Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/77 E. 2020/157 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/77 Esas
KARAR NO : 2020/157

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; havuz imal ve tadili işleri ile iştigal eden müvekkili şirketin davalı şirkete havuz malzemesi satmış olduğunu, müvekkili şerkitn sattığı ürünlere istinaden …. seri nolu 08/02/2017 tarihli ve 7.000,00 TL bedelli faturayı keşide ederek davalı şirkete tebliğ etmiş olduğunu, ancak davalı şirketin faturaya konu alacağı müvekkiline ödememiş olduğunu, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosaysından ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalı şirketin takibe itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğnuu, çünkü; ödeme ekinde gönderilmiş olan aynı tarihte akdedilmiş bir sözleşme mevcut olduğunu, borçluların itirazında imzaya itiraz etmemiş olmasının zımni ikrarı doğurduğunu, davalı ile müvekkili arasında faturaya konu malzemelerin satışı hususnda yazılı bir sözleşme imza edilmiş oduğunu, bu sözleşmenin takip talebi ekinde davalıy yollandığını, müvekkilinin faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya sunmuş olduğunu, müvekkili şirket tarafından keşide edilen faturanın davalıya tebliğ edilmiş ve davalının yasal süresinde bu faturlaarı iade etmeyerek kabul etmiş olduğunu beyanla; 7.000,00 TL fatrua alacağı bakımından davalının itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının icraya konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 7.000,01 TL fatura alacağı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
…. Vergi Dairesi cevabi yazısı, … Vergi Dairesi cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 11/02/2019 günü, saat 14:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; SMMM bilirkişi …24.06.2019 tarihli raporunda özetle; davacı şirket tarafından dosyaya sunulan delillerin incelenmesinde; davalı adına ticari ilişki nedeniyle 08.02.2017 tanzim tarihli … nolu 20.000,00 TL bedelli, 08.02.2017 tanzim tarihli … nolu 7.000,01 TL bedelli toplam 27.000,01 TL davaya konu edilen irsaliyeli faturanın tanzim edildiğini ve davacının yevmiye defterine işlendiğinin görülmüş olduğunu, irsaliyeli faturaların davalı şirkete …. kargo vasıtasıyla teslim edildiğinin anlaşılmış olduğunu, davalı tarafından 02.02.2017 tarihinde … Bankası kanalıyla 12.000,00 TL havale, 03.02.2017 tarihinde 8.000,00 TL havale ile ödeme yapılmış olduğunu, sonuç olarak; davalı tarafın inceleme günü ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacının 2017 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda; davalıdan cari hesaptan takip tarihi itibariyle 7.000,00 TL alacaklı bulunduğunu, takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden yıllık %9 kanuni faizi (değişen oranlarda) istenilmesinin uygun olacağını, tarafların tazminat, muhakeme masrafı ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Davacı tarafça takibe konu alacak miktarına ilişkin 08/02/2017 tarihli fatura ibraz edilmiştir.
Tarafların dava konusu döneme ilişkin BA-BS kayıtları celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafça bildirilen mal satışlarının davalı tarafça alım olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın m. 23/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerine dayandıklarını dava dilekçesinde belirttiği ve belirlenen bilirkişi inceleme gününde ise davacının ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür. Uyuşmazlık; davacının icra takibine konu alacağın varlığını kanıtlayıp kanıtlamadığı, tarafların BA-BS kayıtlarına göre değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususlarında toplanmıştır.
Ticari defterlerin delil niteliği yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde;
” (1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 7.000,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu faturalara konu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce dosyaya celbedilen BA-BS kayıtları ile fatura konusu malların teslim edildiği kabul edilmiştir. Davalı tarafça takibe konu miktarın ödendiğine ilişkin belge ve delil ibraz edilmemiştir. Faturalara konu malların davacı yana sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura ile teslim edildiği, incelenen sevk irsaliyesi ve irsaliyeli faturalarda malı teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzalı olduğu, her ne kadar davalı tarafça bilirkişi incelemesine defter ve belgeleri sunulmasa da, davalının BA formlarında da matrahı 5.000,00 TL’nin üzerindeki faturaları bildirilmiş olduğu, davanın ispatlandığı anlaşılmakla asıl alacak yönünden davanın kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki takibin 7.000,00 TL asıl alacak üzerindden DEVAMINA,
3-Asıl alacak 7.000,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 478,17 TL harçtan peşin alınan 119,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,62 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 155,45 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 770,70 TL olmak üzere toplam 926,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır