde müvekkilinin tedavi süresi ve iyileşme dönemi içinde çalışamadığı süreler için 1.000,00 TL (HMK 107 kapsamında belirsiz alacak), tedavi süreci içerisinde yaptığı belgeli veya belgesiz harcamalar için 100,00 TL (HMK 107 kapsamında belirsiz alacak), tedavisi sürecinde kendisine aileden birinin refakat etmesi nedeniyle uğranılan zararlar için 100,00 TL (HMK 107 kapsamında belirsiz alacak) olmak üzere toplam 2.200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmamış olduğunu, huzurdaki davaya konu kazanın 02.08.2016 tarihinde gerçekleşmiş olduğunu, haksız fiillerden doğan tazminat alacaklarının, zarar sorumlusunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, davacı taraf davasını işbu 2 yıllık süre içerisinde ikame etmediğinden, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmemiş olduğunu, davacının, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmemiş olduğunu, başvurunun usule uygun olarak ve dürüstlük kuralı çerçevesinde yapılmamış olduğunu, HMK 114 vd. uyarınca dava şartı noksanlığından huzurdaki davanın başvuru usulden reddedilmesi gerektiğini, dava konusu 02.08.2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, ….. plakalı aracın, müvekkili şirkete 28.08.2015-28.08.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere numaralı …. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, ölüm ve sakatlanma kişi başına teminat limitinin 290.000,00 TL olduğunu, tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün ve yayanın kusur durumu tespit edilememiş olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, kusur durumunun tespiti gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. Maddelerine uyarınca müvekkili şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan doğan maddi tazminat sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde teminat limit dahilinde söz konusu olduğunu, diğer bir anlatım ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene ve dolayısıyla sigortacıya düşen bir sorumluluk da olmadığını, maluliyete ilişkin maddi tazminat talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, bu amaçla davacının Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine sevkine karar verilmesini, talep ettiklerini, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu 27.02.2018 tarih ve … sayılı adli tıp raporunun kişide oluşan maluliyeti doğru bir şekilde yansıtmadığını, hazırlanacak bilirkişi raporunda maluliyet tespit edilmesi halinde; maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı, efor kaybına neden olup olmadığı konuları belirlenmesi gerektiğini, ayrıca, maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği konusunun da açıklığa kavuşturulması gerektiğini, davacı, maluliyetine rağmen maluliyet halinden etkilenmiyorsa, kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürebiliyorsa, maluliyet tazminatına hükmedilmemeli ya da somut durum tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, maluliyet sebebi ile ortaya çıkan zararların uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının, geçici bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, toplanan delillerle beraber davacının müterafik kusur durumunun mevcudiyeti durumunda belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, bu nedenle belirtilen hususlar doğrultusunda davacının müterafik kusurunun araştırılmasını talep ettiklerini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS Genel Şartlarına Çerçevesinde yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edilmiş olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmemiş olduğunu, faizin dava açılış tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini ve uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiğini beyanla; davanın usulden reddine, aksi halde mahkeme esastan inceleme yapacak ise; kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkine, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatına ilişkin talebin reddine, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasına, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebi istemine ilişkindir.
Dosyanın Trafik kusur tespiti yönünden ATK’ye gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK Trafik İhtisas Dairesi 30/10/2019 tarih ve … sayılı raporda özetle; olayın: 02.08.2016 günü saat 21.20 sıralarında sürücü ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı otomobil ile …. Sokak üzerinde Bağlantı yolu istikametine doğru ters istikamette seyir halindeyken olay mahalli yere geldiğinde, idaresindeki otomobil ön kısımlarıyla; seyir istikametine göre sol tarafından kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı yaya …..’ya çarpması sonucu meydana gelmiş olduğu, Trafik kazası tespit tutanağında; olay mahallinde yolun 5 m genişliğinde, bölünmüş, eğimli, kavşağın olduğu, zeminin asfalt-kuru, vaktin gece, aydınlatmanın olduğu, havanın açık, mahalin meskun, olay mahallinin azami hız limitinin 50 km/h’ olduğu, sürücü …..’nın 09.08.2016 tarihli ifadesinde;”… 02.08.2016 günü saat … sıralarında … Mah. üzerinden Tem bağlantı istikametine ….. plaka sayılı aracımla seyir halindeyken Tem Bağlantı Üst Geçite varmadan trafik ışıkları bana yeşil yanıyordu. O esnada ismini olay sırasında öğrendiğim ….. isimli şahıs yola atladı. Bir anda yola çıktığı için göremedim. Frene bastım ama kurtaramadım, aracımın ön kaput kısmıyla yayaya çarptım…” şeklinde beyanda bulunmuş olduğu, davacı yaya …..’Nın 06.09.2016 tarihli ifadesinde;”… 20:00 sıralarında işten çıkıp eve giderken … mahallesi Tem de üst geçitten karşıdan karşıya geçtim daha sonra Esenyurt Belediyeden Tem bağlantı caddeden karşıdan karşıya geçerken araba çarptı gözümü açtığımda hastanedeydim bana çarptığım hatırlamıyorum…” şeklinde beyanda bulunmuş olduğu, tüm dosya kapsamı; mahkememiz dosyası ve ekli gönderilen belgeleri, dava ve cevap dilekçesi, beyanlar, olay anı görüntü USB içeriği, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği, olay anı görüntüleri incelendiğinde sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile ters istikametten geldiği ve karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı yayaya çarptığı görülmüş olup, mevcut verilerle; sürücü …..’nın sevk ve idaresindeki otomobil ile nizamlara aykırı şekilde ters istikamette seyrederek geldiği olay mahalli yerde karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya tedbirsizce çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, davacı yaya …..’nın, olay mahalli yerde karşıdan karşıya geçtiği esnada öngörülemeyecek şekilde ters istikametten gelen ve sürücü idaresindeki otomobilin çarpmasına karşı alabileceği bir tedbir olmadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusursuz olduğu
SONUÇ OLARAK: olayda; Sürücü …..’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …..’nın kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın ATK …. İhtisas Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK …. İhtisas Kurulu 24/06/2020-… Karar ve …… A.T. Nolu raporda özetle; davacı hakkında düzenlenmiş olan adli ve tıbbi belgelerin incelenmesinde; … Devlet Hastanesinin 02.08.2026 giriş tarihli evrakında araç dışı trafik kazası, genel durum iyi, şuur açık, sağ frontalde sıyrık mevcut, omuzlarda abrazyonlar mevcut, sağ dizde 4×4 cm abrazyon alanı mevcut, özel bir merkeze kendi istegi ile taburcu edildiği, …. Hastanesinin evrakında, araç dışı trafik kazası nedeniyle dış merkezden geldiği sol diz ağrısı mevcut, grfailerde sol patella ve tuberostas tibia fraktürü mevcut, uzun bacak atel yapıldığı, …. Üniversitesi …. Fakültesinin 02.02.2018 tarihli raporunda 2016 yılında sol dizde kırık olması nedeni il alçı ile takip edilmiş, açık yarası sütüre edilmiş, sol diz antreiorda horizontal insizyon hattı mevcut, sol diz flekdiyonu 140 ekstansiyon tam açık, sağ diz flekdiyonu 140 ekstansiyonu tam açık, kururis ve uylukta çap farkı yok, uzunluk farkı yok, …. Hastanesinin 19.03.2020 tarihli evrakında; her iki kalça ve diz eklem hareket açıklıkları karşılaştırmalı olarak değerlendirildiğinde kısıtlılık, kontraktür izlenmediği, sol diz eklemi fleksiyonu 150, ekstansiyonu 0 derece, patellanın 10 cm üzerinden çevre ölçümüne göre sol uylukta sağa göre 1 cm kuadriceps atrofisi izlendiği, uzunluk farkı izlenmediği, ekli radyoloji raporunda sol diz grafilerinde eklem açıklığı normal, diz eklemini oluşturan kemik yapıların strüktürü tabii olup konturları muntazam olduğu, dosyada mevcut CD lerin Kurullarınca yapılan radyolojik incelenmesinde, 08.08.2016 tarihli BBT de akut travmatik osseöz veya parankimatöz lezyon saptanmadığı, 19.03.2020 tarihli ortoröntgenogram ve sol diz grafilerinde posttravmatik sekel lezyon izlenmediği, sağ alt ekstremite 82.5, sol 82.8 cm ölçüldüğüne göre SONUÇ OLARAK; davacı …..’nın 02.08.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının , 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Kas İskelet Sistemi, Alt esktremiteye ait sorunların, tablo 3.33.b’ye göre %4 , Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %4(yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosya üzerinden GÜNSÜZ bilirkişi incelemesi yapılarak, dosyanın aktüerya bilirkişisi ….’a tevdine karar verilmiş olup, Tazminat Hesap Uzmanı bilirkişi … 17/09/2021 tarihli raporunda özetle; 30.07.1995 doğumlu olan davacı …..’nın 17.09.2020 hesap tarihi itibariyle (25) yıl (2) ay (8) günlük olup (25) yaşında kabul edilerek, TRH-2010 Erkek işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün (49) yıl ve muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacak olduğunu, Müşteki İfade Tutanağında davacının işçi olduğunun belirtilmekte olduğunu, Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olduğunu, bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, hesap tarihi itibariyle (25) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü ve kazanç elde edebileceği bakiye aktif devresinin (35) olduğunu, buna göre davacının (60-74) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresinin (14) yıl olduğunu, ATK Adli Tıp …. İhtisas Kurulunun 24.06.2020/…. Karar sayılı raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; tüm vücut engellilik oranının %4 olduğunu, tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) (4) ay olduğunun belirtilmekte olduğunu, 01.06.2015 ve 02.08.2016 Tarihli Poliçe Genel Şartları ekinde sunulan sürekli sakatlık hesaplamasına esas alınması gereken kazancın vergilendirilmiş gelirin dikkate alınacağı vergilendirilmiş gelir bakımından herhangi bir belge sunulmaması durumunda yasal asgari ücrete göre kazançların tespit edilmesi hükmünün amir olduğunu, davacının kaza tarihi itibari ile elde ettiği kazançlara ilişkin bordro, SGK Hizmet Dökümü vb. Belge bulunmadığını, bu nedenle bekarlar için uygulanan yasal asgari ücretlere göre hesaplama yapılacak olduğunu, 4 aylık işlemiş aktif deredeki net kazanlarının toplam tutarının 5.203,96 TL olduğunu, 45,5 aylık işlemiş aktif devredeki net kazanları toplam tutarının 64.620,92 TL olduğunu, dava dilekçesinde davacının kazadan sonra askerlik görevini ifa ettiği beyan edildiğinden 1 yılık askerlik süresince kazanç tahakkuk ettirilmeyerek fiili 1 yıllık askerlik süresi tenzili yapılmış olduğunu, TRH-2010 tablosu ve 1,8 teknik faiz yöntemi ile hesaplama yapılırken işleyecek dönem (bilinmeyen dönem) gelirlerinin peşin değeri “devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne” göre hesaplanacak olduğunu, hesap tarihi itibarı ile 25 yaşında olan davacının 1,00 TL gelirinin bugün itibarı ile 25 yaşından 60 yaşına kadar olan 35 yıllık peşin değeri ve 60 yaşından 74 yaşına kadar 14 yıllık peşin değeri 1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplanacak olduğunu, davacının işleyecek aktif ve pasif devre hesabına esas yıllık kazançlarının: 25-60 yaş arasındaki aktif dönemde – 2.324,71 TL x 12 ay = 27.896,52 TL, 60-74 yaş arasındaki pasif dönemde – 2.103,98 TL x 12 ay = 25.247,76 TL olduğunu, davacının grçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının; 5.203,96 TL x %100 malüliyet = 5.203,96 TL olduğunu, davacı …..’nın sürekli iş göremezlik maddi zararların toplamının: 36.267,94 TL olduğunu, Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 T. …. E., …. KR. sayılı kararı dikkate alınarak davacının %100 malül sayıldığı (4) aylık geçici iş göremezlik süresinin aynı zamanda bakıcıya ihtiyacı olduğu süre kabul edilerek bakıcı gideri hesabı yapılacak olduğunu, 01.06.2015 tarihli Sigorta Genel Şartlarında bakıcı giderine ilişkin belge olmaması halinde bakıcı giderinin net asgari ücretlere göre belirlenmesi gerektiği belirtildiğinden; davacının bakıcı giderlerinin net yasal asgari ücretlere göre, hesaplanacak olduğunu, davacının (4) aylık bakıcı gideri toplamının: 5.203,96 TL olduğunu, davacının bakıcı gideri dışındaki tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden tarafından bu hususta değerlendirme yapılamamış olduğunu, olayın meydana gelmesinde davacı kusursuz ve davalı tarafa sigortalanmış olan aracın dava dışı sürücüsü %100 oranında kusurlu olduğundan trafik kusuru tenzili yapılmayacak olduğunu, SGK Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 22.04.2019 tarihli müzekkere cevabında davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı belirtildiğinden rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığını, davacıya tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığını, sigortalı aracın tescil belgesinde kullanım tarzının hususi olduğu belirtildiğinden faiz nev’inin yasıl faiz olduğunu neticeten; davacının nihai ve gerçek geçici İş göremezlik maddi zararının 5.203,96 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 36.267,94 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 5.203,96 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 07.08.2018 dava tarihi faiz nev’i yasal faiz olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından talep edilmesi halinde dosyanın yeniden ATK’ye gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK …. İhtisas Kurulu 11/01/2021-… Karar ve …. A.T. Nolu raporda özetle; davacı hakkında düzenlenmiş olan adli ve tıbbi belgelerin incelenmesinde; … Devlet Hastanesinin 02.08.2026 giriş tarihli evrakında araç dışı trafik kazası, genel durum iyi, şuur açık, sağ frontalde sıyrık mevcut, omuzlarda abrazyonlar mevcut, sağ dizde 4×4 cm abrazyon alanı mevcut, özel bir merkeze kendi istegi ile taburcu edildiği, …. Hastanesinin evrakında, araç dışı trafik kazası nedeniyle dış merkezden geldiği sol diz ağrısı mevcut, grfailerde sol patella ve tuberostas tibia fraktürü mevcut, uzun bacak atel yapıldığı, … Üniversitesi … Fakültesinin 02.02.2018 tarihli raporunda 2016 yılında sol dizde kırık olması nedeni il alçı ile takip edilmiş, açık yarası sütüre edilmiş, sol diz antreiorda horizontal insizyon hattı mevcut, sol diz fleksiyonu 140 ekstansiyon tam açık, sağ diz flekdiyonu 140 ekstansiyonu tam açık, kururis ve uylukta çap farkı yok, uzunluk farkı yok, …. Hastanesinin 19.03.2020 tarihli evrakında; her iki kalça ve diz eklem hareket açıklıkları karşılaştırmalı olarak değerlendirildiğinde kısıtlılık, kontraktür izlenmediği, sol diz eklemi fleksiyonu 150, ekstansiyonu 0 derece, patellanın 10 cm üzerinden çevre ölçümüne göre sol uylukta sağa göre 1 cm kuadriceps atrofisi izlendiği, uzunluk farkı izlenmediği, ekli radyoloji raporunda sol diz grafilerinde eklem açıklığı normal, diz eklemini oluşturan kemik yapıların strüktürü tabii olup konturları muntazam olduğu, dosyada mevcut CD lerin Kurullarınca yapılan radyolojik incelenmesinde, 08.08.2016 tarihli BBT de akut travmatik osseöz veya parankimatöz lezyon saptanmadığı, 19.03.2020 tarihli ortoröntgenogram ve sol diz grafilerinde posttravmatik sekel lezyon izlenmediği, sağ alt ekstremite 82.5, sol 82.8 cm ölçüldüğü, Kurullarının 24.06.2020 tarihli ve … Karar sayılı mütalaasında ‘’ SONUÇ: …. oğlu 09.07.1995 doğum …..’nın 02.08.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Kas iskelet Sistemi, Alt esktremiteye ait sorunlar, tablo 3.33.b’ye göre %4 Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %4(yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ‘’ mütalaasına varıldığına göre SONUÇ OLARAK: davacı …..’nın 02.08.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (31a……….1) A %5, E cetveline göre % 3.3(yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi ile son alınan ATK raporu gereği davacıların talep edeceği miktarda değişiklik olup olmadığı hususunda ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi 28/06/2021 tarihli ek raporunda özetle; ATK Adli Tıp …. İhtisas Kurulunun 11.01.2021/… Karar sayılı raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; keslekte kazanma gücünden kayıp oranının %3,3 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) (4) ay olduğunun belirtilmekte olduğunu, ATK Adli Tıp …. İhtisas Kurulunun 24.06.2020/… Karar sayılı raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; tüm vücut engellilik oranının %4 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) (4) ay olduğunun belirtilmekte olduğunu, son alınan ATK raporunda meslekte kazanma gücünden kayıp oranına göre tespit yapılmış olduğunu, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 T., … E., … K. sayılı kararında özetle; “Kaza tarihinde (09.03.2018) yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine uygun şekilde alınan ve dosyada mevcut …. Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 09.09.2019 tarihli maluliyet raporunun esas alınarak yeniden aktüer raporu alınıp sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir…” denilerek hüküm kurulmuş olduğunu, anılan içtihad ile mahkememiz ara kararı dikkate alınarak hem %4 olarak belirlenen tüm vücut engellilik oranına göre hem de 9%3,3 olarak belirlenen meslekte kazanma gücünden kayıp oranına göre olmak üzere 2 SEÇENEKLİ hesaplama yapılacak olduğunu, 02.08.2021 den itibaren işleyecek devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 9., 10., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki Yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacak olduğunu, kazalının işleyecek aktif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 2.825,90 TL ve hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 2.557,59 TL olduğuna göre davacının; işleyecek aktif devre başında yıllık net kazancı = 2.825,90 TL x 12 Ay -=33.910,80 TL, işleyecek pasif devre başında yıllık net kazancı = 2.557,59 TL x 12 Ay = 30.691,08 TL olduğunu, davacının grçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının; 5.203,96 TL x %100 malüliyet = 5.203,96 TL olduğunu, davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararının, 1. SEÇENEK: %4 oranındaki tüm vücut engellilik oranına göre; 4 Yıl + 8 Aylık İşlemiş Aktif Devrede ve İskontosuz Maddi Zararı: 92.573,79 TL x % 4,0 Maluliyet = 3.702,95TL, 34 Yıllık İşleyecek Aktif Devrede %10 Artış ve %10 İskontolu Maddi Zararı: 1.152.967,20 TL x %4,0 Maluliyet = 46.118,69TL,14 Yıllık İşleyecek Pasif Devrede % 10 Artış ve % 10 İskontolu Maddi Zararı: 429.675,12 TL x %4,0 Maluliyet = 17.187,00 TL Davacının Sürekli İş Göremezliği Nedeniyle Maddi Zarar Toplamının = 67.008,64 TL olduğunu, 2. SEÇENEK: %3,3 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybına göre; 4 Yıl + 8 Aylık İşlemiş Aktif Devrede ve İskontosuz Maddi Zararı:92.573,79 TL x %3,3 Maluliyet = 3.054,94 TL, 34 Yıllık İşleyecek Aktif Devrede %10 Artış ve %10 İskontolu Maddi Zararı: 1.152.967,20 TL x % 3,3 Maluliyet = 38.047,92TL, 14 Yıllık İşleyecek Pasif Devrede % 10 Artış ve % 10 İskontolu Maddi Zararı: 429.675,12 TL x %3,3 Maluliyet = 14.179,28 TL, Davacının Sürekli İş Göremezliği Nedeniyle Maddi Zarar Toplamının = 55.282,13 TL olduğunu neticeten; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.203,96 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının; 1. SEÇENEKTE: %4 oranındaki tüm vücut engellilik oranına göre 67.008,64 TL olduğunu, 2. SEÇENEKTE: %3,3 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybına göre 55.282,13 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 5.203,96 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 07.08.2018 dava tarihi faiz nev’inin yasal faiz olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili 29/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi raporu doğrultusunda bedel artırım ile arttırdıkları değerler sonucu; geçici iş göremezlik maddi tazminat taleplerini 5.203,96 TL’ye sürekli iş göremezlik maddi tazminat taleplerini 36.267,94 TL’ye, bakıcı giderlerini 5.203,96 TL’ye olmak üzere toplam taleplerini 46.675,86 TL olarak artırdıklarını, bu miktarın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi işletilerek davalı sigorta şirketinden tahsili hususunda davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/07/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi raporu doğrultusunda bedel artırım ile artırdıkları değerler sonucu; dava tarihiyle harcını yatırdıkları talep miktarlarını 30.740,70 TL ile bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda talep miktarlarını artırdıklarını, kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi işletilerek davalı sigorta şirketinden tahsili hususunda davalarının kabulüne yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirilmiştir. Kaza tarihi olan 02/08/2016 tarihinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı ….. sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı aracın ters yola girmek sureti ile davacı tarafa çarpması neticesinde davacının yaralandığı, ATK’dan alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davalı şirket sigortalısı …..’nın % 100 oranın kusurlu, davacı yaya …..’nın kusursuz olduğu, davacının geçici veya kalıcı maluliyetinin oluşup oluşmadığının tespiti hususunda ilk olarak 30.06.2020 tarihinde ATK raporu alınmış ise de iş bu raporda davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik uyarınca düzenlendiği, Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 17/07/2020 tarih ve 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinin 1. cümlesinde yer alan “…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edilmesi üzerine davacı vekilinin de talebi dikkate alınarak dosyanın yeniden ATK ya gönderildiği, davacının söz konusu kaza nedeni ile yüzde 3,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Aktüerya bilirkişisinden alınan raporda davacı tarafın talep edebileceği bakıcı giderinin 5.203,96 TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının 5.203,96 TL olduğu, davacının ilk alınan ATK raporu uyarınca talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 67.008,64 TL olduğu, yeni tarihli ATK raporu uyarınca talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 55.282,13 TL olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından, 29.09.2020 tarihli ve 08/07/2021 tarihli iki ayrı talep artırım dilekçesi sunulmuş ve talebin harçlandırıldığı görülmüş ise de, mevcut durumun Anayasa Mahkememsinin iptal kararı nedeni ile ortaya çıkmış olması nedeni ile lehe yorum yapılarak taleplerden biri talep artırım, diğeri ise ıslah olarak değerlendirilmiştir. Yine aktüerya bilirkişisi raporunda seçenekli hesaplama yapıldığı görülmüş ise de, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden uygulanma imkanı kalmadığı, bu nedenle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca yapılan hesabın dikkate alınması gerektiğinden aktüerya bilirkişi raporunda bu yönetmelik uyarıca yapılan hesaplama dikkate alınmıştır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 5.203,96-TL geçici işgörmezlik tazminatının, 55.282,13-TL kalıcı işgörmezlik tazminatının, 5.203,96-TL bakıcı gideri tazminatının dava tarihi olan 07/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE
1-Davacının geçici işgörmezlik talebi yönünden; 5.203,96-TL geçici işgörmezlik tazminatının 07/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının kalıcı işgörmezlik talebi yönünden; 55.282,13-TL kalıcı işgörmezlik tazminatının 07/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının bakıcı gideri talebi yönünden; 5.203,96-TL bakıcı giderinin 07/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 4.487,29 TL harçtan peşin alınan 37,58 TL peşin harç ile, 1.299,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.336,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.150,71 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 73,48 TL ile ıslah harcı 1.299,00 TL olmak üzere toplam 1.372,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi ve ATK masrafı, tebligat, posta masrafı olmak üzere toplam 2.968,35 TL’nin kabul oranı (%84,85) ret oranı (%15,15) dikkate alınarak hesaplanan 2.518,65 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.339,71 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE ,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2021
Katip …
¸
Hakim …
¸